Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MARJANE SATRAPİ’DEN “PERSEPOLİS” Bir çizgi romandan ötesi “Persepolis”, yazarın çocukluk ve gençlik yıllarından kesitler sunuyor. Ülkesi İran’ın, muazzam bir tarihi geçmişe, refaha ve zengin kaynaklara sahip bir ülkeyken Batılı devletlerin eliyle sürüklendiği uçurumu gözler önüne seriyor. Marjane Satrapi YILMAZ ÖZER P ersepolis, Marjane Satrapi’nin yaşamından büyük bir kesit sunduğu, kimi zaman kara mizah özelliğini öne çıkaran, otobiyografik nitelikte bir çizgi roman. Yine kendi çizimleriyle süslediği kitap, aslında çizgi roman tanımının çok ötesinde; zira ülkesi İran’da bir dönem yaşanan siyasi olaylara ışık tutuyor. Persepolis, dünya siyasetinde günümüz için bile ipuçları sunması bakımından zamanının ötesine geçiyor. Halkın büyük bir kesiminin karşı olduğu Şah’ın düşürülmesini, tüm dünyada yankı uyandıran bir seçim ve İslami rejimin başa gelmesi izliyor. Ardından meydana gelen sokak muhalefeti, demokrasi, siyasal İslam, özgürlükler, kadınların toplumdaki konumu ve günlük yaşamda karşılaşılan zorluklar kitabın ana çerçevesini çiziyor. Persepolis, İranIrak Savaşı’nın yıkıcı sonuçlarına ve insanlarda yol açtığı travmalara olduğu kadar sebeplerine de eğiliyor. Bir çocuğun naif ruhu ve bakış açısı üzerinden, Batılı devletlerin Or tadoğu ülkeleri üzerindeki emellerinin mal olduğu sonuçlar çarpıcı bir şekilde anlatılıyor. Şah rejiminin düşürülmesi, İslam Devrimi’nin zaferi ve savaşın yok oluşa sürüklediği bir ülke, her şeye rağmen yaşama tutunmaya çalışan bir halk resmediliyor. HER ŞEYE RAĞMEN HAYAT Marjane Satrapi, tüm bu süreçlere eşlik eden çocukluk ve gençlik yıllarına dair yaşantılarını anlatırken halkın çektiği yokluk ve sıkıntıları da ortaya koyuyor aslında. Persepolis’in sayfalarında ambargoların, yasakların, siyasi baskının, radikal dinciliğin, çatışan ideolojilerin günlük hayata nasıl yansıdığına şahit olurken bir yandan da isyan ateşiyle ısınıyoruz. Karanlığın adım adım yaklaştığı ve ayak seslerinin duyulduğu siyasi bir ortamda, baskı ve yasakların zamanla nasıl kanık sanıp normalleştirildiği Persepolis’te gözler önüne seriliyor. Bugünün insanına bir mesaj bu belki de; karanlığa karşı birlik olmanın, isyan ateşini asla söndürmemenin, yurt sevgisinin önemine bir atıf. Karamsarlığın bir bulut gibi çöktüğü bu tabloda, yarına umutla bakan insanların hep var olduğunu ve hayatı yaşanılır kılan şeylerden asla vazgeçmediğini görüyorsunuz Persepolis’te. Hoşgörünün, eğitimin, modern bakış açısının aydınlattığı yollardan yürüyorsunuz. Doğu ile Batı ülkelerindeki yaşam ve yetişme tarzlarının farklılığına şahit oluyorsunuz. Ve kimi zaman neşe, kimi zaman gözyaşı yüklü hikâyeleri okurken “Hayat her şeye rağmen devam ediyor” sözü mutlaka zihninizde bir yerlerde yankılanıyor. n Persepolis / Marjane Satrapi / Çeviren: Elif Çelik / Panama Yayıncılık / 352 s. FÁBİO MOON VE GABRİEL BÁ’DAN “İKİ KARDEŞ” İki kardeşin elinden iki kardeş hikâyesi “İki Kardeş”, ikizliklerinden nefret eden ve gizlemek için hiç uğraşmayan, yetiştirilme tarzları ve yaşam alanları yüzünden aralarında hep birkaç adım mesafe olan kardeşlerin hikâyesi... Fábio Moon, Gabriel Bá EMRE KARAOĞLU D ünya çizgi romanını yıllarca geriden takip ettik ama son birkaç yıldır durum değişti ve artık okumak istediğimiz hemen her çizgi romanı Türkçede bulmak mümkün. Son zamanlarda çizgi roman denince akla ilk gelen şey bir takım süper güçleri olan, belli ki zamanında propagandalar için üretilmiş daha sonra halka mal olmuş ve ardından da ticaret uzvu şeklinde hayatlarına devam eden ya da doğruluğun, düzenin, adaletin simgesi olarak nevresim takımlarında yer alan birbirinden güçlü karakterler. Bu karakterlerin dünyaları, Grant Morrison ve Alan Moore gibi usta isimleri barındırsa bile sanırım okurlar bu kitapların arasına Pride of Baghdad, Watchmen gibi daha edebi ve gerçeğe yakın, kısacası daha dürüst çizgi romanlar sıkıştırıp farklı karakterlerle tanışmak istiyor. Haksız sayılmazlar... Eğer edebi yönü daha baskın, okuduktan sonra hayatımızda yer edebilecek çizgi romanları sıralamak istersek üst sırada yeri sabit olan iki isimin eserleri var: Fábio Moon ve Gabriel Bá. Hatta bu ikili bahsedeceğim İki Kardeş kitabındaki gibi ikiz yazar ve çizer kardeş. Hikâyede tanıma fırsatı bulduğumuz Omar ve Yaqub kardeşlerden farklı olarak birbiriyle inanılmaz bir ahenk çerçevesinde eserler üreten iki kardeş Moon ve Bá. Bu kardeşleri daha önce her günü bir kitap sayfası gibi yaşayan, başkalarının ölüm ilanlarını yazarak hayatını kazanan bir adamın hikâyesi olan Güngezgini ve yer yer çizer ve yazar rollerini değiştirdikleri Ve: Öyküler kitapları ile tanıma fırsatı bulmuş tuk. İkizlerin elinde yeniden şekillenen sıradaki hikâye ise Brezilyalı çağdaş yazar Milton Hatoum’un Kardeşler romanından uyarladıkları İki Kardeş. UNUTULMAYACAK İZLER İki Kardeş, ikizliklerinden nefret eden ve bunu gizlemek için hiçbir uğraş sergilemeyen, yetiştirilme tarzları ve yaşam alanları yüzünden aralarında hep birkaç adım mesafe olan iki kardeşin küçüklüklerinden beri birbirine karşı acımasız yaklaşımlarını konu alıyor. Omar ve Yaqub kardeşlerin arasındaki gerginlik, daha ilk sayfalarda bir ayrılıkla sonuçlanırken yaşanan durum kardeşlerin birbirlerine duyduğu öfkenin beslenmesine yardımcı oluyor. Yaşanan gerginlikler kalabalık aile fertlerine de zarar verirken hikâye dallanıp budaklanıyor. Biz de bu sırada belki yan komşumuzun, sıra arkadaşımızın ya da sadece selamlaştığımız sıradan birinin başına gelebilecek bir hikâyenin, soluk soluğa okunan sayfaları arasında buluyoruz kendimizi. Dönemin Brezilyası’nın kültürel zenginlikleri iyi tasvir ediliyor hikâye boyunca. Hikâyeye eşlik eden desenlerle yaratılan atmosfer ise okurun, bir sonraki sayfaya yorulmadan geçmesini sağlıyor. Başımıza gelmediği takdirde ağırlığını anlayamayacağınız durumlar iki kardeşin gözünden aktarılırken bir başkasının kaleminden çıksa yakışmayacak çizgiler, zihinde unutulmayacak izler bırakıyor. Çizgi romana yaklaşımınız ne olursa olsun, etkisinden çıkamayacağınız bir hikâye İki Kardeş. n İki Kardeş / Fábio Moon, Gabriel Bá / Çeviren: Cenk Könül / Çizgi Düşler Yayıncılık / 232 s. KItap 1527 Temmuz 2017