Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BEDRİYE KORKANKORKMAZ İLE ‘PASLI DENİZ’, ‘ÖLÜMSÜZ KARANFİLLER’,
‘BÜTÜN YÜZLER ÇİÇEK AÇAR’, ‘SİS’ KİTAPLARI ÜZERİNE SÖYLEŞTİK.
‘Hümanist düşünce beni
okuru kucaklayan
söze ve imgeye götürüyor!’
Yetkin dergilerde şiirleri, öyküleri, kitap tanıtım yazıları,
şiir üzerine yazdığı yazıları ve söyleşileri yayımlanan,
hümanist şiirlerin şairi, denemenin ve söyleşinin
biyografiyle bütünleşip ete kemiğe büründüğü yapıtların
yazarı Bedriye Korkankorkmaz.
Bedriye Korkankorkmaz ile dört yeni yapıtı, Arshop
Yayınları tarafından yayımlanan şiir kitabı Paslı Deniz
(2020), İzan Yayıncılık tarafından yayımlanan inceleme
kitabı Ölümsüz Karanfiller (2020), şiir kitabı Bütün Yüzler
Çiçek Açar (2021) ve romanı Sis (2021) üzerine konuştuk.
‘ÇOCUKLUK İLK YARAMIZDIR!’
GAMZE AKDEMİR
n Ve çocukluk... Nasıl yazdırır size?
gamze.akdemir@cumhuriyet.com.tr
Çocukluk ilk yaramızdır. Bizi biz ya-
pan toprak. Bugünü aslında belki çocuk-
‘DERİN BİR HÜMANİST
luğumuza bakarak yazarız. ABİDİN YAĞMUR
ÇAĞRIDIR ŞİİRİM’
Bana acı veren birçok imge çocuklu-
n Şiirinizle başlamak isterim söyleşimi-
ğumdan taşınıp gelmiştir bugüne. Belki
Sis otobiyografik bir roman değil ama Sis, bir kadının gücünün, yaratıcılığının
ze. Bireysellikle bileşen içsel bir toplum-
şiirimde hüzün ve yalnızlığın ağır basma-
çocukluk ve ilk gençlik dönemlerimdeki gün ışığına çıkmasının romanıdır. Bir ka-
sal gerçekçiliğin yansısı her bir şiiriniz.
sı, en çok çocukluk ülkesiyle ilgilidir.
gözlemlerimin epeyce payı var. Sözcükle- dının var olma mücadelesinde her şeyden
Yetkin imgesel bir halay ve epik dalgalı
Bingöl’de doğdum. Yedi çocuklu aile-
re tutkun, kendini gerçekleştirmek, Virgi- önce kendisine inanması ve zorluklar kar-
bir ritimde, köklü bir geleneği soğurmuş,
nin üçüncü çocuğuyum. Babamın çok bü-
nia Woolf’un deyişiyle kendine ait bir oda şısında yılmamasının romanıdır.
can suyu aldığı hümanizmasıyla cesur, ça-
yük bir kitaplığı vardı. Her akşam koltuğu-
isteyen bir kız çocuğunu yazmak istedim. Sis, biraz da benim hayallerimi haya-
ğının tanığı sapasağlam bir şiir!
nun altında Cumhuriyet gazetesiyle gelir-
Kadınların kaderinde hep başkaları be- ta geçirmek konusundaki kararlılığımı an-
Yeni şiir kitabınız Bütün Yüzler Çiçek
di eve. Bu geleneği ölene dek değişmedi.
lirleyici oluyor. Ailesi, akrabaları hat- latıyor. Ben de edebiyat öğretmeni olmak
Açar ve önceki şiir kitabınız Paslı Deniz
Çok okurdu. Kitaplığında olmayan kitap
ta komşuları. Düşünün, aileniz sizi okut- istiyordum ama olamadım. Şair ve yazar
çevresinde şiir tavrınızı anlatır mısınız?
yoktu. İlkokul üçüncü sınıfta Fuzuli’nin şi-
mazsa ömrünüzü dört duvar arasında ge- olarak bu dileğimi hayata geçirdim.
Benim şiirimde bireysellikle toplumsal-
irleriyle tanıştım. Şiir yazmaya o zaman ka-
çirebilirsiniz. Ama Sis bütün yoksulluğu-
lığı birbirinden ayırt etmek zordur, bu iki-
rar verdim. Yalnızlıktan söz açıyordu ve
na karşın kaderini değiştirmeyi biliyor. ‘İZ BIRAKAN YAZARLAR,
si iç içe geçmiştir. Çünkü benim şiirim-
ben de kendimi çok yalnız hissediyordum. SOKAĞIN VE HAYATIN
Emine de öyle. Kendi kaderlerini elleri-
de bireysel olanın sesi bireyselciliği değil
ne alarak, başka mağdur kadınlarla daya- TADINI BİLENLERDİR!’
toplumculuğu çağırır. Bunalımlı bir yal-
n Dünya sanat ve edebiyatından iz bı-
‘SİS, KADIN GÜCÜNÜN ROMANI!’ nışarak ayakta kalıyorlar, kendilerini ger-
nızlığın, bencilliğin iç sesi yoktur şiirim-
n “İnsanlığın anası: Ana Tekya’nın çekleştiriyorlar. rakmış isimlere, kitabınızın ismiyle o
de. Tersine her zaman insanı arayan sevil-
Ölümsüz Karanfiller’e ilişkin sayısız ya-
anısı önünde saygıyla eğilirim” ithafı- Ayrıca Sis’in hayran olduğum yönü de
mek, anlaşılmak isteyen bir “ben” vardır.
aşka âşık bir kadın olarak kendini aşka, zı yazdınız, incelemelerde bulundunuz.
nızla başladığınız yeni romanınız Sis’te
Toplumun yoksulluğu, acıları, savaşlar,
İz bırakanlar nasıl hareket etmiş,
arayış, anımsayış ve umutla bileşiyor. bir erkeğe mahkûm etmemesi. Yalnız kal-
kıyımlar o “ben”in hikâyesinin yanı başın-
ne bedeller ödemiş ve geleceğe
El ele aşk ve özgürlük, insanoğlunun mayı göze alması, kendini yine sözcükle-
da durur. Derin bir hümanist çağrıdır dize-
kalırken neleri düşlemiş ve neleri hiç
re adaması, baba ve koca evinin kendine
büyüme yolunda kadim adımlamaların-
lerim, insana dönüş için bir çığlıktır.
beklememiştir?
dan çıkarımlarıyla da okuyucuya içimiz- mezar olmasını kabul etmemesi.
Şiiri anlaşılmaz, kapalı ve okurdan uzak
İz bırakanlar aslında yazmak ve hatta ya-
Sis’in bu gücünü seviyorum.
den nasıl bir sesleniş Sis?
tutan bir anlayışa sahip değil. Tam ter-
şamak için bedel ödeyenler. Ede-
sine hümanist düşünce beni okuru ku-
biyat bugünkü konforlu alanları-
caklayan söze ve imgeye götürüyor.
na sahip değildi o zaman.
n Karamsar değil şiiriniz. Aşk
Ödüllerin, jürilerin, büyük
ve ölüm temaları önde olsa da
transfer ücretlerinin, çoksa-
bırakılmayan duygu umut hep...
tar listelerinin dışında bir dün-
Çünkü yaşadığımız sürece umut
ya vardı. Çoğu yazar, anlattığı
var ve hep olacak. Düşünün ki ki-
“küçük” insanla aynı yoksulluğu
tabımın ismi de Bütün Yüzler Çiçek
paylaşıyordu. Yazarlar sokağın
Açar. İnsan var oldukça, hep başka
ve hayatın tadını biliyorlardı. Bu
türlü bir hayat mümkün diyeceğiz.
da yazını daha tutkulu ve can-
Ölüm var tabii ama bir yandan da her lı kılıyordu. Belki de hep “eski”
şeyi ölümsüzleştiren sanat var. Hiçbir
yazarları seçmem benim de hep
savaşın, bombardımanın yok edeme- tutkuyu ve samimiyeti aramam-
diği, umut veren dizeler, sayfalar var. dandır. n
16 14 Ekim 2021