Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İBRAHİM YILDIRIM’DAN ‘DÜNBATIMI DEFTERLERİ’
Tepkisel bir atak, yeni bir yoklama!
“Yazdığım her roman gibi
‘Dünbatımı Defterleri’
de benim kendimle
yaptığım çok uzun ama
bir o kadar da verimli bir
yolculuktu” diyor İbrahim
Yıldırım yeni romanı
hakkında. Kendi deyimiyle
“müesses edebiyat
nizamını şaşırttığından
saldırıya uğrayan,
yenilgiye uğratılan,
cephe gerisine itilen”
kahramanın Zeyrek’teki
bir muayenehane ile
Şişli’deki bir binanın
zemin katında, elli saatlik
bir zaman diliminde
yaşadığı sorgulamalarını
ve günümüz Türk edebiyatı
üzerine konuştuk…
VEDAT ARIK
bile hesap sormaya, düşmanca tavırlar al- nüz bir çocukken- nisan ayında hayatının
çıysanız, kaleminiz size para değil düşman
MEHMET S. AMAN
maya, haddini bildirmeye dönüşebilir. en kötü günlerini yaşamasıdır ki onun için
kazandıracaktır” diyen bir yazar.
mehmet.aman@cumhuriyet.com.tr
Dolayısıyla romanımda bu konuda bir de T.S. Eliot’nun söylediği gibi ayların en
Bu romanımdaki anlattığım yazar kişi,
eleştiri olduğu söyleniyorsa bunun oluş- zalimi nisandır… Bu arada Ezra Pound’un
müesses edebiyat nizamını şaşırttığından
‘SINIRLARIMI GENİŞLETMEK
turulmuş çok parçalı, içe dönük ideolojik Nisan şiiri, Deep Purple’ın April adlı çalış-
saldırıya uğramış, bir anlamda yenilgiye
İSTEDİM’
topluluklardan oluşan edebiyat ortamına ması meraklı okurlar için ipucu olabilir…
uğratılmış, cephe gerisine itilmiştir.
n Dünbatımı Defterleri, önceki yapıt-
ait olduğu kabul edilmelidir.
Müesses nizam nedir derseniz, bizde
larınızdan farklı, geleneksel yapıdan bi-
‘YAZIYORUM, SÜRDÜRÜYORUM!’
her düşünce, ideolojik topluluğun kendi-
raz daha uzaklaşarak kurgulanmış bir
MUVAFFAK NAFİ KORGUN… n Bir hatırlayışlar silsilesi Dünbatımı
ne ait müesses nizamı olduğunu, o düşün-
roman. Zaten bundan kaçınmıyor, ka-
n Muvaffak, yazarımızın en yakın hat- Defterleri ve ustalara geçit töreni. Kim-
ceye bağlı kişilerin kurulu düzenin dışına
pakta eğiliminizi dile getiriyorsunuz:
ta tek dostu. Büyük saygı ve minnet bes- ler yok ki?
çıkmayacaklarını, çıkamayacaklarını söy-
“Edebi, içtimai, cinai, tıbbi” bir kolaj.
liyor ona… Çocukluğunda ailesi tarafın- Salinger’in Glass’ı, Fitzgerald’ın
lemek sanırım yanlış olmaz.
Geleneksellikten kopup böylesine ön-
dan bile hep o örnek gösteriliyor. O öl- Gatsby’si, Voltaire’nin Candide’i, Reca-
Benim anlattığım kişi ise farklı düşünce
cü (avangart) bir romanı size yazdıran
dükten sonra da başlıyor yalpalaması… izade Mahmut Ekrem’in Bihruz’u…
ve ideoloji gruplarının tepkisini çektiğin-
etmen neydi?
Muvaffak Nafi Korgun ün- Her biri ustaca yedirilmiş metne. Da-
den ve onların gelenekselle-
Dünbatımı Defterleri’ne öncü denme-
lü bir kalp cerrahı, Dünbatı- ha önce bir söyleşide söylediğiniz bir söz
şen, kanunlaşan kavramları-
sinden tabii ki memnun olurum. Ancak
mı Defterleri’nin yazar kah- düştü usuma: Bir metinde bulunan her
nı sorguladığından oyun ala-
ben yine de bu denli uç noktadan yorum-
ramanının çocukluk arka- şey yazınsal varlıktır…
nının dışına atılmıştır.
lanmamayı yeğlerim. Belki en başından
daşı, onu koruyan, kollayan Dünbatımı Defterleri’nde yazınsal ama-
n Romain Gary olayını
itibaren yeni bir şeyler yapmak üzere yo-
hatta besleyen başarılı bir cı olan tek bir görsel kullanıldı: Dans eden
bilirsiniz. Eleştirmenlerce
la çıktığımı, sınırlarımı genişleterek iler-
kişi. Yazarın yaşamını İspanyol giysili iki insan. Daha önceki ro-
sürekli “kendini tekrar et-
lediğimi söylemek daha doğru olacaktır.
sürdürmesinin de en önem- manlarımda ise daha fazlası vardı…
mekle” itibarsızlaştırılmıştı.
Yeni romanımda ise kendi sınırlarımı
li etmeni… Bugüne kadar on roman yazdım, fotoğ-
Romandaki yazarımız da
biraz daha aşmaya, daha ileri noktalara
O öldükten sonra söyledi- raf, çizim veya boşluk bağlamında hangi
sık sık kendisini edebiyat-
ulaşmaya çalıştım. Geleneksellikten kop-
ğiniz gibi yalpalanma baş- yazınsal varlıkları kullanacağıma tabii ki
tan uzaklaştıran “edebi-
ma meselesine gelince, romanın nesnel
lıyor. Ama asıl yalpalanma, ben karar verdim.
yat cellatları”ndan, “gad-
belleğinde yer alan, yani tanımından ge-
Muvaffak’ın ölmeden önce ya- Yazdığım her roman gibi Dünbatımı
dar edebiyat polisleri”nden,
len bütün birikimlerine saygılıyım.
zara emanet ettiği kişinin, bir Defterleri de benim kendimle yaptığım
“kâğıtçı dinozorlar”dan
Günümüzde roman okunuyor ama aynı
anlamda diğer koruyucu ve çok uzun ama bir kadar da verimli bir
yakınıyor.
zamanda seyrediliyor da: Televizyonlarda
kollayıcısının ölümüyle başlıyor… Ve bu yolculuktu. Böyle olduğundan ihtiyacım
Bunu günümüz edebiyat kanonuna bir
bitmek bilmeyen, durmadan kişilerini ye-
sarsıntı çok kısa sürüyor. olan kumanyayı yanıma almıştım.
eleştiri olarak kabul edebilir miyiz?
nileyip uzayıp giden telenovellalar, telero-
n Yazarımızın çocukluğundan rahmetli Hatta bu yolculuklar sırasında, nerede
Bence günümüzde ülkemiz edebiyat or-
manlar yayımlanıyor. Bir ileri aşama olan
annesi, şunu fısıldıyor kulağa: “Korkma mola vereceğime, nereleri gezip tozaca-
tamında edebi kanondan söz edilemez ama
internetin de devreye girdiği söylenebilir.
zemheriden, kork april’in beşinden, ökü- ğıma, yolcuğumun hangi evresinde diğer
kendi içine kapanmış, kendileri gibi ya-
Böyle olduğundan sınırlarımı biraz da-
zü ayırır eşinden…” türlerle yol arkadaşlığı yapacağıma baş-
zanları okuyan, kendileri gibi düşünenle-
ha genişleteyim dedim; dolayısıyla Dün-
Ne oluyorsa nisan ayında oluyor. Nisan tan karar vermiştim.
re ödüller veren gruplardan söz edilebilir.
batımı Defteleri’ne tepkisel bir atak ve
ayı niçin bu kadar hain ve zalim romanda? Bundan sonrası ise meçhul… Nere-
“Sağ”da da “sol”da da bu tür fraksi-
yeni bir yoklama denilebilir…
Az önce sözü edilen son sarsıntı nisan ye kadar yol alırım, nereye kadar sürdü-
yonlar, hizipler vardır. Bunların arasında
n Romanınızın kahramanı yazdığı bir ki-
ayında gerçekleşiyor ama asıl önemli olan rürüm, doğrusu bilmiyorum ama yazıyo-
dönem bağlantılı olarak kimi zaman ya-
tap yüzünden edebiyat dünyasından “afo-
roman kahramanı yazarın yıllar önce -he- rum, sürdürüyorum… n
kınlaşmalar olsa da bazen tek bir sözcük
roz” edilen, “Ödün vermez bir edebiyat-
4 18 Kasım 2021