Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER Geçmişten Günümüze Moda’da Gezinti / Deniz Kavukçuoğlu / Can Yayınları / 208 s. Cem Karaca’dan Barış Manço’ya, Tubini’lerden Moda Deniz Kulübü’ne, Ligor Efendi’den Aya Ekaterini Ayazması’na Türkiye’nin tüm sosyolojik zenginliğini bir dönem taşımış bir semt Moda. Deniz Kavukçuoğlu da “Geçmişten Günümüze Moda’da Gezinti” kitabında öyküsel bir dille kendi Moda’sını ölümsüzleştiriyor. Anılarla, portrelerle dolu bir geçmiş zaman yolculuğu sunuyor. Yükşehir / Özgür Çakır / Sel Yayıncılık / 78 s. Özgür Çakır, ilk öykü kitabı “Yükşehir”de, var olma çabasını, inancı ve her türlü zorluğa rağmen hayatı anlamlı kılma inadını yalın bir dille ifade ederken gündelik olanda yitip gitmeye yüz tutan ayrıntıları özenle ayıklayıp karşımıza çıkarıyor. Politik çalkantılar ve ekonomik krizlerle sarmalanmış hayatların, enkaza dönüşmüş mekânların etrafında dolanırken insanın koşullara adapte olma gücünü ve üretkenliğini yer yer mizahi bir dille ortaya koyuyor. Kadıköy’den isimsiz kasabalara, kır çiçeklerinden yosunlara, derbeder birahanelerden terk edilmiş parklara uzanan öyküler... Türk Giyim Kuşam ve Süsleme Sözlüğü / Reşad Ekrem Koçu / Doğan Kitap / 258 s. “Bu sözlüğün kıymeti, bu konuda millî kütüphanemize konulan ilk eser oluşudur. Giyim kuşam ve süslenme konusunda bir araştırma yapacak olanlar ancak Türkçe dil sözlüklerine ve ansiklopedilere müracaat durumundadırlar. İşte şu anda elinizde bulunan bu kitap, böyle bir durumda kalmış bir yazarın duyduğu ihtiyaç ile vücut bulmuştur.” Reşad Ekrem Koçu, neredeyse elli yıldır alanında biricikliğini koruyan bu eserinde, yüzlerce yıllık Türk giyim kuşam ve süslenme tarihinin madde madde dökümünü çıkarıyor. İstanbul Ansiklopedisi’ni aratmayan bir yaklaşımla... Bir Eylem Gecesi / Kerem Özakman / Bilgi Yayınevi / 156 s. Kerem Özakman, ilk öykü kitabı “Bir Eylem Gecesi”nde, bizi biz yapan vicdani değerlerin, güçlü kişilik özelliklerinin ve iyi niyetlerin yanı sıra zaafları, kontrol edilemeyen öfkeleri, takıntıları, öç alma duyguları ile insanı anlatmaya çalışıyor. Şiirsel betimlemeler ve kara mizahla bezeli öykülerin bir özelliği de sürprizli finalleri. Ararat’a Bakmak / Ronald Grigor Suny / Çeviren: Ebru Kılıç / Aras Yayıncılık / 408 s. Ronald Grigor Suny, “Ararat’a Bakmak”ta Ermenistan’ın modern tarihini anlatıyor. Kitapta, bugüne dek farklı bakış açılarıyla ele alınan Ermeni halkının tarihine yepyeni bir perspektifle bakan Suny, son derece akıcı ve anlaşılır bir dille Ermeni tarihine dair merak edilenlere yanıtlar veriyor. Suny, Ermenilerin, modern dönemde bir siyasi aktör olarak sahneye çıkışından, Sovyetler Birliği’nin yıkıldığı döneme dek tüm tarihlerini bir siyasi yapı oluşturma çabası ve arayışı olarak ele alırken bu tarihin temel sorunlarını ve çıkmazlarını da gözler önüne seriyor. Kralın Yeni Aklı / Roger Penrose / Çeviren: Tekin Dereli / Koç Üniversitesi Yayınları / 502 s. Bilgisayardaki görüntüler gerçek dünyadaki olguların bire bir temsili mi, yoksa sanal bir dünyada hayal mi görüyoruz? Sakın evren dediğimiz, muazzam bir bilgisayar ekranından ibaret olmasın? Bilgisayarlar bilinçlendirilebilir mi? Bunlardan önce “Akıl nedir?” veya “Bilinç nerededir?” diye sormamız gerekmez mi? Roger Penrose, yanıtı zor sorulara ilişkin görüşlerini, bu kitabından önce felsefenin derin tartışmalarından uzak durmuş bir matematikçi ve temel bilimcinin pratik yaklaşımıyla savunuyor. Görelilik teorisinden kuantum mekaniğine ve kozmolojiye uzanan farklı konuların tartışıldığı “Kralın Yeni Aklı”nın ana düşüncesini, felsefecilerin “usbeden problemi” olarak adlandırdığı teori oluşturuyor. KItap Bırîndar / Abdullah Ataşçı / Everest Yayınları / 205 s. Birîndar, anlatıcılarının konuştuğu dil ile “birîndar” kelimesinin ait olduğu dil arasında gerilimli bir hattın romanı. Bu defa dağda duman yeri var. Hatta dumanın kendisi de. Birîndar duyduğumuz ama bilmediğimiz bir yerlerden sesleniyor. Derin koyakların, geniş vadilerin, korkutucu uçurumların olduğu dağlardan el alıyor. Abdullah Ataşçı romanında tanıdığımız ama bilmediğimiz insanlardan da bahsediyor. Asker askere, gerilla gerillaya benzemiyor. Hepsi, hep birlikte “insan”a, erdemleri ve zaaflarıyla, o “insan” cumhuriyetine benziyor. Zamanı Yaşamak / Jean Chesneaux / Çeviren: Münir Cerit / Ayrıntı Yayınları / 368 s. Zaman akıp gidiyor, üstelik bizim onunla olan ilişkimiz de giderek zayıflıyor. Peki, bunun ne kadar farkındayız? Bu akışın içerisindeki yerimiz ne? Hem gündelik yaşamımızı hem de sosyal yaşamımızı yeniden biçimlendirmede zamanın işlevi ne? Yoksa zamanı da mı yoğunluğumuzdan ötürü kaybettik? Jean Chesneaux, “Zamanı Yaşamak”ta bu soruların cevaplarını Ernst Bloch, Hans Jonas, George Orwell, Paul Ricoeur, Martin Heidegger, Walter Benjamin ve Péguy gibi çeşitli isimler eşliğinde bulmaya çalışıyor. Şimdinin içine hapsolmuş yaşantımızı tarihi, felsefi, antropolojik ve siyasi açılardan oldukça detaylı bir şekilde inceliyor. Batı toplumlarının en büyük sorunu haline gelmiş olan toplumsal, duygusal bunalımın beraberinde getirdiği zaman bunalımına değiniyor. Balıklama Dalmalı İstanbul’a / Ufuk Kaan Altın / Mylos Kitap / 222 s. “Benim Güzel Lokantalarım” ve “Meyhanedeyiz Yine Bu Gece” kitaplarıyla tanıdığımız ve gastronomi yazınında kendine özgü bir anlatım geliştiren Ufuk Kaan Altın, ilk iki kitabında olduğu gibi “Balıklama Dalmalı İstanbul’a”da da kısa sürede çok kazanmayı hedefleyenleri, müşterisine evine gelmiş bir konuk gibi davranmayan müesseseleri ve derdi popülizm olanları eleyip sadece dürüstçe işini yapmaya uğraşan lokantaları anlatıyor. Yine dostlarını ve ailesini serüvenine ortak eden Altın, hem kendi geçmişine bir yolculuğa çıkarıyor okuyucuyu hem de İstanbul’un kıyılarında gezdiriyor; hâlâ ayakta kalmayı başarmış, her şeye rağmen işini özenle yapan balık lokantaları nezdinde. Tarihsel Metaforlar ve Mitsel Gerçeklikler / Marshall Sahlins / Çev: Taylan Doğan / bgst Yayınları / 152 s. Özgürlükçü antropolojinin öncü isimlerinden Marshall Sahlins’in “Tarihsel Metaforlar ve Mitsel Gerçeklikler” kitabı, antropoloji literatüründe önemli bir yere sahip. Sahlins, bu eserinde zor bir sorunun üstesinden gelmeye çalışır: Yapısalcı antropoloji, tarihsel değişimi açıklayacak bir çerçeve geliştirebilir mi? Kitabı ayırt edici kılan, teorik tartışmaya sıkışıp kalmadan bu soruyu yanıtlaması. Kısa ve zor bir teorik bölümü tarihsel bir dönemin analizi izler: Kaptan Cook’un Hawai Adaları’na gidişi ve tanrılaştırılmasıyla başlayan olaylar, iki farklı kültür karşılaştığında ortaya çıkan tarihsel dönüşüm için eşsiz bir örnek. Psikopatlar Arasında / Kent A. Kiehl / Çeviren: Ekin Duru / Say Yayınları / 344 s. Kent Kiehl’in işaret ettiği gibi psikopatlar patolojik yalancılık, empati kuramama, suç işleme ve bundan asla pişmanlık duymama, kendilerini aşırı önemseme, insanları kullanma ve davranışlarının sorumluluğunu üstlenmeme gibi özelliklere sahip. “Psikopatlar Arasında”, Kiehl’in psikopatlar üzerindeki çalışmalarını ve psikopatinin ilk sinyallerini içeren düşünce tarzları hakkındaki incelemelerini ayrıntılı olarak anlatan, okuru psikopatların beyinlerindeki karanlık uçurumlara götüren bir kitap. İnsan Neden Hasta Olur / Darian Leader, David Corfield / Çev: Ayşegül Cebenoyan / Doğan Novus / 320 s. Kabul edelim. Tıp teknolojileri alanındaki gelişmeler uzay teknolojileriyle yarışacak düzeye geldi ama sanki hâlâ bir sorun var. Hemen her rahatsızlıkta bedenimizi santim santim tarayarak hastalığın izini süren tıbbi tetkik ve tahlillere maruz kalıyoruz. Net bir hastalığımız varsa işler nispeten “kolay”. Ama yoksa hastane randevuları bir birimden diğerine yönlendirildiğimiz sonsuz bir sarmala dönüşebiliyor. Peki ama neden? Neden bizi hasta eden sebebi tam olarak bulamıyoruz? Acaba hastalığın kaynağını yanlış yerde arıyor olabilir miyiz? Darian Leader ve David Corfield, “İnsan Neden Hasta Olur”da duygularımızın, düşüncelerimizin, ailemizden duyduğumuz hikâyeler ve kehanetlerin nasıl bizi hasta edebildiğini anlatıyor. >> 20 26 Kasım 2015 KItap