08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KItap VİTRİNDEKİLER Gündönümü / Kerim Özcan / İletişim Yayınları / 284 s. “Kapıyı kapatacaktı ki bir şey onu içeri çekti, girip bakmak istedi. İçeri adımını atınca el yordamıyla lambanın düğmesini arandı, yerini bildiğinden kolayca buldu ve yaktı lambayı. Yakar yakmaz olduğu yerde dondu kaldı, kımıldayamıyordu. Geri dönüp çıkmak istiyor, iradesine istikamet veremiyordu. Ani duygu atakları kulaklarını çınlatırdı, kulakları çınlıyordu. Bir türlü harekete geçemiyordu, ayaklarına pranga vurulmuştu sanki. Gözleri baktığı noktada çivilenip kalmıştı, başını çeviremiyordu. Gördüğü şeyin bir yanılsama olmasını istedi...” Kerim Özcan, cami avlusuna inen kaybolmuşluğu anlatıyor, yok sayılanı, yıllar yıllar öncesinden kalan sızıyı. Tek tek acılı sözcüklerle geliyor Gündönümü. Eva / Ersi Sotiropoulos / Çeviren: Ayhan Özşeker / Ayrıntı Yayınları / 128 s. Eva, hayatı yazarak anlamlandıran, bu anlamlandırma sürecine pek çok romanın yanı sıra, bir cilt de şiir sığdıran Ersi Sotiropoulos’un en önemli eserlerinden. Çeşitli dünya dillerine çevrilen Eva, okura şiirsel bir dille akan olay örgüsü, sıkı dokunmuş diyaloglar ve büyüleyici bir atmosfer vaat ederken bir kadının varoluşunu anlatıyor. Bibliotheka / Apollodoros / Çeviren: Nur Nirven / Pinhan Yayıncılık / 604 s. Bibliotheka, Apollodoros’un, önünde bulunan en iyi edebi kaynaklardan, eleştirmeden sadakatle derlediği referans bir mitoloji kaynağı. Karanlık başlangıçtan masalın sislerinin açılmaya, sahnedeki gerçek oyuncuların görünmeye başladığı zamana kadar Yunanlıların kavradıkları hâliyle dünya tarihini bize sunar. Başka bir deyişle Apollodoros bizi, insan belleğinin ötesinden, bütünüyle mitik çağlardan tarihin sınırına götürür. James Frazer, notları ve ekleriyle bu eşsiz kaynağı zenginleştirirken Yunan mitolojisini kayıp tragedyalardan fragmanlarla bütünlüyor. Savaş Günlükleri I / George Orwell / Çev.: Levent Konca / Sel Yayıncılık / 176 s. George Orwell’in hayatındaki önemli anları ve dönemleri kayıt altına aldığı Günlükler’inin ilk kitabı Savaş Günlükleri, İkinci Dünya Savaşı’nın tüm yerküreyi altüst eden ilk yıllarında hem gündelik yaşama hem de genel politik atmosfere dair bir panorama sunuyor. Hitler faşizminin engellenemez gibi görünen ilerleyişinin ardından Fransa’nın teslim olmasıyla değişen dengeler, Londra üzerinde aylarca süren bombardıman ve Almanya’nın Sovyetler Birliği’ne saldırması gibi pek çok kritik sürece tanıklık ederken notlar tutan Orwell, uluslararası politika kadar işgal beklentisi içindeki bir halkın psikolojisini de gözler önüne seriyor. Yurt savunması için milis kuvvetlerine katılan, ardından antifaşist propagandaya katkı sağlamak üzere BBC’de çalışmaya başlayan Orwell’in dönemin pek çok önemli edebiyatçısı ve siyasetçisine dair izlenimlerini ve yorumlarını da içeren Savaş Günlükleri, savaşın yarattığı ruh hâlinin hayatın her alanını nasıl etkilediğini gösteren bir belge niteliğinde. Bu Resim Ne Anlatıyor?Mitoloji / Zerrin İren Boynudelik / İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları / 230 s. Sanat Tarihi’nin farklı dönemlerine ait, farklı üslup ve malzemelerle yapılmış resimlere, ardındaki öyküler bilinerek bakıldığında donanımlı bir görsel okur yazarlık vaat eder. “Bu Resim Ne Anlatıyor?” dizisinin ikinci kitabında Zerrin İren Boynudelik, Yunan kültürü ile ilgili en önemli kaynaklardan biri olan mitolojik öyküler bağlamında, en bilinenlerden daha kenarda köşede kalmış olanlara kadar bir dizi imgeyi çözümlemeye, ayrıntılarda gizli olanları bulmaya çalışıyor. Kitapta, mitolojiye dair en çok resmedilmeye değer bulunan öyküler seçilmiş, bunların betimlendiği bir örnek üzerinden üslup, dönem ve sanatçı bilgileri verilmiş ve aynı konuya ait benzer örneklerde ise öyküye ilişkin ayrıntılara odaklanılmış. Olympos Dağı’nın On İki Tanrısı, Prometheus, Zeus ve Leda, Yüz Gözlü Dev Argos, Dokumacı Arakhne, Artemis ve Kallisto, Apollon ve Marsyas, Aphrodite ve Ares, Atalante ve Hippomenes, Herakles, Hermes, Dionysos ve Paris’le ilgili olan ve her biri kendi içinde önemli kültürel ve ahlaki öykülere yer verilen çalışmada, 152 resim ele alınıyor. Sesin RengiSöyleşiler / Roland Barthes / Çeviren: Ahmet Nüvit Bingöl / Metis Yayınları / 328 s. Sesin Rengi, Roland Barthes’ın sinema, edebiyat, eğitim ve kültür konularında hayatı boyunca verdiği söyleşilerin önemli kısmını bir araya getiriyor. Söyleşi türünün bir özelliği olarak eleştirmen, sorular karşısında kâh düşüncelerini açıyor, kâh başka düşüncelerle ilişkiye giriyor, kâh üzerine doğrudan yazmadığı konular 68 ve sonrasındaki siyasal ortam gibi hakkında görüşlerini açıklıyor. Genç gazetecilerin sıkıştırma çabaları karşısında, Barthes’ın bir yandan hakikatin hakkını verirken bir yandan da zarafeti elden bırakmadan günün moda düşünceleriyle arasına mesafe koymaya çalıştığını görüyoruz. Barthes’ın engin kültürünün yanı sıra zekâ kıvılcımlarıyla yüklü bu söyleşiler, düşünürün külliyatının vazgeçilmez bir tamamlayıcısını oluşturuyor; düşüncesinin değişim ve gelişimini aşama aşama takip edebilmemizi sağlıyor. Venedik’in Gözleri / Betül Kılıç / Doğan Kitap / 608 s. Yıl 1203... Avrupa yeni bir haçlı seferine hazırlanıyor. Amaç, Kudüs’ü yeniden ele geçirmek. Ancak kısa sürede Hıristiyan âleminde ihtilaflar baş gösteriyor. Bin bir güçlükle kurulan Haçlı donanması Konstantinopolis surlarının önüne demirliyor. Şehirlerin Kraliçesi için karanlık günler başlamak üzere, zira Haçlı baronlarının gözü para ve topraktan başka bir şey görmüyor. Venedik’in Gözleri, okuru on üçüncü yüzyıl Konstantinopolisi’nin sokaklarında bir gezintiye davet ederken dönemi resmediyor. Bir yanda savaş, kazanma hırsı ve bitmek bilmez entrikalar, diğer yanda insanlık hâlleri ve aşk var. Göze Göz / Mitchel P. Roth / Çeviren: Barışhan Erdoğan / Can Yayınları / 560 s. Göze Göz’de Mitchel P. Roth oldukça güç, büyük ölçekli bir işe soyunuyor, suç ve cezanın farklı farklı coğrafyalarda, farklı farklı zaman dilimlerinde izini sürerek evrensel bir tarihini yazmaya gayret gösteriyor. Bu çalışmada Hammurabi Kanunları’na da Roma hukukuna da şeriata da Anglosakson hukuk geleneğine de yer var; yazar değişen zaman ve mekân içinde suçun tanımının geçirdiği evrimi, belli bir kültürde veya bir dönemde suç kabul edilenin bir başkasında nasıl normale dönüştüğünü, bununla birlikte doğal olarak suç karşısındaki yaptırımların da farklılaşıp yeni bir kimliğe bürünüşünü incelikli, ayrıntılı bir biçimde ele alıyor. Düzgün Muamele / Irvine Welsh / Çeviren: Cihat Taşçıoğlu / Nora Kitap / 496 s. Aykırı İskoç yazar Irvine Welsh, Düzgün Muamele’de Edinburgh’un arka sokaklarının, gizli tünellerinin, yeraltı karakterlerinin ve anlatılmayan hikâyelerinin peşine düşüyor. Welsh, okurlarını; seks manyaklığı, uyuşturucu satıcılığı, porno oyunculuğu ve taksi şoförlüğü gibi pek çok ‘meziyeti’ şahsında bir araya getiren ‘Şerbet’ Terry Lawson’ın izinde, Kafakoparan kasırgasının kasıp kavurduğu Edinburgh sokaklarında şok edici bir yolculuğa çağırıyor. Düzgün Muamele, bazı eleştirmenlere göre Welsh’in “şimdiye kadar yazdığı en eğlenceli, en müstehcen” roman. Evlilik Sözleşmesi / Michelle Richmond / Çeviren: Bilge Nur Gündüz / hep kitap / 442 s. Evliliğinizi korumak için neleri göze alırsınız? Alice ve Jake farkında olmadan düşündüklerinden daha fazlasını göze alıyor. Düğünlerinde gelen bir hediyeyle kendilerini “Sözleşme” isimli bir grubun içinde buluyorlar. Sözleşmenin amacı çok basit: Evliliklerin sonsuza dek sürmesini sağlamak. Ufak kuralları ilk bakışta hoş geliyor: “Eşiniz aradığında telefonu her zaman açın”, “Her bir üye eşine, her ay bir hediye sunmalıdır”, “Her üye, yılın her çeyreği için müşterek bir yolculuk planlamak zorundadır”. Her kuralın ise uyulmadığı takdirde ayrı bir cezası var. Gruptan çıkmak ise kesinlikle yasak. Alice ve Jake evliliklerinin ilk günlerinde girdiği bu grupta zaman geçirdikçe işler içinden çıkılmaz bir hâl alıyor. Her yeni gün onları başka bir bilinmezin içine sokuyor. Kitapları çok satanlar listelerinden inmeyen Michelle Richmond’dan her sayfasında gerilimin arttığı bir roman... Gritopya / Pia ve Yeşim Demir / Destek Yayınları /184 s. Evrenin nazar boncuğuydu Dünya… Ta ki herkes kendini Tanrı ilan edene dek… Gözü aç yaratıklarız biz. Doğa ne kadar verdiyse bir fazlasını götürdük beraberinde. Doymadı insan... Kaç medeniyeti yuttu menfaatlerinin uğruna… Yetmedi, sonunda patladı Dünya. Ütopya’dan Distopya’ya… Pia ve Yeşim Demir’in kaleme aldığı Gritopya, “İyilikler Kötülükleri Örtmeye Yeter miydi?” sorusunu alt başlık olarak sunuyor okurlara. n 20 14 Eylül 2017 KItap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle