Katalog

>> 4315 Kitap önerileri: OYA BAŞAK: Kahkahanın Derinliğiİzzeddin Çalışlar, Remzi Kitabevi / DenizJohn Banville (Çev. Suat Ertüzün), Kırmızı Kedi / Atatürk Dönemi Türkiye’sinde Milletvekili Genel Seçimleri (19191935)İhsan Güneş, İş Bankası Kültür Yayınları / İktisada Farklı Bir GirişFikret Şenses, İletişim / Haydi 2Fazıl Hüsnü Dağlarca, YKY / Woolf’un İzindeErtuğ Uçar, CAN / Toprağımdan YeryüzüneSebastião Salgado (Çev. Ahmet Ergenç), Everest. 4316 OT dergisindeki editörüm Murat Menteş (doğ. 1974) ayda bir okumayazma evime uğrar. Birikimli ve damak tadı olan bir yazardır onunla sohbet etmekten hoşlanırım. Olgunlaşma döneminde Kitabistan’ın anahtar kişilerinden olacağını hissediyorum. “Garanti Karantina”sından aforizma şiddetinde bir ikilik: “Biz Türklerin şu fani kâinatta en büyük lüksümüz kısa ömürlü olmak.” 4317 23.06.2017 günkü Hürriyet Kitap ve Sanat Eki’nde çoğu genç yazar ve müzisyenlere yaz için kitap önerilerini soruyorlardı. Önerilerinden sükutu hayale uğradım. “Okuduğunuz kitaplar kadar varsınız” dizesi kime aitti? 4318 10.07.2017 gecesi Nur’un hatırına Tarkan konserine gittim; başıma gelecekleri biliyordum! Tarkan sahneye çıkar çıkmaz izleyiciler kalkıp güya oynamaya başladı, kimlerin görüş alanlarını kapattıkları umurlarında bile değildi. Açık Hava Tiyatrosu’nun merdivenleri bile satılmıştı, millet yerine dahi yürüyemiyordu. Bir doğal afet veya kaza durumunda başımıza gelecekleri düşünmek bile istemedim. Çevre dostu diye de lanse edilen Tarkan’ın bu harislikten haberi olmayabilir mi? 4319 Prof. Baki Asiltürk’e bir soru: Behçet Necatigil’in 1973 ürünü Zebra’sı, edebiyatımızın en başarılı deneysel şiir kitabı değil midir? 4320 Cumhuriyet yazarlarından Hüseyin Baş (19292012) entelektüel, bibliyofil ve yaşama sevinci dolu bir insandı. Gördüğüm en nüktedan kişiydi diyebilirim. Ne zaman Çiçek Bar’a gitsem ona rastlayacağımı bilirdim, Bafralı olduğu için de ona özel bir saygım vardı. Bafra’nın biricik dergisi Edebiyat Nöbeti’nden öğrendiğime göre rahmetlinin eşi Nevenka Hanım, Hüseyin Baş adına Bafra’da, konservatuvar olarak kullanılmak üzere bir bina armağan etmiş. Nevenka Hanım’ı kutluyor, Bafralıların konservatuvarlarına sahip çıkmalarını diliyorum. 4321 Halikarnas Balıkçısı’ndan (18901973) Fikret Adil’e (19011973) mektup: “Merhaba yâhu! Merhaba Merhaba Ben İzmir’den geldim. Seni görmek için apartmanın asansörüne binip tavanarası H. G. Wells, Gorky, Moura 1920 katına çıktım. Bir düğmeye daha bastım yine birinci kata çıktım. Bir daha bastım. Yukarıya çıktım. Yine indim. ‘Artık yeter’ dedim. Kapıcıyı aradım, o da devlet bankalarının altınları gibi yedi kat yere gömülmüş galiba. Beni görmek istiyorsan bizim apartmana haber bırak. Merhabâ gözlerinden öperim. Cevat Şakir.” 4322 “Binbir Hece”denFerit Edgü, 1991: “Tanık Hayır, hayır bu imza benim değil. İmza benim olmadığına göre ifadeyi neden okuyayım?” 4323 Maria I. Zakrevskaya (18921974) tarihin en ilginç kadınlarındandı. Göstermelik ikinci evliliğine göre o Baroness Budberg’ti ama dünya onu “Moura” olarak tanıdı. Estonyalı bir diplomatın kızıydı; güzeldi, zekiydi, gizemliydi. Gözüne kestirdiği erkeği elde etmesini bilirdi ve lüks yaşamdan hoşlanırdı. 1918’de, SSCB’deki diplomat ve gizli ajan R. B. Lockhart’ın gönlünü çeldi. Maksim Gorky (18681936) ile tanışınca onun sekreteri, çevirmeni ve metresi oldu. Gorky’nin arkadaşı H. G. Wells (18661946) Moskova’ya gelince onunla da yakınlaştı. 1933’te Gorky Odessa’ya müteveccihen İstanbul’a geldi. Ertesi hafta Moura da Orient Express ile İstanbul’a geldi ve orada vedalaştılar. Moura Londra’ya gitti ve H. G. Wells’in evine yerleşti, onun evlenme teklifini kabul etmedi ama o ölene dek birlikte oldular. Çevirmenlik ve senaristlik yaptı, yaşamı birkaç kez filme alındı. Ünlü ve soylularla düşüp kalktı. Londra’nın entelektüel ve sanat dünyasıyla iç içeydi. Büyük Britanya Eski Başbakan Yardımcısı Nick Clegg’in büyük halasıydı. Onun için Rus, İngiliz ve Alman casusuydu derlerdi; en azından ilk ikisinde haksız değildiler. 4324 Lang Lang’dan daha önemli bir piyano virtüözü olduğunu düşündüğüm Fazıl Say da Fenerbahçelidir! 4325 Ardıç Ağacının Altında’ya geçen güz başlamayı düşünüyordum, FETÖ’cülerin darbe girişiminden sonra kendimi tutamayıp temmuzda başladım. En çok bu kitabımı yazarken eğlendim diyebilirim. Ekimde çıkacak ama artık bazı okurlarıma imzalı kitap armağan etme eylemine son veriyorum. n KITAP 115 Ekim 2017