Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ASTRID FRANK’TAN ‘ENNO YA DA ASFALTTAKI KARAHINDIBA’ Zamanın ruhuna uymayan çocuklar Zorbalık çocuklar üzerinde yaygın bir korku ve belirsizlik duygusu yaratıyor, bu duyguyu biliyorlar ama adlandıramadıkları için nasıl mücadele edeceklerini bilmiyorlar. SIBEL YÜKLER A lman çocuk edebiyatının ödüllü yazarı Astrid Frank, 2017 Zürih Çocuk Kitabı Ödülü’ne değer görülen Enno ya da Asfalltaki Karahindiba romanında, yetişkin dünyasına ayak uydurmakta zorlanan, hassas bir çocuğun iç dünyasını anlatıyor. Pek çok çocuğun zamanın ruhuna uymadığı için zorlandığını belirten Frank, “Acilen Enno gibi çocuklara ihtiyacımız var!” diyor. Yazarla kitabı üzerine konuştuk. n Çocuk dünyası, yetişkinlere kıyasla çok daha büyük ve derin. Bir yazar olarak çocuk edebiyatına emek vermenizin nedeni nedir? Genç insanlar, ilk deneyimlerinde yetişkinlerden çok daha büyük bir coşku yaşıyor. Nitekim “doğru” zamanda okuduğumuz, “doğru” kitabı asla unutmuyoruz. Bana gelince, kendini ilk kez birinin anladığını hissettiğini söyleyen bir okur mektubu aldığımda, hikâyelerin insanlar için ne anlama geldiğini fark ediyorum. Okurun içinde bir şeyleri harekete geçirdiğimi fark etmek benim için en büyük armağan. ZORLANAN BİR ÇOCUK n Enno ya da Asfalttaki Karahindiba, Türkçeye çevrilen ilk kitabınız. Basit şeyleri yapamadığı için sürekli eleştirilen ama her canlının duygusunu hisseden ve bu nedenle yetişkin dünyasına uyum sağlamakta zorlanan bir çocuğu anlatmaya nasıl karar verdiniz? İki çocuk annesiyim; küçük oğlum hassas ve yaratıcı doğası nedeniyle zorluklar yaşadı. Amacım “yük sek hassasiyet” konusuyla uğraşmak, bu tür çocukların yaşadıklarını anlatmak, on ların ne kadar harika insanlar olduklarını ama genellikle yanlış bir şekilde “garip” ve hatta “engelli” olarak nitelendirildiklerini göstermekti. Bu çocuklara karşı anlayışımızı yitirmiş olduğumuzu fark etmiştim. Dilerim, Enno gibi bazen “yanlış” olduğunu hisseden çocuklar, anlattığım hikâyeyi okuduklarında, kendilerine ilişkin yeni bir bakış açısı oluşturur ve kendilerini takdir etmeyi öğrenirler. Ve umarım, bu çocuklar her nasıllarsa öyle olmaya devam ederler. n Başarı kavramıyla kuşatılmış günümüz çocukları için bu mümkün mü? Günümüzde, tabiatları Enno’nunki gibi “zamanın ruhuna” uymayan ve bu nedenle zorluklar yaşayan pek çok çocuk var. Ama bence, acilen Enno gibi çocuklara ihtiyacımız var! İhtiyacımız var çünkü bu çocuklar hedeflere ve hıza, işlevselliğe ve “bir kalıba uymaya” odaklanan toplumumuzu zenginleştiriyor. KALIPLARA KARŞI Bunu açıklamak için Dr. Elaine N. Aron’un, Highly Sensitive Child (Yüksek Hassasiyetli Çocuk) isimli kitabından alıntı yapmak istiyorum: Hayvanlar aleminde de böyledir. Bazı karacalar karnını doyurmak için hemen yeşil çayırlara atlar. Bazısıysa aç olduğu halde sınırda du rarak önce ortamı kolaçan eder. Bunlar önce, etrafta bir tehlike var mı, bir yerden yırtıcı bir hayvan çıkabilir mi, diye etrafı araştırır. Ne yazık ki geride duran ve çekingen davranan bu ikinci türe anlayış gösterilmez. Bununla birlikte neslin devamı için iki türe de ihtiyaç vardır. Atak ve hızlı olanlarla dikkatli ve yavaş olanların varlığı, tüm türlerin hayatta kalma şansını artırır. n Romandaki öğretmen ve annen karakterlerinin tavrı üzerinden kendi dünyasının ötesini göremeyen, farklı gördüğü her şeyi dışlayan system de eleştiriliyor. Sizce yanlış olan nedir? Enno’yla annesi arasındaki ilişki, toplumumuzda ailelerin çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği konusunda yaşadıkları zorluğu gösteriyor. Erken yaştan itibaren çocuklardan talep edilenler, sadece çocuklar üzerinde değil, aileler üzerinde de baskı kuruyor. Çocuklarımız henüz anaokuluna başladığında bile yeteri kadar iyi olup olmadıkları ve başarılı olup olmayacaklarına dair kaygılanmaya başlıyoruz. Aileler olarak çocuklarımızın arkasında duracağımız, onları kimseyle kıyaslamayacağımız, hatta onları patolojik mercek altında incelemeyeceğimiz yeni bir denge bulunmamız gerekiyor. AKRAN ZORBALIĞI n Enno’nun en yakın arkadaşı Olsen de akran zorbalığına maruz kalıyor. Bu da zamanın ruhunun çocuklardaki yansıması gibi değil mi? Bana kalırsa, akran zorbalığı dünya çapında akut hale gelmiş çok önemli bir konu. Zorbalığa karşı koymak için atacağımız ilk adımın zorbalığı adlandırmak olduğunu düşünüyorum. Çünkü okullarda yaptığım okumalarda şunu gördüm: Çocuklar zorbalığın ne olduğunu biliyor fakat adlandırmıyorlar. Zorbalık çocuklar üzerinde yaygın bir korku ve belirsizlik duygusu yaratıyor, bu duyguyu biliyorlar ama adlandıramadıkları için nasıl mücadele edeceklerini bilmiyorlar. İşte tam da buradan başlamamız gerekiyor. Öğrencileri ama bilhassa öğretmenler ve aileleri bu konuda bilgilendirmeli, bunun adını koymalıyız. Bununla birlikte erken ve etkin bir şekilde karşı koyabilmeleri için zorbalıkla mücadele stratejilerini onlara öğretmeliyiz. n Enno zorluklar karşısında hayallerine ve edebiyata sığınıyor. Edebiyatın iyileştirici gücüne inanıyor musunuz? Evet! Kesinlikle! Zihinsel muhakemenin kendi düşünce ve duygularımızı daha iyi anlamamıza, yeni yollar bulmamıza ve bize yük olan ama adlandıramadığımız şeyleri anlamamıza yardımcı olduğunu düşünüyorum. n Enno ya da Asfalttaki Karahindiba / Astrid Frank / Resimleyen: Regina Kehn / Çeviri: Semra Pelek / 144 s. / 11+ / Kırmızı Kedi Çocuk Yay. 14 20 Şubat 2020