04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

bir zavallı” diye imzalamıştır. Hüseyin Rahmi ve kadın hakları Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1912’de, 48 yaşındayken kaleme aldığı “Kuyrukluyıldız Altında bir İzdivaç”ta yenilikçi bir kadın modeli sunuyor. Diğerlerinde sık karşılaştığımız konular bu romanda da var: Batıl inançların gülünçlüğü, bilimsel düşüncenin gerekliliği, DoğuBatı toplumları arasındaki farklılıklar gibi. Ayrıca yazar kendi çağını ve gerici Osmanlı toplumunu eleştirmiş. B u hafta okuduğum Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç (Günümüz Türkçesine uyarlayan: Ali Faruk Ersöz, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları), romanının kadın kahramanı Feriha, sanki Shakespeare komedilerinden çıkmış gibi hınzır ve zekiydi. 1910’da İstanbul’da geçen bir romanda evlilik üzerine ilerici fikirlere sahip böylesi bir kadın kahraman bulmak çok hoş geldi. Gürpınar, bu ünlü romanını 1912’de, 48 yaşındayken kaleme almış. Onun romanlarında sık karşılaştığımız konular bu romanında da var: Batıl inançların gülünçlüğü, bilimsel düşüncenin gerekliliği, DoğuBatı toplumları arasındaki farklılıklar gibi. Ayrıca yazar kendi çağını ve gerici  Osmanlı toplumunu eleştirmiş. Romanda geçen olaylar Nisan 1910’da başlar ve aynı yıl Mayıs sonunda biter. Tam da o günlerde yetmiş beş yılda bir görünen Halley kuyrukluyıldızı dünyanın yakınından geçerken çıplak gözle görülür. İşte gökyüzünde dev bir kuyrukluyıldızın görünmesi, gazetelerde yıldızla ilgili çıkan yalan yanlış yazılar ve dedikodular yüzünden İstanbul halkı iyice korkmaya başlamıştır. Bir yandan yıldızın dünyaya çarpıp büyük felaketlere yol açacağı, diğer yandan merak, yıldızı en önemli gündem maddesi yapmıştır. BATILI BİR GENÇ İRFAN Roman kahramanı genç yazar ve gazeteci İrfan Galip, bu fırsattan yararlanmak ister. Yolda görüp beğendiği ama kendisine yüz vermeyen, onu tersleyen bir kadın yüzünden tüm kadınlara düşman olmuştur; kadınların anlayış ve zekâ yok sunu olduğunu savunan yazılar yazar. Bu intikam almak için planlar yapar. yazılara içerleyen birkaç kadınla polemiğe İrfan, memleketine faydalı bir adam de girince adı iyiden iyiye kadın düşma olmak için çalışır, bilime meraklıdır ve nına çıkar. Aslında İrfan Galip’in kadınlar edindiği yabancı kitaplarla kendini sürekli tarafından beğenilme ve arzulanma tut geliştirmeye çalışır. Akranlarının sığ gö kusuyla hareket ettiğini, kışkırtıcı yazılar rüşlerini küçümser, halkın cehaletinden yazarak onların ilgisini çekmek istediğini de usanmıştır. Özellikle mahalleli kadınla anlarız ama o, bir yandan kadınlardan rın dedikodularından, batıl inançlarından, boş konuşmalarından, ge riliklerinden sürekli şikâyet eder: “İrfan şöhret hırsı ile yanıyor, kavruluyordu. Kendini âleme tanıtmak, bu ne kadar olması güç bir işti! Böyle ümitsizce düşünüyor, sonra çevresine karşı derin bir nefrete düşerek her şeyi acımasızca tenkide girişi yor, millî örf ve adetlerimiz den hiçbirini beğenmiyor, hepsini değiştirmek lüzu muna inanıyordu.” İrfan, cahil halktan ve özellikle de kadınlardan öç almak için kuyrukluyıldız üzerine konferans düzenler. Amacı alay etmek, kadınları küçük düşürmektir. Gerçek bilgilerle konuşmaya başlar ama sonra bu saf kadınlara rüyasını anlatmaya, onları korkutmaya başlar. Bazı gerçek bilgilerle birlikte dinleyicileri alaya alan uy durma hikâyeler de anlatır. Bir dizi konferans olarak düşündüğü konuşmala rından birincisinden sonra Hüseyin Rahmi yenilikçi bir kadın modeli sunar ‘Kuyrukluyıldız Altında bir İzdivaç’ta. Biz Halley kuyrukluyıldızını 1986’da gördük, bundan sonraki ziyareti ise 2061’de olacak. Bakalım kadınların yaşam koşulları ne kadar değişecek o yıla dek. genç bir kadından bir mektup alır. Mektubu zeki ve özgür ruhlu bir kız yazmış, “kadın doğduğuna üzülen OSMANLI TOPLUMUNDA KADIN Adının daha sonra Feriha olduğunu öğreneceğimiz genç kızla İrfan mektuplaşmaya başlar. İlk başta Feriha’nın amacı, kuyrukluyıldız hakkında bilgi sahibi olmaktır ama bir yandan da Osmanlı’da, Müslüman bir ülkede, 1900’lerin başında kadın olmanın verdiği tüm sıkıntıları dile getirir. Şöyle anlatır günlük hayatını: “Sokağa çıkmak için anneme yalvarırım. Gönlü olursa yanıma dadımı, lalamı katar. Yüzüm sımsıkı kapalı olarak Bayezid’e kadar gönderir” ama daha ileriye gitmesine izin verilmez. Evden çıkmaya izin alamadığı günlerde ise bahçede ağabeyinin bisikletine binip hayaller kurar. Bazen de gizlice çatıya çıkar, işte o zaman biraz mutludur: “Bütün İstanbul, bütün denizler ta adalara kadar ayakaltında… orada geniş geniş nefesler alıp biraz ferahlarım…” Feriha evlenmek de istemez, üzerindeki hakların babasından kocasına geçeceğini, azıcık özgürlüğünü de yitirebileceğini bilir. “Bana sahip olacak adam. Of… Şimdiden bu adamı hiç sevmiyorum. Çünkü daha adını bilmeden, yüzünü görmeden bu adamın arzusuna… Emrine tabi bulunuyorum. Bu müstakbel talibimden büyük bir intikam almak istiyorum.” Kadınlardan intikam almak isteyen İrfan’ın karşısına tam da kendi ayarında bir kız çıkmıştır. Gürpınar, kuyrukluyıldızı roman boyunca bir motif olarak kullanır, böylece gerici düşüncelerin ve halkın cehaletinin anlaşılmasını sağlar ama romanın asıl teması kadın erkek eşitliğidir. Karı koca arasında duygusal ve zihinsel bir denklik olmadığında evlilik bir süre sonra mutsuzluğa götürecektir. İrfan’a göre evlilik mecbur kalındığı için yerine getirilen bir gelenektir; birbirlerine hiç tanımadan, konuşmadan, âşık olmadan evlenenlerin mutsuzluğunu görür. Kendisi bu türden bir evlilik yapmak istemez. Feriha ile evlilik konusunda aynı düşüncelere sahiplerdir, her ikisi de kişiliğini yitirmeden sevdiğiyle birlikte olmak ister.   Feriha karakteri, Shakespeare’in romantik komedilerinden çıkmış gibi; akla Venedik Taciri’nin kahramanı Portia’yı getiriyor. Feriha da Portia gibi kurgulanan oyunun senaristi. Kendisine uygun bulduğu, medeni düşünceye sahip bir genç olduğu için İrfan’ı seçtiği, onu istediği kıvama getirene kadar oynadığı ve sonunda hep açık sözlü ve samimi olduğu için de kazandığı bir oyunda görüyoruz Feriha’yı. Feriha’nın kadınların hayat şartlarından yakınması, aynı ondan üç yüz yıl öncenin dünyasının kahramanı Portia’nın şikâyetlerine benziyor. İkisi de kısıtlayıcı törelerden ve toplumsal baskılardan kurtulmanın yolunu zekâlarıyla bulur. Yine aynı Portia gibi Feriha da geleceğini kendi kuran bir kadın modeli çizer. Tam onun istediği gibi kız istemeye gelinmiş, nişan ve düğün yapılmış, kocası olacak erkek onun tüm şartlarını kabul etmiştir. Hüseyin Rahmi, yenilikçi bir kadın modeli sunar Kuyrukluyıldız Altında bir İzdivaç’ta. Bizim neslimiz Halley kuyrukluyıldızını 1986’da gördü, bundan sonraki ziyareti ise 2061’de olacak. Bakalım kadınların yaşam koşulları ne kadar değişecek o yıla dek. Dünyada hâlâ 1910’ların Feriha’sı gibi kısıtlanmış hayatlar süren kaç milletin kadını olacak? n 6 7 Haziran 2018 KITAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle