Katalog

EYLÜL 2017 YENİ Türkçe Edebiyat, 172 sayfa Hayata neşeli ve dirençli bir kahkaha Usul usul çoğalan hüzün. Hayriye’yi arayan Rüya. Yüzleşmeler, eksik kalan mevsimler, pencere önündeki koltuk, yangınlar, çaresiz kaynaşmalar… Kısacık aşkları şehrin. Figen Şakacı, Bitirgen’le başlayan Pala Hayriye ile süren üçlemesini Hayriye Hanım’ı Kim Çaldı? ile tamamlıyor. Bir ömrü anlatıyor, bir kadının varlığını, yokluğunu, izlerini, cümlelerini, gürültüsünü… Hayriye Hanım’ı Kim Çaldı? Aşkların, yenilgilerin, solgunluğun, neşeli ve dirençli kahkahanın romanı… PALA HAYRİYE Türkçe Edebiyat, 175 sayfa BİTİRGEN Türkçe Edebiyat, 99 sayfa www.iletisim.com.tr [email protected] vimeo.com/iletisim facebook.com/iletisimbirikim twi er.com/iletisimyayin instagram.com/iletisimyayin KItap KİTAPÇI Hazırlayanlar: AYTÜL Akal, ÇİĞDEM Gündeş, MAVİSEL Yener Rada ve Kedili Kral / Betül Kanbolat / Resimleyen: Janbaras Utku / abm / 2017 / 52 s. / 5+ Resimli bir öykü kitabı olmanın ötesinde, ilgi çekici bir de hazırlanış öyküsü var bu kitabın. Resimler, Janbaras adlı yetenekli bir çocuğun üç yaşından altı yaşına kadar çizdiği resimlerin derlemesi. Yazar, bu etkileyici resimlerin dosyada kalmasına razı olmamış ve onları birbiriyle ilişkilendirebileceği bir düzende sıralayarak olağanüstü bir kurgu yapıvermiş. Böylece ortaya, hayal gücü geniş bir çocukla bir yazarın sıra dışı bir kitabı çıkmış. Rada’nın yılın son gecesinde gördüğü rüya, bizi, dünyayı talan eden kötü kalpli Kedili Kral’ın peşinden uzaya kadar götürüyor. Birbirinden ilginç gezegenlerde farklı yaratıklarla karşılaşıyoruz. Hepsi de Kedili Kral’dan çok korkuyor. Siz bu korkunç kralı değiştirebilecek bir sihir biliyor musunuz? Onun dünya ile derdi ne acaba? Maya’nın Ağacı / Gökçe Ateş Aytuğ / Resimleyen: Gökçe İrten / Günışığı Kitaplığı / 2017 / 156 s. / 9+ Maya, mahalledeki fıstıkçamını çok sever. Tüm mahalleli de gözü gibi bakar bu ağaca. Kendiliğinden filizlenmiş, yıllar içinde büyümüş bu ağaç herkesin sevgilisidir. Gerçi araç trafiğini aksattığı için arada bir yakınanlar da vardır. Ya da başına düşen kozalaklardan şikâyetçi olanlar… Yine de kargaların ve diğer kuşların yuvası, mahallenin süsü, gölgesi olan bu ağacı herkes sever. Bir gün Maya okuldan çıkıp dedesiyle yürürken ağacın etrafının belediye ekiplerince sarıldığını görür. Bir de vinç vardır yanlarında. Neler olup bittiğini öğrenince Maya ve dedesi üzüntüden, şaşkınlıktan ve öfkeden ne yapacağını şaşırır. Nedendir bilinmez, birileri bir şikâyet mektubu yazarak ağacın kesilmesini istemiş belediye de bu isteği kabul etmiştir. Kimin ve niye şikâyet ettiğini öğrenemezler. Zaten asıl dertleri ağacın kesilmesini engellemektir. Maya’nın dedesi Hasan Bey ve çarşıdaki terzi Arman Bey, oturuverirler ağacın