Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ÖLÜMÜNÜN 100. YILDÖNÜMÜNDE MARCEL PROUST (10 TEMMUZ 1871-18 KASIM 1922)
Yaşamıyla yapıtını takas etti,
yazmak için yaşadı!
Fransız Edebiyatının ilk beş büyük yazarından biri olan Marcel Proust’un yaşamını yapıtına
adadığını söylemek yetmez. Honoré de Balzac ve Gustave Flaubert’den farklı olarak Proust,
yaşamıyla yapıtını takas etmiş, yazmak için yaşamıştır.
Kayıp Zamanın İzinde her türlü yorumun üstünde yirminci yüzyılın en önemli
başyapıtlarından biridir. Bu romanda kuramı dayatan yapıtın kendisidir.
Proust’u iyi anlamak için her zaman yapıtın kendisine dönmek gerekir. Üç bin sayfalık,
yüzlerce roman kişisi barındıran, yirmi yıllık bir uğraşın sonucu ortaya çıkan
Kayıp Zamanın İzinde son derece etkileyici ve düşündürücüdür.
Proust tıpkı Ortaçağ gotik katedralleri gibi anıtsal bir yapıt kurgulanmıştır. Bu yapıtı
Saint-Simon’un Anıları (Mémoire de Saint-Simon) ya da Binbir Gece Masalları
ile karşılaştıranlar olmuştur.
Proust’un romanı hem dünyanın en hüzünlü hem de en komik romanıdır. Gerçek bir
insanlık güldürüsü diye adlandırılan, yedi ciltten oluşan Kayıp Zamanın İzinde ne bir
macera ne de bir aksiyon içerir. Okur bu romanı okurken yeni bir ritme, yorumlamalara
ve sapmalara hazırlanmalıdır. Proust’un romanı tinsel bir yolculuktur.
Amerikalı araştırmacı Philippe Kolb’un yirmi bir cilt- rumun üstünde yirminci yüzyılın en önemli başyapıtla-
ZEYNEL KIRAN
3
lik Marcel Proust’un Mektupları’nın (1970-1993) ya- rından biridir.
Bu romanda kuramı dayatan yapıtın kendisidir. Eleş-
yınının tamamlanmasıyla birlikte “mektuplar” üzerine
Prof. Bedrettin Tuncel’in anısına saygılarımla...
özellikle makale sınırlarında değerli çalışmalar başladı. tirel incelemeler bir yana, Proust’u iyi anlamak için her
PROUST’UN MEKTUPLARI...
zaman yapıtın kendisine dönmek gerekir.
Değerli hocam Bedrettin Tuncel, henüz Galatasaray
ANITSAL YAPITI: ‘KAYIP ZAMANIN İZİNDE’! Yayımlandığında, çevresindekiler ile birlikte pek çok
1
Lisesi’nde öğrenciyken 1928 yılında Meşale Dergisi’nde
Gerçekten de Proust okunması zor da olsa hem özel okuru şaşırtan bu yapıt dünya edebiyatının zirvelerinden
Marcel Proust (10 Temmuz 1871-18 Kasım 1922) hakkın-
yaşamı hem yazınsal görüşleri hem de yapıtı ile bir ef- biri, Proust ise Fransız Edebiyatının ilk beş büyük yaza-
da yazdığı kısa tanıtma yazısında şöyle diyordu: “Büyük
sane olmuştur. Hakkında neler söylenmedi ki; sekreteri, rından biri olarak kabul edilir.
4
muharririn takdirkârları gün geçtikçe artmaktadır. Her-
şoförü ve sevgilisi olarak bilinen Alfred Agostinelli’ye , Kuşkusuz bu tür yargılar kesin, değişmez değildir; her
halde on sene sonra Marcel Proust, bugünkünden daha
bir planör satın aldığı, Birinci Dünya Savaşı sırasında şeyin ölçüsü zamandır. Üç bin sayfalık, yüzlerce roman
fazla sevilecek ve takdir edilecektir.”
bombalar patlarken gece geç saatlerde ünlü Ritz oteli- kişisi barındıran, yirmi yıllık bir uğraşın sonucu orta-
5
Hocamın öngörüsü bununla sınırlı değildi. 1975 yılın-
ne yemeğe gittiği, romanını yazmak için gece çalıştığı, ya çıkan Kayıp Zamanın İzinde son derece etkileyici ve
da eşim Ayşe (Eziler) Kıran ile Fransa’da doktora yap-
gündüz uyuduğu, son nefesini verirken “Anne, anne” düşündürücüdür. Proust tıpkı Ortaçağ gotik katedralle-
mak üzere Fransız hükümetinden burs aldığımızda, evi-
diye mırıldandığı… ri gibi anıtsal bir yapıt kurgulanmıştır. Bu yapıtı Saint-
6
ne hocamızı ziyaretine gitmiştik. Simon’un Anıları (Mémoire de Saint-Simon) ya da Bin-
Binbir Gece Masalları kadar uzun, onun kadar büyü-
Kütüphanesinden çıkardığı altı ciltlik Marcel
leyici bir yapıt vereceğini kim düşleyebilirdi? Aslında bu bir Gece Masalları ile karşılaştıranlar olmuştur.
Proust’un Toplu Mektupları’nı (La Correspondan-
romanın arkasında, bir yapıta adanmış bir yaşam ve bu ya-
2
ce Générale de Marcel Proust) eşime hediye ederken
şamı içinde barındıran bir yapıt gerçekliği söz konusudur. BALZAC VE PROUST!
“Sen Proust’un mektuplarında döneminin yazınsal ve
Kuşkusuz Proust’un yaşamını yapıtına adadığını söyle- Ondan önce büyük hayranlık duyduğu bir tek yazar
sanatsal yansımaları üzerine çalış” demişti. Bu çalışma mek yetmez. Honoré de Balzac ve Gustave Flaubert’den bu kadar geniş çaplı bir roman yazmıştı, o da Balzac’tı.
8
Fransa’da Marcel Proust’un Mektupları üzerine yazıl- farklı olarak Proust, yaşamıyla yapıtını takas etmiş, yaz- İnsanlık Güldürüsü (La comédie humaine) başlığı al-
7
mış ilk doktora tezi oldu. mak için yaşamıştır. Kayıp Zamanın İzinde her türlü yo- tında tam altmış roman sunar, yazar.
>>
4 17 Kasım 2022