15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, Ç. GÜNDEŞ Mektuplar Barış Olsa / Mevlüt Kaplan / Özgür Eğitim Yayınları / 2014 / 128 s. / 8+ 1930 doğumlu üretken ve çalışkan bir yazar Mevlüt Kaplan. Uzun yıllar öğretmenlik, MEB’de müfettişlik, Kültür Bakanlığı’nda seçici kurul üyeliğinin yanı sıra şairlik ve yazarlık da yapmış. Çocuklar için pek çok kitabı var, uluslararası ve ulusal pek çok ödüle değer bulunmuş. “Mektuplar Barış Olsa” da bunlardan biri. Altı öykü var kitapta. Yazarın öğretmen, müfettiş olarak çok iyi ve yerinde gözlemleme olanağı bulduğu Anadolu topraklarından çıkmış öyküler. İki müfettişin okul teftişi için Muş’un bir köyüne yaptığı yolculuğa katılmak bilmediğiniz, görmediğiniz bir dünyayı tanımak ilginizi çekebilir. Kendisi de Köy Enstitüsü mezunu olan Kaplan, öykülerinde köy enstitülerine ve onların kurucuları Hasan Âli Yücel’e ve İsmail Hakkı Tonguç’a selam göndermeyi unutmamış. Irk, tür, insan ayrımına karşı olan duruşunu dile getirmiş öykülerinde. Sınıf ayrılığına, sınıf çatışmasına dokunan “Anne Niye Geldik Şehire” adlı öyküde köyden kente göç eden bir ailenin dramı anlatılmış. Kitaba adını veren “Mektuplar Barış Olsa” isimli öyküde, bilimsel kuşkuculuk ve batıl çatışması ekseninde savaşbarışdostluk anlatılmış. Dogmalara ve batıl inançlara karşı duran bir öğretmenin, yazdığı ve bir şişeyle Ege Denizi’ne bıraktığı mektubun öyküsü bu. Kimler bulmuştur, kimlere ne iletiler ulaşmıştır acaba? Dostluk her koşulda ve her zaman kazanır mı dersiniz? Kurtuluş Savaşı ve sonrasının kısa da olsa verildiği bu öyküde, tarih okumanın hiç de sanıldığı gibi korkutucu olmadığını göreceksiniz. İyi okumalar! Nice kitaplara Mevlut Kaplan… Günışığına Yolculuk 3 Okul Yılları / Adnan Binyazar / Resimleyen: Mustafa Delioğlu / Can Çocuk / 2015 / 184 s. / 11+ Cumhuriyet Kitap Eki’nin “Kitap Gölgesi” köşesinde, usta yazarın ilk iki kitabından şöyle söz ediliyordu: “Günışığına Yolculuk’un ilk kitabında, parçalanmış ailesinin sorunlarıyla boğuşarak büyümek zorunda kalan, yoksullukla kardeş olmuş, şiddet gören Merdan’ın on dört yaşına kadar olan mücadelesi anlatılıyordu. Adnan Binyazar, okuruna verdiği sözü tutup arayı uzatmadan, Günışığına YolculukVarış adlı ikinci kitabı kaleme aldı. Altı yaşından, on dört yaşına değin direncini yitirmeden zorluklara göğüs geren bu çocuğun öyküsünün nasıl devam ettiğini bu yapıtta okuyoruz.” İşte şimdi de üçüncü ve son kitap “Okul Yılları” okurlarıyla buluşuyor. Ne kadar ulaşılmaz görünürse görünsün, düşlerin gerçekleştirilebileceği umudunu aşılayan seri, Merdan’ın yaşama nasıl direndiğinin ve tüm zorluklara karşın düşlerinin yolunu tırnaklarıyla nasıl kazıdığının öyküsünü, dilin en yalın olanaklarını kullanarak iletiyor okurlarına. İkinci Dünya Savaşı’nın yıkıntılarını yaşayan ülkenin zor koşullarında var olmaya çalışan yoksul Merdan’ın Diyarbakır’da başlayan serüveni, İstanbul’da son buluyor. Bu serüven, yazarın kendi hayatından izler taşıdığı da bir gerçek. Üç kitap, Türkiye’nin gerçekleri eşliğinde yazarın on bir yılını anlatıyor. Prenses