02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Roman, nereye kadar? Roman / öykü anlatmak, şiir söylemektir. Anlatmak insanın en eski yazınsal edimidir. SRoman bunun ileri bir biçimidir. on TÜYAP fuarında, Cevdet Kudret roman ödülünün Faruk Duman’a Sus Barbatus!’dan ötürü verilmesi vesilesiyle “Roman, nereye Cervantes’in romanını başta Amadis de Gaula’nınkiler olmak üzere şövalye öykülerini, zamanın çeşitli anlatı türlerini olumsuzlamak için yazdığı bilinir. Gerçekdışı şeyler ne yazılsın ne de okunsun ister. gel, roman için ‘burjuvazinin epope’sidir dermiş. Ne ki, bu epopenin tadı, piyasa ve sanat romanlarının birbirinden kopmasıyla gitgide kaçtı. Bunun kök nedeni kentsoylu âlemde, Ömer Seyfettin’in deyimiy kadar?” konulu bir panel dü Okuyan Don Quijote gibi bir hayal dünya le ‘orta kafada insan’ ile aydının ayrı düş zenlendi. Handan İnci’nin beceri ve zara sında yitip gidebilir. Cervantes gerçeğe meleridir. Piyasa romanı orta kafada insa fetle yönettiği panelde Asuman Kafaoğlu ayarlı bir anlatı peşindedir. Amacına ikinci nın kalıplaşmış diliyle kalıplaşmış duyarlık Büke ile Fatih Altuğ son dönem bazı Türk romanı Persiles ile Sigismunda’da ulaştığını, lara seslenirken, sanat romanı bilinmeze çe romanlarda doğa ve yapay zekâ konu giderek başyapıtının, adını geleceğe taşı doğru yeni biçimler, tekniklerle açıldı. Sa larının nasıl işlendiğini pek güzel anlattılar. yacak romanın bu olduğunu söyleyecektir. natçı nerdeyse mistik oldu. Thomas Pavel Ben de roman sanatı üzerine birkaç genel Oysa meraklıları dışında kimse ikinci ro anımsatır: Mistik arkasını dünyaya, yüzünü gözlemimi sundum. Bunları kâğıda döke manını bilmez, birincisini herkes bilir. Ne Tanrı’ya döner. Modern sanatçıysa dün yim, dedim. ye niyet, neye kısmet? yaya arkasını döner. Sanat, özellikle yazın, Edebiyatın temel türleri olan roman / öy İkinci romanın kaynağı 12’inci yüz bireyin kalım (beka) alanıdır artık. kü ile şiir arasındaki ayrımı en iyi Mehmet yılda Suriyeli Heliodorus’un yazdı Yüzünü piyasaya dönen yazarların ağır H. Doğan belirtmiştir. Roman / öykü anlat ğı Ethiopica’dır. Bu iki sevgilinin nerdey bastığı bir yazın dünyasında ödüllerin mak, şiir söylemektir. Anlatmak insanın en se Çılgın Pierrot’dakilere taş çıkartan se amacı sanat romanlarını okunsunlar, ya eski yazınsal edimidir. Roman bunun ile rüvenlerini konu alan her bakımdan ay zın görgüsü artsın diye tanıtmak olmalıdır. ri bir biçimidir. Romanın nereye kadar sü rıksı anlatının metni 1526’da bizimkiler Bu bakımdan Sus Barbatus!, ‘ödül neye, ki rebileceğini kestir Macaristan’ı teşrif ederken yıkıntılar ara me verilir’in çok güzel bir örneğidir. “Oku mek için nereden gel sında bulunmuştur. Demek ru bol olsun!” diyorum, ama kuşkudayım. diğine bakmalı. Or ki, tarihte pek az şey pat di ta Çağ’da seçkinlerin ye ortaya çıkıveriyor. Kök ‘HAYAT ROMANDIR’ EŞİĞİ! Latincesine karşı hal lerinin nereye dayandığı Roman bireysel insan ile birlikte geliş kın diliymiş roman. nı ancak sonradan bulgu miş bir türdür. Dolayısıyla yazgısını birey Aynı kökten gelen luyoruz. sel insanınkine koşut görüyorum. Çağı romans kahramanlık mızda orta kafada insanın çoğunluk olma ve gönül serüvenle CERVANTES’İN sının yanı sıra, bir yandan yapay zekâ ve rinin kalıplara göre TÜRKLERLE KESİŞEN robotlaşma, öbür yandan buyurgan diz dizelerle anlatımıy YAZGISI! gelerin toplumları karıncalaştırması kolek ken, roman ileri gi Öte yandan, Cer tif insan kavramını akla getirmektedir. Bi derek hayatın binbir vantes, ikinci romanını reysel insan yaşadıkça roman da türlü bi cephesine açılacak yazmaya koyulduğun çimleriyle yaşar, ama dünyayı ele geçirir tır. İngilizler “novel” demiş da, yazgısının bir kez daha se kolektif insan; Milan Kundera’nın dediği ler romana, ‘yeni’ demek, İtalyan Türklerle kesiştiğini biliyor muydu, gibi, roman artık onun olmayan bir dünya cadan alma. İki sözcüğü yan yana koyup çok merak ediyorum? da kalmayı istemeyeceği için gider. Bu ka ‘roman, yeni tür’ diyebiliriz. İlk romanının yapacağı etkiyi bilmediği dar çok roman basılan (okunan?) bir çağ kesin. Şövalye menkıbelerini ‘sarakaya sa da olacak şey gibi görünmüyor, ama gene İLK ROMANLAR DON QUIJOTE rayım’, insanları gerçekliğe çağırayım der de akılda tutmak yarar var. VE ETHIOPICA ken, kurmaca dünyayı yaratmıştır, merke “Bizden hiç söz etmemişin” diyebilirsi Yazın tarihinde ilk roman olarak zindeki birey başkişiyle, giderek okuruy niz. Ciddi yol almış olan Türkçe romanın Cervantes’in Don Quijote’si gösterilir. Ro la... Don Quijotte, ülküleri uğruna dünyaya tarihine bu yazıda girmeyelim. Ne ki, ge mandan kısa süre önce başka bir yazın meydan okuyan birey olarak zihinlerimiz niş olarak İslam kültür tarihine bir gönder türü daha doğmuştur: Deneme, Montaig de gerçeklik kazandı. İlk roman kurmaca me yapabiliriz. Hayy Bin Yakzan’ı üretmiş ne sayesinde. Rastlantı değil. İnsan teki nın altın yasasını da böylece ortaya koy bir kültürün, bireyi toplumsal, tarihsel bo nin birey dediğimiz halinin güçlüce orta du. Kurmaca birebir gerçekliği değil, ama yutları ve iç dünyasıyla işleyen bir anlatı ya çıktığı dönemdeyiz. İnsan kendini salt gerçeği anlatır. İnsan doğasına, topluma, türü geliştirmesi elbette beklenebilirdi. Üs bir topluluğun üyesi olarak değil, biricik bir tarihe ilişkin nice bilgiye kurmaca götü telik ülkemizde yeterince tanınmayan Sin varlık olarak görüyor artık. Kendine özgü rür bizi. Oscar Wilde’ın dediği gibi, yazara bad da var. Bireyin bilinmeze istekle açıl dünyası, düşünceleri, duyguları var. Dene “verin bir maske, anlatsın hakikati.” masının örneği olan Sinbad, dünya kitabı me yoluyla kişisel düşünce duygularını di Birey merkezli kentsoylu ideoloji yük nın anlamını, o kitabın sayfalarını çevirerek le getirirken, roman yoluyla tikel dünyasını seldikçe roman türü benimsendi, 19’un sökmeye benzetir kendi serüvenlerini. Ha kuruyor. Artık yazın yazarın dünyayla özel cu yüzyılda altın çağına vardı. Hayatın yat romandır demenin eşiğine gelmiştir. O ilişkisini dile getirdiği bir eylem. da sadece dört roman okumuş olan He eşiği çok önce aşmamız gerekirdi. n MERHABA B irkaç sayı önce çocuk sayfamızda yazar ve çizer Burcu Yılmaz’ın, Brecht’in ünlü şiirine gönderme yapan “Okumuş Bir İllüstratör Soruyor” başlıklı yazısı yayıncılık mesleğinin çalışanları arasında yaygın bir ilgi uyandırdı, yarattığı tartışmalar çeşitli zeminlerde sürüyor. Ülkemizin yayıncılık ortamı ilginç bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Cumhuriyetle ve Harf Devrimiyle ivmelenen yayıncılık önceleri tek kişilik öncülerle gelişti. Yaşar Nabi Nayır’ın Varlık’ı, Remzi Bengi’nin Remzi Kitabevi ve benzerleri ilk örneklerdi. 1980’lerde ve 90’larda da durum pek değişmemişti. Erdal Öz’ün Can Yayınları, Müge ve Semih Sökmen’in Metis Yayınları, Nazar Büyüm ve İnci Asena’nın Adam Yayınları yine kişi yayınevleriydi. 2000’lerle birlikte yayıncılıkta kurumsallaşmanın öne çıktığı, yayınevlerinin kurumsal kimliklere yöneldiği görüldü. Ne ki kurumlaşmak yalnızca yayınevlerinin kurumlaşmasıyla olmuyor. Bir bütün olarak yayıncılık alanının çağdaş ilkelere göre hukuksal düzenlemelere ihtiyacı var. Telif haklarından çalışan haklarına, haksız rekabetten “tüketici” konumundaki okuru korumaya yönelik bir dizi yasal düzenleme gerekli. Okurları kötü yayıncılık ürünlerinden, emekçileri sermaye sahiplerinden koruyacak, alana emek veren herkesin eşit koşullarda haklarını savunacak düzenlemeler. Batılı ülkelerde nasıl meslek kuruluşlarınca ilkeleri belirlenmiş sözleşmelere imza atılmadan kimse “söz”le işe başlamıyorsa bizde de çağdaş hak ve yükümlülükler bir an önce yürürlüğe girmelidir. Kültür Bakanlığı, yayıncılık, yazarlık ve çizerlik meslek örgütleri bu sorumlulukla davrandığında ülkemizin kültür hayatı sınıf atlayacak, herkesin haklarından emin olduğu, huzur içinde işini yapabildiği bir ortama dönüşecektir. Düzeltme ve Özür: Geçen sayımızın 12’inci sayfasında yayımlanan söyleşinin üst başlığında, İbrahim Varlı’nın soyadı Varol olarak yazılmıştır. Düzeltir, özür dileriz. KItap l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya l Yayın Yönetmeni: Turgay Fişekçi l Editör: Gamze Akdemir l Tasarım: Bahadır Aktaş, İlknur Filiz l Sorumlu Müdür: Olcay Büyüktaş Akça l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. Aş., Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle