Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FRANSIZ ÇİZER ALFRED’İN UYARLAMASIYLA ‘BENİ AVLAYAMAZSINIZ’
Şiddetin sıradanlığı!
Guillaume Guéraud’nun aynı isimli romanından (Je Mourrai Pas Gibier), Fransız çizer Alfred tarafından
çizgiromana uyarlanan, gençlik edebiyatının “kara” örneklerinden Beni Avlayamazsınız (Karakarga
Yayınları), henüz ergenlik çağındaki bir genci, doğduğu ve büyüdüğü kasabada bir kutlama gecesini
katliama dönüştürmeye götüren süreci anlatıyor.
mek ve kendini tanımak için özdeşleştiği mo-
Beni Avlayamazsınız, Mortagne isim- runu kaçıran bu “rahatsız edicilik” oluyor.
SEBLA KUTSAL
li kurmaca bir yerleşim yerinde geçiyor. Hikâyeyle iç içe geçmiş haldeki şiddet, dellerden kopmayı deniyor. Dehşet veren dış
Guéraud romanı, The Wild Bunch’ın verdi- özellikle “köyün delisi” Terence’a yapılan- gerçekliği reddediyor. Ebeveynlerinin yatak
dı Martial... Ağabeyinin düğünün-
ği esinin yanı sıra, gerçek bir gazete habe- lar düşünülünce tiksinti veriyor. Bu da, Ju- odasından, dış gerçekliğe doğrultuyor silahını.
de beş kişiyi öldürdü, iki kişiyi ağır
rinden yola çıkarak yazmış. lia Kristeva’nın “iğrençlik” kavramını çağ- Tüfeğin ucunda kalanlar, yaşam boyu yap-
A bir şekilde yaraladı. Aslında kendi-
Martial’in büyüdüğü ama yabancı hisset- rıştırıyor. Çünkü ünlü psikanalistin ifade tıkları eylemlerle kendi kendilerini insandı-
si de intihar edecekti, ancak fişeklerin hep-
tiği kasaba iki ezeli düşman cepheye ayrıl- ettiği gibi, bir bedeni iğrenç kılan kirlilik şılaştırdıkları için, Martial tarafından katle-
sini kullanmıştı. Camdan atladı, sakatlandı.
dilmeleri kolaylaşıyor. Dış gerçekliği yok et-
mıştir: Bağda çalışanlar ve kereste işinde ça- ya da hastalık değil, bir kimliği, bir sistemi,
Ağlıyor. Vicdan muhasebesi, pişmanlık veya
lışanlar. Kavga, gürültü, şiddet ve alkolü bol, bir düzeni rahatsız ediyor oluşu. meye çalışırken büsbütün ona evriliyor kah-
üzüntüden değil, kırılan bacağının acısından.
herkesin “avcı” olmakla övündüğü bu ataer- İğrenç, Kristeva’ya göre, ne özne ne raman. Kurban cellada dönüşüyor.
Bu şekilde başlayan ve geçmişe dönüşler-
kil düzen içinde kalmamak için Mortagne dı- nesne olan bir var ol(ma)ma kategorisinde “Normal” olan, belli bir psikopatolojisi
le ilerleyen, Fransız çizer Alfred’in, Guillau-
şında bir okula gidiyor Martial. Böylece, ge- yer alıyor. Zygmunt Bauman’ın ifadesiyle bulunmayan bireyin -Guéraud’nun romanın-
me Guéraud’nun aynı isimli romanından (Je
lenek haline gelen iki meslekten birini öğren- “insandışılaştırılmış” bir varlık. Sistemin dakilerle aynı olmasa da- belli şartlar altında
Mourrai Pas Gibier) çizgiromana uyarladığı
meyi -taraflardan birine dahil olmayı- redde- dışındaki “iğrenç” olarak Terence, bedeni şiddeti çok rahat uygulayabilir hale gelme-
Beni Avlayamazsınız (Karakarga Yayınları),
diyor. Avcı olmayı da reddediyor, Mortagne tersyüz edilerek (içteki dışa çıkartılarak) si, insanı insan olarak görmemeye şartlandı-
ergenlik çağındaki bir gencin büyüdüğü ka-
sakinlerini avladığı güne kadar. öldürülüyor. Yine Kristeva’nın yorumuy- ran dönüşümün kolaylığı ve aleladeliği, bir
sabada bir kutlama gecesini katliama dönüş-
Gençler için yazdığı romanlarındaki şidde- la; bedenin tersyüz edilmesi, öznenin keli- yandan da Hannah Arendt’in “kötülüğün sı-
türmeye götüren süreci anlatıyor.
tin yüksek dozu nedeniyle kimi eleştirilerle menin tam anlamıyla aşağılanmasını, red- radanlığı” kavramını anımsatıyor.
Küçük yaşta başlayan sinema tutkusunu
karşılaşan Guéraud, Beni Avlayamazsınız’da dedilmesini akla getiriyor. Beni Avlayamazsınız bir çırpıda okunu-
yazılarına yansıtan Guéraud, hikâyeyi Sam
toplumun “kurban” olarak okumaya alışkın Hikâyenin diğer “ötekisi” de, sadece kö- yor, ancak okuru, üzerine uzun uzun düşü-
Peckinpah’in The Wild Bunch filminden et-
kilenerek kaleme aldığını dile getiriyor. Usta olduğu çocuk / ergen kahramanın dönüşebi- yün delisiyle bağ kurabilen Martial. yaşı ge- nülecek çok sayıda kavram, olgu ve sav ile
çizer Alfred ise, onun planlara ayırarak, kı- leceği “canavarı” rahatsız edici şekilde göz reği kimlik krizinin içinde bunalan delikanlı- baş başa bırakıyor. Ve tam bunları düşü-
önüne koyuyor. Hikâyeye asıl gücünü veren nın iç gerçekliği ile Mortagne gerçekliği kar- nürken, akıllara kısa süre önce ABD’de 18
sa ve keskin cümlelerle oluşturduğu sinema-
tografik anlatımını çizgileriyle akıcı şekilde de, seri ürettiği kötülüğe bakmamayı, baksa şı karşıya geliyor. Kaçınılmaz olarak, çocuk- yaşında bir gencin Teksas tarihinin en kanlı
canlandırmayı başarıyor. da görmemeyi tercih eden toplumun huzu- luğuyla vedalaştığı dönüşüm başlıyor. Büyü- okul saldırısını yaptığı haberi geliyor...
n
Kitap dostluğu bir başkadır!