29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DENİZ YÜCE BAŞARIR’DAN ‘PERDE KAPANMASA GÖRECEKTİNİZ-KÂMRAN YÜCE’NİN ARŞİVİNDEN KENT OYUNCULARI’NIN KURULUŞ HİKÂYESİ: 1959-1986’ Ekip ruhu denilen o büyülü gerçeklik! Başarılı çevirmen, yazar, yayıncı Deniz Yüce Başarır, ismini Kent Oyuncuları topluluğunun kurucu ekibinde yer alan babası usta sanatçı Kâmran Yüce’nin “Gölge” adlı şiirinin bir dizesinden alan “Perde Kapanmasa Görecektiniz” (İBB Yayınları) kitabında, Harbiye’deki sahneden geçen pek çok isimden anılar sunuyor. Kişisel tarihinden anılar da paylaşan Başarır, Kent Oyuncuları’nı arşivler, belgeler, fotoğraflarla olduğu kadar gözlemci bir kız çocuğunun duygularıyla da ortaya koyuyor. ZEYNEP ORAL “Ben oyuncuyum eski Yunan’dan beri…/ Şimdi adım değişti, biraz serseri./ Sizi güldürmek ödevim./ Zaman zaman ağlatmak. Eğer isterseniz, takla atmak/ Acılarım yok, size sattım./ Perde kapanmasa görecektiniz, Az daha ağlayacaktım/ Rüyalarım alkışlarınızla dolu./ Küçük görmenizle günüm./ Söylesem anlar mısınız? Çok üzgünüm/ Beğendiğiniz zaman, sevincim sonsuz. Evinize dönünce beni unutursunuz/ Ben palyaçoyum! Kralım!/ Hamletim!/ Ben sizinle başladım./ Sizinle varım!/ Ben söyleyemediklerinizim…/ Düşündükleriniz… Desem inanmayacaksınız/ Ben gölgeniz.” panmasa Görecektiniz (İBB Yayınları). “Karım” demesini nasıl hazmetsin o kü- bilme çabası… Hangi oyun? Ya tutmaz- “Gölge” / 1954 / Kâmran Yüce çük çocuk… Çok kıskandı! Bunun gibi sa? Gişe ne durumda? Dinmeyen coşku, SADECE TİYATRO KİTABI DEĞİL TİYATROYLA BÜYÜDÜ nice örnek… Neyse ki zamanla öğrene- dostluk, dayanışma, azim… Ama aynı za- Mesleğim gereği Kent Oyuncuları’nı ku- Küçücük bir kız çocuğu… İki oda bir sa- cekti hayatla sahnenin farkını. manda tartışmalar, kırgınlıklar, kuşkular… ruldukları yıldan beri çok yakından izlemiş lon evde, salonun ortasındaki sehpanın et- olanlardan biriyim. Ta en ama en başından DEĞİŞEN VE DEĞİŞMEYEN EN BÜYÜK KIRILMA rafında, bir şeyler mırıldanarak dönüp du- beri Yıldız Kenter, Müşfik Kenter, Şükran Kitap sayfaları boyunca “Tiyatroda ekip Ah! Kimi zaman “Biz olmak” ne kadar ran babasını izliyor gizlice... Sehpadaki dos- Güngör ve Kâmran Yüce dörtlüsünün serü- olmanın önemi” vurgulanıyor. Sadece tiyat- zor!” Yıl 1975. Tiyatrodan dört demirbaş yada yeni oyun var. Anne, “Deniz, doğru venlerinin tanığıyım. Haklarında neredey- roda değil, yaptığımız her işte “ben” değil, sanatçı çıkarılıyor. Kâmran Yüce, Güler odana, baban yeni rolünü çalışıyor” deme- se bilmediğim bir şey yok bile diyebilirim. “biz” olma duygusuna sarılış… Ökten, Uğur Say ve Candan İsen. se hep seyredebilir hayran olduğu babasını. Yine de bir aydır koca kitap (sadece duy- Ekip bilinci hep ön planda. Sadece o ilk “Alın teriyle, heyecanıyla var ettiği, bir O daha 2 yaşındayken Harbiye’nin göbe- gu ve bilgi birikimi açısından değil, for- dörtlünün değil, gişedeki Tuna Abla’dan, parçası hissettiği tiyatrosundan kovul- ğinde açılan Kent Tiyatrosu’nun açılış oyu- matıyla, fotoğraflarıyla da kocaman kitap) tiyatronun ilk müdürü Nejat Girgin’e, o muştu. Babam patron değildi ama ora- nu “Hamlet”i seyretmiş annesinin kucağın- elimden kucağımdan düşmüyor. Neden mi? tiyatroya emek veren herkese yer açılmış ya aitti. Kovulduktan sonra şaşkındı, kır- da… Çocukluğu o büyülü mekânın kulisin- Anlatılanların içtenliğinden, sahicili- bu