Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İBRAHİM YILDIRIM’DAN ON SEKİZ YIL SONRA YENİDEN...
‘Kuşevi’nin Efendisi’: Bir tür diyaloji!
İbrahim Yıldırım’ın “Eylülden Sonra” üçlemesinin ilk kitabı Kuşevi’nin Efendisi, on sekiz yıl sonra yeniden Kırmızı
Kedi etiketiyle okuruyla buluştu. “Bir insanı nereye kadar tanıyabiliriz” sorusuyla, “bir duvar işçisi” olarak çıkıyor
yola yazar. Kuşevi’nin Efendisi, sosyalist bir aydın olan Asaf Cemil’in 12 Eylül darbesi sırasında ve sonrasında yaşadığı
çöküntüler, sarsıntılar ve travmalarından dolayı kendini sorgulamasını ve yok oluşunu, oldukça mistik bir izlekle anlatıyor.
İbrahim Yıldırım ile üstkurmacanın, metinlerarası ilişkilerin ustaca işlendiği bir eser olan Kuşevi’nin Efendisi’ni konuştuk.
dindışı, yani kutsal olmayan profan kavramlarla
MEHMET S. AMAN
beslenenler arasında iyi niyetle dönüşüme uğra-
mehmet.aman@cumhuriyet.com.tr
yıp aydınlanıp hidayete erenler olmuştur.
Öyle ya da böyle ülkemizde bu tür azımsan-
‘ÇOK SESLİ, POLİFONİK BİR ROMAN’
mayacak sayıda öykü vardır. Ama bizden ör-
n Kuşevi’nin Efendisi ilk romanınız. Son-
nek vermek istemiyorum; merak edenler Fran-
raki eserlerinizde de sıkça konu edindiğiniz
sız Komünist Partisi’nin etkin düşünürü Roger
“yazma eylemi” romanın bel kemiği; önem
Garaudy’nin Müslüman olma sürecine yönele-
verdiğiniz apaçık.
bilirler. Fakat şu da bilinmeli: Garaudy, ihtida
Aslında ilk romanım Bıçkın ve Orta
etmesinin, yani hidayete erip Müslüman olma-
Halli’dir. Ancak onun üretim süreci uzun sür-
sının mevzi değişikliğine neden olmadığını, bu
düğünden, romanlarımı yayımlamaya 2000 yı-
dönüşümün anamalcı düzenle mücadelesini et-
lında Kuşevi’nin Efendisi ile başladım. Ardın-
kilemediğini söylemiştir. Bizde ise -bir iki ki-
dan Yaralı Kalmak geldi…
şi dışında- ihtida edenlerin çoğu bu denli açık
Evet, neredeyse tüm romanlarımın belkemiği
yürekli olamamıştır.
“yazma eylemi”dir… Kuşevi’nin Efendisi ise bu
eğilimimin ilk kez görüldüğü çalışmadır. Bu ko-
ÇAMUR!
nuda Fransa’da Yeni Roman Akımı’nın kuram-
n Kitapta şu olay beni çok sarsmıştı: Asaf
cılarından Jean Ricadou’nun “Roman artık bir
Cemil’in kardeşi olmaz. Fakat babaanne-
serüvenin yazılması değil, bir yazının serüveni-
si, sürekli annesini karnını çamurla ovar.
dir” saptamasının benim için yol gösterici oldu-
Duymuyoruz, bilmiyoruz ama bugün bu uy-
ğunu da söylemem gerekir.
gulama yok, diyemeyiz… Aklıma, 1962’de
n Bir 12 Eylül romanı Kuşevi’nin Efen-
ve 2021’de oğlunu Allah’a kurban eden iki
disi. Türdeşlerine nazaran daha “edebi” ya-
farklı baba geldi. İki farklı insanda cahilliğin
ni alışılagelmişin dışında bir 12 Eylül anlatı- VEDAT ARIK
tezahürü. Dönüp baktığınızda, “Hiçbir şey
sı. Kurgularken ve üslubu oluştururken nasıl
değişmemiş” diyebiliyor musunuz?
bir yol izlediniz? birbirinin üstüne kapanması, yani roman gerçekliğidir…
Çamura yatırma ve diğer yöntemlerin sürdü-
Kuşevi’nin Efendisi, o dönem -sıcağı sıcağına değil- da-
ğü kanısındayım. Büyük olasılıkla halk şifacıları günümüz-
ha sakin ve soruda vurgulandığı gibi daha “edebi” anlatı- DÖNEK DAMGALI DEVRİMCİ ASAF CEMİL VE
de de kadın kısırlığını gidermek için el aldıkları kişilerden
labilmiştir. Kuşevi’nin Efendisi’nin çoksesli, yani polifonik ROMANIN TEMEL MESELESİ...
öğrendiklerini uygulamaktadır. Kurban meselesine gelince:
bir roman olduğu söylenebilir. Kısacası Yusuf Bünyamin ve n Bir devrimci Asaf Cemil. Fakat mahkemelerde arka-
1962’deki olayın öyküsü yazıldı, filmi çekildi… 2021’deki-
Asaf Cemil’in İbrahim Yıldırım aracılığı ile gerçekleştirdik- daşlarının aksine davasını savunmuyor, “felsefe” yapı-
nin ise babanın psikoz durumundan öte bir anlam taşıdığını
leri bir tür diyalojidir. yor, “dönek” damgası yiyor. Hapisten çıktıktan sonra da
sanmıyorum; adam cezaevinde intihar etti ya da etmek zo-
kendini alkole veriyor ve intihar ediyor… Bir devrimcinin
runda kaldı…
BİRBİRİNİN ÜSTÜNE KAPANAN SIRLAR VE hazin sonu adeta. Neden bu son?
Neyse ki bu olaylar istisna; aralarında altmış yıl var ama ba-
ROMAN GERÇEKLİĞİ... Sevgili Mehmet, senin felsefe yapıyor, dönek damgası
baları ağabeyleri tarafından öldürülen kızların; kocaları sevgi-
n Anlatıcılarımızdan birisi Yusuf Bünyamin, gazeteci. yiyor demen aslında romanın temel meselesi. İstersen ko-
lileri tarafından katledilen kadınların adlarını say say bitmez…
Sanatçı intiharlarını araştırıyor. Bir intiharın sırrını çöz- nuyu biraz daha açayım:
n Söyleşimizin sonunu, kitabın başındaki not ile bitire-
mek saplantı haline geliyor Yusuf Bünyamin için. Akıl işi Ülkemizde ideolojik eğilimlerin, özellikle sol düşünce- lim: “Bir insanı nereye kadar tanıyabiliriz”? Asaf Cemil’i
mi bu? Evliliğini bile feda ediyor… lerin hemen her dönemde devlet aygıtları tarafından sıkı ve
ne kadar tanıyabildiniz?
Yusuf Bünyamin saplantılı bir adam, Asaf Cemil’in ve acıtıcı denetimler altında tutulduğu söylenebilir. Bundan Yıllar önce bir söyleşide Sartre’ın Andre Gide’e yönelt-
onun kayıp romanı Düş Tutanaklarım’ın peşine düşüyor. dolayıdır ki darbeler dolayısıyla yaşatılan bireysel travma- tiği bir insanı nereye kadar tanıyabiliriz sorusunun yanı-
Dolayısıyla metin boyunca zorlayıcı bir araştırma, anlama lar, bazıları için sıkı denetimden kurtulma, düzenle uzlaş- tı olmadığını söylemiştim. Kısacası bir insanın; zaafları,
kovuşturma yapısı oluşuyor. ma ihtiyacına dönüşmüştür. saplantıları, eğilimleri iyice öğrenilip duvar çok iyi örülse
Zorluklardan biri de bir sırrın, çözülmesi gereken bir di- Böylece kimi kaymalar olmuş, kimi sol aydınlar çıkar iliş- de -nereye- zarfı ve -kadar- edatı sürekli engel çıkaracak,
ğer sırra açılması; Yusuf Bünyamin’in saplantısını derinleş- kileri bağlamında İslama yönelmiş, kimileri ise liberal olmuş bir şeyler eksik kalacaktır. Dolayısıyla Asaf Cemil’i, ancak
tirmesidir. Akıl işi mi bu sorusunun yanıtı, işte bu sırların ya da bambaşka akımlara kapılarını açmışlardır. Kuşkusuz onun kendini tanıdığı kadar tanıyabildim… n
RIZA ZELYUT’TAN ‘KİTAB-I EKÂBİR’
Rıza Zelyut’un İBB Yayınları tarafından yayımlanan çalışması Seçkinler Kitabı: Kitab-ı Ekâbir,
yedi yüz yıllık bir geleneğin birikiminden damıtılmış, Türk kültür tarihinin özgün metinlerinden
divan şiiri alanından seçkin dizelerle buluşturuyor.
ir milletin en gerçek tarihi, onunu şiiri- ren, yüzyıllardan süzülüp gelmiş beyitlere, şiiri geleneğimizin küçük bir özeti.
nin tarihidir. Anadolu Türk devletleri- mısralara can katan büyük şiir geleneğimizden Seçkinler Kitabı’nda geçmişten bugüne ta-
B nin tarihini, gizli biçimde olsa bile, bu özenli bir derleme. şınan bu zengin birikimi, Hoca Dehhani’den
coğrafyada yaşamış ozanlarımızın eserlerinde Okuyucuları yedi yüz yıllık bir geleneğin Yahya Kemal’e kadar uzanan yedi yüz yıllık
bulabiliyoruz. birikiminden damıtılmış, Türk kültür tarihi- bir süreçten damıtılarak elde edilmiş gazeller-
Rıza Zelyut’un uzun yıllara varan çalış- nin özgün metinlerinden divan şiiri alanından den, kasidelerden, rubailerden en güzel söy-
maları sonucu yayımlanan Seçkinler Kitabı: özenle seçilmiş seçkin dizelerle buluşturan, lenmiş mısraları, beyitleri, kıtaları bir arada
Kitab-ı Ekâbir de, Türk kültürüne rengini ve- Selçuklu’dan Osmanlı’ya kadarki derin divan bulacaksınız. n
14 4 Ağustos 2022