Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MERHABA
“Cumhuriyetin temelinin atıl-
dığı Sivas’tan 2 Temmuz 1993
katliamının gerçekleştirildiği
Sivas’a gelmemizin nedenle-
rini ve sonuçlarını doğru kav-
rayabiliyor muyuz” sorusunun
yanıtını arıyor toplum. Bu ya-
nıtı doğru kavrayamazsak 28
yıldır her 2 Temmuz’da yaptı-
ğımız gibi bir kez daha Sivas
Katliamı’nı yapanları, yaptıran-
Sanıklık destanı
ları lanetler, orada kaybettikle-
rimizi anarız.
Toplumsal tarihimize kara bir
Mustafa Balbay dört yıllık hapishane hayatını anılarıyla, gözlemleriyle,
damga vuran Madımak Oteli’nde-
şairaneliğe kapılmadan, salt anlatımını etkili kılmak amacıyla
ki katliamın acı gerçeğini vurgu-
layan, toplumsal vicdanın Sivas’ı
sığındığı dizelerle, özdeyişlerle, dörtlüklerle, beyninden birden dilinin
unutmaması için çaba gösteren,
ucuna zıplayıveren sözcük oyunlarıyla, ironisiyle, geniş alanlı kültür
yaşatılan vahşetin siyasal, kültü-
rel tarihimize girmesine kaynak
birikimleriyle mimarı kendisinin olduğu bir dünya yaratmıştır. En
olacak kitaplara ilişkin bir oku-
ma rehberi kapağımızda.
tepedekinden gardiyanına, kimse onun insanlık değerleriyle donanımlı
Kendisi de Sivas’ı Unutmak
özgürlük dünyasını bozmaya güç yetirememiştir.
kitabında katliamı kaleme almış
olan Öner Yağcı, izini sürdüğü
YETKİN BİR GAZETECİ yazılarını okuyanlar, onun, kendini han- birikimleriyle mimarı kendisinin olduğu
bu kaynak kitapları Cumhuriyet
Arthur Koestler, kökenini insanlıkçılık gi duyarlılıklarla donattığının, hangi bil- bir dünya yaratmıştır. En tepedekinden
Kitap Dergi için inceledi.
boylarında arayan yetkin bir gazeteci, gi alanlarıyla beslediğinin, olaylara nes- gardiyanına, kimse onun insanlık de-
Ali Balkız, Sivas Katliamı’nı
gerçekleri gözü pek bir üslupla dile ge- nel bakışının nerelerden kaynaklandığı- ğerleriyle donanımlı özgürlük dünyasını
birebir yaşamış Hidayet
tiren bir yazı ustasıydı. Hapishane adı nın ayırdına varacaklardır. bozmaya güç yetirememiştir.
Karakuş’un Şeytanminareleri
geçtiğinde, onun anlattığı bir olayı hep Kitabın “Gökçekimi” bölümünde, şai-
romanını inceliyor.
içimde yaşarım. ACIYI ACIYLA YENMEK... rane olmayan şiirselliğin özüyle karşıla-
Üçüncü sayfamızda, Musta-
İspanya iç savaşında gazeteci olarak “Halktan koparılmış bir düşünce/ şacaksınız, “Destancının Peşinde”de de
fa Balbay’ın, Düşünüyorum O
General Franco’nun karargâhına girme- Dalından koparılmış çiçek gibidir./ Gü- çağırdığı çocukluğuyla yüzleşmesini:
Halde Sanığım kitabını irdele-
yi başarmış, Alman, İtalyan faşistlerinin müş vazoda bir süre canlı durabilir./ Ama “Herkesin kendi içinde/ Çocukluğu
diği yazısıyla Adnan Binyazar
onu nasıl desteklediklerini somut veri- yok olmaya, solmaya mahkûmdur. Ben vardır./ Bazen susar oturur/ Bazen dur-
yer alıyor.
