24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

176 “80. doğum yılında şehit Cumhuriyet Savcısı, bibliyofil ve estet ruhlu amcam Süreyya A. Eminsoy’un anısına” 4351 Muhalif gazete, dergi ve televizyon kanallarına ilan ve reklam vermeye ürkülen ülkeye ne denir? (T)ürkiye? 435212.09.2017! İstanbul, Yapı Kredi sayesinde albenili bir kültür merkezi kazandı. Kitabevi, sergi ve konferans salonlarının açılışında gezerken nostaljik bir safariye çıkmıştım; banka koleksiyonundan seçme tabloların yer aldığı sergide, nicesini Selçuk Altun’un beğenerek aldığı parçaların seçilmesi gururumu okşadı. Bu estetik projede emeği geçen herkesi kutlar, banka yönetimini tebrik ederim. (Yeni kültür merkezinin mimarlarından Ertuğ Uçar’ın Woolf’un İzinde’si, yıla damgasını vuran kitaplardandı.) 4353 İş Bankası’nın İstiklâl Caddesi, Perukâr Çıkmazı’ndaki altı katlı tarihi binası da bir kültür merkezine dönüştürülecek; izin aşamasındaki projenin bitişini de heyecanla bekleyeceğiz. (Umarım yeni kültür merkezinin bir köşesine Hasan Âli Yücel’in büstü de konur.) 4354(Y)ANIT. 4355 Elif Şafak’ın biseksüelliği edebiyat âleminde bilinirdi, kendisi nihayet bunu 15.10.2017’de anons etti. Kişisel reklamı için sınır tanımaz demekten bıktığım yazarın, Batı’da gördüğü ilginin azalıp Türkiye’de bir deneme kitabının çıkmak üzere olduğu bir süreçte bu açıklamayı yapması ancak ona yakışır. Bu fırıldak şahıs, bir zamanlar kendisine destek için Batılı akademisyen ve yazarların peşinden ayrılmazdı. Amerikalı ünlü yazar Paul Theroux, 2008 ürünü Ghost Train To The Eastern Star’da, İstanbul’dayken Elif Şafak’la karşılaşmasını kitaba şu şekilde aktarır: “O kadar güzeldi ki kitaplarını unuttum, yazı gündemden düştü, büyülenmiştim… Güzelliğiyle beni öylesine şaşırtmıştı ki söylediklerine konsantre olmakta güçlük çekiyordum.” 4356 Elif Şafak, kendisini TCK’nin 301. maddesinden (Türk milletini, T.C. Devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama) yargılatarak küresel gündeme oturmuştu. Artık reklam uğruna kendisini aşağılamak için kendisiyle yarışmaktadır. 4357 Rodney Dangerfield’ten, (Karım ve Ben2): Karımla seks ve para için devamlı didişiriz. Her seks seansından sonra benden aldığı paranın fahiş olduğu kanısındayım. Karımla ben yirmi yıl çok mutluyduk; sonra birbirimizle karşılaştık. ‘(T)ürkiye’ Kazuo Ishiguro Karımla seks olimpiyatındayız; dört yılda bir kez. Karım çılgının teki, arka koltuğunda seks yaparken de otomobili benim kullanmamı istiyor. 4358 Küresel kültürazzi: Lord Byron, Cambridge’teyken üniversite yatakhanesine evcil köpeklerin kabul edilmediğine dair uyarılır. Sinirlenen Byron, odasına Bruin adında bir yavru ayı getirince yasaklar listesinde yer almadığı için yetkililer ses çıkaramaz. Bruin kısa zamanda ortama uyar, Lord Byron ayısı için burs başvurusu yapsam mı diye espri yapmaya başlar. / Charles Dickens ruhlara inanırdı. Dünyanın ilk ruh araştırma organizasyonu Ghost Club’a (Hortlaklar Kulübü) üyeydi. / Dünyanın en büyük ve eski kitabevlerinden, Londra’da mukim Foyles, borcunu ödemediği için 1930’larda Papa’yı mahkemeye vermişti. Gizem Bölümü’nden sorumlu kadın omzunda bir papağanla dolaşırdı. Papağan bir müşteriye saldırana kadar buna kimse itiraz etmedi. / Henry Garnet adında sapık bir din adamı İngiltere’de parlamento binasını havaya uçurmaya kalkınca idam edildi. Derisiyle ciltlenen kitapta işlediği suçlar anlatılıyordu. / Psikolojik sorunları yüzünden sonunda intihar eden Ernest Hemingway, sürekli takip edilmekten şikâyet edince kendisine elektro şok tedavisi uygulandı. Oysa FBI onu takip ediyordu, 1941’de güya KGB ajanı olmuş ama yeteneksiz bulunup kovulmuştu. / Alis Harikalar Diyarında 1931’de Çin’de yasaklandı. General Ho Chien, hayvanların insan gibi konuşmasından hoşlanmamıştı. / MÖ 2000’lerde Asurlular kitap niyetine kullandıkları terakota tabletleri kille sıvardı, böylelikle onun henüz okunmadığı kanıtlanırmış… 4359 Aklıma geliveren bir tuhaf soru: Hayvan dostu geçinenlerin acaba yüzde kaçı kaz tüyü dolu bir yastıkta yatmıyordur? 4360 Azap’tanÖmer Erdem: gömdüler beni şiire gümdüler babam sanmayın öyle görür gözlerim gömdüler gömdüler de derine taş olsun dilediler gövermesin baharım şiir bu dinler mi suçu sarayı 4361 Kitap önerileri: Lânet ŞiirleriHilmi Yavuz, YKY / Yok Bi’şey Acımadı kiFiliz Ali, YKY / AzapÖmer Erdem, Everest / Hayattan SahnelerFatma Aliye, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi / İçsavaşdiyarı Feci DüşüşteGeorge Saunders (Çev. Niran Elçi), Delidolu / Maskenin Düştüğü YerYankı Enki, İthaki / Zoo’mEnis Batur, Kırmızı Kedi / Thomas DüşerkenAltay Öktem, CAN / Uzak Yıldız, Mösyö Pain, Katil Orospular, TılsımRoberto Bolaño, CAN / Göl YazıEnis Batur, SEL / Sinek AzabıElias Canetti (Çev. Necati Aça), SEL / TolkienHumphrey Carpenter (Çev. Çiğdem Erkal), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. (Not: Ömer Erdem’in kitaptaki kısa özgeçmişinde kazandığı edebiyat ödüllerini sıralamadığı için şairi kutluyorum.) 4362 Şair Oya Uysal ile Yasak Meyve’de (Eylül, Ekim 2017) yapılan söyleşisinden: “Kendi yazdıklarından başkasını okumayanlar var. Kendisinden başka şair tanımayanlar. Kendi şiirinden daha iyisini yayımlamayanlar. Dergisine gönderdiğim şiiri geri çevirip ‘siz şiirinizi hangi dergiye gönderseniz yayınlatabilirsiniz, biz çok yoğunuz’ diyenleri de gördüm. Has şiir geçte olsa mutlaka gelecek yılların içinde kendine bir sayfa açacaktır, buna inanıyorum. Bir klanlaşma olduğu açık, birbirini kollayan, destek çıkan, aralarına kendilerinden olmayanı almayanlar. Kıskançlıklar sonra… Öfke patlamalarıyla kendinden sonraki kuşağa ‘haddini bil’ ayarları. Davranışlarıyla ölen bir şairin yerine kendini koyup abla Ahmet Vefik Paşa şair imajı yaratmaya çalışmak. Boş şeyler bunlar, gereksiz hezeyanlar. Zaman içinde kaybolup gideceğini bilenlerin ayak sürümesinden başka bir şey değil.” 4363 İstanbul’dan Tekirdağ’a geçer geçmez insaniyet kat sayısı birden yukarı çıkıyor ama umumi tuvaletlerin pislik katsayısı da çekilmez oluyor! 4364 Okurlarımdan Ercan Ülkü’den 18.09.2017 tarihinde bir eposta aldım. Senelerce Senelerce Evveldi’de sahne alan Balat’taki Agora Meyhanesi’nden yola çıkarak ünlü Agora Meyhanesi şarkısının güftecisi, şair Onur Benli’nin vefatını duyuruyordu. Şair Torbalı’da, “Ben bu hastalığı yeneceğim” direnişine rağmen Azrail’e yenilmiş. Işıklar içinde yatsın, “Agora Meyhanesi” şiirinin finalidir: “Sen bakma benim böyle delice efkârlandığıma / Mendilimdeki o kızıl lekeye de boş ver / Yarın gelir çamaşırcı kadın / Her şeyden habersiz onu da yıkar / Sen mesut ol yeter ki / Ben olmasam ne çıkar / Dedim ya; Burası Agora Meyhanesi / Bir tek iyiliğin tüm kötülüklere / Meydan okuduğu yer / Burası Agora Meyhanesi / Burası kan tüküren mesut insanların dünyası.” 4365 Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Vali ve Belediye Reisi Fahrettin K. Gökay’a yazdığı mektuptan: “…Şimdi efendim… Zâtı âlinize bu hususî mektubum, son demarche’ımdır. Müzmin yaraları, kangrenleri, ameliyat ile kesip atarlar. Bu talebimi, belediye, hemen yerine getirecek ve bu saf adama, hüsni niyet ile meşbu adama derhal çelebiliğini, İstanbulluluğunu gösteremeyecek durumda ise..lütfen, bana kesin bir cevap verdirtiniz…Beklemeye tahammülüm yoktur... Ben, belediye kapısına gelmiş dilenci değilim..Esasen istediğim abone bedeli de şanıma lâyık bir şey değildir. Bu ana kadar da 33 muazzam fasikülü belediye desteği ile çıkarmadım..Bu abone bedeli bendenize, bu hafta içinde ödenmezse, bunu bir şeref ve haysiyet meselesi yapacağım ve kabul etmeyeceğim... 34. fasikülü çıkarıp belediyenin benden alacağı olan son 100 nüshayı da göndererek İstanbul Belediyesi diye bir müessesenin mevcudiyetini tamamen unutacağım..Bundan ötesi, tarihe kalacaktır…” 4366 Eylül ayı ortalarında Ayvalık’taydım. Editörüm Ruken Kızıler, ekimde çıkacak Ardıç Ağacının Altında’nın ön kapak provasını yolladı; kundaktaki bebeğime bakar gibi ikide bir cep telefonumu açıp onu sevgiyle izledim. Kitaplarımı çocuklarım bellerim; anlatıcıları erkek olduğu için oğullarımdır. Sonuncusuyla birlikte, Elvin’in artık dokuz erkek kardeşi var. 4367 Kâzım Taşkent (18941991) diyor ki: 20 Nisan 1975 “Arap’ın dinini, Acem’in huyunu benimsedik. Bizanslılardan hile ve kurnazlık öğrendik. Yıkılan Osmanlı İmparatorluğu, kendini büyük görme ile dalkavukluk etme duyguları arasında bocalayan, yalana iftiraya bulaşık bir toplumsal psikoloji ile yaralı idi. Atatürk bütün bu hastalıklardan bizi kurtarmak isteyen liderdi ama ömrü, bir kan değişimine yetmedi. Kanımıza işlemiş dertlerimizden kurtulabilmemiz için yeni bir Atatürkçü atılım gerekli bize.” 4368 Küresel hekim Dr. Mehmet Öz de 03.09.2017 günü >> 8 7 Aralık 2017 KITAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle