Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
>> Yeni mekâna ve yaşama taşınan mobilyalar, evin önüne sandalye atıp sokağa bakanlar, ışıklar, martılar, meydanlar, heykeller, dağ ve kanallar bu tarihî gezintilerde göze çarpanlardan birkaçı. Çocukların dünyaya kültürel etkisinin tarihte çok fazla incelenen bir alan olmadığını söyleyen Benjamin, buna dair hikâyelerini oyunpedagoji teması etrafında şekillendiriyor. Renkli, bulmacalı ve dolambaçlı olduğu kadar yalın bir dünya bu. Çocukların yaratıcılığını ciddiye alan Benjamin; ilk hikâyelerin, sanat eserleri ve şiirlerin benzer bir dehaya dayandığını düşündüğünden yeniden çıktığı tarihsel yolculukta kendisini, çevresini ve hayatı anlamak için başa dönerek yaşananları çocuksu hikâyelerle açıklıyor. Başka bir deyişle yüzünü, masallardan ve mitlerden esinlenen öykülere dönüyor. Benjamin’e göre oyunların ve çocuksu hikâyelerin pedagojik bir yanı var; birbirini tetikleyen oyun ve masal, kimi anlarda çocuğun kendisini kahramanlaştırmasına yol açarken bunlar içindeki öğelerin atıllığı da ortaya çıkabiliyor. Yazarın buna verdiği örnek olan peri masalı, faydasızlığı ve ürkütücü dünyasıyla bir tür öğrenme sağlıyor. Oyunun ciddiyeti ve pedagojinin hayattaki belirleyiciliğini, metin ve geleneklere dayanarak yorumlayan Benjamin; konuşkanlığın, suskunluğun ya da sefaletka Benjamin’in hikâyelerinin beslendiği kaynakların başında, Klee’nin çizimleri geliyor. Yazar, onları eşlikçi gibi kullanmıyor, aksine metinlerinin merkezine yerleştiriyor. nunsuzlukgüvensizlik üçlüsünün kaynağını buralarda arıyor. SÜRGÜN ETKİSİ Çoğu ölümünden sonra yayımlanan metinlerinde Benjamin, “bir deneyim aktarma yolu” dediği hikâyelerin, hem kültürel zenginleşmeye katkıda bulunduğunu hem de işlevsel olduğunu düşünürken kendisininkilerle beraber başkalarının tecrübeleri arasında gezinip çocuksu kelime oyunlarını göz ardı etmiyor. Oyunların, hayatı düzenleyen ve rüyaların savaşları tetikleyen yönü, enikonu tarihi etkiliyor. Rüyalar ve oyun, Benjamin’e göre seyahate aralanan bir kapı: 1920’lerden itibaren Avrupa’nın çeşitli kentlerinde bulunan yazar için 1930’larla birlikte yolculuk, bir kaçış ve var oluşa dönüşüyor. Uzlaşmazlıkları ya da uzlaşılabilecekleri fark ettiği, daha doğrusu deneyimlediği bir dönem bu. Yolu ve yolculuğu, sokağın heyecan dolu şiirine benzeten Benjamin, geçmişi ve duyguları, gezginliği sırasında daha net kavrar; buralardan hikâyeler devşirir: Gerçeklikle kurmacayı yolda birleştirirken rastlantılar ve tahakkümler, büyülü anlar ve Tanrısal olanın yıkıcılığına eşlik eder. Yoldaki Benjamin, rüyalarını anlatır ve oyunları keşfederken bilindik olandan gizeme geçiş yapıp kendisine tanıdık gelenleri sınar ve yeniden öğrenerek sözcüklerle ete kemiğe bürünen bir pedagoji kurar. Yalnızlık Anlatıları’nın oluşumunda, yazarın sürgünlüğünün etkisi büyük. Hatta zaman zaman hangisi hangisinden çıkıyor kestirmesi güç: Rüyanın, yolculuğun ve oyunun kendisi mi hikâye, yoksa Benjamin bunlara mı hikâye katıyor? Bu soru, kitap boyunca okurun tepesinde Demokles’in Kılıcı gibi sallanıyor. n Yalnızlık Anlatıları / Walter Benjamin / Çeviren: Cemal Topcu / SUB Yayın / 236 s. TOPLUM VE BİLİM 144 BİLİM, TEKNOLOJİ, TOPLUM Bilim, Teknoloji ve Toplum Çalışmaları’na bir giriş H. Ansal M. Ekinci D. Kaşdoğan Bir başka laboratuvar: B(ağ)sal kürasyon Ebru Yetişkin Toplumsal hareketler, ağlar ve beden Öznur Karakaş Bilim ve teknolojinin cinsiyeti: Feminist Bilim ve Teknoloji Çalışmaları Maral Erol Bilim ve Teknoloji Çalışmaları’nda altyapılar: GAP’ın kara kutusu Aybike Alkan Beklenen İstanbul Depremi ve uzmanlar antropolojisi E. Kayaalp O. Arslan “Modern” bir teknoloji olarak öjeni ve 21. yüzyıl genetik bilimleri Murat Ergin Gizleyerek aile olmak: Yurtdışında yasaklı biyoteknolojilerle çare arayışları Burcu Mutlu Biyoekonomi: “Yaşamın ekonomipolitiği” üzerine bir düşünce deneyi Duygu Kaşdoğan Sanayi 4.0 ve işgücüne etkileri: Kadınlar için bir fırsat olabilir mi? H. Ansal N. Yıldırım Çevrimiçi kapitalizm olabilir mi? Özgür Narin Tarihyazımında hatırat ve günlükler nasıl kullanılmalı? Mehmet Beşikçi 144 2018 ToBpilliumvem İletişim Yayınları Binbirdirek Meydanı Sokak, İletişim Han 3, Fatih 34122 • İstanbul • Tel: (0.212) 5162260 Faks: (0.212) 5161258 Eposta: toplumbilim@iletisim.com.tr • web: www.toplumvebilim.com Genel Dağıtım t 212 496 10 50 f 212 551 30 13 • Eposta: punto@puntokitap.com • www.puntokitap.com