Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÜLKER İNCE’DEN
‘GÜL KOKUSUNUN SESİNİ DUYAN NEZİHE MERİÇ’
‘Ne antika kadın şu
Nezihe Meriç!’
Gül Kokusunun Sesini “Gerçek edebiyat ürünü
Duyan Nezihe Meriç (Eksik vermiş bir kadın yazar olarak,
Parça Yayınevi), usta yazar Cumhuriyet Döneminin
Ülker İnce’nin Nezihe Meriç 60’larda bir patlama yapan,
anlatıcılığına yakından bakış günümüzde de sayıları her gün
denemesi. Bir yazarın edebi giderek artan çağdaş kadın
dünyasına, yaratıcılığının yazarların öncüsü” olarak
kaynaklarına dönük nitelediği Nezihe Meriç’in
monografik çalışmanın Türk öykücülüğündeki ya da
içerdiği anlam bir dostluk öncü kuşak içindeki yeri ve
yakınlığının getirdiği tanıklığı önemini ortaya koyuyor.
da içermesi.
1950’den başlayarak 40 yılı
“1950 Kuşağı”nın bu öncü aşkın bir süre yazmış Nezihe
Nezihe Meriç, Ülker İnce
kimliğinin anlatı evrenine Meriç’in yapıtlarındaki kadın
dönük okumalar için bir imgelerini de merceğe alan
başlangıç kitabı olarak da nitelendirilebilir İnce, Nezihe Meriç’in nasıl bir okur tipini tercih ettiğini,
Ülker İnce’nin incelemesi. Anılarla bileşen kitabında toplumda bir fark yaratmak istediğini, hayata müdahale
Nezihe Meriç’in öyküleri ve öykücülüğü etmek için yazdığını hatta öykülerinin oluşumunda
üzerine öncelikle geçmişte yazdığı çeşitli yazıları bu toplumsal amacın önemli bir rol oynadığını
bir araya getiriyor Ülker İnce. düşündüğünü de ortaya koyuyor.
lı olduklarını düşünürüz genelde, hayatımız-
GAMZE AKDEMİR
da hiç yazar tanımamış olsak bile. En azından
gamze.akdemir@cumhuriyet.com.tr
duymuşuzdur, falan yazarın roman yazmak
için bir yere kapandığını, falan köye, filan ıs-
“Biz eski teknede yoğurulmuş yeni hamuruz.”
sız adaya ya da dağ başına çekildiğini.
Nezihe Meriç
Bunu hiç tuhaf karşılamayız. Onların yo-
‘NEZIHE MERIÇ GÖZLEM GÜCÜ ğunlaşmak için ya da daha önce hiç düşünül-
ÇOK YÜKSEK BIR YAZARDIR!’ memişi düşünmek için yalnız kalmaya gerek-
n Nezihe Meriç’in öykücülüğü üzerine yazdı- sinimlerinin olmasını doğaldır.
ğınız kitaba Gül Kokusunun Sesini Duyan Ne- Bu düşünce benim kendi uydurmam da
zihe Meriç adını vermenizin nedeni nedir? Bu
değil galiba, şöyle bir anım var çünkü: Biz
ad sizce Nezihe Meriç’le nasıl örtüşmektedir? Ankara’da otururken Adalet Ağaoğlu’nun evi
Bu adı Nezihe Meriç’in kendisinden alıntı- bizimkine yakıncaydı. Bir sabah Adalet yü-
ladım, Gülün İçinde Bülbül Sesi Var adlı ki-
rüyüşe çıkmış. Bizim evin önünden geçerken
tabından. Tam ona uygun bir ad olduğumu bize uğramak gelmiş aklına. Ben kapıyı açtı-
düşündüm çünkü N. Meriç gözlem gücü çok ğımda kıkır kıkır gülüyordu.
yüksek bir yazardır, gülün kokusunun sesi- “Belki Özdemir (İnce) çalışıyordur, ben
ni, o kokunun içindeki bülbül sesini duyabi- de onu bölüyorumdur ama Özdemir’in ‘Beni
lir, sesin rengini görebilir, rengin tadını alabi- kimse rahatsız etmesin, ben çalışıyorum’ diye
lir; doğaya, topluma, insanlara bakar. Bakar, bir haber salıp salmadığını bilmiyorum, duy-
anlamaya çalışır, dinler. madım. Onun için uğradım zaten. Yoksa uğ-
n Öncelikle öğrenmek istediğim daha başka
ramazdım. Ayrıca çalışıyorsa da biraz ara
şeyler de var, N. Meriç ile ne zaman ve nasıl versin canım” dediydi.
tanıştınız gibi ama ben kitabın en sonundaki Ben de düşünmüştüm, “Demek ki böyle”
bir sözünüzden başlayacağım: demiştim; “Yazarlar, çalışıyorum, beni ra-
Yazarlığı bir yaşama biçimi ya da gerekçe- hatsız etmeyin” diyorlar. N. Meriç hiç o tür
si olarak gören, edebiyatla hayatın birbirin- bir yazar değildi. Değildi çünkü bir hikâye
den ayrılmazlığına inanan N. Meriç’in öy- düşüncesini derinleştirmek ya da bir hikâye
kücülüğü üzerine yazdığınız bu kitaba, ha- düşüncesi yakalamak için hayatın içinde, en
yatı katabilmek için özel anılarınızı da ekle- ortasında olması gerekirdi, bütün ilhamını in-
diğinizi söylüyorsunuz. sanlardan ve hayatlardan alırdı.
N. Meriç için hayat ile edebiyatın birbirin- “Yazıyorum, çalışıyorum, gelmeyin” diye
den ayrılmazlığı nasıl bir şeydi? bir özrü asla olmazdı. Bir başyapıt olacağına
KURTULUŞ ARI
Yazarların, yazar olmayanlardan biraz fark- inandığı bir öykü yazıyor olsa bile hemen >>
6 13 Temmuz 2023