lerle kanıtlamıştır. düşüncelerini açıkça söyleyen/ Siyasilerin maz/ Koşturur da koşturur./ Silivri mah- Şükran Soner, Attila Aşut
Tutuklanıp İspanya zindanlarında ya- eleğinde eleyen/ Yüksek sesle konuşan pushanesinde/ Demir parmaklıklardan / ve Gökhan Atılgan’ın hazırla-
dıkları Türkiye İşçi Partisi Rad-
tarken İspanya’da Ölüm adlı kitabını biriyim./ Korkmuyorum./ Ama çevremde- Işık dolarken hücreme/ İçimde bir kük-
yoda - Proletaryanın Büyülü
iki sayfaya sığdırdığını yazar. Balbay o kiler/ Benden korkmaya başladılar.” reme/ Çocukluğum bağırıyor/ Beni ken-
Kutusu’nu merceğe alıyor.
soydan, düşüncelerini sağlam temele Mustafa Balbay, acıyı acıyla yene- dine çağırıyor”.
Alev Coşkun, 1980 öncesi
oturtarak dile getiren yazarlardandır. rek, iki yılı hücrede geçen dört yıllık ha- O anda Ahmed Arif’in “İçerde” şiiri
ve sonrası siyasal olayların bi-
pishane hayatında savrulup gitmeyişini, sarar yüreğini: “Haberin var mı taş du-
rinci derecede tanığı olduğunu
İNCELİKLİ Mİ İNCELİKLİ... geçmişi yaşamanın birikimlerine sığın- var?/ Demir kapı, kör pencere,/ Yastı-
vurguladığı Erol Tuncer’in Anı-
Balbay, ironiyle taçlandırdığı yaşa- masına, elinden kitapları düşürmemesi- ğım, ranzam, zincirim,/ Uğruna ölümle-
larım kitabını inceliyor.
dıklarıyla düşlemlerini örtüştüren yara- ne borçludur. Bilgi dağarını sürekli dol- re gidip geldiğim,/ Zulamdaki mahzun
Gamze Akdemir, Ahmet Ümit
tı ürünü yazılarıyla, içinde direngen bir durmuş, onu özgürlüğünden edenlerin resim,/ Haberin var mı?/ Görüşmecim,
ile polisiyeyi mitolojiyle harman-
ruh yaratmıştır. Öylesine inceliklidir ki elini boşa çıkarmıştır. yeşil soğan göndermiş,/ Karanfil koku-
ladığı yeni romanı Kayıp Tanrılar
Shakespeare’in deyimiyle, ağlarken gül- yor cıgaram/ Dağlarına bahar gelmiş
Ülkesi’ni konuşuyor.
dürür, güldürürken ağlatır. DEMİR KAPI, KÖR PENCERE memleketimin...”
Y. Bekir Yurdakul, Füsun
Kitabının özü burada aranmalıdır. Düşünene, dünya hazinedir; yeter ki Artık orası “ne demir kapı ne pence-
Çetinel’in Olmayan Şeyler
Konuşurken, yazarken sözü yerine kişi, o cevherin ışılayışını içinde duysun. redir, şairin kendi içinde yarattığı dün-
kitabını değerlendiriyor.
oturtan yazarlara uygun düşüyor “ince- Balbay, Hacı Bektaş’ın deyimiyle, her yanın, yeşil soğan, karanfil kokusu, dağ-
Serpil Aygün, Erdinç Utku
likli” sıfatı. O ölçüde de gerçekçi. şeyi kendi içinde arayıp bulma erdemi- larında baharı yaşadığı memleketi”dir...
ile yazarlığının 36. yılında kale-
Onun sıkça katıldığı açık oturumları ne erenlerdendir.
me aldığı Eyvah Zayıflıyorum!’u
izliyorum. Kimileri, bir yerleri mutlu kıl- “Genç kuşaklara Hapisten Gazel” adlı SONUÇ
konuşuyor.
mak için yapay gülüşlerle söz kıvırır- şiirinde, onlara seslenerek umutlarını yi- Mustafa Balbay’ın, Düşünüyorum O
Kadir İncesu, Sibel Öz ve İs-
ken ya da yaranmak istediği kişiye me- tirmemelerini anımsatıyor: Halde Sanığım kitabı, ABD’de, Alman-
mail Afacan ile 2000’lerde ara-
saj ulaştırmak için gülünç olurken, Bal- “Bu dizeleri/ Ocak 2011’de/ Silivri 4 ya, Fransa, İngiltere gibi Avrupa ülkele-
besk kültürün müzik, sine-
bay, belgelerle beslediği düşüncelerini, Nolu Cezaevi/ F-12 koğuşunda/ 5 Nolu rinden birinde yayımlanmış olsaydı, yer
ma ve edebiyatta kendini nasıl
dolambaç yollara sapmayan yalın üslu- hücrede yazıyorum./ Umudumu hiçbir yerinden oynar, getirdiği ses göğü de- ürettiğini ele aldıkları Arabesk
buyla dile getiriyor. zaman yitirmedim./ Sevgi, atmosferim- ler, gerçeği kavrayanlar hemen Yeniden’i konuşuyor.
Hasan Uğur Taşçı, Nurbanu
Bilmem, ne söyleneceğini önceden di./ Yapacaklarım giderek katlanıyordu/ ellerindeki çalışmaları bırakıp ona çeviri
biçimleyen söz cambazları arasından, Çünkü yapabildiklerim/ Yapmak istedik- yolları ararlardı. Kablan’ın ilk şiir kitabı Aşk ile
Barış’ı inceliyor.
Balbay’ın bu gerçekçi yaklaşımdan ib- lerimi artırıyordu.” Öyle bir kitap, halkı adına tüm acılara
Hazal Çeliker, Demet Altın-
ret alan yiğitler çıkar mı? Hiç sanmam!.. Mustafa Balbay dört yıllık hapishane göğüs gerip gücünü yitirmeyişin simge-
yeleklioğlu ile hece veznini kul-
Bir yazarın özgür düşünmesi, bu duy- hayatını anılarıyla, gözlemleriyle, şaira- sidir, duygu açılımıdır, düşünce patla-
lanan ilk kadın şairimiz İhsan
guyu okurda da yaratması, kendini bil- neliğe kapılmadan, salt anlatımını etkili yışımıdır... Bizde 10 yıl önce yayımlan-
Raif Hanım’ın özgür bir ka-
giyle donatıp özünde sağlam bir kişilik kılmak amacıyla sığındığı dizelerle, öz- masına karşın, girişim bir yana, kitapla
dın olma mücadelesini anlattı-
taşımasına bağlıdır. deyişlerle, dörtlüklerle, beyninden bir- ilgili düşünceleri sarsacak nitelikte de-
ğı Nihavent Hıçkırık - Kimseye
Balbay’ın, Düşünüyorum O Halde den dilinin ucuna zıplayıveren sözcük ğerlendirme yazılarıyla bile karşılaşma-
Etmem Şikâyet’i konuşuyor.
Sanığım adlı kitabını, Cumhuriyet’teki oyunlarıyla, ironisiyle, geniş alanlı kültür dım bugüne dek... n
Vitrindekiler ve Mustafa
Başaran’ın hazırladığı Bulmaca
köşelerimizde düşün serüveni-
l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya
ne davet etmeyi sürdürüyor.
l Editör: Gamze Akdemir l Tasarım: Serhan Eren, Bahadır Aktaş l Sorumlu Müdür: Olcay Büyüktaş Akça
l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel İyi okumalar
Sok. No: 2, 34381 Şişli- İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Reklam Genel
Editörden...
Koordinatörü: Esra Bozok l Reklam Rezervasyon: Tel: 0 (212) 343 72 74 Mail: reklam@cumhuriyet.com.tr
l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. Aş., Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: cumkitap@cumhuriyet.com.tr
KITAP
11A/41 Bahçelievler - İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir.
twitter: www.twitter.com/CumKitap