Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Edebiyat, bulmakla
aramak arasında…
Okur yazar için edebiyat aslında arayış eylemi, bulunacak “şey”in
değil, arayışın öne geçtiği bir serüven. Ucu açık her arayış, bir
ÖYKÜDENLİK…
yenilik getirmez mi bize? Bu nedenle insan, önceden neyi bulacağını
bildiğine değil bilmediğine yönelir ille define avcısı ısrarıyla…
Nazlı Kırcı,
debiyat, sanat bir yol arayışı, ların üzerinde durdum hep geçmişte. rinden yaratıcılık sorunsalına dalıyor
bu yolda kişi önce kendisini Andığım yapıtlarda farklı yönseme- yazar, yazma serüveni üzerinden ko-
arıyor, sonra eşini, çevresin- ler sergiledi Osman. Roman, dramatik nuyu geliştirip sürdürüyor.
‘Denize Doğru’
dekileri, mahallesini, kentini.
örgüye dayalıydı, öyküler, geleneksel Bu arada kendisini “Osman Akman”
E Arayan insan değil yalnız, bü- hikâye ardıllığından tarihsele, fantastik- olarak anlatıdaki ana aksın taşıyıcısı
azlı Kırcı, verimleri ya-
tün canlılar arayış içinde.
ten groteske, bilimkurguya vb. uzanan konumuyla yerleştiriyor romana. Böy-
zın dergilerinde yayımla-
Temel güdü aş, eş her canlıda; su,
çok uçlu anlatı yapısı sergiliyordu. lelikle iki yapıtında da farklı mercekler-
N nan genç bir öykücü, iş-
güneş, barınak sonra. Derken, 2020 güzünde Klaros’tan den yaratı sorunsalına bakabilme ola-
te yumuşacık okunan bir ilk öy-
Edebiyatı yapan da arayan da insan,
farklı iki romanla çıkageldi Osman: nağı getiriyor, bu arada görece gro-
kü kitabı: Denize Doğru (Eve-
kültür üreten varlık çünkü. Uygarlık ta- Rıgrıg’ın Yedi Sayısı, Ab-ı Hayat Bu-
teskte kararlı tutum sergiliyor.
rest, 2021).
rihi, insanoğlunun arayışlar tarihi olarak lan Kadın. Ülkenin hemen her yerinde bir “ya-
Ev, evdeki donanım, dolayım
okunabilir bu nedenle. Bilim, sanat, fel-
Yazar, Rıgrıg’ın Yedi Sayısı’nı, anla- ratıcı yazarlık atölyesi” olgusu yaşanır-
tabanında hane halkına yakla-
sefe, spor, ahlak, inanç vb. bu alanlar- tı gereci yaptığı yaşamöyküsüyle örün-
ken buna özgülediği bölümü (96 vd.)
şan, buna kadın duyarlılığı
da arayışın olmadığı bir evre var mı? tülüyor. Çocuklukta çizerliğe gönül ko- bu tür atölyelerde yürütücü ya da katı-
temelinde bakarken, anlatıcıda-
Bu nedenle yazar yazma eylemi, okur
yan anlatıcı, babasının onca engeli- lımcı konumunda olanlara okumaları-
ki iç ağrıları, acıları okura alım-
okuma eyleminde canlı varlık olmanın ne karşın tutkusunu sürdürmüş, onun
nı öneririm.
latılıp ayrıca ona kurdurulan
gereği çakıldığı yerde kalmamalı. ölümüyle, Gırgır’dan şu kadar sonra Yine kıvrak geçişlerle, şaşırtıcı sıçra-
İnsanın önünde büyük tuzak bu alış- öyküler bunlar.
Rıgrıg’ın yöneticiliğine soyunmuştur. malarla, harlı sözdizimlerinin közüyle
mışlık, yineleme. Biz derginin sayılarıyla birlikte iki okuru kıskıvrak yakalayıp sürekli dikkat
Parçalanmış aile olgusu,
İşte bu çerçevede yazınsal yaratıya kent arasında gide gele hem gülme- halinde tutan anlatısında o sıcak do-
bölünüklük üzerine, böyle değil-
dönük arayışlarıyla dikkati çeken yazar-
ce dergilerinin daha doğrusu Gırgır’ın kunuşla bir solukta okutuyor yapıtlarını
se de en azından bu yönde sez-
larımızdan biri de Osman Akalın. enikonu tarihçesine göz atarız hem Osman. Kendisiyle oynamaktan da çe-
dirmeler getiren yaratıcı bir
de kendini böylesi bir yaşama ada- kinmeden hiç.
öyküleme aynı zamanda.
OSMAN AKALIN;
yıp uyarlayan anlatıcıyla simgelenen Yazarlıkta artık on beşinci yılı da
Ekonomik çevrintiyle insanı
ARAYIŞLARIN YAZARI! bir sanatçı adayının nice güç koşullara aşan Osman Akalın, yazınsal serüve-
sarmalayan yaklaşımıyla da dik-
Osman Akalın’ı En İyi Korunan Oda karşın kendini nasıl yetiştirmeye çaba- nindeki arayışlarını bu yapıtlarda da
kat çekici ayrıca.
(2005) adlı öyküler toplamıyla tanımış-
ladığını okuruz. sürdürüyor. Ama önemli olan okurun
Öte yandan yazar, öyküler
tım. Ardından öteki öykü kitapları geldi: Ab-ı Hayat Bulan Kadın, ötekinden da bunun ayırdında olması. İyi de siz
arasına yerleştirdiği ara metin-
Renkler (2012), Sarıl Bana Hep (2014). farklı gibi dursa da nitelikçe örtüşen bir ne kadar tanıyorsunuz peki bu yazarı-
lerle bunları daha da sıkılamaya
Bir de roman, Yükseklerde (2012). Bun- evren açılımı getiriyor. Bu kez şiir üze-
mızı, Osman Akalın’ı?
girişiyor. Ne ki Nazlı’nın
öykülerini “halk romancılığı”
verimi bağlamında alınabile-
Cemal Süreya, kaleme aldığı zaten utançtan, aşağılanmalardan, al-
DÜNYA DAMLASI
cek yapıtlarla örtüşen eşdeğer-
“önsöz”de “tamamı on bir parçadan çaklıklardan başka…” (133)
likte düzeyli bir “halk öykücülü-
meydana gel(en)” yapıtın, “üçünü bir Birbirinden bağımsız olsalar da iz-
ğü” örneği olarak almak olanak-
araya getirdi(ğini)” söylüyor. lekleri yönünde aynı odakta sorunsa-
Marquıs De Sade,
lı yine de.
Buna göre, Aşkın Suçları’nda Sade’ın la yönelik bütünsellik, yapıta enikonu
Bu sanatı bilen, ama öyküleri-
üç “hikâye”sini okuyoruz. “roman”a benzer hava katabiliyor.
‘Aşkın Suçları’ nin geniş okur kesimleri tarafın-
Dramatik akstaki karşıtlık ve çatışma Sade’ın, odağa dönük bakışla işleyip
dan kolayca okunup algılanma-
eşliğinde kurulan hikâyelerde deneme- izlek yönünde zincirleme geliştirdiği bir
sını önceleyen yazarların,
nin sorgulayıcı gücü de dizi olay hikâye ediliyor.
arquis de Sade (1740-1814),
kendi eğilimleri yönünde bu sa-
görülüyor. Cinsellik kadar Bu noktadan hareket-
metinleri kadar kendisi de ta-
nattan ödün vermeden yayımla-
erdem, din, ahlak, hukuk le Sade, klasik traged-
M bulaştırılan bir yazar. İnsanoğlu
dıkları öyküler, bu kavrayışa da-
vb. konuların tartışılması ya metnini yeni baştan ka-
böyle toptancı tutum sergileyebiliyor.
bunu gösteriyor. leme alıyor sanki ya da yalı verimler halinde anılabilir.
Kitleler, okuyup alımlamak, düşünüp
eleştirmek yerine genellemenin siperi- Kişisel ahlakına göre ya- Boccaccio’nun Decameron Okuyun Nazlı’nın öykülerini,
ne girmeyi, “ortak akıl” ucubesine katıl- şayıp ölen hikâye kahramanı hikâyelerinin uzak bir de- iyi gelecek, seveceksiniz.
kadın için “siyah mermer bir ğişkesini okurmuş gibi olu-
mayı yeğliyor.
taş dikildi başucuna, bu yoruz bir çalım. Bunun için
Buna benzer lakırdı başka yazarlar, www.sadikaslankara.com,
yapıtlar için de söyleniyor görece. taşta tek sözcük yazılıydı: izlek öne çekilip olgu-olay-
her perşembe öykü-roman,
Şiirimizin dönüştürümcülerinden YAŞADI,” (53) denmesi bo- lar seçiliyor, ardından kişi-
tiyatro, belgesel alanlarında
Cemal Süreya çevirisiyle Marquis de şuna mı? ler buna girdiriliyor.
güncellenerek sürüyor.
Sade’ın Aşkın Suçları (Can, 2021) adlı Bir başka kadın ölüme gi- Sade’ın Aşkın Suçları’nı
derken küçük yavrusunu bo- Cemal Süreya’dan okumak
yapıtını okurken bunları uzak-yakın
çıkarımlarla düşünmeden edemedim. ğar: “Dünyada ne görecektin da yeni bir arayış.
18 10 Haziran 2021