13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CAN YÜCEL (21 AĞUSTOS 1926 / 12 AĞUSTOS 1999) ‘Şairlik/ İnen darbeyi duyabilmektir/ Kaslarının liflerinde’ “Garip” şiirinin etkisinde, Hececilik kokan şiirlerinden oluşan yok mu -ki Can Yücel’de var o- şairi, şair eden tılsımı onda aramalı” Yazma adlı ilk kitabında (1950), “Can adında bir tuhaf âdem” cümleleriyle selamlar. Onun, siyasal, toplumsal tarihimizi olduğunu söyler Can Yücel. irdeleyen, belleklere nakşeden yazıları, bir bakıma resmi olmayan yakın tarihimizdir, tarihimizin “Canyücelce” yorumudur. “Koduğu çayırda otluyorum hâlâ… Yağmur kadehini kaldırımlara çarptı… Okunacak duanın kelimeleri neydi” gibi dizeler Yergisiyle, humoruyla, alayıyla, argosuyla, küfrüyle yarattığı Can Yücel şiirinin silik izleridir. şiir tablosuna, insanın ezilişinin sorgulanmasını, insanın ezilmesine karşı olan ideolojisini, insanın ezilmediği bir yaşamın Shakespeare’den Baudelaire’e, Lorca’dan Brecht’e, Aragon’dan bilincini ustalıkla yansıtan Can Yücel’i, 1936’da, 10 yaşındayken Eluard’a şairlerden seçilmiş şiir çevirileri Her Boydan adıyla yayımlanır (1959). Sabahattin Eyuboğlu, “Can Yücel, kendi şiirini Cumhuriyet’in çocuk sayfasında yayımlanan ilk şiiriyle söyler gibi çevirmiş bu Her Boydan şiirleri. selamlayalım: Cömertçe canını komuş başkalarının söylediklerine... “Kuşların sesini severdi Beethoven/ Mozart’ın sevdiği gibi/ Dehaları Bu cömert kaynaşma, bu dünyanın türküsünü benimseme gücü geçti şaheser oldu/ Mozart’ın istediği adam oldu.” tarihselle güncelin bireşimi, coşku, süslenmiş küfürler, ÖNER YAĞCI halk deyişi ile sözcüklerden dünya yaratan bir şairdir ar- tık Can Yücel. Sözünün gücünü ve zenginliğini tükenme- ŞAİRLİĞİ ASIL OLARAK ‘SEVGİ DUVARI’ yen yaşam savaşından alır ve o bu savaşımında yasak din- (1973) İLE BAŞLAR! lemeyen bir şair olarak ünlenir. Can Yücel’in (21 Ağustos 1926 / 12 Ağustos 1999) şa- irliği asıl olarak Sevgi Duvarı (1973) ile başlar. Bu şiirler ‘ÖLÜM VE OĞLUM’, ‘GÖKYOKUŞ’, yeni, özgün, kendisi olmaya başlamış bir sesin şiirleridir. ‘RENGÂHENK’, ‘CANFEDA’, ‘ÇOK Bİ ÇOCUK’ “Beşik Dürtmesi” adlı şiiri, “Kuzu gibi olun diyorlar/ 1976’da yaşama bağlılığın, sevginin, sözcük çarpıtma- Büyüyüp ortaya çıkınca/ Koyun gibi gütmek için sizi” di- larının, ince alayların, imge gücünün, damıtılmış bir du- zelerinden oluşurken “Yurt Yazısı” şiiri iki dizedir: yarlılığın yoğunlaştığı Ölüm ve Oğlum yayımlanır. “Ne yaman zor imiş yonca yolması/ Bizim memlekette 1980’lerde, “Dipdiri sol yanıyla… Umudu bulmak için” adam olması”. Rengâhenk ve güncelliğin, kara mizahın, çağrışım zincir- lerinin çokça yer aldığı Gökyokuş’taki şiirlerinde politika- BOMBASI ‘BİR SİYASİ’NİN ŞİİRLERİ’ ya, cinselliğe, yaşama, ölüme, tarihe, güncelliğe uzanır. İLE PATLAR (1974) Bir tarih tanıklığı olan, güncel olayların dökümünün Can Yücel bombası Bir Siyasi’nin Şiirleri ile patlar çıkarıldığı Canfeda’dan bir şiiridir “El Tutuşa Tutuşa”: (1974). “En uzun koşuysa elbet Türkiye’de devrim...” “Ne kadar çok elimiz varmış meğer!/ İlkin, senin elin- dizesiyle başlayıp “Acıyorsam sana anam avradım olsun/ le tutuşan benimki/ Sonra çocuklarınki/ Gençlerinki/ Te- Ama aşk olsun sana çocuk AŞK OLSUN!” dizeleriyle kel işçilerininki/ Sonra, ellerin elleri.../ Ne kadar çok eli- biten “Mare Nostrum”; “Bileklerimizi morartmış yeni miz oldu baksana,/ Tutuşa tutuşa/ Bir orman yangını gi- Alman kelepçeleri” dizesiyle başlayan “Bi Sen Eksiktin bi!” Çok Bi Çocuk’ta, çocukça duyarlıklarının yer aldığı Ayışığı”; “Canların gözleri yaşta/ Aklı idamlık yoldaşta,/ şiirleri okuruz. Yeşil ölümle dalaşta/ Sabahleyin saat beşte” dizeleriyle biten “Sardunyaya Ağıt”; “Çağın en güzel gözlü maarif ‘GEZİNTİLER’, ‘MAAİLE’, ‘SEKE SEKE’ müfettişi” dizelerinin de yer aldığı “Hayatta Ben En Çok 1990’larda, Kısa Devre, Kuzgunun Yavrusu, Gece Babamı Sevdim”; “Bi sağ yanıma yattım geçti beş yıl,/ Vardiyası, Güle Güle, Seslerin Sessizliği ve bir ustanın Bi de soluma yattım etti mi on” dizeleriyle başlayıp imbiğinden süzülmüş şiirlerden oluşan, “Ben yakmasam “Af bir atıfettir/ Şartı bunun nedamettir/ Nedamet de cıgarayı/ Sen yakmasan o yakmasa/ Yandı gitti tütün hıyanettir/ Hıyanet de fazilettir/ Fazileti faşizmin/… ekicileri tarlalarda” dizelerinin de yer aldığı, “Sazımın Eninde sonuna ‘af’fı verecekler bize./ Amaaa/ Biz onla- tellerinde geziniyorum dünyayı/ Düzen tutmuyor” rı,/ Biz onları affetmeyeceğiz azizim…” dizleriyle süren dizeleriyle başlayan Gezintiler’i yayımlar. “Damlaya Damlaya Göl Olmaz Ya” gibi unutulmaz Orhan Veli’yle, Terzi Fikri’yle, Onat Kutlar’la, Gusman’la dizelerinin yer aldığı bu yapıt, şiir geleneğimizde pek ilgili şiirlerinin de yer aldığı Maaile’de, ailecek oluşturdu- yaygın olmayan ögelerle doludur. ğu şiirlerle, resimlerle, fotoğraflarla buluşuruz. Taşlamalar, argo, hiciv, kara mizah, ironi, toplumsallık, “Yorulmuşum/ Yorulmuşun/ Yorgun yok!/ Yorulmadık/ >> 4 22 Ağustos 2024 LÜTFİ DAĞTAŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle