Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
kültürel alanlara değiniyor: İstanbul belki de doğası, semtleri, Boğaziçi, mimari- yıllık birikimini imbikten süzerek bir araya getiriyor.
“Evvel Zaman İçinde İstanbul başlığının şümulü her si, insan manzaraları, sanatsal alanları, eğlence yerleri, Bozkurt’un özenli şiir toplamı baştan sona okunmazsa
şeyden önce İstanbul’u paranteze alan bir tarih, top- sarayları, camileri, daha nice güzellikleriyle, yetkin sa- bu kitabın özünde nasıl bir emeğin yattığı anlaşılamaz.
lum, insan, mekân, dil, kültür ve uygarlık telakkisinin natçıların, yazarların, kenti yakından tanıyanların anla- Nâzım Hikmet’in yalnızca “Ceviz Ağacı” şiiri bile bu
gösteri sanatlarına, dramatik gösterimlere, toplum ha- tılarıyla ilk kez bu kitapta yer alıyor. seçmenin düzeyini yansıtmaya yetiyor:
yatında vazgeçilmezliğini her daim koruyan eğlence Umarım bu kitap, tarihsel değeri olan öbür kentler- “Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,/ Ben
kültürünü de içerisine alması gereken bir dikkate bir deki kültürel değerlerin saptanmasına örnek olur... bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda,/ Budak budak,
kapsayıcılığa sahip aslında. Kent araştırmaları litera- şerham şerham ihtiyar bir ceviz.../ Ne sen bunun far-
türümüzün bunca yoksulluğuna rağmen İstanbul oda- ‘ŞİİRLERDE İSTANBUL’ kındasın ne polis farkında.
ğında böylesi bir historiyografik yazınsal bellek kayıtla- İmamoğlu, “Şiirlerde İstanbul, 2300 yıllık şiir biriki- Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda./ Yaprak-
rına eğilmek özel bir gayret gerektiriyor.” mine yaslanıyor. İstanbul’un bilinen ilk şairi bir kadın larım suda balık gibi kıvıl kıvıl,/ Yapraklarım ipek men-
Bozkurt, kanımca bu gayreti göstererek onca yaza- meselâ. Ne kadar hoş değil mi? Açıkçası ben de bu dil gibi tiril tiril,/ koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını
rın yazdıklarını, bir araya toplayıp “Seyreyle Temâşâyı bilgiyi bu kitapta öğrendim. İşte elinizdeki bu kitap bu sil./ Yapraklarım ellerimdir, tam yüzbin elim var./ Yüz-
İstanbul İçinde” başlığı taşıyan içerikli, oylumlu bir gi- büyük şairle, Moiro ile başlıyor. İstanbul’un binlerce bin elle dokunurum sana, İstanbul’a./ Yapraklarım
riş yazısı oluşturmayı başarmıştır. yıllık tarihsel, kültürel birikiminin en seçkin örneklerini gözlerimdir, şaşarak bakarım./ Yüzbin gözle seyrede-
Bozkurt genç yaşlarda olmasına karşın, Türkçe karşı- bir araya getiriyor Şiirlerde İstanbul” diyor sunuşunda. rim seni, İstanbul’u./ Yüzbin yürek gibi çarpar, çarpar
lıkları varken şümul (içerik), telakki (anlayış), daim (sürek- Kaynaklara ulaşmada ayrı bir yetkinliği olan Ahmet yapraklarım.
li), historiyografik (tarihsel), gayret (çaba) gibi neredeyse Bozkurt Şiirler’de İstanbul’da, Antik Bizans’tan başla- Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı’nda./ Ne sen
kullanımdan düşmüş sözcükleri kullanıyor. yıp Osmanlı’ya, halk deyişlerine, çağdaş şairlerin 2300 bunun farkındasın ne polis farkında.”
n
SOLMAZ ZELYUT’TAN
‘DESCARTES’IN GEMİSİNDE DÖRT ADALI:
HOBBES, LOCKE, BERKELEY, HUME’
ay Yayınları tarafından yayımlanan Dört Adalı ad - İncelemesinde felsefe tarihinin bir kesimini, günümü -
lı kitabında; “Adalı olmak nedir? Bir adada yani zü etkisi altına almış olan bir kesimini hikâye etmeye çalı -
S ‘anakara’dan uzak bir kara parçasında ve dört bir ya - şırken felsefe gemisinin belli bir dönem kaptanlığını yap -
nı denizlerle çevrili bir yerde yaşamaktır. Bu anlamda bi - mış ve Descartes’ın inşa ettiği modern gemiyi, anakara -
raz ‘Robinsonad’ı, bir adasal yaşama tarzının hikâyesini dan alıp adanın kıyılarında yüzdürmüş adalı filozofların ça -
anımsatır. balarını bilgi problemi etrafında merceğe almak istediği -
Ne yapar Robinson Crusoe? Felsefeciler ile bir roman ni ifade ediyor.
kahramanının ne gibi bir bağı olabilir? Ve Dört Adalı’da tarihin engin kıyılarında macera dolu
Şöyle bir bağ olduğu düşünülebilir: “Robinson’un yara - bir yolculuk sunuyor.
n
tıldığı ethos ile Hobbes, Locke, Berkeley ve Hume’un içe -
risinde yaşadığı ethos bir ve aynıdır. Bu, tesadüf değildir” Descartes’ın Gemisinde Dört Adalı: Hobbes, Locke,
diyor Solmaz Zelyut. Berkeley, Hume / Solmaz Zelyut / Say Yayınları / 160 s. / 2022.
CAN | KLASİK
Kendi
Dante Alighieri’nin
ütopyanda yaşa!
ömürlük aşkı…
Thoreau, Walden Gölü kıyısında
İlahi Komedya’nın tohumlarını
inşa ettiği kulübesinde geçirdiği iki
atan, şiir ve düzyazının el ele
yıla ve ihtiraslarının peşinde
akıp gittiği Yeni Hayat, Dante’nin
koşarken özünden kopan insanın
ömrü boyunca uzaktan
doğanın verdikleriyle ve kendi sevmekten vazgeçmediği
Beatrice’ye duyduğu ölümsüz
emeğiyle kurduğu bir düzende
aşkı anlatır.
sadeleşen bir yaşam sürmeye dair
deneyimlerini okura alternatif bir
Şiir | 88 s.
bakış sunarak anlatıyor.
Düşünce | 352 s.