04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MERİN SEVER’DEN ‘GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE İSTANBUL LEZZETLERİ’ ‘Sofra daha birleştirici!’ Merin Sever’in derlediği, İBB Kültür AŞ tarafından yayımlanan Geçmişten Günümüze İstanbul Lezzetleri, antik Yunan ve Bizans’tan Osmanlı saray mutfağına, geleneksel yemeklerden sonradan eklenen lezzetlere kadar İstanbul’un mutfağına girmiş, sofrasına değmiş birçok kültürün izini araştırarak kocaman bir sofraya davet ediyor. bi birçok coğrafyanın etkilerini taşıyan bu yor günden güne. Siz bu gast- BÜŞRA UYAR şehrin lezzetlerini doğru yansıtmak için sof- ronomik işgal hakkında ne rada olan her şeye yer açmak gerekiyordu. düşünüyorsunuz? ‘YEMEK, POLİTİK VE İstanbul’u sadece Bizans, sadece Os- Bunun kaçınılmaz bir yanı SOSYOLOJİK BİR MESELE!’ manlı saray mutfağıyla ya da sadece zey- var artık. Kimseyi yediği, içti- n Sizin yemek kültürüne ne kadar me- tinyağlılar ve balıkla anlatamazsınız. Bu ği şey için kınamak da haddi- raklı bir “iştahperver” olduğunuzu bi- yüzden, kitabı oluştururken bu mantık- me değil. Fakat her bir kuşak liyoruz! Bu açıdan öncelikle sizin Geç- la hareket edecek, daha geniş düşünebilen bir öncekinin bildiklerini bile- mişten Günümüze İstanbul Lezzetleri’ne kişilere ulaşmaya gayret ettik. mez, bulduklarını bulamaz ha- hazırlık sürecinizi öğrenmek isterim. Uzmanlık alanları ayrı 18 farklı yazar- le geldi, hem de bunca iletişim Nasıl bir yol izlediniz? Bu kapsamlı dan yazı ve benim yaptığım 12 farklı söy- olanağına karşın! çalışmayı hazırlamak ne kadar sürdü? leşiyle kitabın içeriği tamamlandıktan Benim yaptığım, olsa olsa Yemekler nasıl kimliğimizden izler ta- sonra da iki ay gibi bir sürede kitap için başka şeyleri keşfetmek iste- şıyorsa şüphesiz ilgi alanlarımız da bizden birçok yeni fotoğraf çekildi, ayrıca arşiv yen ama buna nereden başla- izler taşıyor. Ben de hem aileden gelen iyi tarandı ve böylece görsel tasarımı da ta- yacağını bilemeyenler için ek- yemek merakımın hem kendi siyaset bili- mamlanarak bu kitap doğdu. mek kırıntıları serpmek gibi. mi öğrenciliğimin hem de yıllardır yayın- n “Kesinlikle bu çalışmada yer alma- Fakat zamanımız az, tıp- cılık sektöründe olmam sayesinde öğren- lı” diyerek tanıştığınız yeni isimler, yeni kı masalda kuşların o kırıntı- diklerimin bu kitapta birleştiğini hissettim. lezzetler oldu mu? ları yemesi gibi, eğer yeterin- İnsanların köklerinin, hikâyelerinin Birçok isimle ilk kez doğrudan temas ce hızlı davranmazsak biz de mutfağına ne kadar yansıdığını fark et- kurdum. Yani Takuhi Tovmasyan’ın, Sil- bazı şeyleri yarın hiç bulamı- mem, bir Balkan göçmeni olarak evdeki va Özyerli’nin, Vedat Ozan’ın kitaplarını yor olacağız. İşte o ihtimal be- mutfağın Türkiye’de yaygın olan mutfak- beğeniyle okumuştum; Özge Samancı’nın ni çok ürkütüyor. la bazı açılardan pek benzemediğini gör- makalelerini, seminerlerini takip etmiş- n Tüm dünyada yükselişe memle olmuştu ilk. tim; Ercan Gül’ün, Sinem Özler’in, Leyla geçen aşırı sağ, ırkçılık, eko- Yemeğin bu anlamda çok kültürel bir ya- Kılıç’ın yemeklerini yiyor ve beğeniyor- nomik kriz, iklim krizi ma- nının olduğunu fark etmek belki kolaydı, dum ama hiçbiriyle kişisel temasım yok- lum… Derleme bizi bu at- ama sanıyorum asıl etkisini yüksek lisans tu. İster yazı ister söyleşi için olsun bir- mosferden uzaklaştırıyor. ve doktora eğitimim sırasında hissettim: Ye- çok isimle bire bir temasa geçmem ilk Tüm bu olumsuz atmosfer mek hiç de karın doyurmaktan ibaret değil- kez bu kitap için oldu. Onları tanımaktan mutfağa nasıl etki ediyor? Nefretin mut- di; çok politik, sosyolojik bir meseleydi! Ayrıca yemek sadece karın doyurmak da çok mutlu oldum. fağa “sinmesi” daha mı yavaş? Bu bakımdan “hazırlık” aslında tabii değil, başkasının yemeğini yemek onunla Sofra daha birleştirici çünkü boğazına ki yıllara yayılan bir süreç. Ama pratiği- konuşmaya ve dolayısıyla tanımaya başla- GASTRONOMİK İŞGAL! düşkün canlılarız! Tadı güzel bir yemek- ne bakarsak, 520 sayfalık geniş kapsam- manın bir yoludur. Konuşmak, önyargıları n Bu çalışmayı incelerken büyük fast ten, sırf belli bir kültürle özdeşleşmiş di- lı bir kitabı altı ay gibi çok kısa bir süre- kırar. İnsanların aynı sofralarda buluşma- food markalarının, kahve zincirlerinin ye nefret edeni pek görmedim. de tamamladık. sını, konuşmasını istemeyenlerin korkusu egemenliğinden uzaklaşarak kimliğini Zamanında “Lahmacun yemeyin!” di- da budur zaten. Tabii konuşmanın, iletişim kaybetmemiş o ara sokaklarda nefes al- 18 YAZAR, 12 SÖYLEŞİ ye doldurulan ilan panolarına karşın başa- kurmanın tek yolu aynı sofrada buluşmak İBB adına böyle bir kitap derlemem öne- dığımı hissettim adeta... rılamadı bu. Yemek, en temel ihtiyacımız değil ama kabul edelim ki yemek, muhab- Gelgelelim, kaçtıklarımız “orada” ve risi geldiğinde şunu düşündüm: Tarihi ola- olduğu için lezzetli yemeğe kayıtsız kal- beti kolaylaştırıyor. Dilerim bu kitap da ön- rak Anadolu, Balkanlar, Mezopotamya gi- hepsi de şehirlerin dokusuna nüfuz edi- mamızın beklenmesi de gerçekçi değil. yargıları kırmaya aracı olur. n MAKBULE MEYZİNOĞLU’NDAN ‘MAKBULKA’ tan sonra tiyatro ve televizyon ek- Daha iyi ve eşitlikçi bir dünyanın SERKAN FIRTINA ranlarında başarılı performanslara ideolojisinin yanlış yönetimlerin imza atıyor. elinde faşizme nasıl dönüştüğünü akbule Meyzinoğlu tele- Makbulka, Meyzinoğlu’nun ya- gözler önüne seriyor. Makbule, vizyon ve tiyatro dünya- zarlıkta da neler başarabileceğini Makbulka’ya dönüşüyor! Msından tanıdığımız dene- somut olarak gösteriyor. Kitabın önsözünü Cerrahpaşa yimli bir oyuncu. Aydın Üstüntaş Oyun Yazma Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Şimdi de kendi yaşamöyküsün- arışması’nda (2021) birincilik Dalı Başkanı Prof. Dr. Gökhan den yola çıkarak yazdığı Makbul- ödülü alan oyun, Dramatik Yayın- Oral yazmış. ka adlı oyunla karşımızda. ları tarafından yayımlandı. Bulgaristan’ın Varna şehrinde Zorunlu göçün toplumsal ve bi- Makbulka, yaşadığı ülkede “öteki” reysel sonuçları hakkında açımla- doğan yazar, ortaokul eğitimini olan, büyüdüğü ailede göç sonucu yıcı bilgiler vererek okuyucuları ve tamamladıktan sonra ailesi ile bir- geldiği ülkede de “öteki” olan bir likte 1989’da Türkiye’ye zorunlu sahneye koyucuları Makbulka’nın kadının yaşadıklarını konu alıyor. göç uygulaması ile geliyor. hikâyesine hazırlıyor. n Kitabın Bulgaristan Türkleri- On yedi yıllık bankacılık serüve- ninden sonra oyunculuğu kafasına nin yaşadığı baskıları anlatan bö- Makbulka / Makbule Meyzinoğlu koyuyor ve çeşitli eğitimler aldık- lümleri insanı derinden etkiliyor. / Dramatik Yayınları / 64 s. / 2021. 16 KITAP 20 Ocak 2022
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle