23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL ÇİĞDEM GÜNDEŞ MAVİSEL YENER MUSTAFA DELİOĞLU n n n Kitap Gölgesi Sevgi özgür olduğunda... Samanadam, İran ve Amerika’da kitapları yayımlanan Anooshirvan Miandji’nin ilk çocuk kitabı. di, niye acı çekiyorum. (s. 33)” Samanadam nasıl kendiyle yüzleşmeye başladıysa, Elmas da böyle bir yüzleşme, geçmişle hesaplaşma yaşar. Hüzünlü bir hikâyenin kahramanı olan korkuluk ve Elmas, hangi yollarda yürümesi için okuru davet ediyor dersiniz? Anlatının nasıl ilerleyeceği konusunda kesin bildirimlerden kaçınılmış olması, merak öğesini son sayfalara kadar canlı tutuyor. ZITLAR BİRBİRİNİ TAMAMLIYOR Samanadam’a ne olduğunu, Elmas’ın karşısına çıkan tek kollu oğlanın gizemini, Kömürcü’nün kim olduğunu ve serüvenin diğer sürprizlerini elbette söylemeyeceğim. Metindeki sembolik yaklaşımların bizi davet ettiği felsefe ırmağına dikkat çekmek isterim. Anooshirvan Miandji, masal kahramanlarının isimlerini elbette rastlantısal seçmemiş. Samanadam, Elmas ve Kömürcü aslında birbirine çok yakın isimler. Sap, saman ve odunlar sıkışınca zamanla kömür olur, kömür sıkışınca elmas olur. Saman gibi bir otun elmas gibi parlak bir taşla aynı kökten gelmesi ne garip! Bir yanda “farklılıklar” konusu işlenirken öte yanda “aslında her şeyin kökeninin bir olduğu” görüşünün ipuçlarının verilmesi metin içi olasılıkları da artırıyor, okura ışıklar yakıyor. Böylece konu “imkânsız aşk” temasıyla daralmıyor, tam tersi bundan yararlanılarak genişliyor. Kahraman isimlerinin seçiminin böylesi işlevsel oluşu, çocuk okurun aşmayı zorlanacağı bir dağ gibi durmu S r Mavisel YENER amanadam, yalnızca bir sevi masalı değil. Kitapta, Elmas kız ile korkuluğun ilginç serüveni anlatılıyor. Fakat bu masalı unutulmaz kılacak olan esas öğe, yaşama karışan “Samanadam”ın okura fısıldadığı felsefik bakış. Masalı kaleme alan Anooshirvan Miandji, bir eczacı ve mucit. Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi Grafik Tasarım Bölümü öğretim görevlisi Cengiz Gürer’in usta işi resimleri, Argun Tozun’un başarılı tasarımı ile bu kitabı daha çok sevip, ilgiyle okuyoruz. Dorothy ile Oz Büyücüsü’nün hikâyesini anımsayalım; beyninin olmamasından yakınan korkuluk, yaşanan serüvenlerin sonunda en akıllı sorun çözücü oluveriyordu. Anooshirvan Miandji de bizimle bir korkuluğu tanıştırıyor; bu korkuluğun hem beyni var hem yüreği! Hiç kimseyi korkutmadığı için, ona “korkuluk” yerine “samanadam” diye sesleniliyor. Serçeler onun en yakın arkadaşı. Güneş, Samanadam’ı tahtaya bağlayan ipleri günler boyunca yavaş yavaş çürütünce, bir haziran günü özgür kalıverir Samanadam. Şaşkınlığı geçince, artık orada dikilen bir korkuluk değil, dolaşabilen bir canlı olduğunu ayrımsar. Serçeler, tarlanın sahibinin kızı Elmas’a bu inanılmaz olayı anlatırlar. Elmas onu çok merak eder. Serçelerin yol göstermesi sayesinde Samanadam, Elmas’ın yaşadığı eve varır. Onunla tanışıp çok güzel zaman geçirirler. Fakat Samanadam sorumluluk sahibidir, tarlaya dönüp 2 0 n 1 7 orayı beklemesi gerekmektedir. Tarla ile Elmas’ın evi arasında mekik dokumaya başlar, artık çok mutludur. Gün doğumları, yıldızlar ve her şey çok daha anlamlıdır onun için. Sabretmenin ne anlama geldiğini iyi bilen Samanadam, Elmas’a kavuşmak için beklemesi gerektiğinin farkındadır. “Uzun zaman tarlada beklemişti, beklemenin ne olduğunu biliyordu. Sabır onun için bir alışkanlık haline gelmişti. Ancak bu bekleme daha sıcak bir beklemeydi. (s. 19)” Samanadam, Elmas’ın onu çok sevdiğini düşünür. Ancak, sevginin pek çok çeşidinin olabileceğinin ayırdında değildir. Elmas’ın Pişan adındaki sezgileri güçlü kedisiyle bu konuyu konuştuğunda, onun da sevgi çeşitlerini pek bilmediği ortaya çıkar. Elmas’a kendinden bir parça hediye etmeye karar verip, samanlarından bilezik yapar. Elmas’ın Pişan’a “Biz Samanadam’la farklıyız! Olması zor!” demesiyle birlikte masala farklı bir boyut gelir. Elmas’ın “Umarım o da kendisi için bir korkuluk bulur, böylece mutlu olur. (s. 38)” sözleriyle birlikte, farklılıklar ve olasılığı olan/ olmayan üzerine okur düşünmeye başlar. Samanadam, güneşe seslenir: “…bir insan sevdim. Hesap ver bana, suçum neyE Y L Ü L 2 0 1 5 yor, çünkü bu kahramanların isimleri arasındaki bağ, izleksel bütünlük içinde açıklanıyor. Gerek Elmas’ın gerekse Samanadam’ın kendilerini bulma yolculuklarında vardıkları nokta, okura “dünyanın bir parçası” olduğunu hatırlatacak. Yazar, tüm zıtlıkları birbirinin tamamlayıcısı olarak yerleştirmiş masala. Anooshirvan Miandji’nin dış gerçekleri eline alıp başarıyla yoğurması, onları değiştirip dönüştürerek yeniden metinsel bir gerçeklik olarak çocukların önüne koyması, doğa ve insanın bütünlüğünü duyumsatması çok değerli. Yeryüzünde her şey birbiriyle ilişkilidir, çok boyutlu düşünme yetisi işte bunu anlamaya yarar. Okurun iç yolculuğunda tetikleyici olacak pek çok aktarım var masalda. İşte birkaç örnek: “Her sorunun yanıtı varmış ve aramaktan vazgeçmeyene o yanıt gelirmiş. (s. 50)”, “İnsan neden hep kaybedince arar? (s. 53)”, “Neden sahip olduklarına değil sahip olmadıklarına göz diker insan? (s. 53)”, “…olayların görünen yüzüne baktık, bir türlü derinine inemedik (s. 53)”, “Güneş, sen yarın doğduğunda yine bir şeyler hazırlayacaksın. Biz ise yeniden aynı hataları yapıp farklı sonuçlar bekleyeceğiz ya da zor olanı seçip duymak istediklerimizden vazgeçerek hayatı olduğu gibi göğüsleyeceğiz. (s. 55)”. TEK DÜNYA TEK İNSANLIK Kitabı okurken Samanadam yerine hep Şamanadam diye okumak istedim. Çünkü metinde anlatılan Samanadam aslında bir Şaman’ın ruhuna sahip. Samanadam, inzivada, uzun bir sabır dönemi geçiriyor. Sonunda, evrenin yollarını katetmeye çağrılıyor. Masalı, doğaya teslim oluşuyla bitmiş gibi görünse de, bitmiyor aslında… Bu teslimiyet, sadece şekil değişiminden ibaret. Samanadam, yeryüzü ile gökyüzü arasında, canlıcansız varlıklar arasında tıpkı bir şaman gibi bağlar kuruyor. Kelebeğe benzeyen Orion takım yıldızlarıyla konuşuyor. Evrende her şeyin bir ruhu ve canı olduğunu hissettiriyor okura. Su, hava, toprak, güneş, rüzgâr ile konuşuyor. Samanadam’ın bağlarından kopması ona özgür olduğu illüzyonunu yaşatsa da, gerçek özgürlüğün ne olduğunu fark etmesi biraz zaman alacak. Sevgi özgürse diğer temel haklara da zemin hazırlar. Çocukları “sevgi” arayışı üzerine düşündüren yapıtlarla buluşturabilirsek, yaşamlarının hamuruna sevgi parçaları katabilirsek, ilerinin yöneticileri de sevgi yüklü bireyler olacaktır diye umuyorum. Politikacılar henüz farkında değilmiş gibi görünüyor ama tek dünya, tek insanlık var! İyi okumalar! n www.maviselyener.com Samanadam / Anooshirvan Miandji / Resimleyen: Cengiz Gürer / Bilgi Yayınevi / 2015 / 55 s. / 8+ S A Y F A C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 3 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle