29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kitap Gölgesi Yitik Ülke’den gelen kahkahalar Banu Taylan, “Kahkahalar mı Duyuyorum?” adlı kitabında, masal evrenine uyandırıyor okuru. Sevimli çizgiler, duru bir dil, acayip ülkeler, tuhaf yaratıklar ve insan olmaya dair her şey, bu kahkahalı kitapta! r Mavisel YENER G ezegenimizde, masalların uyuttuğu değil uyandırdığı bir zaman dilimindeyiz. 1970 doğumlu Banu Taylan, çocuklar için kaleme aldığı yeni kitabında bunu yapıyor. Taylan, yapıtın hem illüstratörü hem de yazarı. Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü’nden mezun olan yazarı, Lili ve Yedi Çocuğu (İletişim Yayınları) kitap serisinden tanıyor okurları. Masallar yazmayı sevdiği kadar, “takıl kafana göre” demeyi de pek seviyor! Yemyeşil kırların ortasında, Oplonyo ülkesindeyiz. Kafamıza göre takılacağımızı zannederken, bir de baktık ki ülkenin prensesinin derdi bizim derdimiz oluverdi. Bu ülkedeki Boncuklu Saray’da yaşayan Prenses Zaza Mitilla Kormizko, bir sabah kalktığında soytarısını bulamadı. O, yitik ülkenin masal prensesi aslında… Soytarısız kalmaktan üzüldü. Bir daha, hiçbir şey onu güldüremedi. Başka soytarılar getirdilerse de, kendi soytarısından başkasına gülemiyordu. Üstelik, onlardan çok sıkılıp odasına kapandı. O uflayıp puflarken, karganın biri pencerenin pervazına konup bildiklerini anlattı. Birkaç adamın prensesin soytarısını alıp bahçedeki labirente götürdüğünü söyledi. Bu labirent, dalları sürekli uzayan Yaninnt ağacıydı aslında. Ağaca benzer bir hali yoktu, içiçe geçmiş dalları vardı ortada. Yüzyıllar önce bir anda ortaya çıkıp hızla büyümüştü. Üstelik, bu labirente girip de geri dönmüş kimse yoktu. Prenses, soytarısını aramaya kesin kararlı olduğu için labirente giriverdi. Prensesin bu labirentte ilerlerken yaşadıkları, Alis’in Harikalar Diyarı’nda yaşadığı gibi tuhaf şeyler. Ona yol arkadaşı olan karga, uçan balıklar, havada uçup denizde dalabilen, dört kanatlı fantastik yaratık, Gülliver’in seyahatlerinden kaçıp bu masala geliveren parmak boyundaki minik soytarılar, bu tuhaflıklardan bazıları… Soytarıyı kaçıran kralın sarayına varana değin yaşanan serüvende hiç kimse prensesi gülümsetemedi. Sonunda prenses krala ulaşıp ondan soytarısını geri vermesini istedi. Fakat, o da ne! Kral, soytarıyı kara deliğe gönderdi bile. Prenses hemen kara delikteki yolculuğuna başladı. Orası çok ıssız ve sürekli renk değiştiren bir yer. Prenses, bu yolculukta onun peşine düşen kralın adamlarını öylesine güldürdü ki hiçbiri saraya geri dönemedi. Sarayda yalnız kalan kral harekete geçip prensesin peşine düştü. Prenses ise kralın peşine düştüğünden habersiz, soytarısını aramaya devam etti. Bakalım sonunda prensesin kahkahaları yitik ülkede duyulabilecek mi, göreceğiz. SOYTARI VE KARGA Kayıp soytarısını arayan Zaza Mitilla Kormizko masaldan atlayıp yanıma geliveriyor, en yakın arkadaşım oluyor. Sonra, onunla, hayal kurmak, paylaşmak, mutlu olmak, kahkahalar atmak üzerine felsefi bir konuşma yaparken buluyorum kendimi. Meğer bu masal yalnızca çocuklar değil, “azıcık büyükler” için de yazılmış. Banu Taylan bu kitabında, hem resimler hem de metin aracılığı ile, insanları bakmaya değil görmeye, yaşadığımız dünyayı algılamaya, içsel gücümüzün farkındalığını yaşamaya davet ediyor. Yalnız başına kahkaha atamayacağını düşünen masal prensesi binlerce hayat ötemizde gibi görünse de aslında hiç uzağımızda değil. Panzehirini yanlış yerde arayan ne çok insan var değil mi? “Beni soytarımdan başkası güldüremez” düşüncesinin peşine takılıp giden prensesten ne farkımız var ki? Kendimizi terk ettiğimiz, değişimdönüşüm süreçlerimizi sınırladığımız, sıkışmış hissettiğimiz doğru değil mi? Kişinin mutluluğuna dair tek umut, kendi bakışını değiştirebilmesinde yatar. Kimi zaman bu, uzun bir yolculuğun sonunda gerçekleşir, tıpkı masaldaki gibi… Düşler gezegeninden evrenin sonsuzluğuna uzanan bu peri masalında, sihirli değneği okurların eline veriyor Banu Taylan. Asıl kahramanın soytarı ve karga olduğunu anladığımızda biz de kahkahalarımızı savuruyoruz gökyüzüne. Çok sevdikleri bir masal bitince “Sonra?” diye sorar çocuklar. Ben de bu özgürlüğümü kullanıp soruyorum: “Sonra ne olmuş?” Belki, soytarı ile karganın başka serüvenleri kapımızı çalar… n www.maviselyener.com *Kahkahalar mı Duyuyorum? / YazanÇizen: Banu Taylan / Yitik Ülke Yayınları / 2014 / 61 s. / 9+ YENİ Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 3 0 4 1 2 Ş U B A T 2 0 1 5 n S A Y F A 1 9 YENİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle