05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BERNARDINE EVARISTO’DAN ‘KIZ, KADIN, ÖTEKİ’ Marjinallerin hayatta kalma sanatı Bernardine Evaristo’nun, Booker Ödüllü romanı Kız, Kadın, Öteki; yaşamları çeşitli şekillerde kesişen, çoğunluğu siyah on iki kadının hikâyesini anlatıyor. Aşk, erkekler, siyaset, cinsiyet tartışmaları, feminizm, cinsel kimlikler / yönelimler / tercihler, ırk ve sınıf ayrımı, çokkültürlülük, farklı coğrafyalar ve kültürel çatışmalar romanın temel konuları. ADALET ÇAVDAR M argaret Atwood (Ahitler) ile birlikte 2019’da Booker Ödülü’nü alan Bernardine Evaristo’nun sekizinci romanı Kız, Kadın, Öteki, Ebru Kılıç çevirisiyle yayımlandı. Booker Ödülü’nü kazanan ilk siyah kadın yazar olan Evaristo, 2020’de de British Book Award’ı kazandı. 1959 doğumlu yazar, İngiliz bir anne ve Nijeryalı bir babanın sekiz çocuğundan biri. Yazarlığının yanı sıra aktivist kimliğiyle de tanınıyor. Island of Abraham, Lara, The Emperor’s Babe, Soul Tourists, Blonde Roots, Hello Mum ve Mr. Loverman; edebiyat eleştirisinden şiire ve öyküye uzanan bir dizi alanda ürünler veren yazarın diğer romanları. İNSANI İNSAN YAPAN NEDİR? Evaristo bir bütün olarak insanı tanımlayan her şeyi romana katarak bazı sorulara cevap arıyor: İnsanı insan yapan nedir? İnsanın tek bir kimliği olmak zorunda mı? Bizi yaşamımız içerisinde bir kültür ürününe dönüştüren geçmişimizi bugüne nasıl taşırız? Geçmişimiz her şeyimiz midir? Bugün, yeniden tek başına ve hep birlikte nasıl inşa edilir? “Tüm bu soruların cevapları aslında gündelik hayatın içerisinde”, diyor ve soruyor: “Fakat biz gerçek dünyanın ne kadar içindeyiz, yoksa herkes kendi kurgusunda yalnız mı takılıyor?” Feminizm fikriyle ilgilenenlerin karşısına çıkan “kesişimsellik” kavramı romanda izi sürülen kavramlardan yalnızca biri. Avukat Kimberlé Crenshaw’ın yaratıcısı olduğu bu kavram, bireylerin farklı sosyal kimliklerinden dolayı, farklı gruplara yöneltilen nefret türleriyle karşılaştıklarına dikkat çekiyor. Son ABD seçimlerinde de bu kavrama sıklıkla referans verildi. KESİŞİMSEL FEMİNİZM! Kesişimsel feminizmde diğer insanların yaşam hikâyelerini dinlemek ve onları anlamaya çalışmak önemli bir yer tutuyor. Sonuçta her deneyimin öğretici olduğuna ve ancak birbirimizin deneyimlerinden öğrendiklerimizle kuracağımız dayanışmanın gücüne yaslanıyor kesişimselliğin önerdiği siyaset. Romanın Barrack Obama’nın en sevdiği kitapların arasında yer almasının nedenlerinden biri, belki de budur. Kız, Kadın, Öteki’de çeşitli etnik, ırksal, tarihsel ve ekonomik koşullardan çoğunluğu siyah olan on iki kadın bir şekilde yan yana geliyor. Yazar, çeşitli baskı türleri ve dışlanmalarla karşılaşan bu kadınların yaşamlarının nasıl kesiştiklerini betimliyor. Aranan şey sadece adalet ve eşitlik değil: Bir ev, bir yurt, gidilebilecek ve gerekirse kaçılabilecek bir yer, bir sevgili, sürprizli bir gelecek, geçmişte bir yerlerde kaybolmuş bir baba... Özetle bir aidiyet, bir benlik. Toplumsal cinsiyet rollerinin ve modellerinin dışında yüz yıllık bir tarihin içinde ebeveynlerimizin ve onların ebeveynlerinin kayıplarına da yer veriyor. Ailelerinin, arkadaşlarının, büyüme çağlarının, hayatta kalma mücadelelerinin, sevgililerinin hikâyelerini anlatıyor kadınlar. HER KADINA AYRI BİR BÖLÜM İnsanların birbirlerinde keşfedecek, öğrenecek, başına gelmeden deneyimleyecek ne kadar çok şeyleri olduğunu anlıyorlar. Çünkü yaşam gözümüzün görmeye tahammül ettiğinden daha fazlasına bakabilme ve onu anlayabilme cesareti. Farklı on yıllarda dünyayı dolaşan bu on iki kadının her biri için bir bölüm yazmış Evaristo. Karakterler yakın arkadaş, akraba, sevgili ya da aynı gece aynı tiyatro oyununu seyreden veya sosyal medya üzerinden