Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
anlatılarını ayrıştırarak, bağlantılar kurarak, okuyarak ancak görmeye çalışırım. Bunun da giderek tükendiğini, hatta her
likleri burada da anlatırsanız neler söylersiniz?
o zengin anlatı evrenini anlayabilirsiniz. Zira orada her di- şeyin değer yitimine uğradığını gözlerim. Yazarak bir tür
İşte o iyi insanlar gidince kentin her bir şeyi bozuldu. Yerel
siplinin alabileceği bir şey vardır. mekânın hafızasına sahip çıkmaktır benimkisi. siyasetçilerin bunda günahı çok. Önce hafıza mekânlarını yok
Sosyolojiden doğabilimciye, psikanalistten iktisatçıya, ant-
n Erzurum’un kadim tarihi ve kültürel dokusu varlığını- ettiler. Sokaklar, mahalleler katledildi. Ucube “yeni kent” inşa
ropologdan dilbilimciye kadar neredeyse tüm disiplinlere açık ettiler, beton yığınından başka hiçbir değeri yok. Tarım hay-
za ve yazınınıza nasıl yansıdı? Kitabınız bir sıla hasreti ve
bir yazardır Yaşar Kemal. O nedenle ondaki bütünlüğü gör-
vancılık öldürüldü, üniversite atıl duruma getirildi.
bir yüzleşme olarak da nitelenebilir mi?
meye / anlamaya / çözümlemeye çalışıyorum bu kitapta da. Kentin hafızasına dair birçok şeyin bir araya getirilme-
Öylesi bir özlemden söz edemem artık. Çünkü kent tü-
Beşinci kitap bir romans anlatı. Biyografik-roman diyemi-
si aslında yaşanmışlıklardan kaynaklanıyor. Bu ister istemez
müyle değişime uğramış insanlar / mekânlar / kültürel doku
yorum. Öyle de olsun istemem. O coğrafyaya dönüyorum. yaşamıma izdüşüren insanların da anlatılmasını öne aldı. İğ-
tamamen değişmiştir. Bazı tarihsel yapıları süsleyip püsle-
Karacaoğlan’ı dinlediğim Elif kadına, Âşık Kıvrak Osman’a,
debeli Hoca ise kentin bir dönemine Aydınlanmanın ışığını
yip ortada tutmak tamamen algısal bir şey.
Akçadağ’a, Göksun’a, Savrun’un gözüne, Kırıtlı tepesine… taşıyan biriydi. Ona yazıp anlatmamak olamazdı. Birçok in-
Yani kentin dokusunu yıllardır enjekte edilen Türk-İslam
Doğa ve insanların gözüyle bir anlatıcının dünyasına bakış…
sanın hayatına dokunmuştur.
sentezi, ırkçı milliyetçilik anlayışını bir tür “tezahür”ünün
Yer yer yapıtlarındaki Yaşar Kemal’e, o “çocuksu” dün-
yansıması… Aldığı göçlerin niteliğine (niteliksizliğine) ba-
‘YENİ KİTAPLARIM YAYIN AŞAMASINDA’
yasının yansımalarına dönerek bir hatırlama / yansıtma yol-
karak da bunu gözlemleyebiliriz.
n Yeni tasarılarınızı sorarak bitirelim söyleşimizi.
culuğuna çıkıyorum onu yazarak.
Böylesi bir yeri özlemek artık geçmişte kaldı. Yüzleşme
“Kaplıcada Son Yaz” üçleme romanınım ikincisi Dünyayı
derseniz eğer, işte yüzleştiklerimin bir ucu bunlar…
‘KAVŞAKTAKİ KENT: ERZURUM’
Saran Sessizliğin yayımlanacak, ardından da Kimsiz, Kimsesiz
Bir kenti yazmak düşüncesi yaşayıp hissettiklerinizle ilgi-
n Okuyucularla kısa süre önce buluşan bir diğer kitabı- romanım. Anlatı kitabım Sen Gittikten Sonra bugünlerde çıka-
li biraz da. Bugün “Benim İstanbul Çağım” adını verdiğim
nız Kavşaktaki Kent: Erzurum adını taşıyor. Nasıl bir duy-
cak. “Edebiyatımız Kadınları” adlı iki ciltlik söyleşi / incele-
kenti yazarken, burada yaşanmış elli yıllık bir tanıklığın öy-
gu, nasıl bir esin kaynağı memleketiniz Erzurum’u yazmak? me kitabımın editoryal çalışması yapılıyor. Yine iki ciltlik “Bir
küsünü oradan uzaklaşınca daha iyi yazabildiğimi gördüm.
Bir kenti yazmak, bir yeri anlatmak duygusu bende hep
Yazarınız Olmalı” yayın aşamasında, eylülde yayımlanacak.
Kentler öyledir, size kendilerini hemen açmazlar.
baskın gelendir. Gitmeyi, görmeyi seçen biriyimdir çoğun- “Ülkeler / Edebiyatlar” Edebiyat Seminerlerim kitap ol-
n Özyaşamınızdan değerli, emsal parçalarla bütünlenen
lukla. Hele yaşadığınız yerler sizde iz bırakmışsa, yüzünüzü maya başladı. İlki Fransız Edebiyatı çıkacak. Uzun süredir
ister istemez oralara dönük olur sürekli. Ve gittiğiniz yerde kitabınızda kimler yok ki! Hele İğdebeli Hoca’yı sorma- çalıştığım, belgesel nitelikte “Edebiyatımızda 1950 Kuşağı”
mak olmaz. Kişisel Erzurum’unuzdan, İğdebeli Hoca gibi
yazmak… En temel yazma duygumun besleyici kaynağıdır. kitabım 2025’te okurla buluşacak. Yazarın Yolu / Yordamı
Doğduğum kente ne zaman gitsem bugündeki geçmişi kimlikleri, sizdeki yaratı silsilesini bir bir yaratan o özdeş- deneme kitabım ise yayıncının mutfağında.
n
Feridun Andaç’ın düşünde Yaşar Kemal!
biçimlendirendir: “Şimdi bir sabahın erin- mel kaynaklardan biri de “Doğu Akdeniz”in
S. SEZA YILANCIOĞLU
de, daha gün doğudan ışığını göstermeden kültürel varlığıdır.
düştüm yola… Taşköprü’den geçip Misis’e, Cumhuriyet gazetesi için yaptığı röportaj
azar ve eleştirmen Feridun Andaç, 1979’da
oradan Anavarza’ya yolumu düşüreceğim… serisiyle yurdu baştan başa dolaşarak toplu-
Kahramanmaraş’ın Andırın ilçesinin Akifiye köyün-
Gelip geçtiğim yerlerdi bu yerler; bildiğim, mun yaşadıklarına bire bir tanık olur, gör-
Y de öğretmenlik yaptığı yıllarda Yaşar Kemal’in an-
gezdiğim… Her adımında Yaşar Kemal’e dükleri, yaşadıkları sonraki yıllarda roman-
latı coğrafyasını tanımaya başlar.
2
doğru yürüdüm…” larının konularını oluşturacaktır.
Büyük ustanın yaşadığı esin kaynağı coğrafyayı, doğayı, in-
Çocukluk, yeniyetme çağını ağıtlar, destanlar,
sanı / insanları, kültürü keşfetmekle başlayan araştırmaları gü-
YAŞAR KEMAL’İ ÖZÜMSEMEYE,
türkülerle geçiren Yaşar Kemal’in özümsedi-
nümüze kadar geliyor. Andaç’ın yaptığı bu çalışmalar “Yaşar
ANLATI DÜNYASININ
ği sözel kültürle kurguladığı anlatı dili halkın
Kemal’in anlatı / yazın dünyasına” adanan bir ömrün kanıtıdır.
‘ANAKARASI’ ÇUKUROVA’SINI
dilidir. Halkın kullandığı kavramlarla, sözcük-
1
Söz Tufanı Yaşar Kemal (2024) Feridun Andaç’ın çeşit-
KEŞİFLE BAŞLIYOR!
lerle, modern romanın yazınsal özelliklerini
li organizasyonlarda yaptığı konuşmaların, düzenlediği sem-
İşte Feridun Andaç, Yaşar Kemal’i anla-
bütünleştirerek “büyülü anlatımı”nı oluşturur.
pozyumların, yazılarının yanında Yaşar Kemal üzerine ha-
maya, özümsemeye onun anlatı dünyasının
Ali Püsküllüoğlu’nun hazırladığı “Yaşar
zırladığı üçüncü kitabıdır. “anakarası” Çukurova’sını keşifle başlıyor.
Kemal Sözlüğü” de yazarın dilinin zenginli-
Yaşar Kemal’in Sözlerinde Yaşamak (2003), Yaşar Ke-
Yaşar Kemal’in birçok anlatısının mekânı
ğinin göstergesidir. “Taşıyıcı anlatıcı” çok
mal Sözün Büyüsü (2015), üç kitabın başlıklarında öne çıkan olan Çukurova her romanında farklı biçim-
yerinde bir kavram: Yaşar Kemal anlatısın-
“söz” sözcüğü Yaşar Kemal’in “bir dil yaratmak, bir ro- lerle ortaya çıkıyor.
da yerel kültürü evrensel kültürle buluşturu-
Büyük ustanın roman dünyasındaki olay örgüsüne gö-
man dili yaratmak için yazıyorum” tümcesine göndermedir.
yor. Sözel kültürle besleyerek kurguladığı modern roman dili
Feridun Andaç, Yaşar Kemal’in Sözlerinde Yaşamak’ta re kurgulanan Çukurova, yerel, yöresel gerçeğinin çok öte-
Andaç’ın nitelediği gibi Yaşar Kemal’i “taşıyıcı / kurucu an-
sindedir: “Zamanla yazarın / romancının imgeleminde‘ö-
büyük ustanın anlatı dünyasının temel ögelerinden, roman-
latıcı” yapmaktadır.
te yer’, ‘yitirilen cennet’, ‘çocukluk yurdu’, ‘çatışma ve dö-
larının kurgusundaki gerçeklere, esinlendiği coğrafyanın
nüşmelerin kaynağı’ olarak yepyeni bir ‘anakara’ simgesine YAŞAR KEMAL YAZININI TANIMLAYAN
özelliklerine, Yaşar Kemal ile yaptığı söyleşilere yer verir.
3
bürünerek biçim alır” diyor Feridun Andaç. BİR KAVRAM: ‘DÜŞSEL GERÇEKÇİLİK’
Yaşar Kemal Sözün Büyüsü, edebiyatımızın çınarı büyük
Deniz Küstü’nün “anakarası” Marmara Denizi, Tarihsel, kültürel, toplumsal bellekle besleyerek doğanın
ustanın “anlatı anakarası” özelliklerinin, roman dünyası-
Menekşe’nin, Küçükçekmece’nin yörenin balıkçıları Yaşar farklı boyutlarını, insan-insan ilişkilerini, insanın doğa ile
nı biçimleyen ögelerin, Yaşar Kemal’in hikâyeleri dahil tüm
Kemal’in imgeleminde kurgulanıyor, şekilleniyor. Deniz savaşını, yarattığı mitik dünyada modern romanın kurgu bi-
romanlarının kurgusunun incelendiği önemli bir kitaptır.
Küstü romanındaki Menekşe balıkçılarıyla, Marmara Deni- çeminde anlatıyor Yaşar Kemal.
Feridun Andaç’ın Yaşar Kemal üzerine hazırladığı ilk iki
zi balıklarıyla “yitik cennet”ten bir kesittir. Kuşlar Da Git- Romanlarının çıkış noktası yaşadığı deneyimlediği konu-
kitap, söyleşilerin de yer aldığı inceleme niteliği taşırken
ti… Basınköy’ün yanında Florya ormanına gelen kuşlarla lardır. Feridun Andaç’ın tanımladığı “düşsel gerçekçiliğin”
Söz Tufanı Yaşar Kemal bir anlatıdır.
1970’li yıllardan itibaren göç alan İstanbul’un banliyösünde izlerini taşır Dağın Öte Yüzü, İnce Memed, Bir Ada Hikaye-
Bu kitabında Feridun Andaç, Yaşar Kemal’in tüm yapıt-
yaşayan çocukların hikâyesidir. si, Akçasazın Ağalar, Binboğalar Efsanesi…
larının özelliklerini vurgularken Basınköy’de büyük usta ile
Yaşar Kemal, insanın doğayla, toprakla, insanla gözlem- Bir Ada Hikâyesi’nde kurguladığı “Karınca adası”, savaşlar
yaptığı sohbetleri, antropolog Altan Gökalp, evin büyülü at-
lediği savaşını yerel kültürün özellikleriyle oluşturduğu çağının insanlarının buluştuğu bir yerdir. İnsanların din, dil, ırk
mosferinin vazgeçilmezi, Andaç’ın deyimiyle “bilge tanrıça
“anakara”da, büyülü diliyle yaşanmış hikâyeleri, kendi ha- gözetmeksizin insanca, barış içinde bir arada yaşayacağı ada-
Tilda” ile karşılaşmalarını yazıyor.
yat hikâyelerinden oluşan kesitlerle anlatıyor. yı kurgular yazarımız. Bir çağrıdır günümüzde yaşananlara…
Yaşar Kemal’in yaşamında önemli yeri olan ‘Basınköy’ü,
“Düşsel gerçekçilik” Yaşar Kemal yazınını derinlemesi-
Yaşar Kemal ile başlayan serüvenini anlatıyor.
FERİDUN ANDAÇ: “YAŞAR KEMAL,
ne tanımlayan bir kavramdır. Feridun Andaç’ın yazarlık se-
Tilda, Yaşar Kemal’in arkasında dimdik durarak eserleri-
‘TAŞIYICI / KURUCU ANLATICI’DIR”
rüveninde büyük ustanın esintileri sezinleniyor diyelim son
nin hem birincil eleştirmeni hem de İngilizce çevirmenidir.
Akçasazın Ağaları, Kimsecik, Bir Ada Hikayesi, İnce Me-
söz olarak… Söz Tufanı Yaşar Kemal, yalnızca ustanın ya-
Onun “A çocuk, sendekiler bizimkilerden daha fazla, ne-
med, Deniz Küstü, Binboğalar Efsanesi yapıtları incelendi-
zınına ışık tutan bir çalışma değil roman kurgu sanatı açısın-
reden toparladın bunca şeyi”, “Yaşar, bu çocuk seni yaka-
ğinde Feridun Andaç’ın belirttiği gibi “anakara”nın özel-
dan da önemli bir çalışmadır.
n
1
lamış” sözleriyle Andaç, Tilda Kemal’in güvenini 1987’de
likleri şöyle sıralanıyor: “Türkçe söyleşi. Anlaşılırlık. An-
1
kazanır, Yaşar Kemal ile bir ömür sürecek beraberliği de
latının gücü. Ortak bilinç. Kültürel / tarihsel / edebi bellek. Feridun Andaç, Söz Tufanı Yaşar Kemal, SRC Kitap,
böylece başlar.
Doğanın çok boyutlu anlatımı. Dilsel zenginlik. Tarihsel / s. 48, 2024.
4 2
Söz Tufanı Yaşar Kemal’de yazarın anlatı dünyasıyla ilgili
zamansal / gündeş olana bakış.” Feridun Andaç, Yaşar Kemal Sözün Büyücüsü,
Feridun Andaç’ın kullandığı üç kavram önemlidir: Yarattığı Feridun Andaç, Yaşar Kemal’i “taşıyıcı / kurucu anla- İnkılâp, s. 21, 2015.
3
“anakara”, “taşıyıcı / kurucu anlatıcı”, “düşsel gerçekçilik”. tıcı” olarak tanımlar. Büyük usta, Türkçe’nin zenginliği- Feridun Andaç, Söz Tufanı Yaşar Kemal, SRC Kitap,
“Her yazarın bir Çukurovası vardır” diyor Yaşar Kemal, dir, öylesine doğal ve kültürel zenginliği olan topraklarda s. 39, 2024.
4
insanıyla, doğasıyla, kültürüyle yaşadığı coğrafya bir yazarı yetişmiştir ki onun anlatım dünyasını biçimlendiren en te- A.g.e. s. 36
12 27 Haziran 2024