Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAYDAR ERGÜLEN’DEN
‘İkinci Yeni Neyimiz Olur?’
okunacaktı. Böylesine çok anlamlı, çok katmanlı, her şairin duğu tespitinde bulunuyor.
DR. KAAN TANYERİ
özgün bir şair kimliği, şiir anlayışı ve şiiriyle bize kitaplar ar- Ardından bu iki oluşumun, sa-
mağan ettiği bir şiir kaybolur mu hiç?” (s. 10). nılanın aksine, Türk şiirinde mo-
‘İKİNCİ YENİ, SÜRGÜNDE KURULMUŞ
Anlamsızlık mı, çok anlamlılık mı ya da anlam mı duyuş dern bir devrim yaptığını, ay-
BİR ŞİİR MECLİSİ GİBİDİR!’
mu? Ergülen kitabında, kimi zaman şairliğinin öznelliğini bir nı zamanda konuyu güncele de
Şair ve yazar Haydar Ergülen, İkinci Yeni Neyimiz Olur?
kenara bırakıp bilim insanı titizliğiyle bu soruların ayrıntılı ya- getirerek, okurla şiirin daha çok
Vacilando Kitap) adlı kitabında bilgilerin, çıkarımların, me-
nıtlarını arıyor, tezini ortaya atarak ispata çalışıyor. buluşmasına aracılık ettiğini be-
taforların, öznel ifadelerin ve anıların kesişiminde İkinci
Başvurduğu ve önerdiği kitap / şiir isimleriyle, şair ve ya- lirtiyor: “Nâzım Hikmet, Garip
Yeni’ye farklı bir açıdan ışık tutuyor.
zarların gazete / dergi yazılarıyla, alıntılarla vb. kronolojiyi ve İkinci Yeni’nin müşterek şiir hareketidir ŞiirSokakta. (…)
“İkinci Yeni, sürgünde kurulmuş bir şiir meclisi gibidir. Sür-
de dikkate alarak kapsamlı bir döküm sunuyor. İkinci Yeni de artık adını aşmış, yeni bir anlam kazanmış,
günde hükümet kurulur ama İkinci Yeni hükümet olsa başkan-
Üstelik birtakım paradoksların gözden kaçmasına da izin ver-
sadece şiir olarak değil, şiirin doğasına uygun biçimde ar-
lık yapacak şair bulunmayacağı için, meclis demek daha uy-
meden… Sözgelimi anlamsızlıkla en çok etiketlenen ve buna kadaş, yoldaş, kılavuz olarak da görülen, yaşanan ve yaşa-
gun düşer” (s. 9) ifadeleriyle başlayan kitabın ilk bölümün-
biraz da poetikasıyla izin veren İlhan Berk’in “anlam üzeri- tan bir iyiliktir. Şiirin hem birey hem de toplum için olduğu-
de, 1980’lere kadar gelerek İkinci Yeni odağında Türk şiiri-
ne en çok yazan” şairlerin başında geldiğini saptaması gibi… nun da kalıcı örneğidir.” (s. 13).
nin kısa bir panoramasını çiziyor.
Ona göre sadece İkinci Yeni sürgünde değildir. 1980’de Türk
‘BİRİNCİ YENİ’NİN HAVALANDIRDIĞI ‘İKİNCİ YENİ HER ŞEYİMİZ OLUR.
şiiri tümüyle sürgüne gönderilmiştir. Sürgüne gönderilen şiir,
ŞİİRİ İKİNCİ YENİ UÇURDU!’ ABİMİZ, HOCAMIZ, DOSTUMUZ,
orada İkinci Yeni’yi bulmuştur.
Kimi kabullere karşı olarak Birinci ve İkinci Yeni’yi bir- ARKADAŞIMIZ OLUR!’
İkinci Yeni şiiri, aradaki 1960 ve 1970 şiir kuşaklarından
birinin devamı olarak gören Ergülen, “Birinci Yeni’nin ha- Denebilir ki Haydar Ergülen, bu kitabıyla İkinci Yeni’nin
bir yer altı suyu gibi gizlenmiş ancak 1980 şiir kuşağıyla ye-
valandırdığı şiiri İkinci Yeni uçurdu” (s. 13) diyerek adeta savunusunu yapmıştır. Bu savunu gerekli midir? Evet, ge-
niden gün yüzüne çıkmayı başarabilmiştir.
Attilâ İlhan’ın eleştirilerine bir yanıt veriyor. Çünkü en sert reklidir. Anlam üzerine bu denli teorinin ortaya atıldığı ça-
Öyleyse İkinci Yeni tüm eleştirilere karşın okunmuş, reddi-
eleştiriler İkinci Yeni savaşında İlhan’dan gelmiştir. ğımızda “anlamsız şiir” klişeleri artık son bulmalıdır. Oku-
yecilere karşın ayakta kalmayı başarmıştır. Ergülen, bu duru-
İlhan, her ne kadar imgesellik yönüyle İkinci Yenicilere ka- run anlam üretmekte zorlanması anlamsızlığı koşullamaz.
mu duyarlılıkla şöyle dile getiriyor: “(…) asıl olarak soldaki
pı aralasa da toplumculuktan ve özden koptukları gerekçesiy- Kaldı ki anlam, duygu evrenini de kapsar.
şairler, eleştirmenler tarafından suçlanması, yerin dibine so- le İkinci Yeni’yi “sirk” olarak nitelendirir. Şiirin okuyucuya duygu iletmesi de bir anlam türüdür.
kulup çıkarılması daha acı vericidir” (s. 10).
Bu eleştirilerden, elbette Birinci Yeni de payını alır. Buna Öyleyse anlam her zaman vardır. Anlam varsa kopuş yok-
İkinci Yeni reddiyecilerin en önemli sığınağı içerik ve an-
göre gerek Orhan Veliler gerek Cemal Süreyalar, Soğuk Sa- tur. Ergülen de sonuç olarak bunu savunuyor.
lam konusudur. İkinci Yeni şiirini “anlamsız şiir” olarak ni- vaş döneminin rahatsızlık yaratmayan tatlısu şiirleridir. Ne İkinci Yeni bizden koptu ne biz ondan… Ya İkinci Ye-
telemek, ne yazık ki yaygındır. Hatta bu nedenle okuyucu-
Olumsuz değerlendirmeleriyle İlhan’ın aynı kümeye aldı- ni sürgünden dönecektir ya da okuyucu sürgüne gidecektir.
nun şiirden koptuğu da söylenir. ğı bu iki şiir oluşumu karşısında Ergülen, öncelikle “Birinci Bu birliktelik daima sürecektir.
Fakat Ergülen bu eleştirileri kabul etmiyor, bu şiirin okun- ve İkinci Yeni’yi birleştirme olanağına sahip olup olmadığı- Sahi, İkinci Yeni neyimiz olur? “Her şeyimiz olur. Abi-
duğunu ve anlamlı olduğunu söylüyor: “İkinci Yeni elbette mızı” (s. 13) sorgulayarak aralarında diyalektik bir ilişki ol- miz, hocamız, dostumuz, arkadaşımız olur” (s. 12).
n