Katalog

AYŞE DİDEM USLU’NUN ‘KEŞKE’ ROMANINA İKİ BAKIŞ Evrensel bir yol ‘Keşke’siz bir hikâyesi! dünya için! İstanbul Gelişim Ayşe Didem Uslu’nun, Üniversitesi’nde, İngiliz Keşke romanı kahramanının Edebiyatı alanında dersler uluslararası kültürel, veren Prof. Dr. Ayşe Didem siyasal ve sosyal tanıklıklar, Uslu’nun romanı Keşke etkileşimleriyle gelişen üç (Atayurt Yayınevi), bir boyutlu bir yol hikâyesi. edebiyat semineri için İyi bir okuyucu nasıl İtalya’ya giden kahramanı olmalı ve iyi bir yazar nasıl Ayşecik’in bakış açısından olmalı?Yazarının yanıtını okuyucuyu “keşkeler”le dolu paylaştığı sorulardan bir serüvene götürüyor. sadece ikisi. kanıksanmış kötülükleriyle postmo- yenileyebilmeli? Romanın yönelttiği, ELİF GİZEM GİDER NURTEN AYDIN dern çağı da kahramanıyla birlikte pro- üzerinde düşünmenizi sağlayan ve testo ediyor roman. Uslu’nun romanın- yazarının yanıtını paylaştığı sorulardan rof. Dr. Ayşe Didem yşe Didem Uslu, Keşke da da imlediği gibi, “günümüzde kötü- sadece ikisi. Uslu’nun romanı Keşke; (Atayurt Yayınevi) roma- lükleri doğallaştırma modasındayız”. Kitapta edebiyat dünyası ile ilgili yazarıyla aynı ismi taşı- nında, İtalya’da, “Ha- Kitabın başında uzun uzun Ayşe- çok değişik örnekleri bulabilmek yan ve kırık omurgası yü- yaller ve Anılar” temalı cik olarak yazılan ve sonrasında büyük olanaklı. Yazar bu örnekleri, kitabın P zünden taktığı çelik korse- Abir edebiyat seminerin- “A” harfiyle nitelenen karakterin ismi karakterlerine (seminerin katılımcıları- siyle uluslararası bir edebiyat semine- de geçen olaylara tanık ediyor okuyu- gittikçe küçülüyor ve hepimizin gök na) anlattırıyor. ri için İtalya’ya giden, eşini yeni kay- cuyu. Fakat kitapta yazılanlar sadece kubbe altında birer küçük harf olduğu- Dolayısıyla farklı ülkelerden olan betmiş yaralı Ayşecik isimli kahrama- edebiyat ile ilgili değil. nu anımsatırcasına küçük “a” harfi ile katılımcıları konuşturması, toplantılar- nın edebiyat ve insanlık sevgisini mer- Kahramanının İtalya’da bulunduğu bitiyor bu arada. daki diyaloglar, farklı insan davranışla- keze alıyor. sürece yaptığı geziler, kültürel, siyasal Romanında yazarın bazı cümlelerini rı, farklı fikirler sizi de o konu ile ilgili Ayşecik roman boyunca bu semineri, ve sosyal tanıklıklar, etkileşimlerle ge- yarım bırakarak “keşke’li” iç çekişle- düşünmeye yönlendiriyor. Hatta örnek seminer boyunca edindiği kişisel, sos- lişen üç boyutlu bir yol hikâyesi de. rine sıklıkla tanık oluyor okuyucu. verilen edebiyat eserleri ile ilgili incele- yal, evrensel deneyimleri, ırkçılık gibi Yabancı bir ülke vatandaşının dilin- Kimilerine ortak olurken kimi za- me yapmak ihtiyacı hissediyorsunuz. küreselleşmiş sorunları her kıtadan ge- den aktarılan ülkemiz tarihi ile ilgi- len insanların da sayesinde objektif bir man da kendi keşkelerini düşünüyor. li bölüm de çok ilginç hatta ders niteli- Zaten yazar dediğin kimdir ki? Ayşe Didem Uslu’nun amacı da bu; Uslu’nun dediği gibi; “Kitabı yaşadık- pencereden nedenleri ve sonuçlarıyla ğinde diyebilirim. paylaşıyor, ortaya koyuyor. “keşke”siz bir dünya özlemi. İyi bir okuyucu nasıl olmalı ve iyi ça ölümsüz, unutulursa ölümlü zanaat- Tam da bu bağlamda tekrarlanan ve Katılmamak mümkün mü? n bir yazar nasıl olmalı, kendini nasıl kar sözcük işçisi!”. n EBRU ÇALOĞLU’NDAN ‘ARKABAHÇE - DÜNYA EDEBİYATINA YÖN VERMİŞ ESERLERİN PERDE ARKASI’ Ebru Çaloğlu, Remzi Kitabevi’nce yayımlanan kitabında modası geçmeyen klasik romanların Perde Arkası’na davet ediyor okuru. İnsan ruhunu anlamamızı sağlayan, yaşama acemisine yol gösteren o güçlü yapıtların yazılış dönemlerine götürüyor. Çağının olaylarına bakan yazarın çağını algılayışının, yorumlayışının, karşı duruşunun, katkıda bulunuşunun yapıta nasıl yansıdığının öyküsünü okuyoruz. dramını, çocuk işçilerin uğradığı haksız- çının fırçasında ve kaleminde görünür oldu. sal olayın yaza- ÇİĞDEM ÜLKER lığı, Afrikalı kölelerin yaşadığı mezalimi, rın zihnindeki izdüşümüne dikkat çekiyor. zamanın nabız atışını şakağında duyanlar ZAMANIN SAYFAYA YANSIYAN Çaloğlu, dünyanın sayfadaki izdüşümünün SANATIN VE SÖMÜRGECİLİĞİN ise sanatçılardı. İZDÜŞÜMÜDÜR EDEBİYAT! edebiyat olduğunu söylüyor bize. YÜZYILI: 19. YÜZYIL! Ezilenin, açın, hastanın, kadının ve mağ- Ebru Çaloğlu, 19. yüzyılın ünlü yapıtla- Yazarın ait olduğu toprağın, yaşadığı ça- 19. yüzyıl Avrupa’daki toplumların müt- durun adına konuşmalıydı sanat. Sessiz yı- rını yeni bir okumayla sunuyor, onların ya- ğın, seyrettiği dünyanın manzaralarını oku- hiş bir sıçrama çağıydı. ğınların çığlığı olmalıydı. Güçlülere ve he- zıldıkları zamana tutuyor merceğini. Bu duğumuzu anımsatıyor. 1600’lerden başlayarak dört yüzyıl bo- gemonlara muhalif, adaletin ve haklılığın yapıtların yazıldıkları çağa ve ülkeye bakı- Pek çok yapıtın arkasında çağın ruhunun yunca Afrika’nın ve Uzakdoğu’nun üstüne sözcüsü olmalıydı. yor. Sıradan bir olayın ya da toplumsal bir kımıldadığını hissettiriyor. bir kâbus gibi çöken emperyalist devletler, Ülkelerin başına gelenler kâh Guernica ola- olgunun yazarın zihninde ateşlediği kıvıl- Çaloğlu, tarihi, sosyolojiyi, bilimi göz- yaşattıkları vahşetin semeresini bu yüzyıl- rak çıktı ortaya kâh Garp Cephesinde Yeni Bir cımı görünür kılıyor. den kaçırmadan edebiyata bakıyor. da aldılar. Şey Yok olarak kâh Ateşten Gömlek olarak. Okuru, yazarın ve yapıtın arkasındaki bah- Olayın yazarın merceğinden geçtiğini, onun Endüstriyel devrim, Batı’yı bir sanayi Sanatçı, ışığı alnında ilk duyan kişidir tanı- çeye konuk ediyor. Klasik romanların per- zihninde yorumlandığını sonradan bir kitap toplumu haline getirirken altta kalanların mı doğruydu elbet. Çağın insan acısı, sanat- de arkasındaki ayrıntıları sunarken toplum- olarak ortaya çıktığını da belirtiyor. n 20 KITAP 20 Ocak 2022