ile Pijama Partisi / Sevimli Kedi Yavrusu Cuddle / Hayley Daze / Resimleyen: Ann Kronheimer / Çeviren: Atilla Türkan / Şimşek Yayınları / 2015 / 110 s. / 7+ Cuddle, siyah beyaz tüyleri, çarpık kuyruğu, boynundaki çıngırağı ve tüm hayalleri gerçekleştirebilen sihirli bıyıklarıyla sevimli bir kedi yavrusu. Yakın dostları Olivia ve Grace ile oyun oynamayı, onlarla şakalaşmayı çok sever. Grace ve Olivia bir akşam pijama partisi için bir araya gelir, hayallere dalar. Olivia bir prenses olduğunu düşler. Grace ise bunu çok sıkıcı bulur. Çünkü prensesler gibi süslü elbiseler giyip sıkıcı balolara gitmek hiç heyecanlı değildir. İki kız konuşurken Cuddle yanlarına gelir. İşte ne olursa o andan sonra olur. Olivia ve Grace kendilerini bir sarayın bahçesinde bulur. Nereye geldiklerini anlamaya çalışırken Cuddle bir ağaca tırmanır. Ama ağaçta yalnız değildir… O sırada koşarak yanlarına yaklaşan biri Prenses Victoria’yı aradığını söyleyince serüven başlar. Grace ve Olivia gerçekten bir saraya gitmiş olabilir mi? Prenses Victoria da kim acaba? Cuddle’ın ağaçta ne bulduğunu merak ettiniz mi? Lulu Güneşi Arıyor / Kalben Sağdıç / Resimleyen: Dilem Serbest / Aylak Adam Yayınları / 2014 / 82 s. / 8+ Lululu, Tek Gezegeni’nin prensesidir. Babası Kral Hür ve annesi Kraliçe Umut ile kocaman bir şatoda yaşar. Oyun oynamak, resim yapmak, yüzmek, kuş kovalamak en sevdiği şeyler. Bir de dondurma… Bu mutlu ve sevimli kızın ve aslında tüm ülkenin hayatı birden değişiverir. Kraliçe Umut Sonra Boyutu’na gider. Lulu onu çok özler. Babasına Sonra Boyutu’nun nerede olduğunu, annesinin oradan ne zaman döneceğini sorar. Kral Hür ona dilinin döndüğünce anlatmaya çalışır annesinin artık ne kadar uzakta olduğunu ve bir daha dönmeyeceğini. Lulu, pek bir şey anlamaz. Tek bildiği annesine duyduğu özlemdir. Kraliçe Umut’un yokluğundan sadece kızı ve eşi değil tüm ülke etkilenir. Ne fabrikalar çalışır eskisi gibi ne insanlar güler, eğlenir… Hatta Evren bile katılır bu yasa… Güneş yüzünü karartır ve ülke karanlığa gömülür. Lulu, buna bir son vermek, annesini bulmak için gizlice saraydan ayrılır. Tek başına bir süre yol aldıktan sonra bir kediye rastlar. Adı Mırıldak olan bu kedi Lulu ile konuşur. Kraliçe Umut’u birlikte aramaya karar verir. Aslında Mırıldak’ın başka bir görevi vardır. Ama bunu keşfetmeyi okurlarımıza bırakalım. Yolculuk boyunca yaşlı bir kadın, bir doktor ve bir şarkıcıyla karşılaşırlar. Hepsi de Güneş’in yokluğundan şu veya bu şekilde etkilenmiştir. Birlikte hoş vakit geçirdiklerini fark edip Lulu’ya eşlik ederler. Bu arada sarayda neler oluyor dersiniz? Kral Hür kızını bulmak için kâhinden yardım ister. Kahin Tar, olacakları çok önceden görmüş ancak Lulu’ya özellikle engel olmamıştır. Lulu ve arkadaşları Kraliçe Umut’u bulabilecek mi dersiniz? Ya Güneş, onu yeniden sıcacık, aydınlık günlere döndürebilecekler mi acaba? “Lulu Güneşi Arıyor”, bir yolculuk romanı. Hem adım adım gerçek bir seyahati anlatıyor hem insanın kendi içine doğru yaptığı yolculuğu. Fantastik öğeler bu yolculukları hareketli ve heyecanlı kılar. Yolculuğa çıkan sadece Lulu ve arkadaşları değil elbet, en başta annesi Kraliçe Umut’un Sonrası Boyutu işlenmiş çok gizli bir iletiyle. Kral Hür’ün yaşadıkları da bir yolculuk aslında; Kâhin Tar’ın yardımıyla da bir yolculuğa çıkıyor. Onu ve tüm ülkeyi yeniden gülümsetecek, umutlandıracak bir yolculuk hem de… İyi okumalar! Mehmet Akif Ersoy Nasıl Büyük İnsan Oldu? / Sevinç Koçak / Salim Koçak / Kaynak Çocuk / 2015 / 119 s. / 9+ İstiklal Marşı’nın şairi Mehmet Akif Ersoy’u bilmeyen yoktur. Yaşam öyküsünü öğrenmek isteyenler de bilgisunardan ve basılı kaynaklardan kap samlı bilgi edinebilir. Ancak Kaynak Çocuk Yayınları’nın hazırladığı “Nasıl Büyük İnsan Oldu?” isimli dizi her yerde bulunabileceklerden farklı. Türkiye ve dünya tarihinde iz bırakmış insanların başarı öykülerini anlatıyor. Mehmet Akif Ersoy’un adını henüz küçük bir çocukken değiştirdiğini ve bunu sadece kendi isteğiyle gerçekleştirdiğini söylesek daha o yaşlardan itibaren ne derece kararlı bir insan olduğu anlaşılır, değil mi? Çok da çalışkan bir öğrenciymiş. Hareketliymiş hatta biraz yaramazmış ama çok akıllı ve sorumluluk sahibi olduğu için hep başarılı olmuş. Küçük bir çocukken bile adalet duygusu çok gelişmiş, merhametli biriymiş. Ailesi onun bu özellikleriyle gurur duyarmış. İhtiyacı olanlara yardım edip, başı darda olanın imdadına koşarmış. Veterinerlik fakültesini bitirmiş. Başarılı okul yaşamının yanı sıra tam bir spor tutkunuymuş. İstanbul Boğazı’nı yüzerek geçecek denli iyi bir yüzücü, pehlivanlarla güreş tutacak denli de iyi bir güreşçiymiş. Kürek sporuyla de ilgilenmiş. En büyük hayali bir gün şair olmakmış. Bu amaçla okumayı, öğrenmeyi kendine ilke edinmiş. Yabancı dile yeteneği ve ilgisi olduğundan birkaç yabancı dil öğrenmiş. Kurtuluş Savaşı sırasında hem dil yeteneği hem de yazarlık ve şairlik becerileriyle oldukça önemli görevler üstlenmiş. Bunlar, aklımızda kalanlar, Mehmet Akif Ersoy’un çocukluk hayallerine nasıl kavuştuğunu öğrenmek için tek yapmanız gereken okumak. İyi okumalar! Cesur Çocuklara Korku Hikâyeleri / Vincent Villeminot / Resimleyen: Muhtelif / Çeviren:Yalçın Varnalı / YKY / 2015 / 62 s. / 6+ Ürkütücü öykülerden hoşlanan çocuklar için harika bir korku kitabı. Elbette öykülerin sonunda canavarlar çocukları yiyemiyor. Neden mi? Çünkü her öykünün sonu beklenmedik bir şekilde okuruna kahkahalar attırıyor. Hem azıcık korkmak hem de gülmek, nasıl bir arada olacak? Sekiz öykünün tamamını okursanızyanıtı bulabilirsiniz. Mutfaktaki Dev, Canavarların Gizli Yuvaları, Yatağın Altındaki Canavar, Küvetteki Ahtapot, Tavan Arasındaki Canavar, Evdeki Kurt Adam, Merdivenin Beşinci Basamağı, Su Borularındaki Yaratıklar… Hepsi, heyecanlanmak isteyen cesur okurlarını bekliyor. Günlük yaşamın içindeki korkulardan, beklenmedik sürprizlere… Eğlenceli olduğu kadar, sert cilt kapağı ve resimleriyle de tekrar tekrar okunacak bir kitap. n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 2 6 1 6 T E M M U Z 2 0 1 5 n S A Y F A 1 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle