Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AYFER TUNÇ’TAN ‘OSMAN’
Farklı bir okuma...
Ayfer Tunç’un romanı Osman’ın (Can Yayınları) son sayfalarını
okurken satırlar arasında giderek artan iç müziğin okuru nasıl
sürüklediğini düşündüm. Aslında olaylar helezoni bir düzen
içinde yansıtılıyor. Olaylar gelişmiyor ama her okurun başka türlü
algılayabileceği bir sarmal içinde yürüyor.
Osman’ı okumadıysanız mutlaka okuyun. Okuduysanız da bilinç
akımıyla yazılmışçasına, noktayı virgülü kaldırarak okuyun.
Müzikte Schönberg’in geleneksel, tonal müzik cümlesine başkaldıran
yapıtlarından Pierrot Lunaire’i dinleyin, “ay çarpmış” bir insanın
ruh halindeki düzensiz cümleleri duyun.
ni aklımdan sildim, onları ortadan “ay çarpmış” bir
EVİN İLYASOĞLU
kaldırdım. O zaman bilinç akımını insanın ruh halinde-
daha iyi duydum. ki düzensiz cümlele-
İÇ MÜZİK
Nokta, virgül, nida, hiçbir im yok. ri duyun.
Elinizdeki roman akıp gidiyorsa
Siz kendi iç noktalamanızla durakları-
romancının birkaç becerisi var demektir:
nızı ya da nidayı gerektirecek hayretleri MİNİMALİZM
Bir, konu sürükleyicidir. İki, konu
Ayfer Tunç’un
kendiniz yaratıyorsunuz.
sıradandır ama anlatımdaki nefes sürük-
James Joyce gibi, Virginia Woolf Osman’ında müzik-
leyicidir. Üç, yazar bir dönemin yaşan-
gibi. Ya da müzik dünyasında buna le bir başka koşutluk
mışlıklarına sizi de tanık ediyordur.
koşut 2. Viyana Okulu’ndaki Arnold da minimalist anla-
Sürükleyebilmenin bir tekniği de
Schönberg veya Anton Webern’in tım. Minimalizm akı- Fotoğraf: MUHSİN AKGÜN
yazarın kurduğu cümlelerle bir iç
yapıtları gibi. mındaki gibi küçük
müzik örülmesidir.
Geleneksel müzik cümlesinin sınırla- adımlarla ilerleyiş.Okur çok büyük,
rim DVDlerim VHSlerim pek içmesem
Akıcı kitap, okuru yormaz. Genelde
rı ortadan kalkmış, 8 notaya bağlı cüm- çok sarsıcı bir olay beklemiyor. Zaten
de purolarım ve makasıyla birlikte nem
kısa cümleler hatta cümlecikler arasın-
leler yerine 12 sesin getirdiği özgürlük başından beri işin sonunu biliyor.
ölçerli karbon desenli puro kutum puro
da görünmeyen bir nefes veya görün-
ortaya çıkmış gibi. Ya da geleneksel Ama o bütün tanıkların olayı kendi
çakmağım puro küllüğüm önemsizlerin
meyen bir bağ oluşur.
figürden kaçan soyut ressamlar gibi. açılarından bakarak anlatmaları mini-
yanında babamdan kalan ve Teo’nun
O görünmeyen noktalamayı siz okur
Hiçbir yazar, “anlatımımda müzik mal bir döngü yaratıyor.
olarak kendinize göre koyarsınız. Yazar bedeli karşılığında seve seve bana bı-
yaratayım” diye yola çıkmaz. Zaten Bir yandan Osman’ın defterindeki
raktığı biri Afgan öbürü Kazak iki ha-
size o özgürlüğü tanımış demektir.
çıksa zoraki olduğu kendini belli eder.
anılarını okuyorsunuz, öte yandan
Kitabın yapısı (biçim), konusunun lım saygınlığım sevilmişliğim önemsen-
Ayfer Tunç’un deneyimli anlatımı tanıkların kendi minimal dünyalarında-
(özünün) önüne geçmiştir. Sonunda mişliğim kristal karaflarımız gümüş ça-
bana müzikteki 12 ton ki yorumlarını.
kitaba öyle bir bağla-
tal bıçaklarımız sedefli peçete halkala-
özgürlüğünü sağlam bir
nırsınız ki neredeyse siz
rımız yıllanmış içkilerim yurtdışından
altyapıyla bilinç akımına KAHRAMAN DA OKUR DA
yazmış gibi olursunuz.
aldığım İngilizce müzik sinema ve sa-
SOLUK SOLUĞA!
bağladığını
Ayfer Tunç’un yeni ro-
nat kitaplarım öteki kitaplarım yetene-
düşündürdü. Kitabın son sayfalarında kahraman da
manı Osman’ın son say-
ğim bestelerim nota kâğıtlarım paha-
Bir kaza veya bir inti- okur da soluk soluğa kalıyor.
falarını okurken satırlar
lı güneş gözlüklerim çok pahalı araba-
har olayı ile başlıyor Ben bunun bir simgesi olarak bu an-
arasında giderek artan iç
larım umutlarım beklentilerim düşlerim
kitap. Sonraki 504 sayfa latımın içindeki noktalamaları kaldıra-
müziğin okuru nasıl sü-
geleceğim Şebnemin ilk zamanlar çok
içinde hiçbir olay artık tek rak okumayı denedim.
rüklediğini düşündüm.
yakındığı sonra sonra umursamaz ol-
başına dikkat çekmiyor. Yazar da zaten sadece virgüller koy-
Aslında olaylar helezoni
duğu gamsızlığım kaygısızlığım rahatlı-
Ölen Osman’ın tanıkla- muş uzun paragrafların içine.
bir düzen içinde yansıtı-
ğım Şebnemin bende en çok sevdiği şey
Dolambaçlı anlatıma kendi kafanız-
rı kendi açılarından, onla-
lıyor. Olaylar gelişmiyor
olan coşkum ve heyecanlarım şarkı söz-
rın kişisel yaşamlarındaki da noktalamalar yerleştirebilirsiniz hat-
ama her okurun başka
lerim kısa öykülerim şiir denemelerim
Osman’ı anlatıyorlar. ta metni, kendinize aitmiş gibi, kendini-
türlü algılayabileceği bir
pahalı mürekkepleriyle birlikte çok pa-
Osman’ı okumadıysa- zi kaptırıp dilediğiniz bir ritimde
sarmal içinde yürüyor:
halı dolmakalemlerim sayısız defterim
nız mutlaka okuyun. Oku- okuyabilirsiniz:
“Yorgundu. Hiçbir şeye
sayısız giysim pek çok mobilyam ve bu-
duysanız da bazı sayfalara
hali yoktu. Zoraki yaşı-
zun üstünde kayarcasına yaşadığım ha-
geri dönüp bilinç akımıyla yazılmışça- YAŞAMIN BİRER BİRER
yor gibiydi. Depresyondaydı bence.”
fif yaşamımın birer birer yok olan bü-
sına, noktayı virgülü kaldırarak okuyun. YOK OLAN İNCELİKLERİ
tün incelikleri”
“Fazla olmasından yakınacak ka-
BİLİNÇ AKIMI James Joyce’un Ulysses’i (1922),
Noktalamayı kaldırınca müzikteki
Portrait of an Artist as a Young Man’i dar çok şeyim vardı bir zamanlar duy-
Kendini içine kapatmış, karamsar-
gibi bir yöntemle somut ve soyut değer-
(Bir Sanatçının Genç Adam ola- gularım düşüncelerim akustik elektro-
lığın doruğunda bir insan anlatılıyor.
ler Osman’ın yaşamını simgelercesine
nik basgitarlarım Pioneer ses sistemle-
Özellikle “o” harflerinin yinelenme- rak Portresi); Virginia Woolf’un
art arda diziliyor.
Mrs. Dalloway’i (1925); William rim ve hoparlörlerim neşem kahkahala-
si ve kesik cümlelerin zincir gibi söz-
Yazar artık Osman’ın nasıl öldüğüne
cükleri bağlaması, derinde bir fırtınanın Faulkner’in Döşeğimde Ölürken’i rım Audermars Piguet saatim Leicke ve
dönmüyor, zaten kitabın başından beri
(1930) bilinç akımıyla yazılmış ve 20. Nikon fotoğraf makinalarım Tumi Al-
uğultusunu yansıtıyor.
biliyoruz bunu. Ama anlatımdaki soluk
Sarmal, dönüyor dönüyor “o kaza- yüzyıl başındaki edebiyat dünyasında fa bavullarım özgüvenim yakışıklılığım
soluğa yerleştirilmiş bir dizi sesin tüm
yı” anlatıyor. Ayfer Tunç, eğer bu denli devrim yaratmış yapıtlardır. az kullandığımız Wilson tenis raketle-
noktalamasını kaldırırsanız, ölümün
özenli bir Türkçenin ezgisel anlatımını Müzikte Schönberg’in atonalite rimiz Laxcroix kayak takımlarımız pa-
yaklaştığını duyabiliyorsunuz. n
kullanmasaydı, kitabın tekdüze olması kavramını duyurduğu, belli bir tona ha biçilmez longplay koleksiyonum ta-
kaçınılmazdı. bağlı olmayan ve geleneksel, tonal
şınır Dual pikabım Bang&Olufsen mü-
Ben Osman’ı okurken zaman zaman müzik cümlesine başkaldıran yapıtla- zik setim ilk gençliğimden kalma walk- Osman / Ayfer Tunç / Can Yayınla-
rından Pierrot Lunaire’i dinleyin; rı / 504 s.
nokta-virgül gibi tüm noktalama imleri- manim ilk portatif CD çalarım CDle-
4 2 Eylül 2021