Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
şe yaramaz, önemli şeyler!
İ
Esprili dili, her bölümünde sizi nezaketle kucaklayıp öykünün mekânına götürüşü, kardeşlik/ arkadaşlık
ilişkilerinizdeki başarılı/ başarısız anlarınızla yüzleşmeye bekleyişi, okulu hayatın içinde yaşayan bir
gerçek olarak yeniden örgütlemeye düşünsel çağrısı… hepsinden öte ve çok daha önemli olarak doğanın
yüreğinde onun bir parçası ve sessiz kahramanlar olarak yaşayan kişileriyle “Abim Benjamin”, alkışı
hak ediyor. Bu başarı da öyküyü dilimize aktaran Elif Ersavcı’nın payını da atlamayalım.
Y. BEKİR YURDAKUL
zber ettiğimiz hayatlarımız içinde gizliden gizliye ve arsızca yer edinen,
hemen her yerde kara kara uzanıp giden asfalt yolun üstünde sessizce
E yatan saksağanı kahramanımız Luke’un fark edişiyle başlıyor öykümüz.
Uçan bir canlının nasıl olup da bir araba kazasına uğradığı gerçeği bir yana,
Luke onunla ilgilenmek uğruna başka bir aracın altında kalmak üzereyken abi-
si Benjamin çıkıyor sahneye. İzleyen bölümlerde Benjamin’in arkadaşı Frankie,
teyzeleri Gem, anneleri katılacak onlara. Babaları hep uzak, hep gölgede, hep
başka bir yerde… Babayı hepten okura bırakıyor Peter Carnavas!
Benjamin’in özenle kucaklayıp bir karton kutuya yerleştirdiği, Luke’un “Maggie”
adını (İngilizce karşılığı “magpie”a benzeterek) vereceği saksağanın bu rastlan-
tı ve bakımla hayata dönüp öykünün karakteri arasında yer alacağını belirtelim.
SEVGİYLE ÖRÜLMÜŞ BİR ÖYKÜ
Asfalt gibi soğuk ve asla doğal olmayan bir yerde başlasa da öykümüz sonrasın-
da okuru sımsıkı kucaklayan, olay örgüsü içinde kahramanlarımızın çoğun telaşla,
heyecanla koştuğu her yere büyük bir doğallıkla taşıyan bir yolculuk bekliyor bizi.
Öykünün girişinde sessizce gülümseyen sürprizin yanında yazarın öğretmen
oluşuna karşın, yapıtın yazınsal değerini ciddi anlamda eksilten parmak sallama
tavrına yüz vermeyişi, dahası okul-yaşam ilişkisini, parçalanmış aile sorunsalını,
doğanın dilinin kıymetini, doğal yaşamın mutluluk vericiliğini anlatının arka pla-
nına okuru hiçbir noktada yormayacak denli ötelere yerleştirme başarının da al-
tını onun inceliğine yakıştırmaya çabalayarak çizelim.
Anlatıdan aldığımız bu tatta elbette onu dilimizde yeniden var eden Elif
Ersavcı’nın hakkını da teslim edelim.
Körfeze yakın, kuşların yurdu, henüz hiçbiri katledilmemiş / yakılmamış ağaç-
larla bezeli bir yerdir burası. Ağaçlara rahatça tırmanır çocuklar, oradan körfe-
zin serin sularına atlarlar.
olduğunuzda o tanıtsın size kalanları… Ne ki birinden daha
Atlama ağacına rahatça tırmansa da oradan atlamayı beceremez küçük kardeş
söz etmeliyim şu çoğumuzun çok az tanıdığı kuşların.
Luke. Arada tekneyle, sandalla körfezde gezintiye / balık avına da çıkarlar. Düş-
RAST KUŞLARI BİZİZ ASLINDA
lerinde büyüyense bir kayık ya da teknelerinin olmasıdır. Komşularının bahçesin-
Olağan koşullarda gelmemesi gerektiği halde, uzaklardan, belki de rastlantıyla
de bağlı, uzun zamandır su yüzü görmemiş kayıksa akıl çelicidir.
bölgemize gelen bir kuş bu… Rastlantısal konuk, kısaca “rast kuşu”. Biraz ora-
ÖYKÜ DE DOĞAL VE SAHİCİ, ORTAM DA…
dan oraya savruluşumuza benzetiyor rast kuşunu yazar. Ölçü-sınır tanımaz kent-
Öykünün okuru nezaketle taşıdığı ortamın doğallığı kadar iki kardeşin arala-
sel yerleşimlerle, ağaçların başına getirdiğimiz türlü hallerle doğal yaşam alanları-
rındaki ilişki de her yanıyla abartısız, her boyutuyla sahicidir. Bu sakin ve sevgi
nı sınırladığımız, yok ettiğimiz kuşların kimlikleri / varlıklarıyla aramızdan çekilme-
dolu ilişkiden de ustalıkla büyük bir öykü çıkarmayı başarır Carvanas.
si, bizim için artık tanınmaz olması da beklenen bir sonuç yazık ki.
Kahramanlarını öylesine canlı olarak getirir ki sahneye onların özel ilgi alanla-
Ve Luke gibi “işe yaramaz ve önemli şey”lerden uzaklaştı(rıldı)kça kendi me-
rını, o doğrultuda neler olup biteceğini hevesle izlerken bir yandan da kendi tut-
raklarımızın da uzağına savrulmalarımız, karşımıza çıkan her şeyi zorunlu ne ki
kularımızı ya da bir yerlerde, “Zaman mı var!” bahaneleriyle yitirdiğimiz merak-
tat vermez ödevler olarak “yapıp” geride bırakacağımız da acı ama gerçek.
larımızı, onların beslediği heyecanlarımızı da yeniden düşündürür.
BİZ KUŞLARA, DÜNYA BİZE…
Luke’un ilgisi, merakı evlerinden bir matematik dersi kadar yürüyerek ulaştık-
Evet, içimizin sesinin sahnemize çağırdığı ilgi alanlarımız bizim için yaşam-
ları Lahana Ağacı Körfezi’nin kuşlarının bir albümünü hazırlamaktır. Neredeyse
sal önemdedir ama kolektif saldırganlığın bizden beklediği kimliklere bürün-
hepsini seslerinden tanır Luke. Ve hepsinin resimlerini çizer defterine büyük bir
me süreçlerinde ille ki yapılması gerekenlerin yanında “işe yaramaz”dır, “karın
özenle, üstelik hepsini ayrı ayrı gözlemleyerek…
doyurmaz”dır, “beş para etmez”dir.
Kentlerimizi paylaştığımız serçe, karga, martı, güvercin, kumru, kırlangıç, sı-
Gönlümüzde yatan aslanı orada kendi halinde bırakır / terk edersek unutma-
ğırcık gibi sınırlı sayıda türün öteki üyelerinden uzak kaldığımızı düşününce
yalım ki işte o zaman “yüzümüz ne yapacağını şaşırır.” Dilerseniz Carnavas’ın
Luke’un merakının ardına düşüp belki çoğunun adını bile duymadığımız onlar-
sözcükleriyle koyalım noktayı: “Pencerenizi açın ve dışarı bakın. Çünkü biz göz-
casıyla tanışmak eminim size de iyi gelecektir.
lerimizi kuşlara açtığımızda dünya da kendini bize açar.” Dünyanın önemli kuş
Kimler yok ki! Çobanaldatan, ak kanatlı karga, ıslıkçı, dalcambazı, balıkkartalı,
cennetlerini barındıran ülkemizde gözlerimizi onlara çevirmekse hiç de zor ol-
onikikardeş (mutlu aile) kuşu, kızılgerdan, çıtkuşu, kuyruksallayan, loriket, ıslıkçı
masa gerektir. Bu sevgi öyküsünün bizden istediği biraz da bu aslında…
n
çaylak, kurbağaağızlı baykuş, pitta, kamçıkuşu, batağan, pamukördek, ötleğen,
yalancıtiran, tırmaşıkkuşu, balkuşu, havlayan bubuk, kakadu, çamurçulluk, alaca Abim Benjamin / Peter Carnavas / Çeviren: Elif Ersavcı / Can Çocuk /
kasapkuşu… Hadi, hepsini saymayayım, Luke’la arkadaş 168 s. / 10+ / 2023.
7 Eylül 2023 13
Desen: PETER CARNAVAS