Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
‘THEOGONİA, İŞLER VE GÜNLER’
Hesiodos’un tanrıları ve tanrıçaları
yaşayanımız hiç de az değil. İnsanlar altın gümüş de-
TAHSİN ŞİMŞEK ğil “beşinci soy”un çocuklarıdır. Soru şu; “İnsan, bu
denli aşağılanmalı, evrile evrile ‘kul’laşmalı mıydı”...
ALİAĞALI GÖÇMEN Marsyas’a karşı Apollon’u kazandıran Yunan mi-
Anadolu, nice klasik çınarın toprağıdır: İzmir- tolojisi de Homer’i değil, Hesiodos’u yeğler. Gerçek
li Homer’den Amasyalı Strabon’a. Helen tanrı ve o ki, soy ve kültür kutsaması salt bugünün işi değil.
tanrıçalarının soy kütüğünü çıkaran Hesiodos on- Mitolojinin de bir Meryem Ana ile bir Hz. İsa
lardan biri. Ancak Helen dili ve kültürüne aidiye- öyküsü vardır.. “Tanrıça Hera kimseyle sevişme-
tini baskın yaranma güdüsünün etkisiyle özellik- den/ Yalnız öfkeden ve hıncından kocasına/ Ünlü
le inanç bağlamında tutkuyla kanıtlayan Aliağalı Hephaistos’u doğurdu kendi kendine”.
(Elaia) bir Anadolu göçmeni. Olası mı demeyin, inanç sorgulamaya izin vermez.
Dahası Hesiodos, Zeus ve Poseidon’dan söz ederken
Hesiodos, Theogonia’da (Tanrıların Doğuşu)
Helen tanrılarının soy kütüğünü çıkarır. O soy kü- “Çünkü iyilikler de onlardan gelir, kötülükler de”
tüğünün geçmişinde Anadolu’dan da izler var- der. Biz de “Hayır ve şer Allah’tan gelir” demiyor
dır. Örneğin Hitit tabletleriyle bugüne ulaşan muyuz? Evet, mitolojiden beslenmeyen din yoktur.
Kubarbi’den Ullikummi’ye. Mağara, mitolojinin ve bütün dinlerin vazgeçil-
mez mekânıdır. İşte o ünlü mağaraların ilk akla ge-
Salt Anadolu’ya özgü kalan Tanrıça Hekate de unu-
tulmamıştır. Unutmayalım, Helen’de, Uranus’un kesilen lenlerinden birkaçı: Latmos (Selene) - Mikale (Psi-
HESİODOS
hayasının atmıklarından Afrodit yaratılır, Anadolu’da ke), Eyyüp - Şuayip, Ashab-ı Kehf - Sümela, Hira -
Attis’in kesilen hayasının kanlarından mor menekşeler... Sevr… Zeus bir mağarada doğar; Odisseus Kiklop’u
Latmos’ta… Dike’nin, tanrılar protokolünde adı bile geç-
Esinin tanrısal kızları, o dokuz musadır. Her bir mağarada öldürür. Peygamberin de sığınağıdır
mez. Neden mi o denli arkalardadır? Dokuz kapıdan ko-
mağara, çobanın da…
musanın ayrı görevi vardır. Örneğin Thalia pasto-
vulan “Doğruluk”u simgelediği için kuşkusuz.
ral şiirin esin perisidir, Kalliope epik şiirin. Anneleri
ANADOLU KÖPRÜSÜ’NDEN GEÇENLER
Mnemosyne’dir, hani şu doğurgan, görkemli bellek…
“BAŞ BELASI” KADIN! Anadolu’nun güçlü tanrıçaları vardır; Ma, Hepat, Kibe-
Mitoloji bütün insani özelliklerle buluşur. Ona hiç ek-
“Bütün tanrıların armağanı” Pandora’yla somutlanan le, Hekate… Helen kültürüyle özdeşleştirilse de Artemis
silmeyen ilginin nedeni de budur. Sevgilerin en bü-
Helen kadını nasıl bir tanrılar armağanıysa, başa çıkılma- (iffet ve erdem) ile Afrodit (aşk ve güzellik) Anadolu’nun
yüğü torun sevgisidir. Dede Uranus ile babaanne
sı zor, dört dörtlük bir “baş belası”dır. tanrıçalarıdır.
Gaia’dır Zeus’u baba gazabından koruyan, onun Girit
Theogonia’da kadına yakıştırılan, irkiltici, Anadolu’ya, Onların, İştar ve İnanna ile Mezopotamya’dan başlayan
Mağarası’nda dünyaya gelmesini sağlayan.
uzun yolculuklarının rotası, Hurri, Hitit, Frig, Karya-İyon-
Anadolu kültürüne yabancı nice sıfat var: “Aldatıcı güzel-
Doğa da buluşur mitolojiyle. Elektra’nın soyundadır
ya yolunu izler. O yol kültürün ve inancın da göç yoludur.
lik, baştan çıkarıcı, sonsuz büyü kaynağı, belalı soy, belalı
rüzgârı ağlatan bora ile kasırga. Yürekleri serinletense
Apollon (bilim) ile Diyonisos (sanat) da önce Anadolu’ya
öfke, fukaralığa alışamayan, işi gücü kötülük olan…” İş-
“gökleri arıtan Zephyros”tur.
özgüdür, Helenleşmeleri epey zaman almıştır.
ler ve Günler’de yenileri eklenir: “Köpek yüreği, tilki huyu,
Düşlerdeki kadının üç ayrı özelliğini simgeleyen Üç
Göçten söz ediyorsak, coğrafyalar arası geçişkenliğin
sevip okşamaya doyulamayan bela, göğsü yalan dolan do-
Güzeller (Kharitler) aynı ananın çocuklarıdır: Aglaie,
ayrımında olmamız gerekir. Gök tanrıların erkek, yer tan-
lu…” Dahası “Ha kadına güvenmişsin ha hırsıza” der çıkar.
Euphrosyne ve sevimli Thalia. O gençlik (tazelik), neşe
rılarının kadın olduğunun…
İlkçağ ve ilkçağ öncesi bağlamında düşündüğümüzde He-
ve güzelliği birbirinden soyutlamak olası mı?
Toprak ana mitinin sürekliliğinin… Zeus, Europa’yı boğa
len kadını, F. Engels’in, Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Dev-
Güce isyan edenler ve acıyla baş edenlerdir insanla-
kılığında kaçırdığına göre, o boğanın da Anadolu’nun Toros
letin Kökeni (Çeviren: Mustafa Tüzel / Türkiye İş Bankası
ra hizmet sunanlar. Onları mitolojide kimler mi simgeler?
adıyla özdeşleşen gökyüzü boğası olduğunun…
Kültür Yayınları) adlı yapıtında ifadesini bulan, o “yitirilmiş
Promete’yi en başa koyalım, Atlas ile Sisyphos’u da unut-
İşler ve Günler’in en kalıcı iki dizesi kanımca şudur:
cennet”in kadını değildir özellikle Anadolu kadını hiç değil.
mayalım.
“Başkasına haksızlık etmek, kendine kötülük etmektir/
Birçoğu gibi Yunan mitolojisi de erkek egemen. Salt bu-
Kız kardeşiyle evlenen nice tanrı vardır: Kronos ile
Kötü düşünce düşüneni yakar herkesten önce.”
günün işi olsa, ön yargıları kırmak kolay. Peki, mitolojiden
Rhea, Zeus ile Hera… Ve o kültürün beslediği nice in-
Özetle mitoloji put kutsaması, çok tanrılık övgüsü de-
el ala ala biçimlenen onca din ve inançla nasıl baş edilecek?
san; Mausolos ile II. Artemisia… Adem’in oğulları da kız
ğildir. Doğanın gizemine merak ve doğallığı sahiplen-
Kolay değil; evet, Mustafa Kemal’lere karşın hâlâ baş ede-
kardeşleriyle evlenir. Yeryüzünün ilk cinayeti de bu yüz-
mektir. Mitolojiye gereksinimimiz var; hele doğayı ve
bilmiş değiliz. Tanrı, her ne hikmetse “sonradan düşünen”
den çıkmıştır, aynı kız kardeşi sevip istemekten...
doğallığımızı yitirdiğimiz şu günlerde!.
n
Anadolu’dan farklı olarak Yunan mitolojisi erkek ege- Epimetheus’u (Adem) altından yaratmıştır da, “tanrıların
armağanı” Pandora’yı (Havva) topraktan.
mendir. Afrodit ile Selene istedikleri erkekle, istedik- Theogonia, İşler ve Günler - Hasan Âli Yücel Klasik-
leri yerde yatağa ancak Anadolu’da girebilirler. Ör- Hesiodos’a göre cinler, öbür dünyaya göçen altın ve gü- ler Dizisi / Hesiodos / Çeviren: Azra Erhat, Sabahattin
neğin Afrodit Ankhises’le İda’da, Selene Endimyon’la müş soylulardır. Bu çağda da o “üç harfliler” dünyasında Eyüboğlu / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 312 s.
