Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
STEVEN NADLER’DAN ‘SPINOZA’NIN FELSEFESİ’
MERHABA
ski Yunanların
Aristophanes’i,
Spinoza’nın yeniden keşfi!
Latinlerin Plautus’u
E dışında, tüm za-
manların en büyük komedi
Spinoza’nın kamutanrıcılık diye Türkçe sözlükte yer alan karşılığında, panteizme
şairi, dram ve komedi ala-
nındaki gücünün kayna-
yakınlaştığı söylenirse de, Nadler’ın savına bakarsanız, panteist düşünce Tanrı’yı
ğı özgür ve gözü pek dili-
genelleştirip uzakta tutar ve mabedinden dışarıya çıkarmaz.
ne atfen Fransa ve Fran-
sa dışında, Fransız dilin-
Steven Nadler, Spinoza’nın Felsefesi (Çev. Merve Rana Aydın / Beyoğlu Kitabevi) adlı
den söz edilirken genellikle
kitabında kısaca, “Tanrı bir inanç ilkesine değil, bilinebilirlik ilkesine bağlıdır, o inanılacak
“Molière’in dili” niteleme-
si kullanılan, bir ölümsüz,
bir merci değil, bilinecek bir varoluştur” demekte, Spinoza’nın geniş yelpazesinden
Molière (Jean-Baptiste Po-
sokaktaki okura gereken tanımlarla bir Spinoza resitali vermektedir. qeilin) doğumunun 400. yı-
lında kapağımızda.
Zeynel Kıran’ın yazısı...
Üçüncü sayfamızda,
MAHMUT ŞENOL
Steven Nadler’ın, “Tan-
senolasenola@gmail.com
rı bir inanç ilkesine değil,
bilinebilirlik ilkesine bağ-
lıdır, o inanılacak bir mer-
İLK LAİK FİLOZOF!
ci değil, bilinecek bir va-
Amerikan akademik topluluğunun yaşa-
roluştur” görüşünü imledi-
yan saygın üyelerinden Steven Nadler’ın
ği Spinoza’nın Felsefesi’ni
öteden beri hem Baruch Spinoza hem de
merkeze aldığı yazısıyla
Yahudilik ve Judaism üzerine kitapları
Mahmut Şenol yer alıyor.
okunmaya değer yapıtlar olarak hak ettiği
Rahmi Ali, “Unutulmaz
yeri alıyordu.
hikâyeler!” başlıklı yazı-
Spinoza’da Etik başlıklı, Cambridge
sında, anılarla bileştire-
Üniversitesi’nce 2006’da basılmış, filo-
rek ölümsüz yazarları ve
zofun anlaşılması için bir giriş kitabı gi-
hikâyelerini irdeliyor. Kimler
bi tasarladığı yapıtını, Nadler, daha son-
yok ki? Heinrich Böll (“Elsa
ra titiz bir kısaltmayla Stanford Felsefe
Baskoleit’in Ölümü”),
Ansiklopedisi’ne yazdığı Spinoza’yı genel
Muzaffer Hacıhasanoğlu
okura ulaştırmak istemişti.
(“Bir Fotoğraf Canlanıyor”),
Bu metnin genişletilmiş versiyonu di-
Necati Cumalı (“Selim’i
limize Spinoza’nın Felsefesi (Çev.: Mer-
Anarım”), Tarık Dursun K.
ve Rana Aydın / Beyoğlu Kitabevi) adıy-
(“Zabel Manol İçin Hikâye”),
la çevrildi.
Nurten Karas (“Türkü Olan
Kadın”), İlhan Demiras-
HEREM!
lan (“Kaza”), Sabahattin Ali
17. yüzyılın çekingen, yalnızlığı ter-
(“Hanende Melek”)...
cih etmiş ve zaten bulunduğu Yahudi ce-
nımını muğlak bıraktığı gibi, antropomorfik
Spinoza’nın Felsefesi kitabında “töz,
Ata Hacımale, Henry
maatinden tanrıtanımazlık suçlamasıy-
insana veya bir canlı bedene benzeyen halde tin, tikellik” gibi zorlayıcı Türkçeleşmiş
James’in, Mrs. Gereth kim-
la “herem” olarak bilinen aforoza uğramış
olamazdı; yaşamın ta kendisiydi Tanrı.
sözcüklere karşın, metnin dilinde Türkçe-
liğinde, yaşamın tüm yıkı-
Spinoza’nın söylediği, basitçe, Tanrı’nın
Bu görüşleri, ister istemez Spinoza’yı nin geniş dağarı hâkim görünüyor.
cılığına karşın ince zevk-
doğa olduğu, doğayı aşan, doğadan aşkın
evrende hiçbir şeyin doğadışı ya da olağa-
lerin peşinden ayrılmama-
bir Tanrı varlığının bulunmadığıydı.
nüstü olamayacağı, her şeyin kabul edile- WITTGENSTEIN’DAN
yı, estetik, sanat ve ede-
“İlk laik filozof olarak tanımlanabi-
bilir bir gerçeklik olduğu düşüncesine ta-
ALTHUSSER’E, NEGRI’DEN
biyatla direnmeyi işlediği
lir” görünen Spinoza, ne uhrevi-sema-
şımaktadır. DELEUZE’E, SPINOZA
Poynton’daki Ganimetler’i-
vi dinlerin tanrısı, yahut arkaik dönemle-
Bu nedenle Spinoza’nın olumlayıcı bir
Kitabın künyesinde, son yıllarda yayın-
ni merceğe alıyor.
rin mitolojik tanrılarını varsayıyor, ne de
Stoik filozof olduğu, bir anlamda kader cılığımızın önemli isimlerinden, editör,
Halil Solak, Prof. Dr. İs-
Descartes’ın felsefi bir Tanrı’ya dönüştür-
denilen olması gerekenlerin ortaya çıkışı-
yazar ve akademisyen Hasan Aksakal’ın
mail E. Erünsal’ın Osman-
düğünce Tanrı fikrini bir mabedin içinde
na da gönülden razı geldiği söylenegelir. imzasını görmek bu çeviri yapıta olan gü-
lılarda Sahaflık ve Sahaf-
bırakmak istiyordu.
veni artırıyor. Merve Rana Aydın’ın çevi-
lar (2013) kitabının genişle-
STEVEN NADLER: risi yeterince güçlü dipnotları, açıklama-
tilmiş baskısı Osmanlılarda
SPINOZA İÇİN TANRI,
‘TANRI, BİR VAROLUŞTUR!’
larla özenli bir çalışma.
Kitap Ticareti: Sahaflar ve
CONATUS!
Yine Spinoza’nın kamutanrıcılık di- Batı felsefesinin kanonik yapısın-
Kitapçılar’ını inceliyor.
Spinoza için Tanrı ezeli ve ebedi, son-
ye Türkçe sözlükte yer alan karşılığın-
da bir uğrak yeri gibi beliren ve tam da
Y. Bekir Yurdakul, Katy
suzca tekrarlanan bir üretim gücüydü, bü-
da, panteizme yakınlaştığı söylenirse de bu nedenle Wittgenstein’dan Althusser’e,
Hudson’ın Bütün Havuç-
tün varlıkların var olma çabasına Cona-
Nadler’ın savına bakarsanız, panteist dü-
Negri’den Deleuze’e kadar modern düşün-
lar Benim, Altın Meşe Pala-
tus adını vererek Tanrı’yı bunun içinde bir
şünce Tanrı’yı genelleştirip uzakta tutar ce tarihine ışığı yansıyan Spinoza’yı böy-
mudu Avı, Gürültülü Bir Kış
doğallıkla tanımlıyordu.
ve mabedinden dışarıya çıkarmaz.
lece bir kez daha, bundan sonra gelecek
Uykusu kitaplarını değer-
O yüzden Tanrı korkulacak, kendi buy-
Nadler, kısaca, “Tanrı bir inanç ilkesi- yeni bir çalışmaya kadar keşfetmek için
lendiriyor.
ruklarını dinlemeyenlere ceza yağdıran bir
ne değil, bilinebilirlik ilkesine bağlıdır, o
bu yapıtı bir başvuru kaynağı olarak bu-
Vitrindekiler ve Mustafa
varlık değil, aksine hayatın sevilmesi ola-
inanılacak bir merci, değil, bilinecek bir lunduracağız.
Başaran’ın hazırladığı
nağını veren bir sevinç kaynağı olmalıydı.
varoluştur” demekte; Spinoza’nın geniş
Şurası açıktır ki, Spinoza, her keşfedili-
Bulmaca ile düşün serüve-
Ve yine bu nedenle Tanrı, kutsal kitaplar-
yelpazesinden sokaktaki okura gereken ta- şin ardından unutulmuş gibi kalır ve sonra
ni sürüyor.
da ve göksel dinlerin tanımladığı yahut ta-
nımlarla bir Spinoza resitali vermektedir.
yeniden keşfi gerekir. n
İyi okumalar...
l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni (Vekâleten): Arif Kızılyalın
l Yayın Yönetmeni: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş l Grafik: Mehmet S. Aman l Sorumlu Müdür:
Özgür Soyer l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar
Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam Genel
Koordinatörü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr l Baskı:
İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. AŞ, Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41
KITAP Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.