Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
(1 NİSAN 1929 / 11 TEMMUZ 2023)
Bütün çağların anlatıcısı:
Milan Kundera!
Romanlardaki üç temel kavram: ölümsüzlük>gülmek / unutmak>varolmak / hafiflik Milan Kundera’nın (1 Nisan 1929 /
11 Temmuz 2023) roman sanatı aracılığıyla insana / dünyaya / evrene bakışının anahtarını verir bizlere.
Kundera, modern romanın sınırlarını genişletip kalıplarını kırandır. Bize sıklıkla hatırlattığı şudur: Roman toplumu
olmadan çağdaş toplum olamayız. Bir düşünce romancısıdır o. Romanlarının tözü insanın varoluşsal sorunlarını /
sorularını anlatmaya dönük bir yapı içerir. Bir yanıyla kozmik anlatıcıdır.
Bir durum/lar anlatıcısıdır. Varlığın ne olduğu, nasıl evrildiğine bakar oradan. Anlatı yolunun hep Cervantes’ten
başlaması, Rabelais’nin roman çağına uğraması, Thomas Mann anlatısıyla yüzleşmesi biraz da bundandır.
Milan Kundera, yaralı belleğin anlatıcısıdır. Ondaki derin yarılma “1968 Prag Baharı” öncesinde başlamıştır.
İtirazı olan bir anlatıcının yolu / yordamı onu ayrıksı kılar.
Belki de Kundera için böylesi bir yakıştırma yapabiliriz: Ayrıksı yazar, aykırı kimlik!
KUNDERA’NIN İNSANA / DÜNYA- rattığı imgelemde sahici olan her şey vardır. Bi-
ze olasılardan da söz edendir romancı.
YA / EVRENE BAKIŞININ ANAHTARI:
ÖLÜMSÜZLÜK>GÜLMEK / Kundera’nın romancı imgelemi olanın ötesine
taşır okuru/nu. Bir düşünce romancısıdır o. İm-
UNUTMAK>VAROLMAK / HAFİFLİK!
Milan Kundera’yı okura taşıyan, belki de roman- geler, kavramlardan yola çıkarak kurar romanı-
nı. Romanlarının tözü insanın varoluşsal sorun-
cılığının bütüncül yapısını bize anlatan Ölümsüz-
lük, Gülüşün ve Unutuşun Kitabı, Varolmanın Da- larını / sorularını anlatmaya dönük bir yapı içe-
rir. Bir yanıyla kozmik anlatıcıdır.
yanılmaz Hafifliği zamanımızın ruhunu yansıtma-
sı bakımından ilk anılması gereken yapıtları. Ha- Avrupa düşüncesini simgeleyen yanı varsa
da o, anlatı dünyasını kurarken hep bir gelene-
tırlayan, hatırlatan belleğin izlerini orada görürüz.
Romanlardaki üç temel kavram: “ölümsüzlük>gülmek ğin izinden gider. Orada bilimin / felsefenin ve
edebiyatın buluştuğu / buluşturduğu kozmik
/ unutmak>varolmak / hafiflik” Kundera’nın roman
sanatı aracılığıyla insana / dünyaya / evrene bakı- yapı işte Kundera anlatıcılığını var eder.
Merkezde insan’dır elbette, modern çağın in-
şının anahtarını verir bizlere.
Evet, romanın süregelen çağrısı Cervantes’ten sanı. Nerede / nasıl yaşıyor, ne düşünüyor, ne-
ler hissediyor? Yaşadığı dönem onu nasıl karşı-
beri vardır. Don Kişot eğer bir başlama noktasıy-
sa, birbiriyle buluşan iki yüzyılda Kundera lıyor ve o insan işte orada ne durumda?
Evet, Kundera bir durum/lar anlatıcısıdır. Var-
varış yeridir.
Modern romanın sınırlarını genişletip kalıpları- lığın ne olduğu, nasıl evrildiğine bakar oradan.
Anlatı yolunun hep Cervantes’ten başlaması,
nı kırandır. Kronolojik anlatıyı öteler, olaylar birli-
ği yerine izlek tümlüğünü, açılımını sağlar. Rabelais’nin roman çağına uğraması, Thomas
Mann anlatısıyla yüzleşmesi biraz da bundandır.
Kundera, roman toplumu olmanın önemini ha-
tırlatır. Eğer ki, bireyi var etmek, onu donatmak Onun anlatılarında ironiyi başat kılma-
ROMANCININ İMGELEMİ sı zamane tanıklığının kaçınılmazlığından bu
istiyorsak bu kaçınılmaz. Onun deyimiyle, “kendini
birey olarak düşünmek…” Romancı bir imgelem yaratır. Hatta onun üzerin- anlamda Ölümsüzlük romanı, Kundera’nın
de düşünür, sorgularız. Bu anlamda bir ansiklope- “çok-hikâyelilik” düşüncesini de açıklar bi-
Bunun yolu öğrenen, kendini inşa eden insanı var
etmekten geçiyor. İşte bu noktada roman uyarıcı / dist değildir; bir toplumbilimci, psikiyatr, tarihçi de ze. Orada anlatılan her bir hikâyenin içerdi-
değildir. Ama bunların her birinden yolu geçendir. ği ironi, anlatım çeşitliliğinde de çıkar karşımıza:
yönlendirici, hatta bilgilendiricidir. İşte Kundera’nın
bize sıklıkla hatırlattığı da şudur: Roman toplumu Ölümden söz ediyorsa anlattığının bize daha ger- “durum>olay>atmosfer / kişi>karakter / hikâye (edi-
çekçi gelmesi, dokunması bundandır. Çünkü o ya- len) aforizmalar>deneme>röportaj”.
olmadan çağdaş toplum olamayız.
>>
8 3 Ağustos 2023