HÜSNÜ ARKAN’DAN ‘HIRSIZ VAR!’
mosferi o kadar net hissediliyor ki bunu yazarın mizahi yoru- dan oluşan “Uygarlık Hakkın-
ŞERİF MEHMET UĞURLU
muyla Nasrettin Hoca’nın bir rakı molasında bile anlıyorsunuz.
da” da yer alıyor. Bu ve benzeri
üsnü Arkan’ın çeşitli platformlarda yazmış olduğu ve Sonra, bir de Osman Teoslu ile tanışıyoruz. Arkan’ın tip-
olgular üzerinde kendi fikirlerini
H yakın geçmişi odak noktasına aldığı kısa yazılarından leştirdiği bu acar muhabir kitabın çeşitli bölümlerinde karşı-
aktardığı ve otoriteye sorular so-
oluşan yeni kitabı Hırsız Var! Sia Kitap etiketiyle yayımlandı. mıza çıkıyor. Onun ağzından bir diyalogda duyuyoruz darbe
rar biçimde oluşturduğu yazılar-
İlk bölüm 2014-2015 yılları arasındaki BirGün gazetesinde-
döneminin gık çıkarılmaz, mutlak hükümdarı Evren’e müeb-
da net biçimde görülüyor.
ki yazılarına ayrılmış. Sonrasındaki bölüm ise bir internet si- bet verildiğini... Ve bir yıl sonrasında vuku bulan ölümünü…
Hüsnü Arkan’ın gerek mizahi
tesindeki 2003-2008 arasını kapsayan yazılar. Sonda yer alan Yakın Cumhuriyet döneminin bir izlencesi ve son birkaç yı-
gerek eleştirel, politik bir üslup-
kısa başlıkta da bir dergide yer alan üç yazıya yer verilmiş. lın siyasi, aktüel olaylarını merkeze alan ilk bölümün ardından
la kaleme aldığı bu yazılar yakın
Arkan’ın kitabın ilk bölümünde -ki bunlar daha güncel ya- diğer bölümlerin uzun bir yazı dizisi olan “Enver Paşa’nın
geçmişin taze rüzgârını üzerinde
zıları kapsıyor- oldukça ironik bir üslubu tercih ettiği görülü- Gizli Hatıra Defteri” ile açıldığını görecek okuyucular.
taşıyor. Okunası ve ders alınası…
yor. Bir anda eski Alman şansölyesi Merkel’i Alanya’da bu- İlk başta bu yazıların da Arkan’ın hicivsel tarzını yansıt-
Bu yazıyı yazdığım tarih ile ki-
labiliyoruz mesela. Hem de resmi bir gezi için değil, bildiği- tığı bir dizi olacağını düşünmüştüm ama yanılmışım. Ta-
taptaki bir yazı (05.06.2015 tarih-
niz kendi yurttaşlarına ülkemizi kötülemek için. rihsel önemi olan bir karakterin psikolojik durumunu ol-
li) arasında ruhsal bir bağ, tarihi
Sonra bu Merkel’in kendi bakanlarıyla saatli maatli yol- dukça sade ve gerçekçi kurgulamış.
bir yakınlık var. Bu sebeple ya-
suzluk konuşmalarını dinliyoruz (Siz saat dediğime bakma- Bir hatırat olarak kurgulandığı için dil biraz ağır ancak an-
yın; on, yüz, bin, milyon, milyar dolar cinsinden olanlardan). laşılırlığı zorlayacak ölçekte olmadığını söylemekte fayda var. zıyı onun başlığı ile bitirmeyi uygun buluyorum: “Sonuç ne
İlk bölümdeki yazılarda Gezi’nin hâlâ o sıcak, dinamik at- Yazarın uygarlık olgusuyla giriştiği hesaplaşma iki yazı- olursa olsun; bu daha başlangıç”.
n
6 3 Ağustos 2023