Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
                        Yıllar
                    
                    
                
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                YAKIN TARİHE DAİR İKİ KİTAP Bosna Savaşı’nın vuran ve vurulanları Ozan Erözden’in, Bosna Savaşı sonrası hukuki işleyişi anlattığı “Geçmişle Yüzleşme ve Ceza Adaleti: Yugoslavya Deneyimi” adlı kitabı ile psikiyatr Lynne Jones’un savaş coğrafyasında yaşayan dönemin çocuklarıyla ve gençleriyle yaptığı görüşmeleri kapsayan “Ve Sonra Ateş Etmeye Başladılar” isimli çalışmanın birleştiği nokta adalet ve huzur arzusu.  ALİ BULUNMAZ alibulunmaz@cumhuriyet.com.tr 1990’lara damga vuran ve Avrupa’nın göbeğinde iyileşmesi imkânsız yaralar açıp toplumlar üzerinde kalıcı hasarlar bırakan; ilkin “eski Yugoslavya topraklarındaki çatışma” diye nitelenen ve daha sonra Bosna Savaşı olarak tarihe geçen savaşın iki yönü vardı: Birincisi siyasiaskerîhukuki, ikincisi ise psikolojik yön. Art arda yayımlanan iki kitap bu konuda âdeta birbirini tamamladı ve Bosna Savaşı’nın öncesi ile sonrasını hatırlamamızı sağladı. İlki, Ozan Erözden’in Geçmişle Yüzleşme ve Ceza Adaleti: Yugoslavya Deneyimi, diğeri ise Lynne Jones’un Ve Sonra Ateş Etmeye Başladılar adlı çalışması. DAHA ÂDİL BİR ADALET İÇİN Erözden, dağılma öncesindeki Yugoslavya’da bir türlü gerçekleşmeyen geçmişle yüzleşmenin Bosna Savaşı’na dek uzandığını ve adalet bağlamındaki hesaplaşmanın uluslararası mahkemelere kaldığını vurguluyor. Yugoslavya’nın federe yapısının, 1980’de Tito’nun ölümüyle çatırdamaya başladığını ve 1990’lardaki parçalanma süreciyle beraber tüm eski defterlerin açılarak çatışmaların savaşa, savaşın da katliamlara ve soykırıma evrildiğini anımsatan Erözden, barışçıl yaklaşımlar yerine çatışmacı politik “çözüm” seçeneğiyle coğrafyanın kan gölüne dönüşünü anlatıyor öncelikle. Bastırılan ve ardından yüceltilen etnik kimlik siyaseti, Yugoslavya’da parçalanmayı hızlandırdığı gibi sınırsız şiddeti körükleyerek (Lahey’de kurulan uluslararası mahkemenin de kabul ettiği gibi) başta Srebrenica Soykırımı olmak üzere insanlığa karşı pek çok suçun işlenmesine yol açtı. Bu da Nürnberg’den sonra ilk kez uluslararası bir mahkemenin (Yugos  lavya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin  kılıfına büründürülmeye çalışılır. Yu  YCUM’un) kurulmasına neden oldu.  goslavya’daki çatışmada bu tarz kolektif  Eski Yugoslavya coğrafyasında “Biz”  mağduriyet ve kolektif faillik kategorileri  “Onlar” ayrımıyla patlak veren savaş ve  yoğun olarak üretilmiştir.”  yaşanan soykırım(lar), Erözden’in deyişiy  Yugoslavya’da 1945 sonrası belirgin  le bir “kolektif mağduriyet” ve “kolektif  leşen gerginliklerle, 1974 Anayasası’nın  faillik” örneği: “Etnik motifler üzerinden  yarattığı dengesizliklerle ve Tito’nun  kışkırtılan çatışmalarda, ‘Biz’ diye tanım ölümünden sonra işaret fişeği Kosova’da  lanan etnik grup mensuplarının, ‘Onlar’ın atılan çatışma ihtimallerinin sumen altı  işlediği sistematik suçların hedefi olduğu edilmesi; başka bir deyişle tam olarak  propagandasına sıklıkla başvurulur. Böy geçmişle yüzleşilememesi, coğrafyada  lelikle hem çatışmanın başlamasının so  1990’ların sonundan itibaren demokra  rumluluğu ‘Onlar’a yıkılır hem de ‘Onlar’a siye geçiş sürecinde ve savaş suçlarının  karşı işlenecek suçlar ‘meşru müdafaa’  masaya yatırıldığı, “galiplerinkinin” değil  evrensel ilkeler üzerine  kurulan ceza adaletini  gerekli kıldı.  Yakın geçmişten başla  yarak peşi sıra yakalanıp  yargılanan ve bugünlerde  hüküm giyen pek çok  failin varlığı, beklentileri  tam olarak karşılamasa  da geçmişle yüzleşme ve  ceza adaletinin bir sonu  cu. Ancak Erözden’in çiz  diği tarihsel tablo, daha  âdil bir adaletin coğrafya  daki politikacılar tarafın  Ozan Erözden  Lynne Jones  dan geciktirildiğini ortaya koyuyor. Bu da tam anla  mıyla bir geçmişle yüz  leşme için henüz vakit  olduğunu gösteriyor (ör  neğin 1995’te Srebrenica  civarında görev yapan  ve Sırbistan’ın Lahey’e  sunduğu 28 bin kişilik  listede yer alan; Mladiç’in  emriyle soykırımda birin  ci derecede sorumluluğu  bulunan fakat ifadesine  bile başvurulmayan, hat  ta günümüzde belediye  başkanı, milletvekili ve  bürokrat olarak görev ya  Lynne Jones’un ve Ozan Erözden’in çalışmaları, eski Yugoslavya coğrafyasında savaşla sona eren geçmişi ve çatışmalar sonrasında kurulmaya çalışılan geleceği anlatıyor (üstte). Sırpların 11 Temmuz 1995’te başlattığı Srebrenica işgali, kentin boşaltılmasıyla ve  pan bazı eski askerler bu durumun kanıtlarından sadece biriAB). İnsan hakları ve adalet  soykırımla sonuçlanmıştı (altta).  bağlamında, eski Yugos  lavya coğrafyası için “Gerekli dersler alındı mı?” sorusu ise herkesin yüreğine su serpecek biçimde yanıtlanmadığından, demokrasiye geçiş süreci adaletinin rayında seyredip seyretmeyeceğini yine zaman gösterecek. Erözden’in, Geçmişle Yüzleşme ve Ceza Adaleti: Yugoslavya Deneyimi adlı kitabı da konuyu 1945 sonrasından alıp 19911995 arasına ve oradan da günümüze kadar getirip satır aralarında yukarıdaki soruya yanıtlar arıyor.  KİLİT SORU “NEDEN?”  Savaşı yönetenlerin yargılanması bir  tarafa, katliamlardan birebir etkilenen ve  soykırımın nefesini ensesinde hisseden,  yerinden yurdundan edilen ve adalet bek  lerken geçirdiği travmaların izlerini ben  liğinde taşıyanlar da var; 1990’larda eski  Yugoslavya topraklarında çocuk olanlar...  Lynne Jones’un o dönemin çocuklarıyla  ve gençleriyle konuşmalarının yer aldığı  Ve Sonra Ateş Etmeye Başladılar isimli  kitap, bu anlamsız gerginliğin, çatışma  ların ve soykırımın ortasında kalanların  gözünden parçalanan, savaşa tutuşan ve  bir zamanlar yan yana olanların birbirini  katlettiği bir ülkeye bakmamızı sağlıyor.  Psikiyatr Jones, görevi ve özel ilgisi ne  deniyle çoğunlukla savaş yüzünden trav  ma geçiren ve mülteci hâline gelen çocuk  larla ve gençlerle çalışan tecrübeli bir isim.  Bosna Savaşı, tam da Slovenya’da görev  yaptığı günlere rastlayınca kendisini, coğ  rafyanın her noktasından gelen vakalar  içinde bulmuş. Hatta “travma” geçiren  çocuklara, o dönem orada görevliler tara  fından herhangi bir ayrım yapmadan yak  laşıldığını da fark etmiş. Üstelik savaşın  iki ana grubuna üye; Bosnalı Müslümanlar  ve Sırplarla görüşmeye başlayınca Jones’un bu duygusu pekişmiş.  >>  10 28 Aralık 2017  KITAP   
            
    
