Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Vitrindekiler karşı da gösteriyor. İşte tam bu noktada sanat ve sanatçı bizlere el uzatıyor. Sancar Seçkiner’in kaleme aldığı kitapta, insanlığın doğaya karşı yaptığı hataları dile getirmekten çekinmeyen, farkındalık ve bilinç kazandırmak için sinemayı aracı kullanan yönetmen, sanatçı Derviş Zaim üzerine en insani notlar paylaşılıyor. Tıpkı Zaim gibi yalın ve akıcı, doğal ve duru bir dille. Kitap, doğa ve insan ilişkisine farklı açıdan bakmak, sanatla toplumun ayrım ve birleşim noktalarını görmek için de iyi bir fırsat. Şeyh BedreddinYârin Yanağından Gayri / Vehbi Bardakçı / Ozan Yayıncılık / 380 s. Mehmet Çelebi tarafından sürgüne gönderilen Şeyh Bedreddin, Edirne’den İznik’e uzanan yolculuğu sırasında kendini sürgüne mahkum eden olaylar zincirini tek tek gözden geçirir. Acı ve çilelerle dolu koca bir hayat serilir önüne. Eğitim için gittiği Kahire’den yıllar sonra eşi ve çocuğuyla Osmanlı topraklarına döndüğünde siyasi ortam çok karışıktır. Yıldırım Bayezid’in dört oğlu taht kavgasıyla Osmanlı’yı dörde bölmüştür. “Fetret Devri” diye adlandırılan bu kargaşa ortamında, Şeyh Bedreddin, taht kavgası veren şehzadelerden Musa Çelebi’nin kazaskeri olur ve yoksul köylüye toprak dağıtma girişimlerinde bulunur. Osmanlı tarihinin tüm karanlık yüzü, Bizans’la işbirliği yaparak kendi halkının kanını içen sultanlar, şehzadeler, paşalar, beyler ve toprak ağaları... Hepsi bu romanda. Türkçenin Dudaklarısın Sen Şair ve Editör Enver Ercan… / Kolektif / Yasak Meyve Yayınları / 136 s. 2 Mayıs 2014’te Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “Türkçenin Dudaklarısın Sen Şair ve Editör Enver Ercan Sempozyumu”nun kitabında Ercan, aydın, şair ve editör yönleriyle, Handan İnci, Haydar Ergülen, Metin Celâl, Bâki Asiltürk, Gülseli İnal gibi edebiyatın pek çok usta ismi tarafından değerlendiriliyor. Marjinal Siyaset Teorileri / Cahit Kayra / Tarihçi Kitabevi / 216 s. “Siyaset iki derecelidir. Birinci sınıf siyaset devlet işleridir. Büyük adamların kimi devlet kurar kimi de yıkar. Buna benzer. Bizim tarihimizde emsali çoktur. Bu bizim işimiz değil. İkinci C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I sınıf siyaset seçim kazanmaktır. Birinci sınıfa geçebilmek için ikinci sınıf siyasette başarılı sınav vermek zorunluluğu vardır. Okul gibi. Ama tersine, ikinci sınıfta başarılı olamıyorsanız birinci sınıfa geçmeyi aklınızdan çıkarın.” Böyle diyor Cahit Kayra ve “Marjinal Siyaset Teorileri” kitabı ile bu konuda bir eğitim programı sunuyor. Amacının seçimlere hazırlanan milletvekili adaylarına yardımcı olabilmek olduğunu söyleyerek. Ve bütün ikinci sınıf siyaset yapmaya soyunan adaylara başarılar dilediğini ekleyerek.... Yok / Çağnam Erkmen / Dedalus Kitap / 215 s. Makyajınızı silin. Ya da erkekseniz kravatınızı çıkarın. Kendinize bir kahve yapın. Kabul edin, her ne olursa olsun yalnızsınız. Hayatınızda kim ya da ne varsa, bu böyle. Koltuğunuza oturun. Elinizde kahve. Kitabı okumaya başlayın. Kadın erkek ilişkileri. Aşk, hırs, tutku, ayrılık, kibir, sevgi, ihanet... Aslında bunların hiçbiri yok. Aşk hastalıklı bir duygu. Çağnam Erkmen böyle söylüyor. İkna oluyorsunuz. Bu etki, sadece içerikle ilgili değil tabii. Üslup, teknik, biçim, oluşturulan gerçeklik usta işi. Karakterlerin sarsıcı yaşamlarıyla kendinizinkini karşılaştırın. Bu kentli öykülerin karakterleriyle çok da farkınız yok. Kırılmayın. Sadece dikkat edin öykülere. Dikkatli okuyun onları. Aşk Engelli / Ferhan Topçu / Kurgu Kültür Yayınları / 352 s. Mucizedir bazen aşk... Aşkın zamanı, yeri yoktur; birden gelir. Nereden, nasıl geleceği önceden bilinmez. “Neden o?” sorusuna boşuna yanıt aranır. Yoktur nedeni, niçini. Aşk varken bu soruların hiçbiri akla gelmez zaten. Aşk sadece yaşanır. Hayat anlamını anın sonsuzluğunda bulur: mutluluk... Unutmak ya da unutmaya çalışmak ne kadar da anlamsız... Yetmişliler ilk gençliklerini, seksenliler çocukluklarını 12 Eylül sürecinde yaşadılar. 12 Eylül çocuklara ve gençlere korkuyu öğretti. Ama doksanlılar onların istediği gibi yetişmedi, korkuyu bilmiyorlar, özgürlüklerine düşkünler. İki binli yılların kuşağı ise hepsinden farklı; iletişim çağı öyle bir hal aldı ki sistemin yeni kuşaklara hükmetmesi bundan böyle mümkün değil. Ferhan Topçu’nun kitabında vurguladığı gibi, “Artık bu topraklarda biat kültürü öldü. Baskı ve şiddetle boyun eğdirmeye çalışırlarsa işte o zaman felaket olur. Çünkü yeni nesil boyun eğmeyi bilmiyor.” 1304 1 2 Ş U B A T 2 0 1 5 n S A Y F A 2 5