Katalog

Sokrates Karanlıktan Çıkıyor Küçük Filozoflar Serisi / Yan MarchandYann Ye Bras / Çeviren: Akın Terzi/ Metis / 64 s. / 2014 / 10+ Yazılı hiçbir eser bırakmamış olan Yunan filozofu Sokrates’in felsefesi ve yaşamına dair anlatılmış ilginç bir öykü bekliyor çocukları. Sokrates’in susturulduğu kentteyiz ilkin, sonrasında karşımıza pek çok tanıdık çıkacak. Bunlardan birisi de Homeros. Küçük Filozoflar Serisi’nin amacı, çağlar boyunca varlıklarını sürdüren düşün insanlarını, kurgusal metinler aracılığı ile çocuk okurlarla tanıştırmak. Kitabın sanata davet eden çizimleri dikkate değer. Çocuklar için eğlenceli bir felsefi deneyim. Sokrates’in adil bir devlet kurulması arzusuna kim katılmaz ki! İyi okumalar. Amida Ana / Şeyhmus Diken / Resimleyen: Claude Leon / Can Çocuk / 2014 / 64 s. / 810 “Ben diyeyim on binler, siz deyin yüz binler yıl önce! Hayır, eksik söyledim, bilmem kaç milyon yıl önce henüz adı konulmamış bir dağ varmış. Dağın yakınındaki şehri kuranlarsa henüz dünya yüzüne gelmemişmiş.” Evet anladınız, bir masal şöleni bekliyor sizi. Ardı ardına sıralanmış, birbiriyle bağlantılı yedi masal. Ya da siz deyin yedi masal, biz diyelim tek masal… Dağın böğründe yaşayan korkunç ejderhayı tanıyarak başlıyoruz okumaya. “İşte o ejderhanın nefesinin ve kustuklarının ateş söndükten sonraki kapkara taşlaşmış hali nedeniyle dağa Karacadağ adını yakıştırmışlar.” Masala göre, o gün bu gündür ejderha, hapis olduğu dağın böğründe yaşarmış. Aradan geçen binlerce, milyonlarca yıl sonrasında, bir şehir kurulmuş o taş yığının arasında. Derken bir gezgin uğramış bu şehre. Gezgin, “Bir süre kalayım bu şehirde,” diye düşünmüş. “Havası, suyu güzel mi güzel. Muhtemelen biriktireceğim hikâyeleri de kendisi gibi değerli olabilecek bir şehir olmalı burası.” İyi ki de kalmış ve bize bu masalları anlatmış. İyi ki Varsın Tilki Toni 1Arkadaşlık Puding Gibidir / Hafize Çınar Güner / Resimleyen: Şebnem Aydın Gündüz / Kelime Yayınları / 2014 / 56 s. / 711 Deniz, dokuz yaşında, sevgi dolu bir kız: “Sadece hayvanları değil denizdeki dalgalardan sokaktaki ağaçlara, gökteki yıldızlardan parktaki çiçeklere kadar her şeyi severdi.” Annesi tarih öğretmeni, babası ise Arkeoloji Müzesi’nin müdürü. Her şeyi karıştıran beş yaşındaki kardeşi Toprak ve on iki yaşındaki ablası Deniz ile beş kişilik bir aile… Tık tık tık… Dolaptan gelen o ses de ne? Yoksa aileye yeni biri mi katılıyor? Deniz, dolabında sakladığı üzümlü kurabiyelerin, uçları kemirilen boya kalemlerinin ve ayracının yeri değişen kitaplarının sırrını araştırır. Dolabında gizemli bir şeyler olduğunu düşünür, ama ne? Sonunda oturup bir mektup yazar: “Sayın Herkimse, Dolabımdaki eşyaları kullan KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ dığınızı biliyorum. Bu konuda size kızgın olduğumu sanmayın ama açıkçası sizinle yüz yüze görüşmek istiyorum…” Acaba gizemli yaratık Deniz’in davetine uyacak mı? Peki, bu gizemli yaratığı gündelik yaşamın gerçekleri ve kurallarıyla bastırılan büyükler görebilir mi? Yoksa onu sadece hayal güçleri taptaze olan çocuklar mı görebilecek? “Birden daha önce hiç duymadığı garip bir ses kulağına çalındı. Ses, dolabın içinden geliyordu. Yavaşça dolabın kapağını açtı. Dolabın içinde duran tüylü bir şey, gözlerini Deniz’e dikmiş konuşuyordu.” “Tüylü şey” neler söylüyor merak ediyorsanız, “Arkadaşlık Puding Gibidir” sizi bekliyor. Gölcüğün Küçük Avcıları / Yalvaç Ural / Resimleyen: Rana Mermertaş / Yapı Kredi Yayınları / 2014 / 60 s. / 68 Turnalar ve çocuklar… Sevdanın derinliğini ve sevmenin güzelliğini yansıtan hüzünlü bir öykü. Çocuklar, tüfekleriyle avlanmaya çıkan yetişkinleri görünce, Hikmet de babasından gizli, evdeki tüfeği alır ve arkadaşlarıyla birlikte sazlığa doğru yola koyulur. Ateş ettiklerinde bütün kuşları kaçırdıkları için avcıları çok kızdırırlar ama daha sonra, karşılarına yeni bir fırsat çıkar. Hikmet tüfeği doğrultur ve ateş eder. Yere düşen kuş, bir turnadır. Eti yenmez, tutsak edilmez, şarkılarda türkülerde sevda simgesi olan turnalar… Çocuklar yaptıkları hatayı anlayacaklar, turnaların neden sevda simgesi olduğunu öğrenecekler. Yaşadıkları hazin deney, onlara sevginin değerini de öğretecektir. Dixie ve Percy ile Son Sürat / Shirley Hughes / Resimleyen: Clara Vulliamy / Çeviren: Mercan Yurdakuler Uluengin / Redhouse Kidz / 2014 / 116 s. / 79 Küçük yaştaki okurlara seslenen, eğlenceli bir macera dizisi başlıyor. Haftanın yedi günü okunması için yedi bölümden oluşan Dixie ve Percy’nin bu ilk macerasında, kasabada yapılacak araba yarışında kimin birinci olacağını öğreneceğiz. Dixie birinci olmayı çok istiyor ama arabası, komşusu Lou Ella’nın arabası gibi yeni değil. Üstelik son zamanlarda arabadan tuhaf sesler de gelmeye başlar. Oysa Lou Ella, yarışmaya son model arabasıyla katılacak. “Start verildiğinde, Lou Ella herkesi toz duman içinde bırakarak fırladı gitti. Dixie’nin arabası aheste aheste ilerliyordu. Percy haritaya bakmakla meşguldü. Arada, bir diğer yarışçı onları… Korna çala çala solluyordu.” Bu durumda Dixie’nin birinci olması hayal gibi görünüyor. Ancak her yarışta heyecan ve sürprizler vardır. Bakalım bu macerada neler olacak… Kitap yazarın, çizer olan kızı ile birlikte hazırladığı ilk eser. Dizinin bundan sonraki kitabı “Elmas Hırsızları”, çok yakında okurların karşısına çıkacak. İki sıkı dost olan Dixi ve Percy’nin maceralarını kaçırmayın. ZeynepBenim Güzel Hayvanlarım / Filiz Özdem / Resimleyen: Emine Bora / Yapı Kredi Yayınları / 2014 / 38 s. / 69 Zeynep çizgi filmlerde gördüğü kaplanlara bayılır. Ama anne babası kaplanların ormanda yaşayabileceğini anlatır ona. Ya zürafa? O da öyle… Zeynep hayvanları çok seviyor ama annesinin tüylü hayvanlara karşı alerjisi var. Zeynep’in de çileğe. En iyisi Zeynep’e balık almak. Böylece hem Zeynep’in bir hayvanı olur, hem de annesi alerji olmaz. Ama… ama… ama… Minik Kırmızı, cam kavanozda yaşayabilir mi? Zeynep’in çok üzgün olduğu o sabah, bahçeden sesler gelir. Sürpriz! Pestil ile Püskün kim biliyor musunuz? Kitapta resimleri de var. Bakarsınız göreceksiniz… Minicik, sıcacık bir öykü sizi bekliyor. Yalancılar Ülkesi / Gianni Rodari / Resimleyen: Sedat Girgin / Çeviren: Eren Cendey / Can Çocuk / 2014 / 208 s. / 9+ Rodari, ülkemizdeki okurların da iyi tanıdığı bir isim. Bir Telefonluk Masallar, Soğan Çocuk, Masal İçinde Masal, İki Kere Doğan Baron… Bunları hatırlamadıysanız, Görünmez Olan Tonino’nun Maceraları’nı hatırlayın. İtalya’nın yetiştirdiği en iyi çocuk kitapları yazarlarından olan Gianni Rodari, 1970 yılında Hans Christian An dersen Ödülü’nü almış. Bu maceranın başkahramanı Gelsomino’nun öyle tiz bir sesi vardır ki, o konuştuğunda tahta ikiye bölünebilir, camlar şangır şungur aşağıya inebilir, hatta deprem bile olabilir. Bu nedenle Gelsomino’nun sesini hiç kullanmaması gerekir. Onun sesinin gücü, bazı iyi şeylere de yarıyordu. Örneğin merdiven kullanmadan ağaçtaki meyveleri patır patır yere dökmeye… Ve belki başka birçok şeye de yarayacaktı ama köylüler ona ermiş, büyücü gibi unvanlar yüklemeye başlayınca, birkaç parça eşyasını sırt çantasına koyup, köyden ayrılmaya karar verir Gelsomino. Sabahları “İyi akşamlar” deyip, akşamları “günaydın” diyen, kırtasiyeciye fırın deyip, şarküterici dükkânında kırtasiye malzemeleri sergileyen tuhaf bir yer… Öyle tuhaf ki, herkes herkesin tersini konuşuyor ve tersini yapıyor. Kediler bile miyavlamak yerine havlıyor, köpeklerse miyavlıyor. Bu ülkeyi kuran aslında Gelsomino adlı eski bir korsan. Adamlarıyla bir ülkeye el koyar ve oraya yerleşirler. Gieacomone, herkesin ona Majesteleri diye hitap etmesini buyuran bir yasa çıkartır, buna uymayanların dilinin kesileceğini duyurur. Bununla da yetinmeyip, insanların onun hakkındaki gerçeği söylememesi için sözlüğü baştan aşağı değiştirmelerini buyurur. Böylece her sözcüğün anlamı Gelsomino’nun arzusuna göre değişe değişe, gerçekler yalana dönüşüverir. Eğlendirirken, bir yandan siyasete ince eleştiriler gönderen maceranın arka bölümünde Gelsomino’nun yalanlarla dolu şarkılarını bulacaksınız. n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener.com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1272 3 T E M M U Z 2 0 1 4 n S A Y F A 1 7