Katalog

>> sözleri şöyle bağladı: “Onların bütün kusurları unutulur ama asıldıkları unutulmaz. Sakın ola ki asmayınız!” Hatta bu hususta MBK’ya çok kesin bir yazı da yazdı. Üç kişinin asılmasına yol açan iki karşıt gücün çatışmasıydı. Şöyle ki, bir yanda Silahlı Kuvvetler Birliği ve o zamanki gençlik kuruluşları, “Ya hepsini, ya hiçbirini” diyordu. Bazı genç subayların “Çıkan idam kararlarının hepsi uygulanmazsa, tümünü biz vuracağız” sözleri duyuluyordu. Diğer yandan DP yanlılarıysa “Astığınız kadar sehpa kurarak sizden asacağız” diyorlardı. 3891 “Fakir Kene”den – Birhan Keskin (Şiiristan kraliçesinin turfanda kitabındaki vurucu şiir “Hıdrellez”in açılış kıtasıdır) “Anne bak, ben kime yazılmış çok eski bir mektubum Böyle, derine derine saklanmış kalmış Dünya yerinde bir uykuya yatırılmış, hiç uyumamış. Kışlarda zor hatırası, yazlarda tahammül yorgunu Anne benim gönlümün kimyası ne bu böyle?” 3892 Dünyanın bir numaralı polyglotu (çok dil bilen) Powell Janulus’tur (doğ. 1939). Kanadalı erkişi anadili İngilizce dışında 42 dil bilmektedir. Bu dereceyi hak etmek için her dilden bir uzmanın iki saat süren sınavından geçmiştir. Sınavını almaya hazır olmadığı ama okuduğunu anladığı dil sayısı 38’dir. Bildiği diller arasında Türkçe de vardır ve Bay Janulus’un Vancouver’da bir dil okulu bulunmaktadır. 3893 Kitap önerileri: Kızıltoprak Anıları – Nezih H. Neyzi, İş Kültür / Ay Yağmurları – Kadir Aydemir, Yitik Ülke / Buzda Yürüyüş – Werner Herzog (Çev. Ali Bolcakan), Jaguar / İnşaat Ya Resulullah – Der. Tanıl Bora, Birikim Kitapları / Damla Damla Günler IV – Adalet Ağaoğlu, Everest / Tünel – Ernesto Sabato (Çev. Pınar Savaş), Ayrıntı / Öyle miymiş? – Şule Gürbüz, İletişim / Eleştirmenlerin Kaleminden Bedri Baykam – Haz. Öykü Eras, Piramid / Vatan Dersleri – İbrahim Yıldırım, Doğan Kitap / Kudüs’ün Güvercinleri – Melih Esen Cengiz, Altın Kitaplar / Hatıraların Masumiyeti – Orhan Pamuk, YKY / Yüzler, Gizler, İzler – Uğur Kökden, YKY / Günlükler – Erdal Öz, CAN / Tutuklandık – Can Dündar, CAN… 3894 “Yüz Çizgileri”nden – Birol Bayram: Tayfur Sanki Konyalı tüccar bir babanın ve peygamber sülalesinden zatı muhtereme Elif Hanım’ın küçük oğlu Tayfur değil de, Parisli soylu bir Fransız ailesinden gelen ve her türlü asalet unvanını elinin tersiyle itmiş dahi bir sanatçı, Paris’te resim eğitimi almış ve yaşamış, ancak nedendir bilinmez sonunda kös kös yurda dönmüş. Aileden kalma apartmanın bir katını atölye yapmış, diğerlerinin geliriyle de sorunsuz bir hayat sürdürmekte. Aldığı Fransız kolej eğitiminden dolayı mükemmele yakın olan Fransızcasıyla, Türk sanat hayatının ne kadar sığ olduğundan yakınır durur. Bir kibir, bir tepeden bakış sorma gitsin. Yok o cahil, bu yeteneksiz, şu şöyle bu böyle, etrafında kim varsa beş para etmeyen… Üstelik ‘E o zaman git Paris’te yaşa kardeşim,’ diyenlere de söyleyecek bir sürü lafı olan mükemmel kişilik(!) 3895 International New York Times’a (07.01.2016) göre Çin’de sinemaya giden sayısı bir önceki yıla göre yüzde 50 artarak ciro 6.8 milyar dolara ulaşmış. Çinliler sinema endüstrisindeki potansiyeli not ederek Hollywood’tan bir yapım şirketine 4 milyar dolar ödemiş. (Bu haberi okuyunca “Bizans Sultanı”nı okuyan bir Hollywood prodüktörünün, senaryo aşamasında öyküye bir Çinli karakter ekleme önerisini anımsadım.) 3896 “Diktatörler, hürriyet taraftarlarından daima daha iyi örgütlüdürler.” Charles Peguy (18731914) (J. L. Borges olgunluk döneminde artık görme özürlüydü. Yazılarını sekreterine “dikte” ettirir, bu yüzden kendine “diktatör” derdi.) 3897 01.03.2016! Yaştaşlarımın ısrarıyla, 65 yaşını aşanlara verilen “Ücretsiz Taşıma Kartı”nı altı ay gecikmeyle aldım. (Sırada onu ilk fırsatta kaybetmek var!) 3898 “Kült Kitap”tan İlhan Berk, 1918: “İstanbul’da en sevdiğim yer Cumhuriyet Meyhanesi’dir. Ama benim asıl arkadaşım İstanbul’dur, onu yerlerle bölmek istemem. Aslında küçük bir gökyüzünün olduğu her yer benim sevdiğim yerdir. ‘Yaşamadım ben, okudum’ diyen J. Luis Borges gibi ben de: Ben bu dünyaya yazmak için baktım, demek isterim. Dünya beni doğrulamak içindir: Dünyaya öyle bakarım. Benim adıma çalışan bir yerdir çünkü dünya. Her gün onu yeniden kurarım.” (Kitaplığım neredeyse, orası benim en sevdiğim yerdir. Okurluğum, yazarlığımın önündedir. Ben bir has okuryazarım. Birhan Keskin’in, “Selçuk Altun, nefes aldığı kitap içindir” ve k. İskender’in “Kıyamet Selçuk Altun için kitapsız bir dünyadan başka bir şey değil” özdeyişleri omuzlarımda iki sanal apolettir.) 3899 Graham Greene’nin (19041991) yaşamı karmaşık ilişkilerle geçti; intiharı denedi ama kurtuldu. İsveçli metresinin intiharına neden olduğu için Nobel Edebiyat Ödülü’nü alamadı derler. “Kendimi sevmem” demişti. “Romanlarımda yarattığım karakterlerle kendimden kaçmaya çalışıyorum.” 3900 İki ayda bir İstanbul’da, seçkin bir lokantada akşam yemeği için buluşan beş kadim dostuz. Şubat ayında ünlü Agora Meyhanesi’nde (tevellüt 1890) toplandık. Akşam yemeği organizasyonu için ekip arasındaki elektronik posta trafiğine, internetsel bir teknik sorun nedeniyle, katılamadım. “Selçuk neden bir mesaj yazmıyor?” diye merak eden olunca, muzip Tay fun Bayazıt’ın yanıtı hazırdır, “O küresel yazar!” n TayfurBirol Bayram KItap 5 Mayıs 2016 9