tanışan insanlar. ÖZEL YAZIM KURALLARI Lezbiyen oyun yazarı Amma, kendini Amma’nın topluluğunda yabancı hisseden öğretmen Shirley, mutsuz bir evliliği olan Winsome, yıllardır seks yapmayan Penelope, sarışın kadınları seven Dominique, başarının peşinde koşan Carole birbirleriyle hem hayal güçlerini hem aşklarını hem de neşelerini paylaşıyorlar hikâyelerinin olanca acımasızlığına rağmen. Herkesin empati kurabileceği bir karakter var kurguda. Özellikle yaşadığımız ikili ilişkilere sızan siyasi düşüncelerimizin, diğer insanlarla temasımızı nasıl belirlediği konusu can alıcı. Bernardine Evaristo, teknik olarak da yazım ve anlatım kurallarının iktidarını sorguluyor. Romanda nokta yok. Cümleler küçük harfle başlıyor. Şiirle düz yazı arasında bir metin akıyor sayfalarda. Hikâye ettiği kadınlar büyük ve özlü cümleler kurmuyorlar. Dertlerini gündelik ve yalın bir dille anlatıyorlar. Biz nasıl konuşuyorsak, öyle. Bu dil, yazarın bir başkasını dinleme becerisine yaptığı vurguyu belirginleştiriyor. Yatağımızın içine kadar giren siyasetle, ekonomik güçlüklerle, pek çok şikâyete rağmen sürdürdüğümüz ilişkilerimizle, ailemiz ve geçmişimizle vazgeçtiğimiz benliğimize dair bir sorgulama Kız, Kadın Öteki. n Kız, Kadın, Öteki / Bernardine Evaristo / Çeviren: Ebru Kılıç / Doğan Kitap / 483 s. / 2020. Bir kırsal kesim romanı HASAN AKARSU S elahattin Yusuf’un yeni romanı Eve Dönemezsin’de olaylar Karadeniz Bölgesi’ndeki mezra, köy ve kasaba arasında geçiyor. Anlatıcı, çocukluğundaki köy yaşantısını, ilkokulu okumak için kar, kış demeden her gün 4,5 km yol gidip geldiğini, öğretmenin olumsuz yaklaşımını, sınıftaki ilişkilerini, köy yaşantısını, çocukluk aşkını etkileyici bir dille, doğa betimlemeleriyle yansıtıyor. Köylüler yoksuldur, göç, gurbet yazgılarıdır ki uzak illere, maden ocaklarına ve Almanya’ya gidip dönenler vardır. Almanya’da bir bacağını yitirmiş, “tahta bacak” diye çağrılan ve eşi Sakine ve torunu Selvi’yle eski evinde yaşamını sürdüren Kut Süleyman ilginç bir tiplemedir. Almanya’dan köye dönen Harun, kamyonuyla tanınır. Oğlu Servet’le Selvi beşik kertmesidir. Havva Nine’nin torunu olan Anlatıcı da Selvi’ye tutkundur. Anlatıcı, kasabadaki ilkokulda öğretmeninden sürekli ceza alır, varsıl çocukların kayırıldığını gözlemler. Olaylar 12 Eylül 1980 sonrası yıllarda geçer. Köylüler çocukların okutulmasını istemez. Anlatıcı, Bakkal Deli Bahtiyar’ın Ankara’da üniversitede okuyan oğlu Fazıl ağabeyini örnek alır. Fazıl, çok kitap okuyan, yazar olacağını söyleyen Anlatıcı çocuğa kitaplar verir, yazdıklarını alıp bir dergide yayımlatır. Anlatıcı, köylünün kör inançlarını, geleneklerini, hayvancılığını, yaylaya çıkışlarını, bitki örtüsünü, yaşlı kadınların hastalıklara karşı yöntemlerini, uzun kış gecelerini, mısır harmanlarını, horon oyunlarını ayrıntılarıyla anlatır. “Sırtladığı kendi küçük ışığıyla sınıfın karanlığını kazarak” ufkunu genişletir. Hastalanıp ölen annesini unutamaz, onsuz yaylaya çıkarken duyumsadıklarını şöyle dile getirir: “Seni rüyamda gördüm anne! / Birlikte eve dönüyorduk…” Anlatıcı, romanda kaymak sahanı, katık, lavaş, kete, tandır, nahır, hemençe, terek gibi kırsal kesimle ilgili sözcükleri kullanır. Deli Musa da ilginç tiplerden biridir. Romanın sonunda Anlatıcı çocuğun karşısına çıkıp yazdığı tüm öyküleri bildiğini söyler. Anlatıcı, yazar olma yolunda epeyce yol alır böylece. Selahattin Yusuf, Eve Dönemezsin’de, yurdumuzun kırsal kesim insanının yaşamı doğrultusunda, herkesin kendinden izler bulacağı kesitler eşliğinde, yoksul bir çocuğun okumayazma tutkusunu yüceltiyor. n Eve Dönemezsin / Selahattin Yusuf / Turkuvaz Kitap / 256 s. / 2020. 8 14 Ocak 2021
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle