29 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KRISTIN ROSKIFTE’DEN ‘HERKESIN ÖYKÜSÜ’ 1’den 7 buçuk milyara, tüm insanların öyküsü! Herkesin Öyküsü, her insanın farklı ve kendine özgü öyküsünü yoruma açık sayısız hikâye ve gizemle okura aktarıyor. 2019 yılında çocuk edebiyatı alanında dünyanın en seçkin ödüllerinden biri olan İskandinav Konseyi Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Ödülü’ne değer görülen Herkesin Öyküsü’nü yazarıyla konuştuk. HILÂL AYDIN – ÜMIT MUTLU H erkesin Öyküsü bize her insanın farklı ve kendine özgü bir öyküsü olduğunu gösteriyor, peki kitabın kendi öyküsü nedir? Evet, kitap herkesin öyküsünün nasıl iç içe geçtiğinin, birbirine bağlı olduğunun öyküsü. Aynı zamanda dikkatini nereye yönelteceğini kendi yaşamından ve deneyimlerinden yola çıkarak seçen her bir okur hakkında. Kitap pek çok şeyin bir araya gelişiyle ortaya çıktı: Çocukken kendime, “Sayı sayma kitapları neden en fazla 10’a ya da 20’ye kadar olmak zorunda ki?” diye sorardım. Mesela 50’ye kadar sayıldığını görmek isterdim. Ya da 100’e. Hatta 1000’e! Bunun yanı sıra insanları gözlemlemeye ve resmetmeye yönelik büyük bir ilgim var! Zamanla, sadece bir günde bile çok farklı insanlarla ilişki kurduğumuz fikri belirdi zihnimde. Farklı insan gruplarını, bazı gruplar içinde rahat hissederken başka bazı gruplarda kendimizi nasıl yabancı hissettiğimizi keşfetmek istedim. İnsan etkileşimi sonu gelmeyen bir ilham kaynağı. n Bu kitabı öteki sayı sayma ya da arabul kitaplarından ayıran özellikler neler? Kitabın türünü nasıl tanımlarsınız? Herkesin Öyküsü’nü bahsettiğiniz kitaplardan ayıran en az iki şey söyleyebilirim: Bir arabul kitabı gibi başlamıyor ama sayfalar ilerledikçe öyle bir hâl alıyor. Ve bildiğim kadarıyla bu tarz kitapların çoğu kurmaca hikâyelere dayanmıyor, oysa bu kitapta kurmaca bir hikâye var. Sayı sayma kitapları içinde 7,5 milyara kadar sayanlar ise pek fazla değil! n Kitapta keşfedilecek sayısız ayrıntı, renk, bağlantı, gizem, hikâye ve espri var. Kitap üzerinde ne kadar süre çalıştınız? Yaratım sürecinde en çok zorlandığınız nokta neydi? Çalışma dört yıl sürdü. Bazen hikâyelerin izini kaybetmemek, bazen de düpedüz niceliğin kendisi zorlayıcıydı. Kitap tek tek çizilmiş 2768 kişiden oluşuyor! Ancak bir şekilde bütün bu süreç boyunca eğlenmeyi başardım. n Herkesin Öyküsü çeşitli ödüller kazandı. 2019’da çocuk edebiyatı alanında dünyanın en seçkin ödüllerinden biri olan İskandinav Konseyi Çocuk ve Gençlik Edebiyat Ödülü’ne değer görüldü. Okurlardan nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? n Okurlardan muhteşem karşılıklar alıyorum! Kitap yoruma açık çok sayıda hikâye ve soru barındırdığı için her okur tarafından farklı şekilde okunuyor. Tüm bu farklı yorumları ve insanların okuma sürecinden aldıkları zevki duymak elbette harika. RESİMLİ KİTAPLARIN GELECEĞİ n Görselliğin hâkim olduğu çağımızda resimli kitapların rolü ve önemi nedir sizce? Resimli kitapların geleceği hakkındaki öngörüleriniz neler? Görüntünün şimdiye değin hiç olmadığı kadar öne çıktığı bir zamanda yaşıyoruz. Reklamların ve ilgimizi çekmek için birbirleriyle yarışan öteki şeylerin dikkat dağıtıcılığına karşı tek bir şeye odaklanmayı öğ renmek önemli. Resimli kitaplar bize tüm bu uyaranlardan kaçma imkânı verebilir. Bence insanlar hikâyelere, bir nebze huzur ve sessizliğe her zaman ihtiyaç duyacaktır. Ayrıca birlikte okumak, insanlar arasındaki yakınlığı ve bağları güçlendirir. n Kitabın temel mesajı herkesin varlığının tanınması, hesaba katılması gerektiği, her bireyin öyküsünün benzersiz ve değerli olduğu, bununla birlikte hepimizin aynı gezegenin parçası olduğumuzu unutmamak gerektiği yönünde. Günümüzde bu mesajın önemi nedir? Bu mesajın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Başkalarının hikâyelerini öğrenmek için çaba harcadığımızda, insanların belli davranışları neden sergilediklerini anlamak ve onlarla empati kurmak çok daha kolay oluyor. n Kitapta, “büyük resmi görmek” deyimini birebir deneyimliyoruz, fakat küçük resimleri de elbette görüyoruz. Peki sizce, hayattaki küçük ayrıntılar gerçekten de düşündüğümüz kadar önemli mi, yoksa yal nızlığımızdan, çaresizliğimizden ötürü onlara fazla mı anlam yüklüyoruz? Hayattaki küçük ayrıntılara bayılıyorum ben. Sıradan, gündelik şeyler ile “büyük sorular” arasındaki karşıtlığı seviyorum. İnsanları önemseyişimiz, bazen minicik de olsa ayrıntılarda kayboluşumuz ve hatta o ayrıntıya bile nasıl denk geldiğimizi bilemeyişimiz... Bence tüm bunlar çok derin ve anlamlı. Eğer sürekli olarak “büyük soruları” düşünürsek hiçbir şeyin üstesinden gelemeyiz. FARKLILIKLARIMIZI KUTLAYALIM n “Haydi farklılıklarımızı kutlayalım,” diyorsunuz. Sizce, edebiyat yoluyla, günümüz dünyasının temel sorunlarından olan ayrımcılık, ötekileştirme gibi meseleler hakkında ne yapabiliriz? Dünyayı değiştirecek olan çocuklarımıza nasıl iyi örnek olabiliriz? Bence bu konuda yapabileceğimiz en önemli şey, insanları “gruplar” olarak düşünmeyi bir kenara bırakıp “bireylere” odaklanmaya başlamak. Ortak noktalarımız neler? Farklılıklarımızı yüceltip onlardan korkacağımıza, keşke ortak paydada bir araya gelsek ve birbirine benzeyen, ortak yönlerimizi görüp mutlu olsak... Edebiyat sayesinde, dünyanın farklı kültürlerini, farklı insanların bakış açılarını görebiliriz ve umarım sonunda da, değişik olan şeyler hakkında yapıcı heyecanlara kapılabiliriz. n Kitapta pek çok gizem var bunlar sayesinde kitabı defalarca okumak mümkün. Peki, kitabınızda “çok gizli” gizemler de var mı? Birini söyleyebilir misiniz? Kitapta bir sürü “çok gizli” gizem var, ama elbette bir tanesini söyleyeyim: 16 kişilik sayfada, yani bahçede, pencerenin gerisinde oturan bir adam var. Onun önündeki yeşilli adam işlere yardım etmediği için ona kızıyor. Fakat sayfayı çevirip 18’e, kütüphaneye gelince, o adamın gayet geçerli bir mazereti olduğunu görüyoruz: Adam tekerlekli sandalyedeymiş. Bu hayatta herkesin kendine has, önemli sebepleri var. Çoğu zaman tek yapmamız gereken, insanlarla iletişim kurmak ve ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarına inanmak. n Yazılı edebiyatla ilgili herhangi bir çalışmanız var mı? İşe çizimle başladım ve çizmeye de devam ediyorum, o yüzden kendimi hâlâ “çizer” olarak tanımlamayı tercih ediyorum. İçinde herhangi bir görsel olmayan bir kitap yapacağımı düşünmüyorum. Ama yine de hiç belli olmaz. n Gelecekteki kitap tasarılarınız neler? Herkesin Öyküsü’ne benzeyen, onun devamı sayılabilecek ya da tamamen farklı ne tür kitaplar bekliyor bizi? Şu an aslında, Herkesin Öyküsü’nün devam kitabı üstünde çalışıyorum ve doğrusunu söylemek gerekirse “herkesin” çok farklı öykülerinin anlatılacağı bir dizi kitap daha planlıyorum. Geleceğin ne göstereceği belli olmaz... n Herkesin Öyküsü / Kristin Roskifte / Çeviren: Ümit Mutlu / Desen Yay. / 64. s. / 2019. 12 20 Şubat 2020
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle