Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Zamanını yaratan anlatıcı:
Tarık Dursun K.
Anlayan, anlatan biri olarak Tarık Dursun K.’nın edebi yolculuğu bize çok şey anlatmaktadır. Cumhuriyet
Türkiyesi’nin çağdaşlaşma serüveninin kuruluş sürecini yansıtan bir kuşaktandır. Onun kentin taşrasında doğmuş
olması, çokkültürlü/kimlikli İzmir’in doğasında beslenmesi, merkez çevre ilişkilerinde biçimlenen duyarlılık
alanlarında gezinmesi... İşte bu eksende edebiyat, sinema ilişkisini önde tutan edebiyat dergileriyle soluk alan,
okuyarak kurulabilen bir edebiyatın da tutkulu yazıcısı olan Tarık Dursun K. bir kent anlatıcısıdır.
de İzmir’dir, İzmir’in zamanlarıdır.
“Kimse kendini, kendi serüvenini
İzmir’i anlatmaz, “kutsar” adeta!
anlatmadan bir başkasının serüvenini
anlatmaz...”
“GÂVUR İZMİR, GÜZEL İZMİR”
Tarık Dursun K. 2004’te yayımlanan bu kitabını
eline aldığında “Feridun, tam gön-
asangiller (1955) ve lüme göre bir kitap yaptın” demiş-
Rıza Bey Aile Evi (1957) ti. Kitabın hazırlık aşamalarında
adlı anlatıları Tarık Dursun baştan sona İzmir’i nefeslemiştik.
H K.’nın ustalığının “erken İzmir, onda, yazdıklarından da fazla
dönem” ürünleridir. Onun “ara-ke- yaşıyordu.
sim” dediği toplumsal sınıf insanla- Ve nedense, “Alireis’teki Çıkmaz
rının dünyasını sergilemesi yeni ger- Sokak” anlatısını her okuyuşunda
çekçilik bakışını getirir edebiyatımıza. Tarık Dursun K.’yı ve İzmir’i görü-
O iki arada bir derede kalmışlık rüm. Buğulanır gözlerim, içim
hali, ne işçileşmiş ne de orta sınıf sevinç de dolar. Kalkıp İzmir’e
olabilmiş, her bakımdan periferide
ve ona gitmek isterim.
kalmış insanların dünyasına bakar. Bir gün bunu yapmıştım. Hüseyin
Kendisi bu bakışını da şöyle temel-
Yurttaş, beni İzmir’den alıp Eski
lendirir: Foça’daki Tarık Dursun K.’ya
“Ama ne var, yine bu kesim, bu iki
götürmüştü.
arada bir derede kalmışlığını sürdü- O üçlü buluşmada sinemayı ve
Feridun Andaç, Tarık Dursun K. / Eski Foça
rürken kendine özgü, değişik yapıda
İzmir’i konuşmuştuk daha çok.
bir dünya da kurmuştur. Proletarya Yurttaş’ın köyündeki taş evinde
Bir yerde şunu diyecektir kendisi hemen gelir aklımıza. O iki anlatısını
ile de burjuvazi ile de yıldızı barışıktır. soluk almıştık. Baktığımız her yer,
de: “Evet, bir dönem hikayelerimde başlama noktasına alırsak 36 Kısım
Birincisinden az buçuk saygı görür, konuştuğumuz her söz İzmir’di.
hep kendimden, kendimizden, çev- Tekmili Birden (1970) ile Bağrı Yanık
ikincisinde, birincisi kadar horlamaz Andığım anlatısında neredeyse ez-
remden, uzak yakın tanışlarımdan Ömer ile Güzel Zeynep (1972) onun
fakat pek makbul de sayılmaz. bere okuduğum şu satırlara dönelim:
söz ettim. Doğrusu da budur, bu özgürlüğünün örneklerini getiren biri-
Kendine özgü dünyasında ya- “İzmir, Alsancak değildir, Karşıyaka
idi. Çünkü toplumcu gerçekçi bir kimi sunan yapıtlar olarak
şarken her iki tarafın kurallarından hiç değildir. Alireis Mahallesi, gerçek
hikâyeciyim diye ortaya çıkar karşımıza.
kendi yararına olanı seçmiş, almıştır. İzmir’dir. Tekke’yi geçtin mi, sağdaki
çıkarsanız, gerçeklerden 36 Kısım Tekmili
Bunları, işine geldiği sürece uygular, ilk çıkmaz sokakta yan yana dört
sapmamanız gerekir. En Birden’de yer alan öyküler
gelmediğinde yan çizer. ev vardır.
doğru orantılı gerçek de sinematografiktir. Dışa-
“Rızabey Aile Evi” romanındaki
Biri bizimdi o evlerin. İki katlı,
sizin gözlemlediğiniz ve
vurumcu yanı baskındır
(İzmir’in kent kültürü ile yakından bahçeli ve taraçalı. İzmir, geceleyin
yaşadığınız gerçektir.” Tarık Dursun K.’nın.
ilgilidir) bu kesimin adamı olan kahra-
ışıklar içinde ve ayaklarımızın
Onun tanıklığı, yaşa- Bağrı Yanık Ömer ile
manımız; sevecenliğine, dostluğuna altındaydı hep.”
dığını yazmak ötesi bir Güzel Zeynep’te ise halk
sığındığı bir başka insana rahatlıkla
İşte Tarık Dursun K. anlatısını
bakışı içerir. Ki bu yanını hikâyelerini anlatı gelene-
sırtını çevirebilmekte, arkadaşı ise buradan kurmaya başladı. Bir yazın
da şu sözleriyle tümler:
onun uğruna canından olmaktadır.” ğinden beslenerek anla-
evreni kurdu; özgünlük yarattı orada
“Hikâyede genel ya da tısını yepyeni bir söyleyiş
dili/anlatımı, yansıttığı gerçeklerle...
çoğul gerçek diye bir şey
üzerine kurar.
YAZIDAKİ HAYAT Ve dönüp geldi başladığı kente,
yoktur, tekil gerçekler- “Gelenekten yararlan-
Tarık Dursun K., bir hikâye anlatı- İzmir’e... Kendi olma yolculuğunu
den genel gerçeklere gi- ma” kavramına yeni bir
cısıdır. Onu edebiyatımızda, “1950 burada sürdürürken kentini yazdı
dilir. Bu doğru mu, akıllı-
Kuşağı” içinde yeni ve özgün kılan bakış getirir. bu kez.
ca bir saptama mı? Ben Tarık Dursun K.’nın an-
getirdiği duyarlılıkla birlikte anlatısın- Bize İzmir’i derinden hissettiren bir
yıllar yılı bunun sürdürücüsüyüm.” (*)
daki zenginliktir. latı yolu hep Hasangiller ve Rızabey yazar olarak bir yazarın asıl yurdu-
Tarık Dursun K., bu bakışı / anlatıcı Aile-Evi’nden geçmiştir.
İnsan odaklı bir anlatıcıdır. Onu nun dili olduğunu ama dili var eden
tutumuyla bir “ekol” yaratabilmiştir.
çevresi, ilişkileri içinde anlatır. O anlatılarının zamanı, rengi, kültürün, yerin, kentin de anlamını
Bugün “Tarık Dursun K. anlatıcılı-
Yakındır her birine; öyle ki kurduğu tınısı neredeyse her anlatısında gösterdi.
dünyanın o “küçük insan”ları sevinç- ğı” dediğimizde hikâye anlatma ile karşımıza çıkar.
öyküleme / kurma arasındaki ince
leri, kaygıları, umutları, umutsuzluk- Adeta imbat esintisi gibi gelip (*) Tarık Dursun K., Atım Kaçtı Ben
larıyla var olurlar onun anlatılarında. çizgiyi bize gösteren başat anlatıları bizi sarmalayan bir başka gerçeklik
Vuruldum, Alkım Yay., 2003, 270 s.
2 Eylül 2021
6