anlatıda. gındı…” O kadar kırgındı ki tiyatrolardan de Yıldız Teyze’nin, Müşfik ve Şükran am- ğinden… Anlatma biçiminin inceliğinden 1951’de Muhsin Ertuğrul’un Küçük gelen hiçbir teklifi kabul etmeyecekti. caların arasında geçmiş… Kulisteki oda- … Öykünün de anlatımın da egodan arın- Sahne’yi kurma girişimiyle başlıyor genç Yazar o sırada 9 yaşındaydı. Ve tiyatro- larda aynalar arasında, makyaj malzemele- mış olmasından… şair Kâmran Yüce’nin tiyatro tutkusu… sundan ayrı kaldığında ne denli üzüldüğünü ri arasında oynamış durmuş… Bir yandan çok iyi bildiğim bir serüvenin Ve bir daha hiç ama hiç dinmiyor. anımsıyor. Olayı anlatırken “resmen kovul- Bebeklikten beri yaz tatili diye, tiyatro ayrıntıları arasında dolaşırken, unuttukları- Yıldız, Müşfik, Şükran ve Kâmran… dum” dermiş… (O bölümleri okurken sık topluluğuyla çıkılan turneleri bilmiş. Te- mı anımsarken, anımsadıklarımı değerlen- Küçük Sahne… Karaca Tiyatrosu… Site sık Milliyet Sanat dergisinden kovuluşumu pesi dekor parçaları dolu bir otobüsle hep dirirken, yorumlarken, bir yandan da iliş- Tiyatrosu… Ve isimleri değişmemek üze- anımsadım elbet. Bu arada belirteyim, ki- beraber yola koyulmak; otel odalarında kiler labirentinin derinliklerinde yol aldım. re 1961-62 mevsiminde “KENT Oyuncu- tapta benim sanat dergimden bol bol alıntı konaklama, derme çatma sahnelerde, yaz- Kitabın alt başlığı “Kamuran Yüce’nin ları”. İsim babası Lütfi Akad! olması çok hoşuma gitti!) lık sinemalarda oyunlar ve Anadolu’nun arşivinden Kent Oyuncuları’nın Kuruluş O gün bugün kimler gelip kimler geçiyor Neyse ki ayrılık kısa sürüyor. 1980’de engebeli yolları… Hikâyesi: 1959-1986” o topluluktan. Bugün hayatta olanlar anlat- yeniden tiyatrosuna dönüş… Küçük kız çocuğu bunlarla ve bunlar Arşivlerden hareketle ve araştırma so- tıklarıyla kitaba katkıda bulunuyor. Haldun Bir araya gelen o muhteşem kahraman- çevresine gelişen bir dünyada büyüdü. nucu yazılmış da olsa, o küçük kızın göz- Dormen, Genco Erkal, Göksel Kortay, Sema ları ve babasını yaşattığı; işine inanan, En çok, babasına duyduğu aşkla, özlem- lemlerinden, anımsadıklarından, duygula- Özcan (Sarper), Salih Sarıkaya, Güler Ök- onun uğruna çok şeyi göze alan insanla- le, hasretle büyüdü. Babası, tiyatromu- rından, birikimlerinden süzülenlerin araya ten, Candan ve Uğur Say, Gül Onat, Meh- rı o coşkuyu paylaştığı; adanmışlığı, sev- zun ustalarından Kâmran Yüce. Küçük girmesi, kitaba müthiş bir sıcaklık katıyor. met Birkiye ve Mustafa Alabora… giyi saygıyı, azmi anımsattığı; dünü bu- kızın adı Deniz Yüce. Büyüdü ve başarı- Örneğin evde gül gibi bir kadın, dün- Kitabın sayfalarını çevirdikçe o gün bu- güne taşıdığı, yarına umut verdiği için te- lı bir çevirmen, yazar, yayıncı, program ya tatlısı bir kızı varken, babasının her gün, değişen ve değişmeyenler bir bir çı- yapımcısı oldu. Ve günün birinde baba- şekkürler Deniz Yüce Başarır’a. Evet, Ek- akşam sahnede hem çok güzel hem çok kıyor ortaya… Ekonomik mücadele, mali sının arşivinden yola çıkarak bu kitabı yetenekli bir kadına, Meral Taygun’a zorluklar, olanaksızlık, yokluk, yoksunluk, rem İmamoğlu sözünü tuttu. Orası tiyatro yazdı. Başardı da! Kitabın adı Perde Ka- Çehov’un “Üç Kızkardeş” oyununda olağanüstü çaba… Tiyatroyu ayakta tuta- olarak kalacak! n 6 9 Aralık 2021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle