Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ş iir Atlası CEVAT ÇAPAN Kedi Şiirleri Çeviren: A. Kadir PAKSOY ‘Gel benim güzel kedim âşık kalbimin üstüne’ KEDİ Gel benim güzel kedim âşık kalbimin üstüne Koy usulca patilerini Bırak beni dalayım güzel gözlerine Gümüş ve kehribar rengi Parmaklarım okşarken güzel başını, yaylanan sırtını Rahat rahat usulca Çekemem bir türlü esrik ellerimi N’etsem ne yapsam boşuna Düşlerim kadınımın bakışını Sevimli, tıpkı seninki gibi Derin ve soğuk, delip geçen bir mızrak gibi Ve baştan ayağa hoş bir koku Alıp götürür beni Esmer teninde yüzen bir gemi gibi Charles Baudelaire KEDİ VE KUŞ Bir köy üzgün dinliyor Yaralı bir kuşun şarkısını Bu köyün tek kuşudur Ve kedi de köyün tek kedisi Parçalayıp yedi kuşun yarısını Ve kuş bıraktı şarkı söylemeyi Kedi bıraktı mırmırı Bıraktı patisini yüzüne sürüp yalanmayı Ve köy görkemli bir cenaze töreni yaptı kuşa Ve elbette davet edildi kedi de Ve yürüdü Ağlayan küçük bir kızın taşıdığı Samandan küçücük tabutun ardında Eğer bilseydim dedi kedi küçük kıza Bunun sana acı verdiğini Tümüyle yerdim onu Ve sonra sana anlatırdım Onu uçarken gördüğümü Uçarken dünyanın bir ucuna Asla geri gelmemek üzre Çok uzaklara Daha az olurdu üzüntün Yalnızca özlerdin onu Gerekmezdi asla Tamamlamak isteği Yarım kalanı Jacques Prévert KÖLELER Başlangıçta Tanrı kedinin imajını yarattı Ve elbette onu iyi buldu, beğendi. Ama kedi tembeldi Hiçbir şey yapmak istemiyordu O zaman, daha sonra, bin yıl sonra, Tanrı insanı yarattı Yalnızca kediye hizmet etmesi için Zamanların sonuna kadar köle olarak hizmet edecekti. Kediye tembellik ve uyanıklık verdi Tanrı İnsana sinirlilik, ufak tefek işler yapma ve çalışma sabrı Böylece insan kendini bu işlere adadı Yüzyıllar boyunca uygarlaşma buluşlar üzerine Boyuna üretti tüketti, binalar yaptı. Gerçekte bütün bunlar Uygarlaşmanın asıl amacı Kediye rahat bir yaşam sağlamaktı. Jacques Sternberg BİR DİŞİ KEDİYE Beyaz dişi kedi, lekesiz dişi kedi Soruyorum sana bu dizelerle Hangi giz saklı gözlerinde Çenenin altında hangi ironi gizli Çapkın ama düşünceli bakışlarla bakıyorsun bize Ne buluyorsun solgun alınlarımızda Coşkusunu yitirmiş, sönmüş dudaklarımızda Artık çukura kaçmış gözlerimizde aradığın ne Hayranım yüzünün tamamlayıcısı burnuna Küçük, pembe bir düğme gibi Kulaklarının eşsiz çizgileri Taçlandırıyor yüzünü gururla Bu dinginlik neden Sorunların anahtarı sende mi Biliyor musun yoksa ne çektiğimizi İlkyazlar, yazlar geçip giderken Bizi aldı alacak ölümün eşiğinde Elbette yetisi yeteneği çok farklı insanla kedinin Söyler misin bize ne diyor senin güçlü sezgin Nereye gider güzellik biz ölünce Nereye gider düşünce Ya aşk, tensel sevgi Dişi kedi oynatıyor gözbebeklerini Gittikçe koyulaşıyor karanlık gözlerinde Charles Cros KADIN VE DİŞİ KEDİ Kedisiyle oynuyordu kadın Gerçekten harika bir seyirlikti bu Kedinin ak patileri ve ak elleri kadının Akşam karanlığında dans ediyordu… Haince gizliyordu kadın Parmak eldiveninin altında Katil tırnaklarını kösnül savaşın Her biri jilet gibi keskin bir kama… Öteki de sözüm ona şefkatli Saklıyordu sivri pençelerini Ama yutmuyordu şeytan… Ve çınlıyor odada bir kahkaha Havalanıp dağılan Parlıyor dört yanda dört fosfor nokta… Paul Verlaine KEDİ İsterdim olsun evimde Bir kadın halden anlar Kitaplar arasında bir kedi İşte dostlar her mevsimde Dilediğim yalnız bunlar Guillaume Apollinaire C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1279 21 A Ğ U S T O S 2014 n S A Y F A 19