27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yeni şairlerinin, olaylar esnasında dizelerinin bunca tercih edilmesi, İkinci Yeni şiirinin toplumdaki karşılığını yeni bulduğu savını doğrular mı? “BEDENLE HESAPLAŞMADAN Öncelikle İkinci Yeni şiirinin sloHAKİKATLE ganla olan ilişkisi konusunda şunu HESAPLAŞAMAZSINIZ” söyleyebilirim: İkinci Yeni’nin bir manifestosu olmadığı için sloganlar “Vatan değil, kadın bedenidir İkinci Yeni’nin kabul görmesini hızbölünen”,“göğüs kafesimi avuçlayıp sıkılandırmış ve dikkati üzerilerine çekme yorum”, “bedenimle dünyanın arasına / noktasında önemli bir işlev görmüştür. mesafe koymalıyım”, “Bedenim, gözyaşİlhan Berk’in “Şiir anlamsızdır”, Cemal larımı içime akıttığım çanak” Kitaptan Süreya’nın “Şiir anayasaya aykırıdır” seçtiğim, bu çarpıcı dizeleri çoğaltabiliriz. gibi sloganları bunlardan bazılarıdır. Bir şairin, kendi bedeniyle olan ilişkisi Bana göre şair, sloganlardan ziyade bu dikkate değer. Seçtiğim ve alıntıladığım düşünsel sonuca nasıl ulaştığını anlatan dizelerle birlikte, kitapta yer alan şiirleri, verilerle yazılarını yazmalıdır. İkinci “Beden Şiirleri” ya da “ Bedenin DoğurYeni şairlerinin dizelerinin bunca kulladuğu Çöl Şiirleri” gibi, imgesel ve çok nılmasının nedeni ise yeni anlaşılmaları anlamlı yollardan okumak mümkün. değil de daha çok şiirlerin ironik ve Sizce? slogana dayalı olması olabilir. Gezi Beden bilindiği gibi dünyaya geldiolayları bir sosyal/ politik olaydan bir ğimiz yer. Bizi dünya denilen mekânla edebi araca da dönüştü. Halk kimsenin tanıştıran ilk araç. Metin Cengiz, ilk kendisini temsil etmesini istemiyor çünkitabıma yazdığı tanıtım yazısında bekü herkes temsili olarak yöneticilerden nim için “kendisiyle hesaplaşan bir şair” zarar görüyor. Bugünkü iktidarın feyz ifadesini kullanmıştı. Bu çok yerinde bir aldığı Osmanlı’ya bile baktığımızda tespit! Edgar Allan Poe’nun dediği gibi şu gerçeği görürüz: Padişah, halka “Gerçek kurmacadan daha gariptir.” Vedayıi Hâliki Kibriya olarak bakar, Bu benim için de geçerli. Bedenle heyani yaratıcının bir emaneti olarak… saplaşmadan hakikatle ve Tanrı denen Biz ne yazık ki kimseye emanet değiliz. saf şuurla hesaplaşamazsınız. Daha dün bir maden ocağı daha çöktü. “Varlığın Çölünde” kitabın ikinci Para hırsı yüzünden iktidar, cesetlerle bölümü. Bu bölümde yer alan şiirler cima ediyor. Yeni yapılan Cumhurdikkatle okunduğunda, ilk bölüm olan; başkanlığı sarayının kolonlarında kim “ Dünyanın Rahmi” kısmındaki şiirlere bilir hangi yoksulların kemikleri var. Bu halk, geçmişten bu yana kendi içinde ceza ödül mekanizmalarını kendi içinde işleten onurlu bir halktır. Nitekim Gezi olayları da bu onurun bir kanıtı niteliğinde. Bize halkını seven şairler, halkını seven politikacılar gerekir. Ben de bu yüzden “Gezi Parkı’nda Bir Kuş Yuvası” şiirimi halkını seven bir şair olan Nâzım Hikmet’e “İkinci Yeni şairlerinin dizelerinin bunca kullanılmasının nedeni ise yeni anlaşılmaları değil de daha çok şiirlerin ironik ve slogana dayalı adadım. Ayrıca Türkolması olabilir” diyor Yeniay. ler için “ağaç” yalnızca bir ağaç değildir. O da doğada yaşayan nazaran “Ben” kavramının “Varlık” ile insan gibi ayrı bir “can”dır. Bizim aynı bir tezat oluşturacak şekilde, yani “Yokzamanda geçmişle ve gelenekle de olan luğun” bahçesinde yazıldığı açık. Ben’in, bağımızdır. Oğuz Kağan Anlatıları’nda Var ile Yok çizgisinde, şairin tercih ya Oğuz Kağan ağaç kovuğunda doğan da seçim hakkı var mıdır? Yoksa şair, bir kızla evlenir. Anadolu’ya gelen Ben’ini aramaya ve bulamamaya yazgılı Türkmenler “ağaç eri” olarak bilinirler. mıdır? Bu örnekler çoğaltılabilir. Dolayısıyla Ben dediğimizde işaret edileni siz iktidar her ne kadar geleneği muhafaza hissettiğinizden ötürü “ben” dersiniz, ettiğini söylese de bindiği dalı kesmiştir. gördüğünüzden ötürü değil. İçeriden Son olarak, edebi metinler, kendi konuşan bu ses bendir. Aynaya baktığıvaroluşlarını, hem içindeki itici güce, mızda ise birden “o” olur. Yani nesne hem de o gücü disipline oturtan yaratıcıözne ilişkisi arasında dolaşan bu varlık, nın içindeki kaynağa borçludurlar. Yani çok yönlüdür. Bir de dünyadaki diğer biz ne sorsak, hep eksik… “Öteki Bilinç: nesnelerle duyularından ötürü iletişime İkinci Yeni ve Gerçeküstücülük” ve “Ben geçmek mecburiyetinde kaldığında Olmadan Çöller Vardı” isimli kitaplarıbu ağ dallanır, budaklanır. Varlık bu nız hakkında sizin eklemek istedikleriniz noktada bir çöldür, yokluğu da içerir. nelerdir? Bu varlık nelerin yokluklarından müteşekkildir? Bu varlık hangi yoklukların Okumak, okurun sorular sorması varlığı olmuştur? Bunu sormak gerekir. demektir. Şimdi okurun soru sorma İşte bu bölüm bu soruları yöneltir okusırası… Teşekkürle. n yucuya ve şaire: “varlığız yoklukla dolu” (78). Öteki Bilinç: Gerçeküstücülük ve Gezi Parkı olaylarının, varsa sizin İkinci Yeni/ Müesser Yeniay/ Şiirden şiiriniz üzerindeki etkisi nelerdir? İkinci Yayınları/ 160 s. kadın yazarlarımızın kendilerini edebiyatta var etmelerine olanak verilmemiştir?” diye sorunuz. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1301 2 2 O C A K 2 0 1 5 n S A Y F A 1 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle