Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
JULIAN BARNES’TAN ‘KIRMIZI GİYSİLİ ADAM’
La Belle Époque’a bir ağıt!
La Belle Époque, 1880 ile Birinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği 1914 yılı arasındaki zaman dilimine işaret eder.
“Güzel Çağ” olarak da anılan dönemi Barnes, “politik istikrarsızlıkla, krizlerle, skandallarla dolu, nevrotik, hatta
histerik, ulusal bir endişe çağı” olarak anar.
Kırmızı Giysili Adam (Ayrıntı Yayınları / Çev. Serdar Rifat Kırkoğlu), La Belle Époque dönemine, modernizmin çıktığı
yıllardaki burjuva ahlakına, iki yüzlülüğüne bir eleştiri olmanın yanında sanatın ve edebiyatın, etkileşimin açık olduğu
güzel yılların kaybına bir ağıt olarak okunabilir.
hardt, Emile Zola, Mupassant, Paul
AHMET SAİT AKÇAY
Valery, Mallarme, George Sand, Gonco-
urt Kardeşler, Wagner, Edith Wharton,
Alphonse Daudet ve daha niceleri.
ulian Barnes’ın klasik biyografilerin
Bu isimlere kitap boyunca Fransız sem-
dışında, postmodern bir biyografi
bolistleri de eşlik eder. Barnes, modernist
J çalışması olarak okunabilecek
şiirin boy verdiği yılları anlatırken kadra-
Kırmızı Giysili Adam yapıtının özelliği,
jına T. S. Eliot, Ezra Pound, James Joyce,
geçmişe bir güzelleme olmadığıdır.
Yeats gibi dönemin öncü isimleri
Bir Fransız hayranı olan Barnes’ın
girmez. Bunların yerine Fransız sembo-
önsözde belirttiği üzere, İngiltere’nin
listlerine göndermeler çoktur.
Brexit kararının çalışmasının yörüngesin-
de etkili olduğunu söyleyebiliriz.
DÖNEMİN ÜÇ ZÜPPESİ!
Hatta Barnes’ın, anlatısının ana ka-
Hikâye, üç Fransızın 1885 yazında
rakteri Dr. Pozzi’nin “Şovenizm cahil-
Londra’ya yaptığı geziyle başlar.
liğin biçimlerinden bir tanesidir,” sö-
Bunlar Prens Edmond de Polignac,
züyle başlaması ve Britanya’nın Avrupa
Kont Robert de Montesquiou-Fezensac ve
Birliği’nden ayrılmasını mazoşistçe bul-
İtalyan kökenli Dr. Samuel Jean Pozzi.
ması, kitabı yazarken öfkenin de bir şekil-
Pozzi ve arkadaşları “üç tuhaf alışve-
de belirleyici olduğunu gösterir.
rişçi” entelektüel alışveriş listelerini
hazırlamışlardır. Henry James onları
GÜZEL ÇAĞ!
Reform Club’ta akşam yemeğine götürür.
Kırmızı Giysili Adam, La Belle Époque
Üçlü aynı zamanda salonlarda Mar-
dönemine bir ağıt olarak okunmalıdır.
cel Proust, Guy de Maupassant, Stéphane
İngiltere-Fransa tarihinin altın sayfasının
Mallarmé ve Joris-Karl Huysmans
kurmacasıdır, bana göre.
gibi yazar ve şairlerle takılırlar. Üçü de
La Belle Époque, 1880 ile Birinci Dün-
dönemin “dandy” yani züp-
ya Savaşı’nın patlak verdiği
pe tipleri olarak çizilirler.
1914 yılı arasındaki zaman
Barnes’ın kitabı yazmasına
dilimine işaret eder. “Güzel
ilham veren de John Singer
Çağ” olarak da anılan döne-
Sargent adında bir ressamın
mi Barnes, “politik istikrar-
1881 tarihli “Dr. Pozzi Ev-
sızlıkla, krizlerle, skandallar-
de” adlı tablosudur. Dr. Pozzi,
la dolu, nevrotik, hatta histe-
Barnes için Belle Époque’nin
rik, ulusal bir endişe çağı”
de bir portresidir.
Barnes’ın anlattığı dönem realizmin ra, ona benzemeye çalışır, saç şekline,
olarak anar.
Pozzi kırmızı ropdöşambrlı-
artık can çekiştiği, sanatın dış gerçekliğe giyimine, esprilerine ve beğenilerine
“Belle Époque varlık
dır, Barnes, portreden yola çı-
ayna olmayı bıraktığı yıllardır. öykünmeye başlar.
sahipleri için çok büyük bir
karak Pozzi’nin tüm karakte-
Oscar Wilde, Marcel Proust kitapta Proust ise aynı şekilde Montes-
servet, aristokrasi için sos-
rini ortaya çıkarmaya çalışır.
genişçe yer bulur. quiou ile tanışınca ona özenir, hatta
yal güç zamanıydı; kontrol-
Pozzi, ünlü bir jinekolog,
Edmond de Goncourt’un Günce’sinde Montesquieu’nün dişlerini gizlemek için
süz ve anlaşılmaz bir snopluk,
“sosyete doktoru, kitap kolek-
yer alan şu ifadeler, Barnes’ın da belirtti- elini ağzına götürme alışkınlığını bile
dizginsiz sömürgeci hırslar,
siyoncusu ve kültürlü bir soh-
ği gibi sembolizm ve realizm arasındaki edindiğini söyler, Barnes.
sanat koruyuculuğu ve şiddet skalası incinen
bet adamı” olarak betimlenir. Heteroseksü-
farkın keskinliğini çok iyi özetler: Yine Oscar Wilde’ın Dorian Gray’in
onurdan çok kişisel bir kolay öfkelenirliği
el yönüyle dikkat çeken tek tiptir.
Portresi ile J. K. Huysmann’ın Tersine
“Bu seçkin zatlar, sözcüğün ve sentak-
yansıtan düellolar söz konusuydu.” (148)
Bir taşra burjuvazisinden gelen Pozzi,
sın bu dandy’leri arasında, delilerin hep- romanı arasında benzer etkileşimler öne
Bir bellek ustası olarak gördüğüm
İngiliz hayranıdır her şeyden önce. Tam
sinden daha deli biri var, bir cümleye asla sürer Barnes. Tersine, Wilde’in romanın-
Barnes, anlatısının temelini bir portenin
bir züppe olarak dönemin Fransız burju-
tek heceli bir sözcükle başlamamak gerek- da baştan çıkarıcı bir rol oynar.
izni sürerek dönemin edebiyat ve kültür
vasını yansıtır. “İflah olmaz bir çapkın”
tiğini ileri süren zor beğenir Mallarme… Barnes bu çalışmasıyla, sanatsal ve
zenginliğiyle okuru buluşturur..
olarak da bilinir.
Bu aşırı zor beğenirlik çoğu yetenekli edebi üretimin oluşmasındaki faktörlerin
Barnes onun başka bir yönünü de yazar;
KÜLTÜR, SANAT, BİLİM VE yazarın zihinlerini köreltiyor ve onları … yanı sıra sanatın endüstriyel bir pazarla-
bilimsel bir ateist ve dönemin bir davası ola-
EDEBİYATIN RESMİ GEÇİDİ hayatın bir kitaba verdiği yaşamsal, ma aracına dönüşmesini, Amerika, İngil-
rak karakterize edilen Dreyfus taraftarıydı.
büyük, sıcak şeylerden soyutluyor.” (108) tere ve Fransa’da yükselen değer olarak
Hikâye adeta dönemin kültürüne, sana-
çıkışını da örneklerle göstermektedir.
tına, bilimine ve edebiyatına bir geçit
SEMBOLİZM VE REALİZM FARKI
törenine dönüşür; buna dönemin yeniden SANATIN MOBİLİZASYONU Sanatın mobilizasyonu olarak değerlen-
Aristokrat kökenli Montesquiou da ilginç
okunması da denebilir. Çok tanınan, Barnes, dönemin kültürel etkileşimi dirmek bu durumu.
bir karakter. “Yüzyıl sonunun takıntısı olan
popüler olan isimlerle beraber hiç bilin- yansıtırken ilginç benzetmeler, anekdot- Julian Barnes’ın romanı, modernizmin
‘hünsa’ olarak adlandırılır” (72).
meyenler de gün yüzüne çıkıyor kitapta. lar aktararak eserler ve yazarlar arasında- çıktığı yıllardaki burjuva ahlakına, iki yüz-
Montesquieu’nün, Marcel Proust’un
Kimler yok ki, Henry James, Marcel
Baron de Charlus’ı ve Joris-Karl Huysmans’ın ki biyografik unsurlara da dikkat çeker. lülüğüne bir eleştiri olmanın yanında sanatın
Proust, Flaubert, Karl Huysmans, Oscar Söz gelimi, Montesquieu Londra gezi- ve edebiyatın, etkileşimin açık olduğu güzel
Tersine’sindeki Jean des Esseintes’in esin
Wilde, Darwin, Baudlaire, Sarah Bern- kaynağı olduğu da söylenir. sinde ressam Whistler’la tanıştıktan son- yılların kaybına bir ağıt olarak okunabilir. n
14 9 Eylül 2021