dibine. Derken yavaş yavaş kalabalıklaşır çevreleri; Sümbül Teyze, birbirine aşklarını ilan edebilmek için yürekleri pırpır eden Ece ve Alber, pazardan dönen Defne bebeğin anne ve babası, daha kimler kimler. Gökçe Ateş Aytuğ’dan sıcacık bir mahalle öyküsü; Maya’nın Ağacı. Ağaçları, komşularını, mahallesini ve kedileri sevenlere... Masal Çetesi / Erol Hızarcı / Genç Destek / 2017 / 144 s. / 10+ Zaman, Birinci Dünya Savaşı’nın sürdüğü, düşman donanmasının Çanakkale Boğazı’nda beklediği, top atışlarının her yandan duyulduğu bir dönem. Dokuz yaşındaki Eren, ailesiyle birlikte Gelibolu’nun bir köyünde yaşıyor. Eren’in marangoz olan babası Mehmet, her akşam çocuklarına bir masal anlatıyor. Masalın sonu bazen bir sonraki güne kalıyor. Bu arada Eren’in düşünüp masalın ne anlatmak istediğini ve verdiği dersi bulması gerekiyor. Böylece giderek yaşamı anlamaya başlıyor; büyüyor, olgunlaşıyor. Eren babasından duyduğu masalları arkadaşlarına da anlatıyor. Ahmet, İsmet, Kadir ve Gani, Eren’i can kulağıyla dinleyip masalla ilgili tartışıyor ve kendi sonuçlarını çıkartıyor. Sonunda, Masal Çetesi kurmaya, iyi bir çete olup masalları korumaya karar veriyorlar. Nasıl mı koruyacaklar? Eren açıklıyor: “Şimdi ben size her gün her gün masal anlatacağım. Sonra yavaş yavaş masalları koruruz işte.” 18 Mart günü ülkeyi işgal için gelen güçlü donanma, Çanakkale Boğazı’nda geriye püskürtülmüştü. Köyün yakınlarına da top mermileri düşüyor, köyde genç ihtiyar herkes savaşa, ülke topraklarını korumaya koşuyordu. Eren’in babası da masalın devamını anlatamadan cepheye gitmişti. Masal Çetesi, yarım kalan masalın sonunu öğrenmek için tehlikeli bir plan yapar. Acı kayıpların yaşandığı bu ortamda masallara sarılmak çocuklar için en iyileştirici ilaçtı. Belki de çocuklar masalları değil, masallar onları koruyordu. Çok Âlemsiniz! Timsahlar / Alain M. Bergeron / Michel Quintin / Sampar / Resimleyen: Sampar / Çeviren: Acar Erdoğan / Mavibulut Yayıncılık / 64 s. / 9+ Timsahlar hakkında ne bilirsiniz? Yırtıcı hayvanlar olduklarını, yaşayan en büyük sürüngen türü ol duğunu, kocaman dişleriyle her şeyi bir lokmada yutu verdiklerini… Başka? Örneğin, çok iyi birer yüzücü olduklarını bili yor muydunuz? Peki, bu yeteneklerinin en büyük sebebi nedir? Timsahlar nasıl yavru lar? Küçücük yavrularını nasıl besler? Tim sahların kulakları, burnu, gözleri vücudunun neresindedir? Neyle beslenir bu kocaman sürüngen ve nasıl avlanır? Timsahların akra baları var mıdır? En büyük düşmanı kimdir? Bu soruların yanıtını bulacağınız “Hayvanlar Âleminden Şaşırtıcı Bilgiler” dizisinin seki zinci kitabı Çok Âlemsiniz! Timsahlar sizi bekliyor. Okurken dikkatli olun. Her an bir timsah çıkabilir, tropikal bir bölgedeyseniz elbette. >> 16 14 Eylül 2017 KItap