25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1977 Orhan Kemal Roman Armağanı; son basımı Tekin sı” kabul ettiği Ulusal Kurtuluş Savaşımızı tüm yönleriy- 6-7 Eylül olayları (1955) nedeniyle tutuklanır ve bu Yayınevi, 4 cilt), Yunan ordusunun İzmir’de denize dökül- le yeni kuşaklara aktarma kaygısına ömrünü adamış oldu- olayı da 6-7 Eylül Kasırgası-1971 adlı anılarında aktarır. mesiyle başlayıp Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümüne ka- ğu apaçık görülür. Şair Hasan İzzettin Dinamo, 1960’larda yeniden doğar dar süren dönemin öyküsünü “Kuruluş”u romanlaştırır. Bu adanmışlığın temelinde çocukluğundaki derin iz- sanki: Karacaahmet Senfonisi, Özgürlük Türküsü, Ma- pushanemden Şiirler, Sürgün Şiirleri, Gecekondumdan Ateş Yılları adlı yapıtında, 1919-1923 arasında Karade- ler vardır. Babasıyla ağabeyi Sarıkamış dağlarında şe- Şiirler, Çoban Şiirleri, Nâzım’dan Meltemler, Tuyuğlar, niz’deki Pontus olaylarını, Öksüz Musa’da savaş yılların- hit olan, Dünya Savaşı yıllarının açlık ve yoksulluğunda Gazeller. da öksüz kalan çocukların dramını ayrıntılarıyla anlatan, annesini ve beş kardeşini kaybedip kaldığı öksüz yurtla- Bir gazelinde, “Delikanlı çağımızdı zulme tükürerek rındaki kitaplıklardan kitaplar okur, Anadolu’da Mustafa Savaş ve Açlar adlı yapıtında, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın geçtik/ Zalim önünden kır atımızı sürerek geçtik” diyen hemen öncesindeki, Anadolu’da Bir Yunan Askeri’nde Kemal önderliğinde sürdürülen mücadeleyi, kutsal bir sa- Dinamo’nun ölümünden sonra yayımlanan Ateş Orman- savaş yıllarını anlatarak kesitler sunan Dinamo, Türk vaş olarak çocuk yüreğinde büyütür. ları Arasından (Tekin, 2013) adlı kitapta kendi sesinden Kelebeği’nde (1981), Ulusal Kurtuluş Savaşı günlerinde NÂZIM HİKMET’LE KOĞUŞ ARKADAŞIDIR şiirleri dinliyor, kimi daha önce yayımlanamamış şiirleri- Anadolu’ya İstanbul’dan silah-cephane kaçıran ve Fran- Sivas İlköğretmen Okulu’ndayken şiirler yazar ve ilko- ni okuyoruz. sız işgal güçlerince yakalanıp hapse atılınca sürekli ola- kul öğretmeniyken Vehbi Cem ve Mehmet Cevat adlı iki “Öyle yakınsınız ki bana insan kardeşlerim/ … Benim rak kaçma girişimlerinde bulunan Mehmet Ali Kayen’in arkadaşıyla ortak şiir kitabını çıkarır: Adsız Kitap (1931). yüreğim de kan ağlamakta/ Sizler orada battıkça kana” serüvenini anlatır. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümü’nü bitirse de dizeleriyle başladığı “İnsan kardeşlerim” adlı şiirinde şu ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞIMIZI YENİ (1935) bir şiiri nedeniyle dört yıl hapse mahkûm edilir, dizeler vardır: KUŞAKLARA AKTARMA KAYGISINA öğretmenlikten atılır ve cezaevinden ikinci şiir kitabını “Koyu karanlığı ışıtmak için/ Kendimizi kandil yapıp ÖMRÜNÜ ADADI çıkarır: Deniz Feneri (1937). yakmağa başladık./ Yoksa onu aziz dostum Sabahattin Ali Özyaşamöyküsel ögelerin ağır bastığı, halk kaynağı- Nâzım Hikmet’le koğuş arkadaşı olduğu Ankara Cezaevi’nden gibi/ caddede, ormanda,/ Nerde görsek tutup zincire vu- nın didik didik edilerek roman gerçeğine dönüştürüldüğü 1939’da çıkar. 1942’de yayımlanan bir şiiri nedeniyle sı- ruyor/ Ya da sınır boylarında bıçaklıyoruz.” Musa’nın Mapushanesi, Musa’nın Gecekondusu, Koyun kıyönetim mahkemesince sürgüne gönderildiği Gaziantep- Ömer Asan’ın Hasan İzzettin Dinamo (Belge, 2000), Baba, Açlık, Adalet Sıtması adlı romanlarında asıl kaygı- İslahiye’den askerliğiyle birlikte yedi yıl sonra döner ve 2. Hasan Hüseyin Yalvaç’ın Bu Bir Hasan İzzettin Dinamo nın “savaşa karşı çıkmak” olduğu görülürse de yurtsever Dünya Savaşı’nda Edebiyat Anıları’nda (1984) yaşamının Kitabıdır (Prospero, 1995) adlı anı kitabıyla selamladığı bir yazarın “kaçınılmaz bir görev” ve “özgürlük kavga- bu işsizlik ve açlık günlerini anlatır. Dinamo’yu ölüm yıldönümünde saygıyla anıyoruz. n MEHMET BAŞARAN (25 NİSAN 1926 / 27 HAZİRAN 2015) ‘Yıkılsa da Troyalar/ Barışın sesi bu/ Toprağın yüreğinde kökleri’ İnsanın özgürleşme eyleminin bir sevdası olan Köy Enstitülerinin çağcıl bir yaşama özlemini gerçekleştirmeye doğru önemli adımlar attığını kanıtlayan bir armağanıdır Mehmet Başaran. Köy Enstitüsünde özgürleşerek edebiyata ilk adımlarını atan Mehmet Başaran’ın ilk şiir kitabı, 1953’te Sabahattin Eyüboğlu’nun önsözü, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun desenleriyle yayımlanan Ahlat Ağacı’dır (bütün kitapları Literatür Yayınları’nca yayımlanmaktadır). Bu kitabında, yurt sevgisinin sözcüsü kılar kendini: “Senin için gelmişim dünyaya/ Umudum sevincim çilem/ Kafamla kolumla sevmeğe seni/ Memleketim Türkiyem.” Ömrü, öğretmen örgütlerindeki devrimci ve demokratik eğitim savaşımından eğitim yoluyla canlandırılacak köy savaşımına, yazın yoluyla aydınlatılacak insanlara yönelik yazın eyleminden Halkevlerine, yazar örgütlerine uzanan bir ömürdür. Yapıtlarıyla aydınlatmayı sürdüren bu aydınlık ışığına Sorgucular adlı şiirinin ilk dizeleriyle selam olsun: “Kimliğim mi? Türkiye dedim/ Doğumum mu? 17 Nisan/ Sorun beni Bedreddin’den, Yunus’tan/ Karacaoğlan emmimdir/ Dedem Pir Sultan...” Saygıyla anıyoruz. “‘UMUDUN GÖK EKİNİ’NİN ÖNER YAĞCI ‘BAŞAĞA KALKACAĞI’NI SÖYLER” Gök Ekin’de (1975), “Güllerin karanlığı zorlayışı”nı, nsanın özgürleşme eyleminin bir sevdası olan “Toprağın yüreğinin sıcacık” attığını, “Alevlerin içinden Köy Enstitülerinin çağcıl bir yaşama özlemini geçenler”i, “Şafakta açacak güllerin.../ Yaşamın nöbetini” İ gerçekleştirmeye doğru önemli adımlar attığını tuttuğunu, “Umudun gök ekini”nin “başağa kalkacağı”nı söyler. kanıtlayan bir armağanıdır Mehmet Başaran (25 Nisan 1926 Meşe Seli (1982) adını verdiği şiirlerinde yine doğa, emek, / 27 Haziran 2015). halk sevdası, özgürlük, aydınlık arayışı, umudu vardır. savaşlarından başlayan Anadolu tarihini şöyle bitirir: “Yıkılsa 1958 tarihli yapıtı Karşılama’ya (1958) “Yaşamak güç iş” Günler Tuz Rengi’nde (1986), “Yüreği zindanda bile yalnız da Troyalar/ Barışın sesi bu/ Toprağın yüreğinde kökleri.” dizesiyle başlar. Nisan Haritası (1960) bir Köy Enstitüleri komayan/ En güzel rengiyle umudun/ Bizdik açan kuytularda/ Son şiir kitabına Pir Sultan Ölür Dirilir (2002) adını veren destanıdır. “Hali yaman iller”e “vurulan kazmalar”la “açılan Yenilmeyen sesiydik ırmakların/ Yüzyıllar benzeyen yolda...” Başaran’ın şiirleri, Emin Özdemir’in deyişiyle, “Türkiye’nin ak çiçekler”, “kendi şafağı içindeki insan”ı “zamanın yücesine” dizeleriyle direnen bir ozanın sesinin duyurur. şiir haritasında özgün bir bölge oluştur.” çıkarır 21 Köy Enstitüsü’nü tek tek selamladığı destanda. “Bir gece ışık tarlaları çıktı karşıma...” diyerek başladığı ‘DAHA NE KADAR SÜRECEK TALAN/ MEMLEKETİMİZDEN KÖYLÜ MANZARALARI Kocakent’te (1963), boğucu, insanı çarkları arasında NE ZAMAN İNSAN OLACAK İNSAN’ Mehmet Başaran, köy notları biçemiyle oluşturduğu kitabı öğüten gerçekliğine adım attığı, “Kanın ve terin öyküsü” Sis Dağının Başında Borana Bak Borana’da (1990) yer Çarığımı Yitirdiğim Tarla’da (1955), köylülerin ekonomik, kocakentin “ışık tarlaları”nı, “korkunç karanlığı”nı anlatır. alan şiirlerinde, günümüzün eğitim sorunlarına eğilir, bütün toplumsal, kültürel koşullarını, yaşama biçimlerinin aktarır. Aç “Güçsüzden yanayım kavgada/ Büyük öfkelerle bilenmiş insanları “horon”a çağırır. Koca Bir Troya Dünya’da (1997), Harmanı’nda (1962) “Memleketimizden köylü manzaraları”nı sesim” dizeleriyle başlayan Pıtraklı Memleket’te (1969), “Daha ne kadar sürecek talan/ Ne zaman insan olacak insan” getirir gözler önüne. Kırlara yönelip Zeytin Ülkesi’ni (1964) “Kişinin kişiye kul” olduğu bir “pıtraklı” yaşamı sergiler. diye sorar. İnsanlığın ve aydınlığın simgesi kabul ettiği Troya sunar. Edremit bölgesinin söylencelerinden çağdaş gerçekliğe >> 27 Haziran 2024 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle