22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MERHABA ir Yalnız Gezerin Hayalleri, 1782’de ölümünden dört yıl sonra yayımla- B nan son yapıtıdır. “Gezinti” adını ver- diği on bölümden oluşan yapıtında, kendi- ni insanlardan ve toplumdan tecrit edilmiş ve inzivaya çekilmiş bir birey olarak algılar. Bazı yapıtlarındaki fikirleri filozof dostları- Yanık kokusu… nın fikirleriyle ters düşer ve bu yüzden acı- masız saldırılara maruz kalır. “Yanık kokusu” denildi miydi kirpi gibi dikiliyor insan, akan sular duruyor, burun çekilip etraf Son yıllarında, Aydınlanma çağının kolaçan ediliyor, ardı yangındır çünkü. Nerede nasıl parlayacağı bilinir mi, alevler bir anda sarıverir siyasal, sosyal, dinsel kurallarına boyun eğmeyen yenilikçi fikirleri nedeniyle, çevreyi. Ülkemiz her 2 Temmuz’da işte böylesi hazin bir yanıklıkla tütüyor. Hep yanık kokusu… kendisine Voltaire ve Diderot başta eski yazar dostları tarafından bir komplo düzenlenmiş olduğunu ve tüm insanlığın ykü, roman, tezgâhında olguları kendinden nefret ettiğini düşünür. işlerken karmaşayı algılatmanın, Burada tam bir paranoya söz konusu Ö olan biteni derinlikli kavratmanın olsa da bir yandan kilise, bir yandan önünü açıp handiyse yalınkat gösterebi- da siyasal iktidar ve aydınlar tarafından liyor bunu. Çünkü öykü de roman da mo- sürdürülen hırpalayıcı saldırıların hedefi dernizmin ortaçağ dehlizlerini aşıp el ala- olduğu yadsınılmaz bir gerçektir. rak ilkçağ hümanizmine dayalı anlatı da- Sıkıntılar içinde geçen son yıllarında marından ürettiği bir “yeni hayat” kaynağı. gidecek ya da sığınacak hiçbir yeri Şimdi 2 Temmuz Sivas acılarının önü- kalmadığında Paris’in altmış kilometre ne geldik ya, bunu romanlardan okuyup kuzeyindeki Ermenonville şatosunun yerli yerine oturtmanın sırası o halde yine. sanatsever sahibi Marki René-Louis de Girardin tarafından ağırlandığı dönemde FATİH ATİLA: ‘ÖLÜ CANLAR’ Bir Yalnız Gezerin Hayalleri’ni yazarken Fatih Atila, Sivas kıyımının onuncu yılın- yaşama veda edecektir. da yayımladığı Ölü Canlar’da (2003) olup Jean Jacques Rousseau (28 Haziran biteni, bire bir dayanakları, bağlantıları, ol- le, dönüştürümle dikkati çekiyor. Bir “yanıksama”nın yol 1712 / 2 Temmuz 1778) kapağımızda. gusal ilintileri çerçevesinde farklı bir dönüştürümle işliyor. açtığı içe kapanıştır belki bu. Ferda Fidan’ın yazısı... Şair Selim, Sivas kıyımından, rastlantıyla herhangi ya- Roman kişisi-kişileri, yaşamı hep bu yanıksama sap- Üçüncü sayfamızda, “Yanık kokusu...” ra almadan kurtulanlardan biridir. Arkadaşları yanarken lantılarıyla sürdürür. Ölüm yolculuğuna hazırlanan biri- başlıklı yazısında 2 Temmuz Sivas kurtulmuş olması Selim’i derinden yaralar. nin sorgulamasına kayar çünkü enikonu anlatıcı: acılarının izini, Ölü Canlar (Fatih Atila), Ateş Olay, belleğinde tüm canlılığıyla sürerken Selim’in içe “Neden içeridekilerle birlikte yanmadım? Bu ölüm ba- ve Kuğu (Burhan Günel), Şeytanminareleri kapanmasına yol açar bu durum, onu yalnızlaştırır. Artık na çok yakışacaktı.” (Hidayet Karakuş) adlı üç romanda süren o, bir “ölüm kaçağı”dır. Burhan Günel, bir başka boyutta iyimserliğini sürdü- M. Sadık Aslankara yer alıyor. Ankara’nın entelektüel çevresi, Sivas’ta yakılanların ki- recektir ama: “Yeniden yaşamayı göze aldım, yeniden Öner Yağcı, Yaşar Kemal’in de mileri, olay öncesi konumlarıyla Selim’in gözlerinden ke- yaratmayı.” Öyleyse bir aşk ve ölüm romanı olarak da nitelemesiyle “Su katılmamış, devrimci sik, sıçramalı anlatımla aktarılır. Olay, bir yapbozun bü- okunabilir Ateş ve Kuğu. bir kahraman ve edebiyatımızın da tünlenişine dönük ileri geri sarışlar eşliğinde akar hep. büyük ustalarından biri”ni Hasan İzzettin İlerleyen sayfalarda, yaşadıklarını romanlaştırmak için HİDAYET KARAKUŞ: ‘ŞEYTANMİNARELERİ’ Dinamo’yu (1 Ocak 1909/20 Haziran 1989) çabaladığını, “Ölü Canlar’ı yazmak” için sıklıkla Sivas’a Hidayet Karakuş, Şeytanminareleri’ni (2010), iki ay- merceğe alıyor. Anısına sonsuz saygıyla... gittiğini öğreniriz Selim’in. rı düzlemde, İzmir’i kucaklayan anlatı evreniyle sarmalı- Bülent Ayyıldız, Fihrist Kitap’ın 10 Çok sayıda olay aktarışıyla kurulan romana, bir polisiye yor. İlkinde “Masalcı” ya da bellek karışıklığı içinde “zarar- kitaplık bir seri olarak planlanan Opera örgü de giydiriyor yazar. Böylelikle toplumla olay arasın- sız bir meczup” gibi de algılanan “Beybaba”yı tanıyoruz. Klasikleri Dizisi’ni tanıtıyor. da ne tür bağlar kurulabileceği, buna dönük nasıl açılım- Sabah erken Karşıyaka’dan çıkıp Kemeraltı’nda alır Öner Yağcı, özgürleşme eyleminin lar getirilebileceği üzerine adeta sosyolojik veriler yaka- soluğu, sokakları, işhanlarını, kahvehaneleri, lokantaları, sevdası Köy Enstitülerinin çağcıl yaşama lamaya çalışıyor, ipuçları taraması yapıyor görece. köşe başlarını dolaşır. Masallar anlatıp cebindeki şey- özlemini gerçekleştirmeye doğru önemli Fatih ayrıca bu barbarlığın herhangi çağda, dünyanın tanminarelerini dağıtır, meddahtır adeta. adımlar attığını kanıtlayan Mehmet herhangi noktasında üstelik dinsel inancın alabildiği- Öteki anlatı düzleminde elöyküsel dille kurduğu Başaran’ı (25 Nisan 1926/27 Haziran 2015) ne kapalı yaşandığı ortamda değil, buyurganlar etkisiy- Nilüfer’le Mahir’in aşklarına odaklanır adam. İki gencin inceliyor. Anısına sonsuz saygıyla... le görece seküler yaşamın öne çıktığı yerde de yaşana- yıldırım aşkını, Mahir’in kendisini aldattığı kuşkusuyla Gamze Akdemir, usta yazar ve bileceğini gösteriyor Ölü Canlar’da. Nilüfer’in birden bitiriverdiği evliliklerini öğreniriz. Mahir, eleştirmen Feridun Andaç ile Yaşar bir çağrıyla, yeniden evlenme hayaliyle Sivas’taki etkin- Kemal’i anlama/anlatma yolculuğunun BURHAN GÜNEL: ‘ATEŞ VE KUĞU’ liğe katılır, ne ki hazin bir ayrılış, yıkılış karşılar onları. üçüncü kitabı Söz Tufanı: Yaşar Kemal ve Burhan Günel Ateş ve Kuğu’yu (2004), birbirine akan Masalcı’yla Nilüfer-Mahir aşkları farklı damarlar ha- doğduğu kente bakışını içeren Kavşaktaki iki eğik düzlem üzerine kuruyor. Bunun için anlatıcının linde ama aynı yerlem bağıyla giriyor roman evreninde. Kent: Erzurum adlı kitaplarını konuşuyor. yarattığı yazar olarak “yaşadıklarını unutup yaratacakla- Sivas kıyımındaki yangında belleğini yitirdiği için, geç- S. Seza Yılancıoğlu, Feridun Andaç’ın rını tasarla(yan)” Baharten’i alıyor. Yaşar Kemal: Bir Ömür Edebiyat, Yaşar mişini bölük pörçük anımsayan Mahir’in dönüştürülmüş İlk düzlemde anlatıcı olup ikincisinde başkalarının gö- halinden başkası değildir aslında Masalcı. Kemal: Sözün Büyücüsü ve Söz Tufanı: züyle elöyküsel aktarımla kendine bakmaya girişiyor. Yaşar Kemal adlı kitaplarını inceliyor. Masalcı’nın öyküleri bir yapbozun parçaları gibi gitgi- “Hepsi başkalarıydı. Onların gözüyle bakmam gereki- Y. Bekir Yurdakul, “Gülten Dayıoğlu’yla de bütünlenir. Anlatıdaki halka da tamamlanır böylece. yordu kendime ve dünyaya. Öyle de yaptım, uzaktan iz- gezmek!” başlıklı yazısında, Bambaşka Sonuçta yapıt bize, “yaşamlarındaki bütün yoksunlukların ledim kendimi” diyor. Bir Ülke Amerika’ya Yolculuk ve Gizemli acısını otele kıstırdıkları insanlardan çıkarmaya çalış(an)”, Aslında Baharten’le, Sivas’ı yaşamış kendisine, yanı sıra Buzullar Kıtası Antarktika ve Patagonya’ya “koca ülkenin yüreğini yak(an)” yaratıklar eliyle “yanık te- ötekilere bakıyor Burhan, sinemasal kıvraklıkla odak kay- Yolculuk’unu; “Her çağda yeniden…” nin içindeki çaresiz can”ı gösteriyor. dırıp ileri geri oynatarak, böylece farklı gözle iki temel ana başlıklı yazısında da Faruk Duman’ın Kelile Yanık kokusu tüm ülkeyi sarmadan Sivas’ta yaşanan- damar oluşturup bunu görme-gösterme olanağı yakalıyor. ve Dimne’sini merceğe alıyor. lara yeniden bakabilmek, bu derin kaygıyı kavrayabil- Anlatıcının, özöyküsel anlatımla aktardıkları anı olur- Emek Yurdakul’un hazırladığı Güncel ve mek için okunmalı bu romanlar. n ken, elöyküsel anlatımla aktardıkları kurmacayla bütün- Mustafa Başaran’ın hazırladığı Bulmaca ile leniyor. Dil de bu kavrayışa ayak uyduruyor. www.sadikaslankara.com, her perşembe öykü-roman, de düşün trafiği sürüyor! Roman, bu bağlamda yansıttığı soyutlayım düzlemiy- tiyatro, belgesel alanlarında güncellenerek sürüyor. İyi okumalar... lİmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Aslan Yıldız l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Uets: 25999 - 15079 - 37611 l Reklam Genel Müdürü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. KITAP No: 11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle