Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
(23 MART 1927 / 15 ARALIK 2004)
Şükran Kurdakul:
‘Biz ki acılar döneminden/ Ellerimizi
kirletmeden geçtik/ Direncim senin
olsun/ Sevgim senin olsun...’
“Sevmekten ve sormaktan korkmayan”, bir yaşananların, çağın tanığı olmak kaygısıyla
vazgeçilmezlik olduğuna inandığı şiirlerini emeğin yüceliğini savunan, emekten yana bir
“yaşamın her kesiminde etkisini sürdüren derin
düzenin özlemiyle yanan ve böyle bir düzenin
acılar karşısında ayakta kalma istenciyle” yazan gerçekleşmesi için savaşım veren bir yazarın
Şükran Kurdakul (23 Mart 1927 / 15 Aralık izlenimleri ve tanıklıkları vardı.
2004) gürül gürül aktı şiir okyanusuna.
Şairler ve Yazarlar Sözlüğü’nde (1972),
Onun yaşamını ve yapıtlarını incelediğim kitabı siyasal iktidarlara ters düşen, anlayışlarından
hazırlarken “Siz ‘yeni şiir’ hareketine ne zaman dolayı daha önce yer almayan edebiyat
katıldınız” sorumu şöyle yanıtlamıştı:
adamlarımızın yaşamöykülerini, yapıtlarını
“1963’te Nice Kaygılardan Sonra adıyla “sansürsüz” sundu.
yayımladığım bu evrenin şiirleri, sanırım
Şükran Kurdakul’u İlhan Selçuk
kendime özgü biçimlere kavuşmuştur.
“Pencere”sinden şu sözlerle uğurlamıştı:
Artık dünyaya ve insanlara sınıfsal ayrımları “Toplumculuk elbette bireycilik değildir; ama
göz önünde tutarak bakan, kendi sesini bulmuş
bireyin toplumculuğu, en çaresiz koşullarda
bir şair söz konusudur.” bile insana umut aşılayan bir soyluluğun
İzmir’in İçinde Amerikan Neferi (1965) ve göstergesidir... Şükran’ın toplumculuğu
sade ve gösterişsizdi; tenindeki gözenekleri
Halk Orduları (1969) adlı kitaplarındaki şiirleri
toplumsal ve siyasal kavgayla buluştu. gibiydi, bedenini sarmış, içine işlemiş,
yüreğine aşılanmıştı… İnsanın insan gibi
Antiemperyalist coşkularla dolu bu şiirleriyle
yaşamasında herkese örnek göstermek
yükselen toplumsal muhalefetin saflarında,
gerekiyorsa, Kurdakul’un heykelini yapıp
önlerindeydi. Sabrı ve çoğalmayı öneren
dizelerle dolu olan ve çoğu hapishanede yazılmış kentin en kalabalık meydanına dikmeli…”
olan bu şiirler, onun şiirindeki biçim-içerik (Cumhuriyet, 17 Aralık 2004).
birlikteliğinin de ilk ürünleriydi.
“Acılar döneminden ellerini kirletmeden
“Edebiyatımıza katkıları 1970’li yıllarda geçen” Şükran Kurdakul’u saygı ve özlemle
öyküleriyle de sürdü. Öykülerinde, anıyorum.
de Amerikan Neferi (1965) ve “Sesleriniz geliyor öz-
ÖNER YAĞCI
gürlük alanlarından/ Bir bayrak yarışı bu mutlaka ge-
çeceksiniz/ Güzel başladınız çocuklar güzel bitirecek-
cisi olan bu zenginlik Kurdakul’un kendi şiirine doğru
ÖZGÜRLÜK, DOĞA, DOSTLUK SEVGİ
siniz...” dizelerinin de yer aldığı Halk Orduları (1969) ki-
önemli adımlar attığını gösterdi.
ÖZLEMİYLE VE UMUTLA, SABIRLA ÇOĞALAN
taplarındaki şiirleri toplumsal ve siyasal kavgayla buluştu.
İyimserlikle Dolu Nice Kaygılardan Sonra (1963) adlı
DİRENİŞLE BOY VEREN BİR ŞİİR!
kitabıyla şair kimliği iyice ortaya çıktı.
“Sevmekten ve sormaktan korkmayan”, bir vazgeçil-
ŞİİRLERİYLE TOPLUMSAL MUHALEFETİN
mezlik olduğuna inandığı şiirlerini “yaşamın her kesi-
ÖNLERİNDEYDİ!
