Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
lemlerini sabote etmekten suçlanarak hapis yatırıldı. Alman tıbbi ve askeri arşivlerinden alınmış 180’den vaş karşıtlığı müzesi açarak devam etti ancak 1940’ta
Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in Özgür Sosya- fazla fotoğrafı içeren kitabı yayınlandığı gibi yasaklı ki- bu müze de Almanlar tarafından yok edildi.
list Gençliği örgütüne üyeydi. Spartakist Ayaklanma’da taplar arasına girdi, kitabın bulunduğu kitapçılara polis Bu sefer Fransa’ya gitti, burada da Vichy hüküme-
aktif olarak yer aldı. baskınları düzenlendi. ti tarafından tutuklandı, 18 ay sonra hapisten kaçma-
1925’te dünyanın ilk savaş karşıtlığı müzesini açtı. yı başardı. Alman işgaline karşı Fransız direnişine ka-
Örgütün dağılmasından sonra Özgür Gençlik adıyla
kendi anarşist örgütünü kurdu. 1927 yılına kadar bu ör- Bu süre içinde bir anarşist olarak her zaman aktif ol- tıldı, Nimes ve Alès şehirlerinin kurtuluşunda savaştı ve
güte ait bir dergi çıkardı. Daha sonra Anarko-Sendikalist du, evi ve müzesi benzer fikirdeki kişiler için bir buluş- iki kere yaralandı.
Gençler birliğiyle birleşerek antimilitarizm savunusu yaptı. ma noktası oldu. Yaşamının sonlarına doğru Marne Nehri’nde küçük bir
31 Temmuz 1921’de 100 binden fazla katılımcının bu- 1933 yılına gelindiğinde paramiliter Nazi teşkilatı ada satın aldı, bu adayı “Barış Adası” olarak adlandırdı,
lunduğu savaşa karşı protestoda konuşmacı olarak yer Sturmabteilung tarafından müzesine saldırı düzenlendi burada gençlere savaş ve barış konulu eğitimler düzen-
aldı. “Siyah Bayrak” adında 40 binden fazla baskıya ve tekrar tutuklandı. ledi. 1967’de vefat etti.
ulaşan bir anarşist haftalık dergi yayımladı. 1924 yılın- Serbest bırakıldıktan sonra ülkeyi terk etmeye karar 1992’de torunu tarafından müzesi tekrar açıldı ve ha-
da en bilinen kitabı Savaşa Karşı Savaş’ı yayımladı. verdi ve mücadelesine 1936’da Belçika’da bir başka sa- len ziyarete açık bulunmaktadır.
n
W. G. SEBALD’DEN ‘SATÜRN’ÜN HALKALARI’
Tarihe hipnotik bir yürüyüş!
W. G. Sebald’in Yeşim Tükel’in akıcı çevirisiyle Can Yayınları tarafından yayımlanan, ruhunun
derinliklerinden bir monolog biçiminde kaleme aldığı Satürn’ün Halkaları adlı yapıtı kısmen gezi, kısmen
anı, deneme, meditasyon, biraz da fantezi kitabı.
Psikolojik çöküşün ardından düşünsel iyileşmeyi yürüyüşler yaparak başarabileceğini anlayan yazar,
Doğu Anglia’nın Suffolk kıyılarını, zaman zaman da zihninin karanlık köşelerini, gerçeklik ve kurguyla
baştan çıkarıcı oyunlar oynayarak açıyor okuyucuya.
raf albümüyle canlandırıyor. Karşılaştığı çürümüş konak- larla hesaplaşmak ve okuyucu da bu trajedilerle yüz-
Z. DOĞAN KORELİ
ların birinde 17. yüzyıl İngiliz yazarı ve hekim Thomas leştirmek, belki de bunlardan ders alınmasını amaçla-
Browne’un hatıralarıyla yüzleşiyor.
mak kitaptaki koskoca bir bölümü kapsıyor. Peki zama-
TARİHİN KARMAŞASI İÇİNDEKİ HASSAS
Bir yerde yazar Joseph Conrad ile İrlanda’da İngiliz
nında Holokost’u yaşayan bir halkın devletinin, bugün
DOKULARI DUYUMSATAN BİR YAZAR!
egemenliğini sonlandırmak için başlatılan 1916 Paskalya
Filistin’de aynı soykırımı yaşatması, yazarın sesini iyice
W. G. Sebald (18 Mayıs 1944 / 14 Aralık 2021) kitap-
İsyanı’na verdiği destek nedeniyle vatana ihanetten ası-
duyurabildiğini ve tarihten ders alındığını gösteriyor mu?
larını türlerine göre sınıflandırması istendiğinde, buna iti-
lan Roger Casemont arasındaki ilişkiye takılıp kalıyor.
Ve eğer bu durum insanlığa, acı ve hüzün vermiyorsa,
raz ediyor çünkü yapıtlarını “tarihin karmaşası içinde-
Başka bir yerde diğer tarihi kimlikleri hayata döndü-
insanlık Sebald’ın vurgulamaya çalıştığı gibi bir eşdu-
ki hassas dokuları duyumsatan, hem gözleme hem de ha-
rüyor. Çin’e 47 yıl boyunca başkanlık eden imparatoriçe
yum yaşayamıyorsa bütün mesele tam da bu değil mi?
yal gücüne yer veren, denemeye yakın, yarı kurgu, belir- n
Dowagr Tzu-hsi’nin salta-
siz türden düzyazı kitapları” diye adlandırıyor.
natını, Chateaubriand’dan
Yazarın Yeşim Tükel’in akıcı çevirisiyle yayımlanan
Swinburne’e kadar düşü-
yapıtı Satürn’ün Halkaları (Can Yayınları) kısmen gezi,
nürlerin yaşamları ve ya-
kısmen anı, deneme, meditasyon, biraz da fantezi kitabı.
pıtlarını yorumluyor.
Yazarın gerek karşılaştığı gerekse tarihle hesaplaştığı
onlarca şey birbirine örülüyor ve ruhunun derinliklerin-
SAVAŞLAR VE
den bir monolog biçiminde yazılıyor.
SÖMÜRGECİLİK
Böylece Sebald olaylara verdiği tepkilerle yolculu-
Sebald’ın ayrıca özel bir
ğu boyunca deneyimlediği durumları ve zihninde yarattı-
yer ayırdığı soykırım, savaş-
ğı hayaletleri birleştirerek yalnızca fiziksel dünyada değil
lar ve sömürgecilik üzerin-
kendi ruhunun derinliklerinde gerçekleşen bir yolculuğun
den insanların açgözlülüğü
kayıtlarını da bir araya getirmiş oluyor.
ve bencilliği hakkında yazdı-
ğı cümleler ise hem ürpertici
DÜŞÜNSEL İYİLEŞME YOLUNDA BİR YÜRÜYÜŞ!
hem de düşündürücü.
Psikolojik çöküşün ardından düşünsel iyileşmeyi yü-
II. Dünya Savaşı sırasın-
rüyüşler yaparak başarabileceğini anlayan yazar, Doğu
da doğan ve Holokost’un
Anglia’nın Suffolk kıyılarını, zaman zaman da zihninin
ardından yazan bir Alman
karanlık köşelerini, gerçeklik ve kurguyla baştan çıkarıcı
olan Sebald, bu soykırı-
oyunlar oynayarak açıyor okuyucuya.
mı sanatsal kaygısının tam
Kitap, İngiltere’nin belirli bir bölgesinin anlatılmasın-
merkezine oturtuyor.
dan çok, zihnin işbaşında takip edilmesiyle ilgili zaten.
Özellikle II. Dünya
Hiçbir olay örgüsü yok. Önemli olan yazarın zihnine ta-
Savaşı’nı kitlesel ölçekli
kılıp kalan ayrıntıların doğru ve incelikli sıralanabilmesi.
ölüm üretim eylemi olarak
Yürüyüşü boyunca Suffolk’un az kullanılan patikaları-
tanımlıyor. Bu nedenle sa-
na komşu hanlarda, küçük otellerde konaklıyor.
vaşın vahşetini ve kurban-
Yolculuk ağustos ayında gerçekleşse de “Her yeni şe-
ların çaresizliğini duyur-
yin üzerinde yok oluşun gölgesi yatar” düşüncesinden
mayı bir misyon edinmek-
hareketle İngiliz imparatorluğunun düşüş ve çöküşüne,
te o. Adaletsizliği ve tarih-
kayıp ve çürümesine göndermede bulunurcasına sürekli
teki en barbarca suç ola-
kapalı ve kışlık bir hava eşlik ediyor.
rak kabul ettiği Holokost’u
Grinin farklı tonları, anlatılanların dolambaçlı ve dep-
anlatarak kendince adaleti
resif yüzünü simgeliyor.
sağlamaya çalışıyor.
ÖLMÜŞ YAZARLAR, TRAJİK HİKÂYELER VE
SOLUP GİTMİŞ BİR FOTOĞRAF ALBÜMÜ HOLOKOST’TAN
FİLİSTİN’E
Sebald, bu kasvet ve hüzün kontrastlı renkler eşliğinde
yol boyunca karşılaştığı çeşitli harap malikânelerde, öl- SOYKIRIM!
Üçüncü Reich dönemi-
müş yazarların evlerinde, terk edilmiş melankolik köyler-
de oyalanırken buraların bir dönem sahiplerinin genellik- nin dehşetlerini bir kez
le trajik hikâyelerini solup gitmiş ilginç ve tarihi fotoğ-
daha sergileyerek on-
22 Ağustos 2024 11