Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YUNUS BEKİR YURDAKUL’DAN
‘AY ANNE BAK AY İÇİMDEN DOLANIYOR’
Çok olsun çocuklar…
“Bu yolculuğa beni tamı tamına otuz altı yıl önce yeni kitabı Ay Anne Bak Ay İçimden Dolanıyor’u
anlatırken.
kızımız Emek çıkardı. Üstelik hem kendisi ‘anlattı’
hem de yaşıtlarının sahiciliğine kulak vermemi,
Bu kitabı Yurdakul’un 2014’te yayımlanan,
farkında bile olmadan sağladı.
Çocuklardan (Ç)aldığım Öyküler adlı kitabının bir
Başlangıçta o ilk metinleri kütüphanemizin seriye dönüştüğünü muştuluyor. Serinin üçüncü
‘zula’sında bulan da Emek’ti… Sonrasında kitabını da bitirmek üzere. Öncesindeyse okuyucuları
Ihlara (Yener), koşup geldiği yanı başımdan Saklı Misket Çağları ile buluşturacak.
bir daha ayrılmadı. Derken A. Kadir’in deyişiyle
Y. Bekir Yurdakul ile Ay Anne Bak Ay İçimden
‘çok oldu çocuklar’.”
Dolanıyor merkezinde yapıtlarını, 300’e varan
Böyle diyor usta yazar Y. Bekir Yurdakul, Cumhuriyet öykülerini, yapıtlarında çocuğa, çocukluğa
Kitapları tarafından yayımlanan ve okuyucuları 100 bakışını, çocuklara yakın, içtenlik ve sahicilikte
yetkin öyküsüyle daha buluşturduğu vardığı dili konuştuk.
“Her çocuğun ilginç birer portre olduğu”nun
MAVİSEL YENER
altını özenle çizmeniz öylesine kıymetli ki… Bu
metinler için yola çıktığım ilk günlerde gönlüm-
‘ÇOCUKLAR HAKKINDA HER ŞEYİ
den geçene inceden bir el sallayış bu.
BİLDİĞİMİZİ SANIYORUZ’
Ay Anne Bak Ay İçimden Dolanıyor, Evet, ilkinde olduğu gibi bu yapıtın kapısın-
n
2014’te yayımlanan, çocuk gülüşlerini / görüş-
da da konukları (“Buradayım!” seslenişlerini
lerini devşirdiğiniz Çocuklardan (Ç)aldığım
öyküleştirdiğim çocukları, okurları, meraklıla-
1
Öyküler adlı yapıtınızın bir seriye dönüştüğü-
rı…) nezaketle esenleyen yine Emek oldu.
nü muştuluyor.
Bu öncelikle onun isteğiydi. Yanı sıra bu
Cumhuriyet Kitapları tarafından yayımlanan
yolculuğa beni tamı tamına 36 yıl önce kızı-
bu kitabınızda 100 yeni öyküyle daha buluşuyo-
mız Emek çıkardı. Üstelik hem kendisi “anlat-
ruz. Onları okurken “Ne biliyoruz ki çocuk hak-
tı” hem de yaşıtlarının sahiciliğine kulak ver-
kında!” sorusu düştü aklıma. Sahi, sizce ne bili-
memi, farkında bile olmadan sağladı.
yoruz çocuk hakkında?
Başlangıçta o ilk metinleri kütüphanemizin
Ay Anne Bak Ay İçimden Dolanıyor’un kapısı-
“zula”sında bulan da Emek’ti… Sonrasında
nı bu soruyla açalım mı?
Ihlara (Yener), koşup geldiği yanı başımdan
Evet, bu öyküler ardı ardına akıp geliyor. Üçün-
cü kitap da çok zaman ayıramayışıma karşın yarıyı bir daha ayrılmadı. Derken A. Kadir’in deyi-
çoktan geçti. Çocuklar hakkında her şeyi bildiğimi-
şiyle “çok oldu çocuklar”.
zi, onları çok iyi tanıdığımızı sanıyoruz.
Evet, kurusıkı ezberlerimizi, konfor sandığı-
Bu, hadi yersiz demeyelim de kendiliğinden yer-
mız hapishanelerimizi, tekdüze hallerimizi, şu
leşik “özgüven” bizi çoğu zaman şaşırtıyor ve açı-
hayhuy içinde yitmelerimizi aynalarımıza asan
ğa düşürüyor.
da çocuklarımızdır. “Neşe kaynağı” odasına
Köyde, kırsalda var olmayan; kentte varlığını
hapsetmezsek onların özgürlükçü, düşsel var-
duyumsadığımız “modern buluş” çocuk ne “min-
sıllığını; başka bir hayata çeker onlar bizi.
yatür bir yetişkin”dir ne de doldurulması gereken
çuval / testi ya da torba!
TEŞEKKÜR VE BİR TESELLİ
Fotoğraflar: HÜLYA ANBARLI
Çocuğun ne’liği üzerine -çocuk yazınının da
Kitabınızın küçük İskender’e ithaf edil-
n
gelişimiyle- alınan onca yola karşın bu “bir daha
‘BU YOLCULUĞA BENİ ÇIKARAN
mesinin hikâyesini öğrenelim mi?
ele geçmez ülke”nin sürekli yenilenen / değişen yurttaşla-
KIZIMIZ EMEK OLDU’
Beni bu türden metinler yazma yolculuğu için alana ça-
rını küçük görmelerimiz, onlara gülüp geçmelerimiz, o sa-
Kitapta öykülerin kahramanı olan her çocuğun il-
n ğıran Emek, her adımda destekleyen Mavisel Yener’dir.
hiciliği ıskalama hallerimiz, köşeli dünyamızın vazgeçil-
ginç bir portre olduğunu ayrımsıyoruz. Açılışı kızınız
Bu kısacık metinlerin kıymetini vurgulayan başta Bahri
mezliğini dayatma ve hepsini tektipleştirme “zor”umuz;
Emek’in iki öyküsüyle yapmışsınız. Sizi yazmaya sürük-
Karaduman, Hülya Soyşekerci, başka dostlarım da oldu.
karşı çıkan, direnen, kendisi olmayı seçenlere yazıklan-
leyen an / anıların önemli bir kısmını Emek kaplıyor. Ne
Bir sohbet sırasında sevgili Prof. Dr. Sedat Sever, bu me-
ma, dahası “aykırı” madalyaları verme kararlılığımız sü-
rüyor yazık ki… dersiniz? Çocuklar bizim hayat öğretmenimiz mi? tinleri yeni gelişmekte olan bir dalla (çocuk sosyolojisi)
>>
Desenler: MURTEZA ALBAYRAK
12 18 Nisan 2024