DÜNYAYA VE İNSANLARA SINIFSAL
minde etkisini sürdüren derin acılar karşısında ayakta
Antiemperyalist coşkularla dolu bu şiirleriyle yükselen
AYRIMLARI GÖZ ÖNÜNDE TUTARAK
kalma istenciyle” yazan Şükran Kurdakul (23 Mart 1927
toplumsal muhalefetin saflarında, önlerindeydi.
BAKAN, KENDİ SESİNİ BULMUŞ BİR ŞAİR!
/ 15 Aralık 2004) gürül gürül aktı şiir okyanusuna.
Sabrı ve çoğalmayı öneren dizelerle dolu olan ve çoğu
Onun yaşamını ve yapıtlarını incelediğim kitabı hazır-
Tomurcuk (1943) ile ertesi yıl Zevklerin ve Hülyala-
hapishanede yazılmış olan bu şiirler, onun şiirindeki bi-
larken “Siz ‘yeni şiir’ hareketine ne zaman katıldınız”
rın Şiirleri adlı kitaplarındaki hece ölçülü ve uyaklı, duy-
çim-içerik birlikteliğinin de ilk ürünleriydi.
sorumu şöyle yanıtlamıştı:
gusal, kötümser iç dünya şiirlerinden sonra, cezaevi yıl-
Usta şair bu dönemin şiirlerini, örneğin; “Sözcüklerle
“1963’te Nice Kaygılardan Sonra adıyla yayımladığım
larından esintiler taşıyan Giderayak’taki (1956) şiirle-
büyüdük, ezgiler yarattık/ Düşlerle saltanat kurduk, ben-
bu evrenin şiirleri, sanırım kendime özgü biçimlere ka-
ri, onun şiiri düşünmeye başladığını, yeni bir şiir ve kim-
zetiler yarattık/ Kurtuldum sandığın gün Pir Sultan’dan/
vuşmuştur. Artık dünyaya ve insanlara sınıfsal ayrımla-
lik arayışında olduğunu gösterdi. Çünkü 1944’ten sonra
Sevdamızla Yunus, hüznümüzle Fuzuliler yarattık” dizele-
rı göz önünde tutarak bakan, kendi sesini bulmuş bir şa-
Nâzım Hikmet’in yapıtlarını okuma olanağı bulmuştu.
riyle karşımıza getirmeye başladı: Acılar Dönemi (1977).
ir söz konusudur.”
“Biz ki acılar döneminden/ Ellerimizi kirletmeden
BİÇİM-İÇERİK BİRLİKTELİĞİ
ŞİİRLERİ TOPLUMSAL VE SİYASAL
geçtik/ Direncim senin olsun/ Sevgim senin olsun...”
“Bu uzun kaybolmalar gecesinde/ Sen varsın, ben va-
KAVGAYLA BULUŞTU!
dizeleri, bu kitabındaki onu tanımlayan “Armağan”
rım, özlemin var…/ Karanlıkta aydınlık düşünceler için-
“...Götürün İzmirlere doğru bizi dünyalar kadar/ Kita-
de... Kapadı penceremi karanlıkların sisi/ Gözlerine ka- adlı şiirinden dizelerdi.
bınızın ardından, inancınızın ardından/ Aydın yüzünüzün “Yaşadıkça” adlı şiiri şöyleydi: “Parmaklıklar arkasına
panan bütün kapılar/ Korkmuş, sinmiş bir insanı göreme-
bilince ulaştığı yerde/ Bütün kitapların eyleme dönüştüğü
di sende/ İşte tükenmedik, işte yitirmedik kendimizi...” di- kapanmak nedir gördük/ Kaç dönemin ağrısı vurdukça
yerde/ Sesleriniz geliyor özgürlük alanlarından/ Bir bay-
zelerinden görüldüğü gibi şiir, özgürlük, doğa, dostluk, gözlerimize/ Bin yıl yaşamış gibi yaşlanmak nedir gördük.”
sevgi özlemiyle kuşatılmıştı ve bu kuşatmaya karşı umut- rak yarışı bu, mutlaka geçeceksiniz/ Güzel başladınız ço- Bir Yürekten Bir Yaşamdan’daki (1982) “Al Beni Seve-
la, sabırla çoğalan bir direniş boy vermekteydi. cuklar, güzel bitireceksiniz” dizeleriyle biten “İkinci Do- cenliğine” şiirinde kendisi vardı: “Ben sevdayım, al beni
Yeni bir şiirin, içerikle biçimin bütünleşmesinin haber- sevecenliğine/ Ben gülüm, dallarına aşıla beni/
kuz Eylül’e Doğru” adlı şiirinin de yer aldığı İzmir’in İçin-
>>
8 19 Aralık 2024