Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
JULIA KRISTEVA’DAN ‘SIMON DE BEAUVOIR ARAMIZDA’
‘Özgür kadın
doğmak üzeredir!’
Simone de Beauvoir, ünlü sözü “Kadın doğulmaz, kadın olunur”un anlamını şöyle açıklar:
“Kadın olmak doğal bir veri değildir, tarihin sonucudur. Kadını kendi başına tanımlayan biyolojik ya da
psikolojik bir kader yoktur. Kadın öncelikle medeniyet tarihinin bir ürünüdür. Daha sonra ise birey olarak her
bir kadının kendi kişisel tarihi, yaşamı ve özellikle de çocukluk öyküsü onu tanımlar.”
Bu sözünü sonraki kuşaklar “Kadın doğulur ama ben kadın olurum” şeklinde dile getirecektirler.
Beauvoir’ın İkinci Cins’te söylediği “Özgür kadın doğmak üzeredir” sözüne atfen “O şimdi doğmak üzere”
diyen Kristeva, Simone de Beauvoir Aramızda’da (Sel Yayınları-Kadın Kitaplığı dizisi), kendi kuşağından bazı
kadınların gerçekleştirdiği şeylere bakıldığında bunun, önceki kuşağın kadınlarıyla, keza bu mesajın henüz
ulaşmadığı, gelişmekte olan ülkelerde olup bitenlerle karşılaştırılamayacak düzeyde olduğunu söylüyor.
kız çocuklarının eğitim görmesini
ÖZGÜ BERKSOY
isteyen ve Taliban’ın suikast girişi-
minden şans eseri kurtulan ve yine
ÇEVİRMENİN YOLCULUĞU
bu ödülü alan Malala’nın öyküleri
Julia Kristeva’nın, Simone de Be-
ve mücadeleleri de birer başlık al-
auvoir Aramızda (Sel Yayınları-Ka-
tında inceleniyor.
dın Kitaplığı dizisi) kitabının çevi-
risine başlarken Beauvoir’nın ve
ÇİN’DEN AFGANİSTAN’A
Kristeva’nın Türkçede çıkmış kitapla-
rına göz attım. Sonra kitabı okuyarak KADIN MÜCADELELERİ
kendime bir terminoloji hazırladım.
“Yeni Bir Totalitarizm” başlı-
Sanırım çeviri 4-5 ayımı aldı. O
ğıyla Kristeva günümüz dünyasına
süreçte kendimle ilgili bir sürü yeni
bakıyor ve kadınların eşitlik hak-
şey keşfettiğimi hatırlıyorum.
kı kabul edilmiş ve saygı görüyor
Beauvoir ile lise yıllarında Genç
olmanın uzağındadır diyerek ka-
Kızlık Çağı isimli kitabı aracılığıyla
dın sünnetini, yoksul ülkelerde eği-
tanışmıştım. Kristeva ile ise bundan
tim ve kültüre erişimin hâlâ kısıtlı
on yıl kadar önce…
olmasını, doğum kontrol ve kürtaj
Julia Kristeva, 24 Haziran
hakkının genelleşmemesini, Çin’de
1941’de, Bulgaristan’da doğan ve
ve Hindistan’da dişi ceninin alın-
çalışmalarını Paris’te yürüten bir
masını ve bebek katliamlarını, kız
edebiyat teorisyeni, yazar ve filo-
çocuklarının zorla ve erken yaşta
zoftur. Dilbilim, göstergebilim ve
evlendirilmelerinin artmasını mer-
psikanaliz üzerine yazıları post-
“Önceleri, tarih kadın olmaksızın ya-
KRISTEVA’YI KIŞKIRTAN
cek altına alıyor.
yapısalcı teorinin gelişmesinde belirle-
pılır ve yazılırdı. Sonraları, her türden
KURUCU DEVRİM!
“Elsa Cayat / Özgür Bir Kadın” ya-
yici bir konuma sahiptir ve yapılan tar-
yasadışılık ve köktencilik kadınların
Bu kitapta derlenmiş olan metinler
zısında ise Ocak 2015’te, Fransa’daki
tışmaları derinden etkilemiştir. bedensel bütünlüklerini, eşitlik,
Kristeva’nın deyişiyle, ne bu filozofun
Charlie Hebdo katliamı kurbanları ara-
Türkçeye çevrilmiş eserleri Bizans’ta
eğitim ve özgürlük haklarını reddede-
karmaşık eserlerinin kapsamlı bir ince-
sında yer alan Yahudi kökenli psikana-
Cinayet, Korkunun Güçleri, Kadınla- rek üzerlerindeki baskıyı sürdürdüğün-
lemesi ne de varoluşçu akımın bağrın-
listi anmayı unutmadığını gösteriyor.
rın Zamanı, Yabancı için Tokkato ve de, hayatları pahasına da olsa bütün
daki yerinin bir değerlendirmesidir.
Füg, Ruhun Yeni Hastalıkları ve Hayat, Kristeva, Beauvoir’nın İkinci Cins’te
hakları elde etmenin faal savaşçısı ve Keza, bu çalışma duygusal bir âşık port-
Delilik, Kelimeler başlığı altında Han- siyasal alanın önemli failleri durumun-
resi çizmediği gibi, onun feminizminin ve söylediği “Özgür kadın doğmak üzere-
nah Arendt (1906-1975), Melanie Klein
daki kadınlar olmaksızın tarih de ola- başarılarının bilançosu da değildir.
dir” sözüyle ilgili olarak “O zamandan
(1882-1960) ve Colette’e (1873-1954) maz hale geldi.”
Onun sadık takipçisi olmuş ya da
bu yana özgür kadın doğmuş mudur?”
adadığı Kadın Dehası adlı üçlemesidir. Julia Kristeva bu kitapta, Fransız ya- farklı düşünen öğrenci ve uzmanların
sorusuna, “O şimdi doğmak üzere” di-
zar ve filozofun en önemli eseri sayı- kaleminden çıkma bu tür sentezleyici
ye yanıt vererek, kendi kuşağından bazı
SIMON DE BEAUVOIR’NIN labilecek İkinci Cins üzerinde özellik-
derlemeler hiç de az değildir.
kadınların gerçekleştirdiği şeylere ba-
ANTROPOLOJİK DEVRİMİ!
le durmanın yanı sıra Konuk Kız, Bir Burada, nüansları ve güncelliğiyle bi-
kıldığında, bunun, önceki kuşağın ka-
Kristeva, Simone de Beauvoir Genç Kızın Anıları, Sartre’a Mektuplar,
zi sorgulamaya ve şaşırtmaya devam
dınlarıyla, keza bu mesajın henüz ulaş-
Aramızda’da “Rıza göstermeyi kabul- Mandarinler, Yıkılmış Kadın, Veda eden kurucu bir deneyimin, Kristeva’yı
madığı, gelişmekte olan ülkelerde olup
lenmeyen bu özgür ruhlu isyankâr Töreni, Başkalarının Kanı, Hesap Ta-
kışkırtmasının sonucu olarak ortaya çı-
bitenlerle karşılaştırılamayacak düzey-
kadın, aşkta ve yazıda riskler almak su- mam ve Sade’ı Yakmalı mı? isimli ki- kan birtakım kişisel yazılar ile hayranlık
de olduğunu söylüyor.
retiyle, kendisini önceleyen ve çevrele-
taplarını inceler. dolu veya eleştirel yorumlar bulunur.
Dönemine damgasını vuran Simon de
yen kadınların dağınık ve bastırılamaz Ve rüyalarından, aşklarından, kaçan Kitapta Julia Kristeva ile yapılmış bir
Beauvoir’nın düşüncesinin günümüzde
özgürlük hareketlerini toparlayıp bir ve kaçırılan anneliğinden, eşcinsel eği- röportaj da yer alıyor. Ayrıca 2008’de
her zamankinden daha güncel olduğunu
araya getirdi; sonunda ete kemiğe bü- limlerinden, uzun yürüyüşlerinden ve Kristeva’nın önerisiyle verilmeye baş-
söyleyen Julia Kristeva herkesi onun
ründürmeyi başardığı bu antropolojik hem yaşamıyla hem de eserleriyle ber- lanan Simone de Beauvoir Ödülü’nü
raklaştırdığı antropolojik devrimden eserlerini tekrar okumaya ve özgül de-
devrimi berraklaştırabildi, radikalleşti- alan iki Çinli kadınla Pakistan’da, sade-
rebildi ve üstlenebildi” der ve ekler: hayranlıkla ve eleştirellikle söz eder. ce okula gitmeyi ve yaşadığı bölgedeki neyimini sorgulamaya davet ediyor. n
2 Eylül 2021 11