29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler adımladılar. Yüzlerce insanla tanıştılar, toplamda 100’den farklı zeminde uyudular. Issız çöllerde yıldızları seyredip, okyanusun turkuaz renkli sularında köpekbalıkları ve dev kaplumbağalar ile yüzdüler. 13 ay sonra geri döndüklerinde bıraktıkları pek çok şey değişmişti; ancak en çok değişen kendileriydi. İşinizden istifa edip, sevgilinize rest çekip, tüm paranızı en iyi arkadaşınızla birlikte yerküreyi gezerek harcayabilir misiniz? Özcan Bostancı ve İsmail Özger, bu büyük hayali gerçeğe dönüştürdü. Yol hikâyelerinde tapınak, müze ya da saraylar yok. Sadece aşk, doğa, eğlence ve insan hikâyeleri var. Bir türlü cesaret edemediğimiz hayallerimizi gerçekleştiren iki adamın hikâyesi. Özel Günceler: Apaçık Yüreğim / Charles Baudelaire / Çeviren: Sait Maden / Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 184 s. 1857’de yayımlanan Kötülük Çiçekleri’nin yanı sıra Avrupa’ya tanıttığı Poe çevirileri ve eleştirel yazılarıyla da on dokuzuncu yüzyılda edebiyatı yenileyen en önemli modern ustalardan biri. Baudelaire’in Işıntılar ve Apaçık Yüreğim’den oluşan özel günceleri ve bazı yazışmalarını içeren bu eser Baudelaire’in dünya ve sanat görüşüne, kişisel yaşantısına dair önemli bilgiler taşır. Apaçık Yüreğim aynı zamanda, Fransız edebiyatında JeanJacques Rousseau’nun kurduğu “İtiraf” geleneğine de modern bir soluk getirir. Hitler’in Yeğeni / Ron Hansen / Çeviren: Ayşegül Pomakoğlu / Maya Kitap / 330 s. Roman, Hitler’in talihsizliklerle başlayıp sonrasında büyük bir güce ulaştığı hayatını arka plana alarak üvey ablasının kızıyla arasındaki gergin ve rahatsız edici ilişkiyi anlatan bir dram. Geli’nin Avusturya’nın Linz şehrinde hayata gözlerini açmasıyla başlayan hikâye, Brechtesgaden ve Münih’te geçen yılların ardından genç kızın 1932’deki trajik ölümüyle Hitler’in Münih’teki evinde son buluyor. Acımasızlık ve nefretle yoğrulmuş bu kibirli ve kötü adamın nasıl korkutucu bir güç haline geldiğini, özel hayatının dehşet verici sırlarını tüm dünyadan saklamak için neler yapabileceğini, tarihin karanlık sayfalarında kaybolup gitmiş sevgili yeğeninin gözünden okuyoruz. Roma’dan Sonra Avrupa / Julia M. H. Smith / Çeviren: Ahmet Fethi / Alfa Yayınları / 452 s. Bu kitap geleneksel anlatıları altüst ederek yaklaşık 5001000 arası döneme tamamen yeni bir yaklaşım geliştiriyor ve Romasonrası dünyayı büyük bir deneyim ve algı çeşitliliğinin nitelendirdiğini öne sürüyor. Yazar bu dönemde yaşamış erkeklerin ve kadınların işlerini nasıl düzene soktuğunu açıklamak için kültürel tarihi, bölgesel araştırmaları ve toplumsal cinsiyet tarihini birleştiren yenilikçi bir yöntem kullanıyor. Roma’dan Sonra Avrupa gündelik yaşam, iş hayatı, toplum, din ve kültür üzerine capcanlı bir tasvir sunuyor. Kadınlarla erkekler, yöneticilerle yönetilenler, rahiplerle halk arasında ilişkiler ve toplum içindeki rolleri Smith’in anlatımıyla can buluyor. Büyük İskender / Jacob Abbott / Çeviren: M. Ömercan Çalık / Altın Bilek Yayınları / 154 s. İskender, Yunan krallıklarının birine taht veliahtı olarak dünyaya gelmişti. Yunanlıların ve Romalıların S A Y F A 2 4 n 1 2 Ş U B A T enerjisine, girişimcilik ve askeri becerilerine büyük ölçüde sahipti. Ordular kurdu, Avrupa ve Asya arasında sınırsız yollar katetti ve kariyerinin 12 senesini Asya ordularını dağıtarak, en görkemli şehirleri fethederek, ilerleyişine karşı çıkan kralları, prensleri ve generalleri alt edip esir alarak, Asya’nın kalbine doğru askeri zaferlerle dolu bir yolculuğa harcamıştı. Bütün dünya bu genç adamın gerçekleştirdiği fetihleri, küçük bir ordu ile devamlı olarak kazandığı zaferleri ve elde ettiği hazineleri merakla takip ediyordu. Büyük İskender’in yaşamına ışık tutan bu eser, büyük hükümdarın doğumundan ölümüne değin tüm yaşamını; çocukluğunu, karakterini, askeri dehasını, fetihlerini ve savaşlarını anlatıyor. Sırdeniz / Kathryn İzgi / Maceraperest Kitaplar / 300 s. Büyükada’da yıkık bir yetimhaneye ustaca gizlenmiş kadim Mecusi İmparatorluk Akademisi... Marmara’nın, zehirlenerek soyları hızla tükenmekte olan deryagilleri... Kapadokya’nın yeraltı mağaralarında saklanmış efsunlu bir ayna.... İki ayrı dünyadan ebedi bir efsunla birbirlerine bağlanmış Eflatun’la Anteaeus... Sırdeniz, bir kurtuluş ve bir ayrılık öyküsü. Nefes / Michael Katz / Çeviren: Sadi Tekelioğlu / Martı Yayıncılık / 496 s. Danimarka’nın köklü inşaat şirketlerinden birinde muhasebeci olarak çalışan Mogens zimmetine yüklü miktarda para geçirerek Berlin’de gizli bir buluşmaya gider ancak burada ortadan kaybolur. Eşini kaybetmenin etkilerini hâlâ üzerinden atamamış olan eski polis memuru Ravnsholdt, Mogens’in kız kardeşi Louise’nin ısrarlarına dayanamaz ve onunla birlikte Berlin’e giderek Mogens’i aramaya başlar. Çok geçmeden, orta yaşlı birkaç erkeğin Berlin’de boğulmuş olarak bulunduklarını öğrenirler. Bir Danimarkalının Berlin’de aniden kayboluşu, geçmişte yaşanan tüm vahşilikleri su yüzüne çıkarabilecek midir? Oda / Mithat Terje / Okuyan Us Yayınları / 510 s. Gelecekte bir gün genç bir kız, yaşadığı evde sevgilisiyle birlikte esir alınır. Kızın üvey babası ve üvey amcası kaybolan bir nesnenin peşindedir. Hırsızın Ilgın veya Peker ya da ikisi birden olduğundan emindirler. Sonra, 12 saatlik çay partisi başlar. Oda, yüksek zekâların birbiriyle çarpıştığı, şiddetin sürprizlerle kol kola girdiği, küçücük bir odada geçen bir macera. Başım Gözüm Üstüne / Fevzi Karadeniz / Belge Yayınları / 384 s. Kitaptaki yazılar, son otuz yıllık bir zaman dilimini kapsıyor. Bazısını 12 Eylül’ün diktatörlük koşullarında ve sonraki yılların sancılı geçiş döneminde, bazısını Sosyalist sistemin hüküm sürdüğü, komünistlerin başının göğe erdiği(!) yıllarda, bazısını ise toplumların bir bakıma çürüdüğü dönemlerde kaleme almış Fevzi Karadeniz. Misal, biri yazıldığında Mandela müebbete hüküm giymiş bir “terörist”ken; birinde artık dünya çapında saygın bir devlet başkanıydı. Bir başkasında ise Şengal, Rojava, Kobani direniyor du. Karadeniz, kitapta paylaştığı ve büyük oranda Kürt Sorunu’yla ilgili olduğunu ifade ettiği tüm bu yazıları yazdığı süreçte devletler, duvarlar, heykeller, tabular yıkıldı; ne ki savaşlar artarak sürdü. Milyonlarca insan yurdundan edildi. Böyle de olsa, halkların arayışı, barışa, özgürlüğe, adalete bağlanan umutları tükenmedi, sürüyor. Tıpkı bu kitapta düşlendiği gibi. Seksen Günde Devriâlem / Jules Verne / Çeviren: Aylin Yengin / Kırmızı Kedi Yayınevi / 296 s. Bilimkurgunun öncülerinden ve en önemli yazarlarından Jules Verne, 19. yüzyıldaki endüstri devriminin sonucunda değişen dünyanın gidişatını hayal edip yazıyordu. Henüz yabancı diyarların fazla tanınmadığı, keyif için dolaşmanın yaygınlaşmadığı bir dönemde, Verne gibi bir yazarın dehası, aynı zamanda turizmin sosyolojisini ortaya koymasıydı. Buhar çağında hizmete giren kıtalar aşan trenler ve okyanuslar aşan transatlantikler yazarın kullandığı ulaşım araçlarından bazılarıydı. Verne, prensiplerinden ödün vermeyen ve çok büyük bir iddiayı gerçekleştirmeye kalkışan İngiliz centilmeni Phileas Fogg, heyecanı ve merakı sayesinde maceradan uzak duramayan Fransız hizmetkârı Passepartout, doğu kültürünün zarafetini simgeleyen Prenses Auda ve o dönemde dünyaya yayılmış Britanya İmparatorluğu’nun yetersizliğinin örneği Dedektif Fix karakterleriyle, gitgide küreselleşen ve modernleşen dünyanın nasıl olacağını göstermeye çalışıyordu. Verne, bu kült gezi macerası klasiğinde okurları yüz kırk yıldır olduğu gibi bir kez daha Süveyş Kanalı, Bombay, Kalküta, Hong Kong, Yokohama, San Francisco, New York gibi merkezlerinde keyifle dolaştırıyor. Eski Bir Çocuk / Altay Öktem / Yitik Ülke Yayınları / 55 s. Karanlığın öyle güçlü bir etkisi vardır ki, hiç ummadığınız bir anda, her şeyi gün ışığına çıkartır. Henüz 12 Eylül karanlığının hüküm sürdüğü 80’li yıllarda, genç bir şair adayıyken yazdığı bir şiiriyle 1988 Ali Rıza Ertan Şiir Birincilik Ödülü’nü kazanan, ardından, içinde bu şiirin de yer aldığı dosyasıyla 1989 Akademi Kitabevi Ödülleri’nde mansiyon alan Altay Öktem’in, yirmili yaşlarındaki isyanı ve inancıyla, bugünlerdeki, ellili yaşlarındaki isyanı ve inancı arasında pek de fark yok. Çünkü o günkü karanlıkla, bugün içinde yaşadığımız karanlık arasında pek fark yok! Eski bir çocuğun ilk kitabı, artık elinizde... İnci CapsKutsal Mizah Kırbacı / Umur Kullar, Serkan İnci / Epsilon Yayınları / 160 s. Yaratıcılık zaman içerisinde kendini hep bir şekilde göstermiştir. Kimi zaman bir askerin kılıcında, kimi zaman bir denizcinin pusulasında, kimi zaman bir matbaanın mürekkebinde, kimi zaman da bir internet sitesinde. Bundan yıllar önce Caps kültürünü yaratanlar bu kadar büyüyeceğini büyük ihtimalle düşünmemişti. Zaman hızla geçti ve mizahın belirli bir kesime ait olmadığını ispat eden İnci Caps müdavimleri ülkenin komedi anlayışını tamamen değiştirdi. Büyüyen internetin en büyük akımını okurlarla buluşturan kitapta gülümsediğiniz kadar düşüneceksiniz de. Derviş Zaim Üzerine Notlar / Sancar Seçkiner / Efil Yayınevi / 240 s. Yaşadığımız hırslar sadece birbirimize karşı değil. Ne yazık ki insanoğlu aynı açgözlü ihtirası doğaya C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1304 2 0 1 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle